• Sonuç bulunamadı

“Sözvarlığı, sadece bir dilde birtakım seslerin bir araya gelmesiyle kurulmuş simgeler, kodlar ya da dilbilimdeki terimiyle göstergeler olarak değil, aynı zamanda o dili konuşan toplumun kavramlar dünyası, maddi manevi kültürün yansıtıcısı, dünya görüşünün bir kesiti olarak düşünülmelidir.” (Aksan, 1996, s. 7).

“Kelime serveti kavramıyla, insanın doğduğu andan itibaren önce gördüğü üç boyutlu varlıkları ve hareketleri adlandıran isimleri ve fiilleri, daha sonra iki boyutlu ve nihayet zihnî karakterli kavram ve varlıkları, o varlıkların hareket yönlerini adlandıran isim ve fiilleri kazandığı bilinmektedir” (Çiftçi, 1991, s. 7).

Garrison, çocuğun bildiği sözcük sayısının okuldaki baĢarısını gösterdiğini söylemektedir. Sözcükler, bir anlamda çocuğun hayatı algılayıĢının göstergesidir (Yavuzer, 2001, s. 92). Zirâ okuduğunu, dinlediğini doğru anlayan, yazılı veya sözlü Ģekilde meramını doğru anlatan kiĢilerin baĢarılarında kelime hazinelerinin zengin oluĢunun payı oldukça büyüktür. Buna Stevens Teknoloji Enstitüsü profesörlerinden Dr. Johnson O‘Connor‘ un ĠĢletmecilik alanında idare amiri olmak üzere ders gören 100 öğrenci üzerine yaptığı araĢtırmayı örnek gösterebiliriz. Bu 100 öğrenciye bir kelime testi veriliyor. BeĢ yıl sonra yapılan kontrolde testten yüksek puan alanların hepsinin idare amirliklerine yükseldiği görülüyor (Özdoğru, 1958, s. 19-20).

36

Kelime hazinesi sadece dilbilimdeki birtakım kalıplarla değil yüzyıllardır o milletin yaĢantılarıyla oluĢturduğu ortak bir bağın en büyük göstergesidir. Kelime hazinesini oluĢturan kelimeleri takip ederek o milletin yaĢayıĢ biçimini, örf-adet, gelenek- göreneklerini, inançlarını, tarihini, yaĢadığı coğrafyayı ve dahası söz varlığının geçirdiği geliĢimi incelemek mümkündür. Bir dilin kelime hazinesini içeren öğelere bakacak olursak bunların: temel sözvarlığı, yabancı kelimeler, deyimler, atasözleri, iliĢki sözleri (afiyet olsun, güle güle vs.), kalıplaĢmıĢ sözler, terimler, çeviri kelimeler olmak üzere 8 baĢlıkta inceleyebiliriz. Türkçenin sözvarlığının niteliklerini ise Ģöyle özetleyebiliriz:

“1. Türkçenin yapısından gelen güçlü türetme ve birleştirme yeteneği, ona somut ve soyut, çeşitli kavramları kolaylıkla oluşturma, ayrıntılara inen bir kavramlaştırma gücü vermiştir. Bu güç, en eski kaynaklarımız olan Köktürk metinlerinden bugüne, hiç eksilmeden süregelmektedir.

2. Türkler, değişik toplumlarla kurdukları ilişkiler sırasında yabancı etkiye büyük ölçüde kalıplarını açmış, çoğu zaman yabancı öğeleri kendi öz sözcüklerine yeğlemişlerdir. Bunun sonucunda birçok yerli öğenin kaybolup unutularak yabancılarının yerleştiği görülmüştür.

3. Kavramlaştırma sırasında Türkçe en çok somut nesnelere, doğaya dayanmakta, böylece kavramları daha canlı olarak dile getirmektedir.

4. Türkçede ikilemelerin kullanılışı, anlatıma güç veren bir yol olarak çok yaygındır. Bu nitelik ona, tek tek sözcüklerin yanı sıra ayrı bir „kalıplaşmış öğelerden oluşmuş sözvarlığı ‟ kazandırmıştır. Eşanlamlılarla kurulmuş ikilemelerin unutulan öğeleri ikilemelerde yaşamlarını sürdürmektedir.

5. Daha Köktürkçe döneminde Türkçe sözcüklerin geniş birçok anlamlılık gösterdikleri göze çarpmakta, bu durum, dilin bir yazı dili olarak çok daha eskilere uzandığına tanıklık etmektedir.

6. En eski belgelerde bile eşanlamlıların sayıca çokluğu dikkati çekmekte, asıl ilginç olan, bunların bir bölümünü, birbirine anlamca çok yakın eşanlamlılar oluşturmaktadır.

7. Bugün Türkiye Türkçesi yazı dilinde unutulmuş, yitirilmiş birçok öğe -başka dillerde de görüldüğü gibi- Türkçenin değişik lehçelerinde ve bugünkü Anadolu ağızlarında yaşamlarını sürdürmektedir.” (Aksan, 1996, s. 43-44).

Kelime hazinesi denildiğinde sadece kök halindeki kelimelerin oluĢturduğu bir bütün akla gelmemelidir. Bir dildeki kök halindeki kelimelerin sayısı oldukça az olabilir. Örneğin Hint-Avrupa dillerinin ana Ģekli, Walde-Pokorny sözlüğüne göre 2192 kökten oluĢuyordu. Aynı dil ailesine ait olan Ġngilizce ise bugün 715.000 (Oxford English Dictionary Facts‘a göre)‘ lik bir kelime hazinesine sahip olmuĢtur. Bu rakamların yıllar içinde hızla değiĢtiğini görmekteyiz. 1940-1950 yılları arasında Ġngilizce‘ye 2000 yeni kelime eklenmiĢtir. Bu 715.000 kelimenin pratik değerleri yani kullanım sıklıkları nedir? Bir köylünün 500‘lük, Shakespeare‘in 20.000‘lik bir kelime kadrosuna sahip olduğunu düĢündüğümüzde kimlerin hangi kelimeleri hangi sıklıkla kullandıklarını tespit etmek gerekliliği doğmuĢtur. Ġlk kez Amerika‘da her türlü eserden 4-5 milyon kelime taramak

37

kaydıyla yapılan bu çalıĢma bilimsel bir yöntem kullanılarak çıkarılan ilk kelime cetveli olma özelliğindedir (Thorndike, Horn, Gates, Dolch, Buckingham, Hillyer listeleri). Bir diğer önemli çalıĢma ise Columbia Üniversitesi profesörlerinden E. L. Thorndike‘ ın 1944‘te çıkardığı TheTeacher Word Book of 30.000 Words (Öğretmenin 30.000‘lik Kelime Kitabı) adlı eseridir. Bu eserde her kelimeye frekansına göre bir sıra verilmiĢtir. ―Basic‖ sistemini kuran C.K.Ogden, iyi seçilmiĢ 850 kelime ile her Ģeyin anlatılabileceğini düĢünmektedir. M. West‘e göre bu sayı 1490, Ward‘ a göre de 2000‘dir. Sadece sözlükçülük açısından değil okuma kitapları açısından da kelime sayımlarının yapılması ve hangi yaĢ grubunda hangi kelimelerin kullanılacağı kesinleĢmelidir. Elde bir kelime istatistiği olmadığı için okuma kitaplarının yazarları bir kelimeyi eserine alıp frekansı çok daha yüksek olan bir baĢka kelimeyi ihmal edebilir. Türkiye‘de kelime sayımı çalıĢmalarıyla ilk kez ilgilenen Bir Dili Öğrenmek İçin En Lüzumlu Kelimeler (1936) kitabıyla Ömer Asım Aksoy olmuĢtur.

Ders kitaplarının yazımında da kelime sayımı çalıĢmaları oldukça önemlidir. Öncelikle B. Pautex adında Ġsviçreli bir öğretmen tarafından yazılan Recueil de MotsFrançais (Fransızca Kelime Derlemesi) adlı Teknik kelimelerin bulunmadığı bu çalıĢmada 37 baĢlık altında 11971 kelime konularına göre gruplandırılmıĢtır. Bu eseri Fransızlar da okullarında kullanmıĢlardır. Almanlarda F. Dornseiff‘in Der Deutsche Wortshatz Nach Sachgruppan (Kendi Gruplarına Göre Almancanın Kelime Hazinesi) adlı eseri ve Ġngilizlerde de M. West‘in 7 grupta 40 bölüm ihtiva eden A Classified Word List (SınıflandırılmıĢ Kelime Listesi) adlı eseri aynı çalıĢmalara örnektir. Bu çalıĢmaların resimli olanlarını da görmek mümkündür (Dilâçar, 1954, s. 570-574).

Ana dili eğitiminde öğrencinin kelime hazinesini geniĢletme de olduğu kadar yabancılara Türkçe öğretiminde de ayrı bir kelime kadrosu belirlenmelidir.

Belirlenen bu kelimeler plânlı bir Ģekilde ders kitapları, yardımcı materyaller ve ses kasetlerinde kullanılmalıdır (Barın, 2003, s. 311).

38 Tablo 2. Sözlükler ve Söz Varlığı Tablosu

Kaynak:(Hengirmen, 1999)

Bir dilin söz varlığını inceleyen bilim dalına ise sözcükbilim (lexicologie, lexicology, wortkunde) denilmektedir. Yakın zamana kadar dilin söz varlığını, kelime hazinesini, dildeki öğelerin biçimbilgisi açısından niteliklerini, kökenlerini, tarihsel geliĢmelerini inceleyen sözcükbilim, bugün her kelimenin kendisinin de bulunduğu anlam alanı içinde ele alınmasını, incelenmesini içermektedir (Aksan, 2000, s. 31).

2.10.1. Kelime Hazinesinin Katmanları

AraĢtırmalara göre kiĢinin kelime hazinesi iki katmandan oluĢmaktadır. Ġlk katman edilgin (pasif) olan katmandır. Bu katmanı oluĢturan kelimelere iĢitme ve okuma kelimeleri denir. Bu kelimeler kiĢinin sözün geliĢinden, bağlamından anlamlandırabildiği, tanıyabildiği kelimelerdir. Ġkinci katman ise etkin (aktif) olan katmandır. Bu katmanı oluĢturan kelimelere ise yazma ve konuĢma kelimeleri denir. Anlamını bildiğimiz, yerli yerinde

Oxford English Dictionary Facts 715.200

Redhouse, Redhouse Pres, 1968 160.000

Cambridge Ġnternational Dictionary of English Cambridge University Pres, 1995

100.000 Webster‘s New World Dictionary, PresticeHall, 1970 80.000 Duden ―DasgroBeWörterbuch der deutschenSprache in

6Banden‖, BibliographischesInstitutDedenverlag 500.000 Duden ―DeutschesUniversalwö‖terbuch", BibliographischesInstitutDudenverlag 120.000 Duden ―DieRechtschreibung‖, BibliographischesInstitutDudenverlag 110.000 Real AcademiaEspanola 100.000

Maria Moliner, RamcesSopena, Barcelona, 1993 100.000 GranDiccionario la LenguaEspanola, Sociedad General Espanola

de Libreria (SGEL),1994

60.000

39

kullandığımız kelimeler etkin kelimelerdir. KiĢinin edilgin kelime hazinesi her zaman etkin kelime hazinesinden daha zengindir (Sezer ve diğerleri, 1991, s. 214).

Çocuklarda ilk yıllarda pasif kelime hazinesi aktif kelime hazinesinden daha geniĢtir. Ġlerleyen yıllarda çocuğun biyolojik ve sosyolojik geliĢimiyle birlikte aktif kelime hazinesi zenginleĢmeye baĢlar. ĠĢittiğimiz, anlamını sözlükten bulduğumuz, okuduğumuz bir kelimeyi konuĢma ve yazma sırasında hatırlayamayabilir, doğru kullanamayabiliriz. Öğrenciden ilk defa iĢittiği bir kelimeyi de doğru olarak kullanmasını beklemek yanlıĢ olur (Alperen, 2001, s. 41).

ĠĢte bizdeki klasik kelime öğretimi çalıĢmalarının baĢarısızlığının sebeplerinden biri de derste ilk kez iĢittiği kelimeyi öğrenciden bilmesini beklememizdedir. Oysa kelimeyle ilgili yeterli alıĢtırma ve pekiĢtirme çalıĢmaları yapılmadan, kelimenin öğretimi için daha etkili yöntemler kullanılmadan o kelime pasif kelime hazinesine katılamaz. Kelime öncelikle pasif kelime hazinesine kazandırılır. Pasif kelime hazinesi oluĢmadan aktif kelime hazinesi oluĢmaz.

Benzer Belgeler