• Sonuç bulunamadı

2. HAZAR DENİZİ VE KIYISI ÜLKELERİNİN GENEL OLARAK TANITILMASI

2.2 Hazar Denizi Kıyısı Ülkeleri

2.2.3 Kazakistan

Kazakistan, resmî adı Kazakistan Cumhuriyeti olan, Orta Asya ve Doğu Avrupa arasında bir ülkedir. Komşuları olarak kuzeyde Rusya, güneyde Türkmenistan, Özbekistan ve Kırgızistan, doğuda Çin bulunur. Ülkenin Hazar Denizi ve Aral Gölü'ne kıyısı vardır [28]. Kazakistan’ın yüz ölçümü 2.717.300 km2’dir [5]. Bu yüz

ölçümü ile dünyanın en büyük yüz ölçümüne sahip 9. ülkesidir [28]. Sınırlarının toplam uzunluğu 12.185 km’dir. Kazakistan’ın Çin ile 1.533 km, Kırgızistan ile 1.224 km, Rusya ile 6.846 km, Türkmenistan ile 379 km ve Özbekistan ile 2.203 km sınır uzunluğu vardır. Hazar Denizi kıyısı 1.894 km uzunluğundadır [5].

Şekil 2.5 : Kazakistan haritası [5].

Kazakistan’ın resmî dili Kazak Türkçesi, başkenti Astana, yönetim şekli cumhuriyet ve para birimi Tenge’dir [28].

Kazakistan, SSCB’den 16 Aralık 1991 tarihinde bağımsızlığını ilan etmiştir [29]. Kazakistan Orta Asya ve Kafkasya’daki Cumhuriyetler içinde bağımsızlığını en geç ilan edendir. Bunun nedenleri;

• Kazakistan’da çok ciddi Rus nüfusu olması,

• Kazakistan ile Rusya arasında çok uzun sınır olması,

• Kazakistan’da Rusya’nın nükleer tesislerinin ve uzay üslerinin olması,

• Rus dil ve kültürünün Kazakistan’da diğer ülkelerle karşılaştırılamayacak kadar baskın olmasıdır [17].

Kazakistan, Hazar Denizi'nden Altay Dağları'na kadar uzanmaktadır. Ülkenin 804.500 km²'lik bir alanını Kırgız Bozkırları kaplamaktadır. Kazakistan bu özelliği ile dünyada bozkırların en fazla bulunduğu bölgedir [29]. Ülkenin önemli gölleri Aral Gölü, Balkaş Gölü; önemli nehirleri ise İli Nehri, İrtiş Nehri, İşim Nehri, Ural Nehri'dir [28].

Kazakistan karasal iklime sahiptir. Yazları sıcak, kışları ise soğuk geçmektedir. Yağışlar kuraklık durumuna göre değişmektedir [5].

Kazakistan’ın nüfusu 2009 yılında yapılan sayım verilerine göre 16.402.861 kişidir [29]. Kazakistan nüfusunun % 59,2’sini Kazaklar, % 25,6’sını Ruslar, % 2,9’unu Ukraynalılar, % 1,4’ünü Almanlar, % 2,9’unu Özbekler, % 1,5’ini Tatarlar, % 1,5’ini Uygurlar ve % 5’ini diğer etnik gruplar oluşturmaktadır [28].

Kazakistan nüfusunun dini yapısının % 47'sini Müslümanlar, % 44’ünü Rus Ortodokslar, % 2’sini Protestanlar, kalan % 7'sini ise diğer dinlere mensup insanlar oluşturmaktadır [5].

Kazakistan’da kara yolu toplam uzunluğu 91.563 km, demir yolu toplam uzunluğu ise 13.700 km’dir. 2008 yılı verilerine göre ülke çapında 95 adet havalimanı mevcuttur. Deniz ulaştırmasında en önemli limanları Aktau, Atyrau, Oskemen, Pavlodar ve Semey limanlarıdır [5].

Bağımsızlığın ardından siyasi ve ekonomik istikrara kavuşan Kazakistan'da, büyük petrol, uranyum, demir, altın ve kurşun rezervleri bulunmaktadır. Kazakistan doğal kaynakları ve coğrafyası itibarıyla önemli bir yere sahiptir. Hacim ve çeşit bakımından mineral ve ham madde yatakları ile dünyanın sayılı ülkelerinden biridir [28].

Kazakistan'da 1.225 çeşit mineral ihtiva eden 493 yatak bulunmaktadır. Uranyum, krom, kurşun ve çinko yataklarının zenginliği itibarıyla dünya ikincisi, mangan itibarıyla dünya üçüncüsü, bakır itibarıyla de dünya beşincisidir. Kömür, demir ve altın rezervleri itibarıyla Kazakistan dünya sıralamasında ilk on ülke arasında, doğal gaz, petrol ve alüminyum rezervleri itibarıyla da, sırası ile ilk on iki, ilk on üç ve ilk on yedi ülke arasında yer almaktadır [28].

Kazakistan sanayi yapısı, Sovyet ekonomisinin ihtiyaçlarını karşılamaya yönelik merkezi planlama sisteminin ekonomik ve politik sonuçlarını yansıtmaktadır [13]. Ülkenin ekonomik yaşamında, devlet sektörü % 90 oranında ağırlığını korumaktadır. Ancak hükümet, özelleştirmeye, özel mülkiyet ve serbest pazar ekonomisine girmeye başlamış, kısa zamanda önemli başarılar elde edilmiştir. Ekonomi son yıllarda hızla canlanmaya başlamıştır [11]. Enerji ve madencilik başlıca ekonomi sektörleridir [29]. Önde gelen diğer endüstri kolları ise traktör ve diğer tarım makineleri, elektrikli motorlar ve inşaat malzemeleridir [5].

Tarım faaliyetleri Kazakistan ekonomisinde önemli yer tutmaktadır. Tahıl üretiminde dünyada yedinci sırada bulunmaktadır. Ülkenin başlıca tahıl üretimi buğday, arpa, pamuk ve pirinçtir. Sovyetler Birliği zamanındaki yanlış üretim ve yönetim teknikleri yüzünden tarım sektörü çevresel sorunlar yaşamaktadır [29].

Kazakistan’da hayvancılık da tahıl üretimi gibi önemlidir. Hayvancılıktan elde edilen başlıca ürünler süt, süt ürünleri, hayvan derisi, et ve yündür [29].

Kazakistan’ın en büyük ihracatını % 59 oranında olan petrol ve petrol ürünleri oluşturmaktadır [5]. Ülkenin mineral ve ham madde üretimi kendi ihtiyacının çok üstündedir. Bu nedenle metalik bizmut, süngersi titanyum, kil ve rafine bakır, mangan ve konsantreleri üretiminin % 90'ı, petrol, metalik kurşun ve çinko üretiminin % 80'i ile doğal gaz, kömür, demir cevheri ve krom üretiminin de % 50'den fazlası ihraç edilmektedir [28]. Öne çıkan diğer ihraç ürünleri kimyasallar, makine ve teçhizatları, tahıl, yün, et ve kömürdür. 2007 yılı ihracat miktarları; Çin % 15,5, Almanya % 11,5, Rusya % 11,2, İtalya % 7,2 ve Fransa % 6,7 oranlarındadır [5]. İthalat ürünlerinden başlıcaları makine ve teçhizatları, metal ürünleri ve gıda maddeleridir. 2007 yılı ithalat miktarları; Rusya % 35,4, Çin % 22,1 ve Almanya % 8 oranlarındadır [5].

Kazakistan’da 2008 yılı verilerine göre toplam GSYİH miktarı 132,229 milyar dolar, kişi başına GSYİH miktarı ise 11.314 dolardır [14, 15].

Kazakistan ile Türkiye arasındaki ticari ve ekonomik ilişkiler düzenli bir gelişim seyri içindedir. İkili ticaret hacmi 2003, 2004 ve 2005 yıllarında sırasıyla % 71, % 64 ve % 25 oranlarında büyümüştür. 2003 ile 2005 yılları arasında iki kat artarak, 2005 yılında 1 milyar doları aşan ticaret hacmi, 2006 yılında % 65’lik bir artışla 1.660.000.000 dolara ulaşmıştır. 2007 yılında bu rakam 2.363.000.000 dolara ulaşmıştır [30].

Yatırım ve müteahhitlik hizmetleri ekonomik ilişkilerin önemli iki alanını oluşturmaktadır. Türk yatırımcılarının başta petrol, telekomünikasyon, otelcilik ve bankacılık alanlarında olmak üzere Kazakistan’daki toplam yatırımları 1,5 milyar dolar civarındadır. Türk müteahhitlerince üstlenilen projelerin toplam tutarı 7,5 milyar dolardır. Türkiye, Kazakistan’da anılan sektörlerde faaliyet gösteren ülkeler arasında ilk sırada yer almaktadır. Türk inşaat firmaları, özellikle başkent Astana’nın inşasında etkin rol oynamaktadırlar [30].

Türkiye İstatistik Kurumu 2008 yılı verilerine göre Türkiye-Kazakistan ihracat hacmi 892.601.000 dolar, ithalat hacmi ise 2.331.992.000 dolardır [18].

Kazakistan’ın çözmesi ve yapılandırması gereken önemli hususların başında uluslararası ilişkiler sisteminde yerini alma, jeopolitik strateji ve ulusal güvenlik politikasının belirlenmesi gelmektedir [17]. Kazakistan’ın ulusal güvenlik politikası özel stratejik ve askerî durumuna göre gelişme göstermektedir. Kendini iki nükleer güç olan Rusya ve Çin arasında bulan Kazakistan’ın bu özel durumuna, Rusya’nın Sovyetler Birliği’nden kalma egemenlik hırsı ve ülkenin kendi iç istikrar durumları sebep olmaktadır. Belirtilen bu iki sebep, Kazakistan’ın coğrafi konumu ve ülke nüfusunu oluşturan etnik gruplarla da bağlantılıdır [31].

Türkiye, 16 Aralık 1991 tarihinde bağımsızlığını ilan eden Kazakistan'ı aynı gün tanımıştır. İki ülke arasındaki diplomatik ilişkiler 2 Mart 1992 tarihinde tesis edilmiştir. Kazakistan’daki Türk Büyükelçiliği Nisan 1992 yılında Almatı’da kurulmuştur. Türkiye’deki Kazakistan Büyükelçiliği 1996 yılında açılmıştır. Kazakistan’ın İstanbul’da başkonsolosluğu bulunmaktadır [32].

İki ülke Kazakistan’ın bağımsızlığını kazandığı tarihten itibaren sürekli olarak iş birliği alanlarını genişletmişler ve tatmin edici sonuçlara ulaşmışlardır. Ortak tarihi ve kültürel bağlar ikili ilişkilerin ve iş birliğinin hızla gelişmesine önemli bir katkıda bulunmuştur. 1992 yılından itibaren Kazakistan ile Türkiye arasında çok sayıda üst düzey ziyaret gerçekleştirilmiş ve yüzden fazla ikili anlaşma imzalanmıştır. Türkiye, Kazakistan’ı bölgede stratejik bir ortağı olarak görmektedir [32].

Mükemmel şekilde gelişen ikili ilişkilerin yanı sıra, Türkiye ve Kazakistan bölgesel ve uluslararası örgütlerde de etkin şekilde birbirlerini desteklemekte ve iş birliği yürütmektedir. Kazakistan Türkiye’nin girişimiyle 1992 yılında başlatılan “Türk Dili Konuşan Ülkeler Devlet Başkanları Zirvesi”nin etkin bir katılımcısı olmuştur [32]. TİKA (Türk İş Birliği ve Kalkınma Ajansı) 1994 yılından itibaren Kazakistan’da gerçekleştirdiği kalkınma proje ve programlarıyla hizmet vermektedir. TİKA’nın program ofisi Almatı’da bulunmaktadır [32].

Hoca Ahmet Yesevi Uluslararası Türk-Kazak Üniversitesi Türkiye ve Kazakistan Hükümetleri arasında 31 Ekim 1992 tarihinde, Ankara'da imzalanan bir iş birliği anlaşmasıyla kurulmuş ve 1993 yılında faaliyete geçmiştir. Kazakistan’da 28 Kazak- Türk lisesi, bir üniversite ve bir ilköğretim okulu özel vakıflar tarafından işletilmektedir [32].

İki ülke arasındaki yakın ilişkiler en üst düzeyde gerçekleştirilen resmî temas ve ziyaretlerle de ortaya konulmaktadır [32].

Benzer Belgeler