• Sonuç bulunamadı

4. TARTIŞMA

4.3. Kişiler Arası Şemalar İle İlişkili Bulguların Tartışılması

Kişiler arası şemaların cinsiyet ve yaş gruplarına göre değişip değişmediğine ilişkin araştırmadan elde edilen analiz sonuçları aşağıda belirtilmektedir:

Cinsiyet ve Kişiler arası Şemalar İlişkisine Yönelik Bulguların Tartışılması:

Kişiler arası şemaların anne babadan beklenilen tamamlama tepkisinin cinsiyete göre değişip değişmediğine ilişkin bulgular, baskınlık, düşmanlık ve dostluk tamamlama tepkilerinin cinsiyete göre değiştiğini göstermektedir. Buna göre;

 Baskınlık boyutunda anneden beklenilen tamamlama tepkisi ile cinsiyet arasında anlamlı farklılık olduğu belirlenmiştir. Baskınlık boyutunda kızların anneden bekledikleri tamamlama tepkileri erkeklere göre daha fazladır. Bu bulgu kız çocukların erkek çocuklara göre, annelerine yönelik baskın davranışlarına karşı daha sık pasif tepki almayı beklediklerini yani kızlar kontrolü ele almak istediklerinde annelerinin buna itiraz etmeyeceğine ya da aynı fikirde olacağına daha çok inandıklarını göstermektedir.

 Düşmanlık boyutunda anneden beklenilen tamamlama tepkisi ile cinsiyet arasında anlamlı farklılık olduğu belirlenmiştir. Düşmanlık boyutunda erkeklerin

anneden bekledikleri tamamlanma tepkileri kızların beklentilerine göre fazladır.

Bu bulgu, erkeklerin kızara göre annelerine yönelik düşmanca davranışlarına karşı daha sık düşmanca tepki almayı beklediklerini göstermektedir.

 Düşmanlık boyutunda babadan beklenilen tamamlama tepkisi ile cinsiyet arasında anlamlı farklılık olduğu belirlenmiştir. Düşmanlık boyutunda erkeklerin babadan bekledikleri tamamlanma tepkileri kızların beklentilerine göre fazladır.

Bu bulgu, erkeklerin kızlara göre babalarına yönelik düşmanca davranışlarına karşı daha sık düşmanca tepki almayı beklediklerini göstermektedir.

Araştırmadan elde edilen bu bulgular, kültürümüzdeki aile içerisindeki cinsiyet rolleri ile tartışılacaktır. Araştırmalar ebeveynlerin erkek ve kız çocuklara farklı davrandığını göstermektedir. Shek (1998) katı disiplin yöntemlerinin erkek çocuklara kız çocuklardan daha fazla uygulandığını belirtmektedir. Sorbring ve arkadaşlarının (2003) yapmış olduğu çalışma hem erkek hem kız çocukların ‘erkeklerin daha fazla fiziksel cezaya maruz kaldıklarını, kızların erkeklere göre ebeveynlerinden daha sıcak tutumlar gördüğünü’ düşündüklerini göstermektedir. Ebeveynlerin kız ve erkek çocuklara yönelik gösterdikleri tutumun farklı olması, daha sert tutum ve katı disiplin gören erkek çocuklarının kız çocuklara oranla düşmanca tavırlarının ebeveynlerinden daha fazla tamamlanma tepkisi göreceklerini öngörmelerine neden olduğu düşünülmektedir.

Kızların baskınlık davranışlarının anne tarafından daha çok tamamlanma tepkisi ile karşılık bulacağına olan inançları yine kültürümüzdeki cinsiyet rollerinin etkisiyle annenin kız, babanın ise erkek çocukların yetiştirilmesinde daha çok rol oynaması ile açıklanabileceği düşünülmüştür. Kız çocukların yetiştirilmesinde daha fazla rol oynayan anne çocuğun özgüven gelişimini desteklemek amacıyla baskın davranışları karşısında

pasif tutum göstererek çocuğun belirli durumlar karşısında sorumluluk almasını, adım atmasını sağlayabilmektedir.

Yazın incelendiğinde araştırma sonuçlarına benzer ve farklı bulguların olduğu görülmektedir (Baldwin, Ptrick ve Keelan, 1999; Boyacıoğlu, 1994; Çelik, 2006; Özcan, 2015; Uluç, 2005). Boyacıoğlu (1994), yaptığı çalışmasında kızların erkeklere göre annelerinden daha fazla pasiflik ve baskınlık tamamlama tepkileri beklediklerini bulmuştur. Ek olarak araştırmada ele alınan yaş grupları farklı olsa da Baldwin, Ptrick ve Keelan (1999), yaptıkları çalışmalarında da kadınların erkeklere oranla yakın ilişkilerinde başkalarından (anne-baba ve önemli diğerleri) daha fazla dostluk ve pasiflik tamamlama davranışları beklediklerini bulmuşlardır. Özcan (2015)’ın, çalışmasında da kızların anneden bekledikleri dostluk ve baskınlık tamamlanma tepkilerinin erkeklere oranla daha yüksek olduğu tespit edilmiştir. Özcan (2015), ayrıca lisede okuyan kız öğrencilerin annelerinden bekledikleri tamamlayıcı dostluk ve anne baskınlık tepkilerinin onların psikolojik dayanıklılığını yordadığı, bu tamamlayıcı anne tepkileri olumlu olduğunda kız öğrencilerin psikolojik dayanıklık düzeylerinin de bundan olumlu etkilendiğini belirtmiştir.

Bağlanma örüntülerinin, kişiler arası deneyimlerin belirlemesinde önemli olduğu kabul edilmektedir (Bartholomew, 1990; Bartholomew ve Horowitz, 1991; Hazan ve Shaver, 1987). Şencan (2015) bağlanma örüntülerinin kaçınma ve kaygı boyutu ile kişiler arası şemalar arasında anlamlı ilişkiler olduğunu tespit etmiştir. Bu nedenle yazında bağlanma ve kişiler arası şemalar ilişkisini inceleyen araştırmalara da ulaşılmıştır. Araştırma bulguları ile tutarlı olarak Uluç (2005)’un çalışmasında güvenli bağlanan kız çocuklarının güvenli bağlanan erkek çocuklara oranla anne-baskınlık boyutunda daha çok tamamlanmayı bekledikleri görülmüştür. Ayrıca yine araştırma

sonuçları ile tutarlı olarak erkek çocukların kız çocuklara oranla anne-düşmanlık boyutunda daha çok tamamlanmayı bekledikleri tespit edilmiştir.

Özetle; araştırmada cinsiyet ile kişiler arası şemaların baskınlık ve düşmanlık boyutları arasında anlamlı farklılıklar olduğu; kızların baskın tavırlarının anne tarafından tamamlanacağına erkeklere oranla daha fazla inandıkları, erkeklerin ise düşmanca tavırlarının anne ve baba tarafından tamamlanacağına kızlara oranla daha fazla inandıkları tespit edilmiştir.

Burada kişiler arası şemalara ilişkin çalışmalarda anne baba tutumlarına yönelik açıklamaların zaman zaman ebeveyn kabul red araştırmalarında belirtilen açıklamalarla çeliştiği görülmektedir. Bu karşıtlığa gerek örneklem gerekse ölçme aracı farklılıklarının neden olabileceği düşünülmektedir. Örneğin; ebeveyn kabul red algısı ile cinsiyet arasındaki ilişkinin incelendiği araştırmalarda, kız çocuklarının erkek çocuklara oranla daha kontrol altında tutularak yetiştirildikleri (Gazioğlu, 2007), erkek çocukların ailede daha çok kabul gördükleri (Kağıtçıbaşı, 1999), daha çok korundukları ve erkek çocuklara daha çok anlam yüklenildiğini (Mete, 2015) bildiren sonuçlar ele alınmıştı. Ancak şema çalışmalarına ilişkin yazın incelendiğinde kız çocuklara göre erkek çocuklara daha katı disiplin yöntemlerinin uygulandığına ilişkin araştırmalar dikkati çekmiştir (Sheck, 1998, Sorbring ve arkadaşları, 2003). Mevcut çalışmada da Ebeveyn Kabul Reddi bulguları ile Kişiler arası Şemalara ilişkin bulgular açısından cinsiyete göre farklı sonuçlar elde edilmiş olması bir yandan yazınla tutarlı bulunurken diğer yandan kendi içinde tutarsız gibi görünen bulgular elde edilmesine neden olmuştur.

Bir sonraki bölümde kişiler arası şemalar ve yaş grupları arasındaki ilişkiye yönelik bulgular ele alınacaktır.

Yaş Grupları ve Kişiler Arası Şemalar İlişkisine Yönelik Bulguların Tartışılması:

Anne ve babaya yönelik kişiler arası şemaların yaş gruplarına göre değişip değişmediğine ilişkin bulgular, yaş grupları ile anne babaya yönelik kişiler arası şemalar arasında anlamlı bir farklılık olmadığını göstermektedir. Bu durum anne babanın çocuğun gösterdiği dostluk, düşmanlık, baskınlık, pasiflik tutumlarına karşılık olarak verdikleri tepkilerin çocuğun yaşından bağımsız olduğu anlamına gelmektedir.

Yazında kişiler arası şemaların yaş gruplarına göre incelendiği bir araştırmaya ulaşılamamıştır. Bir sonraki bölümde model analizine yönelik elde edilen bulgular tartışılacaktır.