• Sonuç bulunamadı

B. ALLAH‟IN SIFATLARI HAKKINDAKĠ GÖRÜġLERĠ

5. Kelâm Sıfatı

Gazzâlî, diğer Ġslâm âlimleri gibi kelâm sıfatını, kadîm ve hadis oluĢu açısından ele almıĢ,386

mahiyetinin insan algısının üstünde olduğunu belirtmiĢtir.

Yüce Allah, ses ve harf olmaksızın nefsiyle mütekellimdir. Nefisteki bu konuĢmaya iĢaret eden hareket ve sesler vardır. Burada “kelâm” ile kastedilen nedir? ġayet Allah‟ın sesleri yaratma kudreti kastediliyorsa bu, kelâm sıfatı için yeterli değildir. Çünkü O‟nun konuĢan varlık olması için sesleri kendi nefsinde yaratması gerekmektedir. Seslerin O‟nun zatı ile kaim olması imkânsız olduğundan ses ve harften oluĢmayan, zâtına ait kelamı (kelâm-ı nefsî) kabul etmek gerektiğini düĢünen Gazzâlî, bu konuĢma türünün bütün insanlar tarafından açık bir Ģekilde idrak edilebileceğini iddia etmektedir. Bir kiĢinin “içimden Ģöyle bir söz geçirdim” demesi bu duruma iĢaret

383

Gazzâlî, el-İktisâd fi‟l-i‟tikâd, s. 110.

384

Gazzâlî, el-İktisâd fi‟l-i‟tikâd, s. 110-111.

385

Gazzâlî, Kavâidü‟l-akâid, s. 182; Gazzâlî, el-Erbaîn fi usûli‟d-din, s. 13.

386

etmektedir.387 Ona göre, hâdis olup yaratıcının varlığına iĢaret eden “âlem” gibi hâdis olan “harfler” de kadîm olan kelâm sıfatına iĢaret etmektedir.

O, Kur‟an‟ın kadîm olduğu iddiasını, “Kur‟an, Allah‟ın yaratılmamıĢ kelamıdır” hadisine dayanarak desteklemiĢ388

dilin hâdis, dil ile okunan Kur‟an‟ın kadîm olduğunu kabul etmeyen akıl ve feraset yoksunu insanların muhatap dahi alınmaması gerektiğini ifade etmiĢtir.389

Gazzâlî‟ye göre “Her kim Kur‟an‟dan bir harf okursa ona Ģu kadar ………. sevap vardır” hadisi ileri sürülerek harflerin de kadîm olduğunu iddia edenlere Hz Peygamber‟in “Kur‟an, Allah‟ın kelâmıdır, yaratılmıĢ değildir” sözünü hatırlatır ve yukarıdaki hadisin, harf ve seslerin kadîmliğine iĢaret etmediğini ifade eder.390

Benzer Ģekilde “Biz Kur‟an‟ı Arapça indirdik” ayetinden hareketle Arapça‟nın da kadîm olması gerektiği iddiası, söz konusu hadise dayanılarak reddedilmelidir.391

Gazzâlî‟ye göre peygamberliği tasdik eden kiĢinin Allah‟ın mütekellim olduğunu zorunlu olarak kabul etmesi gerekmektedir. Allah‟ın kelâm sıfatını inkâr eden bir kiĢinin peygamberi tasdik etmesi imkansızdır ve Allah Teâlâ, hayy (diri) olmasından dolayı zorunlu olarak kelâm sıfatına sahiptir.392

Gazzâlî, Allah‟ın kelâmı harf ve sesten farklı bir Ģey ise Hz. Musa‟nın Allah‟ın kelamını nasıl iĢittiği sorusuna, iĢitmenin bir idrak türü olduğunu önceden Allah kelâmını tecrübe etmemiĢ birinin bu kelâmı idrak edemeyeceğini belirterek cevap verir. Bunu, tatlı bir yiyeceği hiç tatmayan birinin bu tadı bilmemesine benzetir. Allah‟la konuĢma yeteneği olan Hz. Musa‟nın iĢittiği kelamı idrake muktedir olmamamız da bunun gibidir. Nasıl ki Allah‟ın zâtı hiçbir varlığa benzemiyorsa, O‟nun kelamının da benzeri olmadığına inanmak gerekmektedir.393

Gazzâlî‟ye göre kadîm olan Allah kelâmının kağıt, mürekkep ve yazıdan müteĢekkil mushaflarda yazılmıĢ olması kelâmın kıdemi açısından sorun oluĢturmaz. “AteĢ mushafta yazılıdır” sözü, ateĢin zatının mushafta bulunmasını gerektirmez. AteĢin kendisi mushafta olsa onu yakardı. Sureti hayalimizde olan ateĢin yakmaması gibi bizim

387

Gazzâlî, el-İktisâd fi‟l-i‟tikâd, s. 116.

388 Gazzâlî, İlcâmu‟l-avâm, s. 35. 389 Gazzâlî, Kavâidü‟l-akâid, s. 183. 390 Gazzâlî, İlcâmu‟l-avâm, s. 35-36. 391 Gazzâlî, İlcâmu‟l-avâm, s. 35-36. 392

Gazzâlî, el-İktisâd fi‟l-i‟tikâd, s. 114-115.

393

de zihnimizdeki kelâm ilmimizle malum olan Ģeydir.394

Kur‟an‟ı okuyup öğrenen kiĢinin zihnindeki Kur‟an sonradan yaratılan bir haldir. Bu ilimle malum olan Ģey ise kadîmdir. AteĢ örneğinde olduğu gibi ateĢi bilmemiz ve onu hayal etmemiz yakıcı değil, yakıcı olan bizzat malumun kendisidir.395

Filozoflar, Allah‟ın peygambere bazı sesleri iĢittirme anlamında kelâm sıfatına sahip olduğunu iddia etmekle birlikte bir peygamberin nefsî mertebesinin melekleri görüp onlardan bir Ģey iĢitme noktasına ulaĢtığı zaman ilahî vahye muhatap olduğunu düĢünmektedir.396

Gazzâlî, “Kur‟an okumak, ses ve harflerden meydana gelmekte, dolayısıyla onun hâdis olduğu anlaĢılmaktadır” iddiasını “kıraat”, “makrû” ve “Kur‟an” lafızlarını açıklayarak da yanıtlamaya çalıĢır. “Makrû” (okunan Ģey), Allah‟ın zâtıyla kâim olan kelâmıdır. Kıraat ise okuyan kiĢinin önceden yapmadığı bir eylemi yapmaya baĢlaması olup hâdis bir durumdur. Gazzâlî‟ye göre, Kur‟an lafzıyla kastedilen mana “okumak” ise bu sonradan yaratılmıĢtır. “Kur‟an Allah kelâmıdır ve yaratılmıĢ değildir” sözünde de okuma fiili değil, Allah kelâmı kastedilmiĢtir.397

Gazzâlî, “Şayet müşriklerden biri senden korunma isterse, Allah‟ın sözünü işitinceye kadar onu korumaya al…”398

ayetinden hareketle Kur‟an‟ın iĢitilen seslerden meydana geldiğini dolayısıyla sonradan yaratıldığını iddia edenlere, Allah ile konuĢan Hz. Musa örneğini hatırlatırak Hz. Musa‟nın iĢittiği kelâmın “kadîm”, müĢriğin iĢittiği sözlerin ise “kadîm kelâma iĢaret eden sesler”den ibaret olduğu Ģeklinde karĢılık verir.399

Yüce Allah‟ın Hz. Musa‟ya yaptığı “Şüphe yok ki, ben senin Rabbinim. Hemen ayakkabılarını çıkar. Çünkü sen mukaddes vadi Tuvâ‟dasın”400

sesleniĢi kelâm sıfatı bağlamında kadîm olarak kabul edilmelidir Bir babanın henüz dünyaya gelmeyen oğlunun öğrenmesini istediği ilimleri planlaması ve oğlu öğrenme çağına geldiğinde bunu tatbik etmesinde olduğu gibi bu istek de ezelden beri Allah‟ın zatıyla kaimdir.401

Gazzâlî‟ye göre Allah‟ın ilmini de bu Ģekilde anlamak gerekir. Daha önce ifade

394

Gazzâlî, el-İktisâd fi‟l-i‟tikâd, s. 125; Gazzâlî, İlcâmu‟l-avâm s. 37-38.

395

Gazzâlî, İlcâmu‟l-avâm, s. 36-37.

396

Gazzâlî, el-İktisâd fi‟l-i‟tikâd, s. 130-131.

397

Gazzâlî, el-İktisâd fi‟l-i‟tikâd, s. 126-127.

398

Tevbe, 9/6

399

Gazzâlî, el-İktisâd fi‟l-i‟tikâd, s. 128.

400

Tâ-hâ, 20/12.

401

ettiğimiz gibi Zeyd‟in güneĢ doğunca geleceğini önceden bilmemiz ve Zeyd‟in güneĢ doğunca geldiği anda bizde oluĢan bilgi aynıdır. Dolayısıyla Yüce Allah‟ın mahlûkatın durumunu ezelde bilmesi de böyledir.402