• Sonuç bulunamadı

kaynaklarından biri olan bezeme motiflerinin bazıları doğumu, ölümsüzlüğü, soyu, bereketi, bolluğu

Belgede Değerli Okurlarımız editörden (sayfa 120-123)

temsil etmektedir.

Tarih boyunca pek çok kültüre ev sahipliği yapan Anadolu, çok çeşitli ve zengin özelliklere sahip olan el sanatları açısından da bir merkez olmuştur. Türkler hakimiyet kurdukları coğrafyalarda toplumların sanat ve kültüründen de etkilenmişlerdir.

Türk el sanatları bu zenginlik içinde kendine özgü bir sanat anlayışı geliştirmiştir. El sanatları Türk kültürünün ayrılmaz bir parçasıdır.

Anadolu insanı, kilimde, nakışta, çizgide dile getirmiştir yaşamı. Kültür mirasımızın ana kaynaklarından biri olan bezeme motiflerinin bazıları doğumu, ölümsüzlüğü, soyu, bereketi, bolluğu vb. temsil etmektedir. Anadolu Motiflerinin bazılarının isimleri ve anlamları kısaca şu şekildedir.

ELİ BELİNDE MOTİFİ: Dişiliğin simgesidir. Sadece analık ve doğurganlığı değil, ayni zamanda uğur, bereket, kısmet, mutluluk ve neşeyi de sembolize eder.

KOÇBOYNUZU: Bereket, kahramanlık, güç, erkeklik sembolü olan koç boynuzu motifi, Anadolu kültüründe anatanrıça’dan sonra, ya da onunla birlikte kullanılan bir motiftir. Boynuz sembolü insanlık tarihinde her zaman güç kuvvet timsali olan erkekle özdeşleştirilmiştir.

BEREKET: Dut, karpuz, kavun, nar, incir, üzüm, bitki ve yılan, ejder, koç, boğa, geyik, kelebek, balık gibi, hayvanlardan oluşan formda bereket motifleri sonsuz mutluluğu ifade eder.

İNCE İŞÇİLİK

İNSAN: Anadolu’da ölüm-doğum döngülü törenlerin ruhun beden değiştirmesi gibi inançların Şaman kültürünün bir devamı olduğu bilinmektedir. Anadolu motiflerinde sık sık rastlanan insan figürü daha çok erkek ve kız çocuğu olarak betimlenmiştir. Bu figürler dokuyan kişinin erkek çocuk beklentisini veya gurbetteki sevgiliyi anlatır

SAÇBAĞI: Evlilik isteği göstergesidir. Doğum ve çoğalmayı sembolize eder. Evlenmek isteyen genç kızlar zülüf keserler, tek örgü yaparlar. Yeni evli genç kadınlar saçlarını çift örerler. Uçlarına renkli ipliklerle süslerler.

KÜPE: Cinselliği sembolize eder. Çatalhöyük’te bulunan örneklerde genç kızın evlilik isteğini belirtmek maksadıyla takıldığı tespit edilmiştir. Erkekler de küpe takmışlar. Ahiler (tüccarlar) sağ kulağa mesleklerinin zirvesinde olduklarını sembolize eden küpe takmışlar. Padişah ve Dervişler ve de Zenneler küpe takmışlardır.

SUYOLU: Su, yeniden doğuşun, bedensel ve ruhsal yenilenmenin, yaşamın sürekliliğinin, bereket, soyluluk, bilgelik, saflık ve erdemin sembolüdür. En etkin arınma sembolüdür. O hem yaşamın hem de ölümün kaynağıdır. Anadolu’da su yaşamın kendisidir. Anadolu kadının bütün gün iç içe yaşadığı su dokumalara motif olmuştur.

EL, PARMAK, TARAK: Yaratıcı gücün sembolü olan “El” insanı hayvandan ayıran en önemli organdır. Eller kuvvet, kudret ve hükmetme gücünü simgeler. Anadolu’da “el motifi” dokumalarda hem gerçekçi, bir üslupla hem de stilize edilerek beş çubuk ve beş nokta şeklinde yorumlanmıştır.

MUSKA VE NAZARLIK: Nazar, belli özeliklere sahip kimselerde bulunduğuna inanılan; özellikle savunmasız gözalıcı insanlara, evcil hayvanlara, eve, mala mülke hatta cansız nesnelere zarar veren, bakışlardan fırlayan çarpıcı ve öldürücü bir kuvvet olarak tanımlanabilir.

GÖZ: Fizyolojik işlevi görsel algı organı olmak olan göz, aynı zamanda entelektüel algının sembolü olarak da anılmaktadır. Bedenin dışa açılan bir organı olan gözün, ışığı alma yetisi nedeniyle derin bir anlamı ve etki gücü vardır. Budizm’in ünlü şeklerinden Shiva’nın alnındaki “üçüncü göz”, ruhsal aydınlığın alıcısıdır.

YILAN: Yılan en eski tanrılardandır. Hayatın güçlerinin efendisidir. Hayatı yaratmış ve devam ettirmiştir. İnsanın ruhunu temsil eder. Yılan çeşitli sanat eserlerinde kuvveti, ölümsüzlüğü ve dünyanın yaradılışını sembolize eden önemli bir motif olarak görülür.

EJDER: Genelde aslan pençeli, kuyruğu yılanı anımsatan kanatlı bir hayvan olarak stilize edilen ve büyük bir yılan olarak kabul edilen ejder, hazinelerin ve gizli şeylerin bekçisidir. Ejder hava ve suların hakimidir. Ejder ile Zümrütü Anka’nın kavgası bereketli yağmurlar getirir. Ejder Anadolu uygarlıklarında bulut olarak resmedilir.

KURT AĞZI, KURT İZİ, CANAVAR AYAĞI: Bu motif stilize edilmiş kurt ayağı ve kurt ağzı şeklindedir. İyimserliğin ve korunmanın simgesi olan kurt karanlıkta görebilme yeteneğine sahip olduğu için ışığı ve güneşi sembolize etmektedir.

HAYAT AĞACI: Hayat Ağacı sürekli gelişen, cennete yükselen hayatın dikey sembolizmini oluşturur. Geniş anlamda sürekli gelişim ve değişim içinde yaşayan evreni sembolize eder. Evrenin üç elementini: toprağın derinliğine inen kökleriyle yeraltını, alt dalları ve gövdesiyle gökyüzünü, ışığa yükselen üst dallarıyla cenneti birleştirir. Yeryüzü ve cennet arasındaki iletişimi sağlar.

DAMGA İM: Türkler tarih boyunca aile, oba, oymak, boy, devlet gibi kavramları ifade etmek için belirli figürleri, damga=im kullanmışlardır. İm/damgalar o kişinin, o toplunun varoluşunun simgesidir. Bu uygulama, hem soy ve aile adının sürdürülmesini, hem de aileye ait değerli eşyaların yitirilmemesini sağlamaktadır.

KUŞ: Anadolu insanı kuş ile hasbıhalini, bazen ejderle kavgasını halıya koyarak, bazen çift kafalı kuş yapıp tapınağın girişine yerleştirerek, bazen kafasına tüy takarak her vesile ile sergilemiştir. Anadolu sembolizminde kuş pek çok anlama gelmektedir. Kuş bazen sevgi, sevgili bazen ölen kişinin ruhudur. Kuş kadın ile özdeşleşmiştir, kutsaldır, özlemdir. Haber beklentisidir. Kuvvet ve kudreti temsil eder.

Kaynak • Mine ERBEK

Kültür ve Turizm Bakanlığı Yayını Baykuş Horoz İspinoz Tavus Göz Yıldız Nazarlık Saç Bağı El Parmak El Parmak Kurt Ağızı Tepeli Atmaca Aşk Bereket Yıldız

İL TANITIMI

İşgücü piyasası bakımından TRC1 bölgesindeki (Adıyaman, Gaziantep, Kilis) diğer illerden farklılık gösteren Gaziantep, illerin gelişmişlik endeksi sıralamasında 10. sırada yer almaktadır. Buna rağmen temel işgücü göstergeleri ve demografik özellikler açısından Gaziantep TRC1 bölgesi itibarıyla değerlendirilmektedir. İşgücüne katılma oranı, istihdam oranı ve işsizlik oranı illerin işgücü piyasa yapılarını ortaya çıkarmada önem arz eden verilerdir. 2013 yılında Gaziantep’te işgücüne katılım oranı % 46,8, istihdam oranı % 43,6 ve işsizlik oranı % 6,9 olarak gerçekleşmiştir. Özellikle işsizlik oranında Gaziantep, % 9,7 olan Türkiye ortalamasının çok altında bir seyir izlemektedir.

Gaziantep 2015 yılı işgücü piyasası verilerine göre sektörler itibarıyla işyerlerinin %32,1’i imalat sektöründedir. Bu sektörü %24,3’lük oranla toptan ve perakende ticaret ve

İşgücü Piyasasının

Belgede Değerli Okurlarımız editörden (sayfa 120-123)