• Sonuç bulunamadı

2. BÖLÜM 2: KAZAKİSTAN VE ULUSAL GÜVENLİK KAVRAMI

2.2.2. Kazakistan’ın Siyasi Güvenliği

Kazakistan 1991’de bağımsızlığını kazanmasıyla dış ve iç siyası güvenliğini etkileyen 3 ana sorunla karşı karşıya kalmıştır. Bunlardan ilki Rusya tarafından kontrol edilen silahlar ve askeri-nükleer tesisidir. Sovyet yıllarında Rusya toprakları içinde bulunan bu tesisler bağımsızlıktan sonra Kazakistan sınırları içinde yer almış ve bu durumun Nazarbayev tarafından siyasi güvenliğe nasıl teki edileceğine dair politikaları geliştireceği yönünde baskı hissetmesine sebep olmuştur. Diğer sorun ise 1990’larda

35

Kazakistan ekonomisinin Rus ekonomisine bağlı olmasıdır. Ülkede üreten tesisler o yıllarda Rusya’nın elinde olmuştur ve bu da Rus ekonomisine bağımlı bir ticari yapının oluşmasına sebep olmuştur. Diğer bir problem ise Kazakistan’ın etnik yapısıdır. Büyük çoğunluğu Rus uyruklu olan halkın diğer bir kısmını ise Ukraynalılar, Almanlar ve Belaruslular oluşturmaktadır. Böylelikle Moskova’nın ülkedeki Rus nüfusuna duymuş oluğu ilgi, Kazakistan’ın siyasi güvenliğini olumsuz yönde etkilemiştir. Günümüzde bu problemler Nazarbayev sayesinde çoğunlukla çözülebildiği görülmüştür. Kazakistan eskisi kadar Rusya’ya bağımlı değildir, diğer ülkelerle ekonomik antlaşmalar - özellikle petrol alanında- yapmaktadır, askeri tesisler ve nükleer bakımında eskisi kadar bağımlı değildir; Sovyet asker güçlerini Kazakistan Rusya’ya kiralamıştır ve nükleer anlamda çeşitli Birleşmiş Milletler Güvenlik Kurulu destekli bildirilere sahiptir. Demografik yapıda ise Nisan 2018 verilerine göre ülkenin %23’ünü Rus,%65’ini ise Kazaklar oluşturmaktadır. Bağımsızlıktan sonra göç sağlanmış, bu sayede halk da dengelenmiştir. Böylelikle Kazakistan iç ve dış siyasi güvenliği sağlama noktasında bir hayli ilerlemiştir (Çalışkan, 2019).

Siyasi güvenlik genel anlamda silahlı kuvvetler, iç işleri ve diğerleri gibi özel devlet organlarını dikkate alan askeri boyutu içermektedir. Bu askeri boyutun ana işlevi kanunları takip etmek ve her bir organı korumaktır. Ayrıca boyutta birkaç temel amaç vardır. Bu amaçlar; ülkedeki mevcut güvenlik koşullarına ilişkin analizlerden, ulusal savunmayı iyileştirmeye yönelik hedeflere ve görevlere odaklanmayı, uzun vadede ulusal koruma sisteminin geliştirilmesini içermektedir. İşlerinin daha kaliteli olmasını sağlamak için, kuvvetlerin işbirliği yapması ve sorumlulukları yerine getirmesi beklenmektedir. Mevcut okuma materyallerine dayanarak, ulusal güvenliğin boyutlarına odaklanma fırsatı mevcuttur. Daha önce de belirtildiği gibi, ülke uzun yıllar önce resmen nükleer silahlardan çekilmiştir (Nazarbayev, 2012). Şu anda, birçok ülke doğal çevrenin ciddi olumsuz etkilenmesinde dolayı bu silahlara karşı politika geliştirmektedir. Horowitz'e (2009) göre, hala atom bombası olan ülkeler, atom bombasını politik açıdan daha fazla güce sahip olmak için kullanmaktalardır. Bununla birlikte, Kazakistan için bu karar barışçıl politikalara değil, daha çok tarihi nedenlere dayanmaktadır.

36

Merkez Asya’da İslami araç olarak kullanan radikal terör gruplarının ülkelerde yerleşmeye çalışması bir tehdittir. Kazakistan bu konuda da başarılıdır. Dini hoşgörüsü, dünya görüşü ve siyasi gelenekler ülkede böyle oluşumları barındırmaktadır. Bununla birlikte Kazakistan’da din temelli siyasi oluşumlar tamamen yasaklanmıştır (İsina, 2006).

Devletler çıkarlarını korumak için önceliklerini belirterek diğer aktörler tarafından kabul görmesi devletin başarılı olduğunun kanıtıdır. Siyasi güvenlik ise böylelikle bu başarının elde edilmesiyle sağlanabilmektedir. Kazakistan bu anlamda 2017-2018 yılında BMGK daimi olmayan üyeliğe seçilmiştir ve bunu takiben 2018 Ocak ayında BMGK Başkanlığına da ev sahipliği yapmıştır. Kazakistan’ın Orta Asya bölgesinde seçilen ilk BMGK devletinin olması ile Kazakistan’ın siyasi prestiji artmıştır. Kazakistan’ın güvenliğini ve istikrarını sağlamak amaçlı gelişme ve kalkınma desteklenerek dış politikanın çevredeki ülkelerle etkileşimin olması amaçlanmıştır. Kazakistan bu durumun ülkedeki istikrar ve barış sağlanmadan Kazakistan’ın kendi iç siyasi güvenliğinin sağlanamayacağının farkındadır. Orta Asya’nın göbeği olan Kazakistan olası Asya krizlerinde tüm bölgelere yayılacağının farkındadır ve bundan dolayı güvenlik çemberi oluşturmayı amaçlamıştır. Siyasi güvenliğin sağlanması için de bölge içi ülkelerle birlikte güvenlik anlayışının gelişmesi gerekmektedir. Bu konuda Kazakistan da ülkesinde çok vektörlü dış politika olarak denge politikası uygulamaktadır. Bu bağlamda Kazakistan’ın mimarisi olan Nazarbayev ülkenin siyasi güvenliğini politiğinden taviz vererek değil güven oluşturarak inşa etmiştir. Nitekim Kazakistan BM (Birleşmiş Milletler) ve AGİT (Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı) gibi uluslararası örgütlerin başkanlığına seçilmiş ve bu saygınlık da yerini almıştır. Öteki taraftan Kazakistan, büyük güçler arasında çıkabilecek çatışma durumunda kendisine de zarar vereceğinin farkındadır. Bu anlamda Astana yönetimi siyasi güvenlikte öncelik olarak büyük devletlerarasında güveni ön plana koymaktadır. Nitekim Şanghay İşbirliği Örgütü (ŞİÖ) ve AGİT’e üye olarak devletlerarasında güven tesis etmeyi öncelik politikası olarak belirlediğini açıkça göstermiştir. Bu durum sadece dış politikada değil iç politikada da devam etmektedir. Farklı dini ve etnik gruplar arasında güven ortamının sağlanması amaçlı iç siyasi güvenliğin sağlanması politikaları da Kazakistan devlet politikaları arasındadır. Siyasi güvenliğe iç ve dış politikasında gerekli özeni gösteren Kazakistan kitle imza silahlarının yaygınlaştırılması konusunda

37

uluslararası gündemde çalışmalar yapmıştır. Bunun en önemli örneği BMGK dönem başkanlığının Kazakistan olduğu zamanda “Kitle İmza Silahlarının Yaygınlaştırılması: Güven Tedbirleri” konulu oturum gerçekleştirilmesidir. Ayrıca İran’ın nükleer programı sebebiyle Kazakistan bu durumdan en çok etkilenen devlet olarak görülmüştür. Kazakistan P5+1 anlaşmasını desteklediğini ifade etmiştir. Ayrıca Nazarbayev nükleer silahtan da vazgeçilmesi gerektiğini de belirtmiş ve konuyu BM’ye taşımıştır. Kazakistan’ın bu konuyla ilgili attığı adımlar sayesinde uluslararası arena tarafından daha istikrarlı ve güvenilir ortak olarak görülmeye başlanmıştır. Burada elde etmiş olduğu siyasi güvenliği sağlama noktasındaki başarısı bölgesel krizlerin çözümlemede de etkili olmuştur (Ametbek, 2018). Ayrıca Kazakistan siyasi güvenliğini sağlamak amaçlı uluslararası arenada birçok örgüte üyedir. Dünya Ticaret Örgütü, Türk Dili Konuşan Ülkeler İşbirliği Konseyi, Ekonomik İşbirliği Teşkilatı, Asya’da İşbirliği ve Güven Artırıcı Önlemler Konferansı, Ortak Güvenlik Anlaşması Örgütü, Bağımsız Devletler Topluluğu, Avrasya Ekonomik Birliği, Şanghay İşbirliği Örgütü, Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı, İslam İşbirliği Teşkilatı, Birleşmiş Milletler Kazakistan’ın başlıca üye olduğu uluslararası topluluk ve örgütlerdir (Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanlığı, 2019).

Kazakistan’ın yeni cumhurbaşkanı Kasım Cömert Tokayev Nazarbayev’den ilham aldığı deneyimleriyle öncesinde Kazakistan dış politikalarına aynı yolda devam edecektir. Tokayev, diplomat olduğu için Rusya ve Çin’in iç politikalarını çok iyi bilmektedir ve ülkenin güvenliğinin Çin ve Rusya ile kuracağı dengeli ilişkiye bağlı olduğunu düşünmektedir. Tokayev’in cumhurbaşkanı olduğu süreçte çok vektörlü politika kimliği korunacaktır (Ametbek, 2019).