• Sonuç bulunamadı

2.2. Fen ve Teknoloji Öğretiminde Kavramlar

2.2.3. Kavram Yanılgıları

Kavramlar konunun öğretiminde önemli araçlar olmakla birlikte, öğretim süreçlerinde sorunlarla karĢılaĢılmaktadır. Bunlardan biriside kavram yanılgılarıdır (Alım, 2008, s:177).

Öğrencilerin çeĢitli sebepler sonucu bazı kavramları kendilerince anlamlaĢtırdıkları görülmektedir. Ancak kendince yapılandırdığı ya da yorumladığı bu kavramlar bilimsel olarak kabul edilemeyecek olan kavramlar olarak ortaya çıkmaktadır.

Wandersee ve arkadaĢları da (1994), yanlıĢ kavrama teriminin bir Ģeyin muğlak eksik veya yanlıĢ anlaĢılması demek olduğunu, öğrencilerin sahip olduğu bir yanlıĢ kavramanın öğretilerek giderilmesinin zor olduğunu ve güncel bilimsel bilgilerden farklı olduğunu belirtmektedir (Bahar, 2006, s:197). YanlıĢ kavrama sonucu öğrenci zihninde bilimsel doğrulara aykırı kavramlar oluĢmakta ve öğrenci kavram yanılgısına düĢmektedir.

Kavram yanılgıları, öğrencilerin fikirlerindeki bilimsel olarak doğru olmayan kendilerine özgü yorumlar ve anlamalardır (Alım, 2008, s: 177; Alıntı: Bahar, 2005). Öğrencilerin bazı kavramları bilimsel olarak kabul gören tanımlarından farklı olarak algılamaları Ģeklinde de tanımlanabilir (Alım, 2008, s: 177; Alıntı: Yılmaz, Tekkaya, Geban, Özden, 1999). Karapınar (2007) tarafından, öğrencilerin bir kavram ya da bilimsel olaya iliĢkin oluĢturmuĢ olduğu ve bilim çevreleri tarafından kabul görmekte olan bilimsel fikirlerden farklılık gösteren yorum ve düĢüncelerini tanımlamak amacı ile kavram yanılgısı terimi kullanılmıĢtır. Kavram yanılgısını, bir kiĢinin bir kavramı anladığı Ģeklin, ortaklaĢa kabul edilen bilimsel anlamından önemli derecede farklılık göstermesi olarak tanımlamak mümkündür (Aydoğan, GüneĢ ve Gülçiçek, 2003,s:113).

Öğrencilerin kavramlarla karĢılaĢtığı ilk yer sınıf ortamı değildir. Öğrencilerin derste öğrenecekleri kavramla ilgili, önceden oluĢturdukları orijinal kavramları vardır. Öğretim sırasında öğrenci söz konusu kavramla ilgili bilgileri değerlendirirken, kendi oluĢturduğu kavramı ölçüt olarak kullanabilmektedir (Ülgen, 1996). Öğretmeninden aynı öğretimi almıĢ olmasına karĢın öğrencilerin yeni bilgiye iliĢkin farklı düĢüncelerle sınıftan ayrılmakta oldukları birçok

araĢtırma sonuçları ile ortaya konulmuĢtur (Karapınar, 2007, s.175; Alıntı: Driver 1985; Novick & Nussbaum, 1981; Osborne & Freyberg, 1985; Pfundt, 1981; Osborne & Wittrock, 1983). Bu araĢtırmalar öğrenmenin, bilginin bilgi kaynağından aynen öğrenciye geçiĢi Ģeklinde gerçekleĢmediğini, aksine öğrencilerin yeni edinecekleri bilgiyi varolan eski bilgileri ile yorumlamak süreti ile oluĢturduklarını açıkça gözler önüne sermektedir (Karapınar, 2007, s: 176). Öğrencilerin sınıf ortamında aktarılan kavramları kendilerince açıklamaları çoğu zaman onları bilimsel gerçeklerden uzaklaĢtırarak kavram yanılgısına düĢürmektedir. Bu türden fikirleri ifade etmek için de, “kavram yanılgısı” “alternatif yapılar”, “çocukların bilimi”, “ön kavramlar”, “genel duyu kavramları”, “kendiliğinden oluĢan bilgiler” veya “yetersiz kavrama” gibi çok çeĢitli terimler kullanılmaktadır (ÇoĢtu, 2002; Ayas, 2001).

Öğrencilerin zihinlerinde oluĢturduğu, kendilerince mantıklı geldikleri halde bilimsel olarak doğru kabul edilemeyecek olan kavramların düzeltilmesi oldukça zordur. Çünkü öğrenci bunu kendi zihninde oluĢturmuĢ ve bir mantığa oturtmuĢtur. YanlıĢ öğrenilen bir kavramı düzeltme, yeni bir kavramı öğrenmekten daha zordur (Ülgen,2004, s:143). Demirci ve Yıldıran (1994–1995), öğrencilerdeki kavram yanılgılarının birinci önemli özelliğinin değiĢtirilmeye oldukça dirençli olduğunu belirtmiĢ ve kavram yanılgılarının diğer özelliklerini de aĢağıdaki gibi sıralamıĢlardır:

Kavram yanılgıları o alandaki uzmanların sahip olduğu kavramlardan farklıdır.

Tek bir kavram yanılgısı veya birkaç kavram yanılgısı pek çok birey tarafından da yaygın olarak kullanıma eğilimdedir.

Pek çok kavram yanılgısı, özellikle geleneksel öğretim yöntemleri kullanıldığında değiĢime veya dönüĢüme oldukça dirençlidir.

Bazı kavram yanılgılarının tarihsel önceliği vardır. Önceden var olan bir kavram yanılgısının yeni sunulan kavramın zihinde yanlıĢ yapılanmasına neden olması gibi.

Bazen kavram yanılgıları sistematik bir Ģekilde öğrencilerin kullandığı mantıksal olarak bağlantılı oranlardan meydana gelen alternatif inanç sistemlerinden oluĢabilmektedirler.

2.2.3.1. Kavram Yanılgılarının Sebepleri

Ayrı baĢlıklar altında ele alınan ve kavram yanılgılarına sebep olan en önemli nedenleri Ģunlardır:

1. Ön Bilgiler: Öğrencilerin derste öğrenecek kavramla ilgili, önceden oluĢturdukları, orijinal kavramları vardır. Öğretim sırasında öğrenci söz konusu kavramla ilgili bilgileri değerlendirirken, kendi oluĢturduğu kavramı ölçüt olarak kullanabilmektedir (Ülgen, 2004, s:143). Bunlar; eksik, kısmen doğru ve bazen de tamamen yanlıĢ kavrama olabilir (Bahar, 2006, s:201). Bu olgu, okulda kavram öğrenmede göz ardı edildiğinde aĢağıdaki olumsuz sonuçların meydana gelmesi olasıdır (Ülgen, 2004, s:143).

Öğrenci kendi kavramının diğerinden nasıl ayrıldığını göremeyebilir. Bunun sonucu, dogmatik bir Ģekilde kendi kavramını savunma durumuna girebilir.

Ya da bu çeliĢkili durumdan dolayı cesareti kırılır, yeni giriĢimlerde bulunmaktan vazgeçebilir.

Öğrencilerin ön bilgisindeki bilgi boĢlukları zihinsel karıĢıklığa, yanlıĢ yorumlamalara ve kaçınılmaz olarak kavram yanılgılarına sebep olur. Eğer öğrencinin ön bilgileri

yanlıĢ kavramalar içeriyorsa, bu da ileride sahip olacağı yanlıĢ kavramaların kaynağı olacaktır (Bahar, 2006, s:201).

2. KonuĢma Dili: KonuĢma dilinde kullanılan bazı sözcüklerden kaynaklanan yanlıĢ kavramalar, Fen ve Teknoloji öğretimindeki en büyük problemlerden biridir (Bahar, 2006, s:201; Alıntı: Shelly and Hall, 1993). Bir kavram için bazen birden fazla sözcük kullanılırken, bazen de bir sözcük birden fazla kavram için kullanılmaktadır. Bu nedenle kavram karmaĢası gözlenmektedir (Ülgen, 2004, s:144). Örneğin „erime‟ ve „çözünme‟, „kütle‟ ve „ağılık‟, „ısı‟ ve „sıcaklık‟ kavramlarının günlük dilde birbiri yerine kullanılması (Bahar, 2006, s:201).

Gürdal, ġahin ve Çağlar‟a (2001) göre, günlük deneyimler sonucunda kazanılan yanlıĢ bilgilerin yanı sıra günlük konuĢma dilinin bilimsel dilden uzak olması da kavram yanılgılarına sebep olmaktadır.

3. Eğitim Ortamın Yetersizliği: Öğrencinin kavram öğrenmesi ya da yanlıĢ öğrendiği kavramı düzelterek yeniden öğrenmesi konusunda baĢarısı, büyük ölçüde öğretmenin öğretim becerisi ile ilgilidir. Genellikle okullarda kavramlar öğrencilere anlatım yoluyla sunulmaktadır. Böylelikle sunulan ya da kitaptan okudukları bu bilgileri, daha önce öğrendikleri ilgili bilgilerle ĢemalaĢtırmamaktadırlar. Sonuçta kavramlar bellekte iki farklı anlamda kalmaktadır (Ülgen,2004, s:145). Bu da öğrencide kavram karmaĢası yaratarak öğrenciyi yanılgıya düĢürmektedir.

Öğretim becerisinin yanı sıra öğretmenlerin kendilerinde var olan yanlıĢ kavramları öğretim ortamında öğrencilere aktarabilecekleri görülmektedir. Konuya yeterince hâkim olmamaları, konu anlatımı için doğru yöntem ve tekniği seçmemeleri, benzeĢim,

mecaz ve modelleri kullanımları sırasındaki yetersizlikleri birer yanlıĢ kavrama kaynağıdır. Öğretmenin kullandığı dil; öğrencilerin ön bilgilerini ve bu ön bilgilerde var olabilecek yanlıĢ kavramaları dikkate alıp almadığı; kullandığı ders kitabı ve alan öğretimi bilgisinin yetersizliği yanlıĢ kavrama kaynağı olacaktır (Bahar,2006, s:202– 203). Öğrencideki yanlıĢ kavrama sonucu kavram yanılgısı meydana gelecek ve bu yanılgılar sonraki öğrenmeleri olumsuz yönde etkileyecektir.

Ders kitaplarının yanlıĢ kavramaların en önemli oluĢum kaynaklarından bir tanesi olduğu, birçok araĢtırmacı tarafından ileri sürülmekte ve literatürde ders kitaplarından belirlenen yanlıĢ kavrama örnekleri yer almaktadır (Bahar, 2006, s:202; Alıntı: Renner, Abraham, Grzybowski ve Marek, 1990; Karakoç, Nakiboğlu ve Nakiboğlu, 2004). Kitaplar doğrudan yanlıĢa ve ya yanlıĢ kavramaya götürecek ifadeler içermenin yanı sıra, konuya ait kavramlar arasındaki iliĢkileri sağlayacak tarzda yazılmamaları ve kullanılan dilin yeterince açık olmaması gibi nedenlerle de yanlıĢ kavramalara neden olabilir. Ayrıca benzeĢim, mecaz, model ve simgelerin kitaplarda uygun Ģekilde ve gerekli açıklamalara yer vermeden kullanılması da yanlıĢ kavrama nedeni olabilir (Bahar, 2006, s:202).

Yukarıda belirtilen sebeplerin yanı sıra Gürdal ve diğerlerine (2001) göre, sınıf içi ortamın fen eğitimine uygun olmaması, öğretmenin konular arasında bağlantı kurmaması, öğrencilerin aktif katılımının sağlanmaması, soyut kavramların somutlaĢtırılmaması ve öğretilen bilgilerle günlük hayat arasında bağlantı kurulmaması öğrencilerde kavram yanılgısına sebep olmaktadır.

4. BenzeĢim (analoji) ve Mecazlar (metaphor): Ġyi bir öğrenme aracı olsalar da fen bilimlerinde benzetme ve mecazların kullanılması zaman zaman, yanlıĢ kavramların oluĢmasına neden olabilir (Bahar, 2006, s: 201; Alıntı: Duit, Roth, Komorek ve Wilbers, 2001). Öğrenci, öğrenilecek kavram yerine daha sonra

benzetmeyi hatırlayabilir veya bu durum daha sonra ki öğrenmelerinde yanlıĢ kavramlara neden olabilir (Bahar, 2006, s:201–202).

5. Modeller ve Simgeler: Modeller fen bilimlerinin her alanında sıklıkla kullanılmaktadır. Biyoloji konularında çoğunlukla bire bir ve somut kavramlara yönelik kavramlar kullanılırken (çeĢitli organ modelleri gibi), özellikle kimyada bazı soyut kavramlara iliĢkin temsili modeller kullanılmaktadır. Derslerde model kullanılırken fazla dikkatli olunmaması ve uygun açıklamalara yer verilmemesi, öğrenciyi bu yanlıĢ kavramlara götürebilecektir (Bahar, 2006, s:202).

2.2.3.2. Kavramların Anlamlı Öğrenilmesinde Etkin Olan Faktörler

Gürdal ve diğerlerine (2001) göre, kavramların anlamlı öğrenilmesinde etkin olan faktörler aĢağıda belirtilmiĢtir.

1. Öğrencilerin o konu ile ilgili ön bilgilerinin tespit edilmesi, 2. Günlük olaylarla iliĢki kurulması,

3. Konu ile ilgili laboratuar çalıĢmasının yapılması,

4. Öğrenciye basit problemler sorarak öğrencinin çok yönlü düĢünmesinin ve sentez yapmasının sağlanması,

5. Kavram haritası ile konunun özetlenmesi gerekmektedir.

Benzer Belgeler