• Sonuç bulunamadı

İsveç ve Polonyalı araştırmacılar tarafından yapılan bir araştırmada; yetişkin 40 sağlıklı insana 4 hafta boyunca 160 gram patates cipsi yedirilmiştir. Dört hafta sonrasında araştırmaya katılanların kanlarında “akrilamid” birikimi olduğu, iltihaplanmaya yol açan hs-CRP, IL-6 ve oksijen radikallerinin arttığı saptanmıştır. Yine kanda iltihabi reaksiyonlara cevap olarak beyaz kan hücrelerinin aktivasyonunda da artış gözlemlenmiştir. Akrilamid, en fazla zararı sinir sistemine olan, kanser oluşumunu tetikleyen, pankreas kanserinde 2 kat artışa neden olan, yüksek sıcaklıkta protein ve şekerin birleşmesiyle ortaya çıkan vücuda zararlı bir moleküldür (Aktaran: Can, 2009: 25).

Genelde yetişkinlerde görülen böbrek taşlarının, çocuklarda ciddi artış göstermesinin nedenlerinin araştırıldığı bir diğer araştırmada ise; sıvı gıda tüketiminin yararlı olmasına rağmen, şekerli sıvıların böbreğe ek yük getirdiği hazır gıdaların büyük bölümünde sodyum ve yağ miktarlarının çok yüksek olması nedeniyle, özellikle sodyumun böbrek taşı oluşumunda etkili olduğu sonucuna varılmıştır (Alon, 2009).

Trans yağlar da, üzerinde durulması gereken bir konudur. Türkiye'de satılan patates cipslerinin üzerinde hangi oranda doymuş ve trans yağ kullanıldığı bilgisi yer almamaktadır. Ancak İngiliz Kalp Vakfı'nın (BHF, 1997) verilerine göre, 100 gramlık patates cipsindeki doymuş yağ oranı 10, trans yağ oranı ise 3 grama kadar çıkabilmektedir. Tuz oranı da yine 3 grama kadar yükselebiliyor. Bir başka deyişle günde 100 gramlık iki paket cips yiyen bir çocuk, aslında bir yetişkinin alması gereken yağ ve tuz oranını tüketmiş olmaktadır.

Dokuz ay boyunca yağ, şeker ve kolesterol bakımından zengin yiyecekler verilerek beslenen farelerin davranışlarının incelendiği bir araştırma yapılmış, bu şeker ve kolesterol içeren gıdaların, farelerin beyninde Alzheimer hastalarının beynindekine benzer kimyasal bir değişime neden olduğu saptanmıştır. Yine farelerde fosfat miktarının arttığı, bunun da bazı hücrelerin normal işlevlerini yerine getirmesini engellediği, hafızanın depolanması süreciyle ilgili beyindeki „Arc‟ adı verilen proteinin oluşumunu azalttığı saptanmıştır (Akterin, 2009: 72).

Dünya Sağlık Örgütü ile Amerikan Gıda ve İlaç Kurumu'na tarafından, yetişkinlerin günde en fazla 6 gram tuz alması, 65 gram yağ tüketmesi önerilmektedir. Günde 2 paket cips yiyen bir çocuğun, bu oranları fazlasıyla aştığı belirtilmektedir. Pek çok çocuğun aşırı miktarda tükettiği patates cipsi, aslında bu küçük bedenler için büyük bir tehlike oluşturmaktadır. Günde ortalama 2000 bin kalori alan bir yetişkinin en fazla 65 gram yağ tüketmesi, üstelik bu toplam yağ miktarının içinde, kalbe zararlı olan doymuş yağ oranının 20 gramı aşmaması gerekmektedir (WHO, 2006 ).

Amerika Birleşik Devletleri‟nde (ABD), 12-19 yaşlarındaki erkeklerin %70‟i ve kızların %65‟inin yağ tüketiminin önerilen miktarı aştığı bildirilmektedir. Her beş Amerikalı çocuktan sadece biri günde beş yada daha fazla meyve ve sebze porsiyonu tüketmektedir. Okul çağı çocuklarında şeker tatlandırıcılı içeceklerin tüketimi, daha az meyve tüketimi daha yüksek enerji depolanmasına ve artan obezite riskine sebep olmaktadır (Lytle ve Achterberg, 1995: 60).

Alphan ve arkadaşları (2002)‟nın özel ve devlet okullarında öğrenim gören adölesan dönemindeki gençlerin beslenme alışkanlıklarını ve bunu etkileyen etmenleri araştırmak amacıyla yaptıkları bir çalışmada 487 öğrenci incelenmiş; tüm öğrencilerin BKI‟leri yorumlandığında 12-14 yaş grubunda şişmanlık %25,2, zayıflık %24.8, 15-18 yaş grubunda şişmanlık %21.4, zayıflık %26.4 olarak bulunmuştur. Şişmanlığa büyük oranda yenen fast-food gıdalar, tahıllar ve ürünleri ile şeker ve tatlıların neden olduğu sonucuna varılmıştır.

Özcan ve arkadaşları (2003)‟nın İstanbul‟daki iki lisede okuyan 14-18 yaşları arasında 721 öğrencinin beslenme alışkanlıklarını saptamak ve değerlendirmek amacıyla yaptıkları çalışmada; her iki okulda da süt ve fast-food tüketimi yüksek bulunmuştur. Öğrencilerin çoğunluğunun (%66.2) günde 3 öğün yemek yedikleri ve yemeklerle birlikte düz lisedeki öğrencilerin çay ve kahveyi, Anadolu lisesindeki öğrencilerin ise meşrubat ve kolalı içecekleri yüksek olarak tükettikleri saptanmıştır

Millward Brown tarafından yapılan araştırmaya göre, her iki çocuk-gençten biri, eve alınan ve yetişkinlere yönelik ürünler üzerinde söz sahibidir. Araştırmalar çocukları ile beraber alışverişe giden ailelerin %82‟sinin tüketim miktarlarında artış olduğunu göstermektedir. Avrupa‟da yapılan bir diğer araştırmada ise çocuk ve gençlerin artık ekonominin olmazsa olmaz itici güçleri olarak kabul edilmekte ve toplam tüketim payları ve marka kararlarındaki etkileri de giderek yükselmekte, artmaktadır (Aktaran: Özdemir, 2006: 47).

Sosyo-ekonomik yönden farklı 405 Kuzey İngiliz çocuğunun şeker yeme alışkanlıklarının araştırıldığı bir çalışmada; erkeklerde günlük ortalama enerji, karbonhidrat ve toplam şeker tüketimi sırası ile 2269.5 kalori, 289 gram, 124 gram; kızlarda ise 2030.6 kalori, 289 gram,113 gram olarak bulumuştur. İstatistiksel olarak her cinsteki sosyal sınıflar arasında enerji, karbonhidrat veya şeker tüketiminde farklılık görülmemiştir. Düşük sosyo-ekonomik sınıftaki kızlar ve erkekler şeker kaynağı olarak, yüksek oranda tablet şeker ve şekerlemeler tüketirken, orta ve yüksek düzeyin bisküvi ve kek tükettikleri görülmüştür ( Aktaran: Örmeci, 1987: 16).

Özdoğan‟ın (2006) İlköğretim okullarında okuyan öğrencilerin beslenme davranışları ile ilgili öğretmen ve yöneticilerin görüşlerini belirlemek için yaptığı çalışmada, öğrencilerin % 8.8‟inin hiç kahvaltı yapmadığı, % 41.9‟unun bazen kahvaltı yaptığı görülmüştür. Öğrencilerin % 41.8‟i canı istemediği için kahvaltı yapmadığını, % 45.6‟sı ise okul çevresinde bulunan satıcılardan yiyecek satın aldığını belirtmiştir. Dışarıdan daha çok simit, kola, bisküvi gibi yiyeceklerin satın alındığı tespit edilmiştir (Özdoğan, 2006: 81).

Benzer Belgeler