• Sonuç bulunamadı

3.2 Kent Parkları

3.3.3 Kent Parkları Tasarım Kriterleri

Kent parklarını oluşturmada yardımcı olabilecek önemli kriterlerden biri parkın kent içindeki konumunun doğru belirlenmesidir. Kent park alanı yer seçiminde doğal kaynakların ve topografik yapı özelliklerinin yanı sıra iklim verileri ve diğer çevre etmenleri de önemli verilerdir.

Kentin büyük bir kısmına hatta tümüne hizmet etmekte olan kent parkları için, kentlinin alana rahat erişebilmesi açısından, kent içinde merkezi bir konum tercih edilmekle birlikte, bu konumun gerçekleştirilemediği durumlarda kent sınırları yakınında hatta dışında yer seçilebilmektedir (Al-Qudah, 2006). Bunun yanında park alanının kentin topografik çeşitliliğe sahip bir yerinde yer seçmesi başarılı bir park tasarımının oluşması için önemli bir adım olarak nitelendirilebilmektedir.

Kullanıcıda merak uyandırması açısından, kentsel park alanı yakın çevresinden algılanabilecek biçimde tasarlanmalı, ulaşılabilirliğinin artırılması açısından aktif ve görülebilir bir park sınırı oluşturulmalıdır (Yücel, 2007). Topografyanın izin verdiği ölçüde park sınırları geçirgen olmalı, park alanına giriş yapılmadan, yakın çevresinde kullanıcı parkı hissedebilmeli, park ile göz teması kurabilmelidir (Yılmaz, 2006).

Kent parklarının oluşturulması aşamasında göz önünde bulundurulması gereken diğer bir önemli kriter ise parkın planlama süreci ile ilintilidir. Kamusal açık yeşil alan sisteminin önemli bir öğesi olan Kent Parkları planlama ve tasarım aşamasından itibaren kentten kopuk, soyutlanmış bir parça olarak değil aksine kentin bütünlüğünü oluşturan bir öğe olarak ele alınmalı ve çevresiyle birlikte düşünülerek tasarlanmalıdır.

Aynı zamanda Kent Parkları, kentin diğer açık ve yeşil alan sistemi içinde bir bütünlük yaratmalı ve yaya bağlantı düzeni ile güvenli ulaşım olanakları sağlamalıdır (Sarıkaya, 2007).

Kent parkları kendi içinde de bir tasarım bütünlüğüne sahip olmalıdır. Park alanının sahip olduğu topografik konum ile tasarım bütünlüğü yanı sıra park içerisinde bulunan aktiviteler ve bu aktiviteler arasındaki ilişkiler de doğru kurulmalı ve bir bütün oluşturmalıdır. Bununla birlikte oluşturulacak tasarımda estetik ve işlevsellik ilişkileri de dengeli bir biçimde ortaya konmalıdır.

Kent parkların tasarımı aşamasında dikkat edilmesi gereken bir diğer husus ise kullanıcı kitlesinin iyi tanınmasıdır. Parkı kullanacak bireylerin kendileri, birbirleri ve doğa ile nasıl ilişkiler içinde oldukları ve etkileşimleri analiz edilmelidir (Yılmaz, 2006).

Kent parklarının tasarlanmasında erişilebilirlik unsuru, tasarımın yaşatılabilmesi için göz önüne alınması gereken en önemli kriterdir. Burada önemli olan alana ulaşımın yaya olarak ve özel oto, bisiklet veya otobüs gibi değişik ulaşım araçlarıyla sağlanabiliyor olması (Yücel, 2007), alanla çevrenin bağlantısının iyi kurulmuş olmasıdır. Erişim özellikle yaşlı ve küçük yaş gruplarındaki çocuklar için tehlikesiz ve kolay olmalıdır (Yılmaz, 2006). Aksi takdirde ulaşıma olanak vermeyen bir kent parkı, kentlinin ihtiyaçlarını karşılayamamanın yanı sıra büyük bir ekonomik yük halini alabilmektedir.

Kent Parklar, yalnızca doğayla ilişki kurulan yerler değil, aynı zamanda sosyal ve kültürel alışveriş yapılan alanlardır. Dolayısıyla Kent parkları, yaşlı, genç, zengin, fakir farklı kültürel yapılara sahip her birey için kendilerini bir bütünün parçası olarak hissetmelerini, dinlenmelerini, eğlenmelerini ve öğrenmelerini sağlamalı, bu anlamda da kullanıcılara başka insanlarla karşılaşma, tanışma, buluşma olanakları sağlayabilen aktif ve pasif aktivite alanları sunabilmelidir. Ayrıca oluşturulacak rekreasyonel aktivitenin türü ve alansal büyüklüğü, o aktiviteye katılan insanlara yetecek kapasitede olmalıdır. Park kullanıcılara yeterli sayıda oturma mekânı sağlayabilmelidir. Birimler uygun biçimde yerleştirilmelidir. İnsanlar gölgede veya güneşli alanlarda oturmayı seçme şansına sahip olmalıdır (Yılmaz, 2006).

Bunun yanında kent parklarında, topluluk içinde yaşayan bireylerin psikolojik konforlarının sağlanabilmesi için, sosyal ilişkilerin yaşanacağı kamusal mekânların yanı sıra, kişisel alanlara da ihtiyaç olabileceği unutulmamalıdır (Yücel, 2007).

Kent parkı yıl boyu kullanılabilir biçimde projelendirilmeli, gerekli olduğu durumlarda akşam saatlerinde de yararlanılabilen mekân ve aktiviteler bulunmalıdır (Sarıkaya, 2007).

Kent parkları ile ilgili bir diğer tasarım kriteri ise kentsel park alanının fiziksel tasarımının yeniliklere açık olması konusudur. Kent parkları yeniden ele alınabilen, yeniliklere ve değişikliklere açık, esnek düşünce tarzının ve hayal gücünün ürünü olmalıdır. Belli zaman aralıklarında yapılan araştırmalarla kullanıcıların tatmin olup olmadıkları takip edilerek gerekli değişiklikler yapılmalıdır (Yılmaz, 2006).

Kent sakinlerinin kamusal mekânda kendilerini güvende hissetmesi oldukça önemli bir husustur. Bu anlamda kent parklarında güvenlik personeli, ilk yardım üniteleri, doğru bitkilendirme, yeterli aydınlatma, açık görüş sahalarının oluşturulması gibi çeşitli önlemlerle bir bütün halinde kullanıcının kendini park içerisinde ve çevresinde güvende hissetmesini sağlayıcı çözümler üretilmelidir (Yücel, 2007).

Kamusal rekreatif alanlarda özellikle dikkat edilmesi gereken diğer bir konu ise estetik ve konfor unsurlarıdır. Kentsel park alanında kullanılan kent mobilyaları, aydınlatma elemanları, kaplama malzemeleri veya sanat objelerinin seçiminde estetik kaygı ve kullanıcının konforu göz önüne alınmalıdır. Alan içinde giriş kapısından itibaren kullanıcıları; park ile bütünleşmelerini sağlayacak aktivitelere katılımları, spor imkânlarından faydalanabilmeleri veya herhangi bir problemleri, ihtiyaçları konusunda yönlendiren görevliler olmalıdır (Yılmaz, 2006).

Park yapı ve donanımlarının tamiri veya yenilenmesi, çöplerin uzaklaştırılması, bitkisel peyzajın bakımları periyodik aralıklarla yapılmalıdır (Yücel, 2007).