• Sonuç bulunamadı

2.3. Fen Öğretiminde Kullanılan Metot ve Teknikler

2.3.1. Deney Yöntemi

Eğitim alanında, özellikle de fen eğitimi alanında yapılan çalıĢmalar, öğrencilerin feni nasıl öğrendiğini ve fen öğrenmeyi destekleyen koĢullar hakkında önemli bulguların neler olduğunu ortaya koymuĢtur. Bu bulgular dikkate alındığında, bütün öğrencilerin fen ve teknoloji okur- yazarı olarak yetiĢtirilebilmesi için öğretim stratejileri ve öğrenme ortamı hakkında yeni anlayıĢların geliĢmesinin gerekli olduğu görülmektedir

(Aydoğdu ve Kesercioğlu, 2005, s:150).

Fen ve teknoloji dersinin en önemli özelliği deney ve gözleme dayanmasıdır. Bilinmeyen bir Ģeyi bulmak, bir ilkeyi, bir varsayımı sınamak amacı ile yapılan eylem ve iĢleme “deney ” adı verilir. (Bahar, 2006, s:222; Alıntı: Berck, 1999). Büyükkaragöz ve Çivi‟ye (1999) göre ise deney; belli bir doğa olayını, etmenleri denetim altında tutarak sınıf veya deney odasında (lâboratuvar) öğrencilere göstermek için yapılan plânlı bir deneme veya sınama iĢi olarak tanımlanmıĢtır.

Öğrenci bilmediği doğa olaylarının nedenlerini sorgular, sorunu belirler, soruna olası çözüm üretir, ürettiği çözümün doğru olup olmadığını sınar; bunun için deney düzenler, deneyi yapıp veri toplar, verileri iĢleyip bir genellemeye ulaĢır (Aydoğdu ve Kesercioğlu, 2005, s:151; Alıntı:Gabel, 1993).

Fen bilimleri içeriğinin genelde soyut yapı taĢları içermesi, bu alanda yaparak, yaĢayarak, etkinliklerle dolu bir öğretimi zorunlu hale getirmektedir. Bu bağlamda laboratuar, öğrencilerin deneyim kazanacağı eğitimin önemli bir bileĢenidir (Özdener, 2005, s:93). Bu yöntemle öğrenci kendi bilgi ve yöntemlerini kullanarak bu bilgiler doğrultusunda bir genellemeye varmaya çalıĢmaktadır. Öğrencinin bilgi edinmede aktif olduğu bu yöntemde öğretmen öğrenmeyi kolaylaĢtırarak öğrenciye rehberlik etmektedir. Zira, yeni programın fen bilgisi öğretimi, öğrencilerini her Ģeyi bilen bireyler olarak değil, bilgiye ulaĢma becerisine sahip, bilgi üreten bireyler olarak topluma kazandırmayı hedeflediği görülebilir. Bu programda öğretmenin yeri, öğrencilerine bilgi aktaran kiĢi olmayıp öğrencileriyle birlikte aktif olan, sanki onlarla birlikte öğrenen, bu esnada onları yönlendiren ve öğrencilerin kendi kendilerine öğrenmelerine uygun ortam hazırlayan bir konuma gelmiĢtir. (Karaer, 2006, s:98).

2.3.1.1. Deney ÇeĢitleri

Genellikle deney çeĢitleri üç ana grupta toplanırlar “yapılıĢ Ģekillerine göre”, “yapılıĢ amacına göre” ve “yapılıĢ zamanına göre”. Bu tür gruplandırma deneylerin fen öğretini sürecinde hangi amaca hizmet ettiklerinin anlaĢılmasında bize yardımcı olacaktır (Çepni, 2007, s:181).

ġekil-1: Deneylerin Gruplandırılması

1. YapılıĢ ġekillerine Göre Deneyler

a. Gösteri Deneyleri

Gösteri, belirli bir izleyici kitlesine yapılacak bir iĢin nasıl yapılacağının gösterilmesi, tanıtılması ve açıklanması için uygulanan bir yöntemdir. Gösteri deneyleri, öğretilecek konuların, öğretmen tarafından öğrencilere açıklamalarının yapılması ve uygulamalı olarak gösterime dayanan bir öğretim yöntemidir (Çepni, 2007, s:182).

Öğretmen deney öncesi, deneyle ilgili ön bilgiyi ve deneyin amacını öğrencilere vererek, dikkat edilmesi gereken noktaları öğrencilere sunar (Aydoğdu ve Kesercioğlu, 2005, s:152; Çepni, 2007, s:182). Deneyi öğrencilerin tümü tarafından görülebilecek Ģekilde ortada bir masada yapar ve öğrenciler deneyi izler, deneyle ilgili sorular sorar (Aydoğdu ve Kesercioğlu, 2005, s: 152). Deney esnasında öğrencileri aktif hale getirmek oldukça önemlidir. Öğretmen deneyi yaparken öğrencilere sorular yönelterek hem sözel hem de görsel iletiĢimi sağlamıĢ olur. Deney sonucunda öğrencilerin tümevarım yoluyla genellemeye ulaĢmaları sağlanır.

Gösteri deneyleri genellikle, laboratuar araç- gereçlerinin kısıtlı olduğu (köy okulları vb. yerlerde), öğrenciler tarafından yapılması uygun olmayan tehlikeli deneylerin yapılmasında, profesyonel beceri isteyen uygulamalarda kullanılan etkili bir yöntemdir (Çepni, 2007, s:182).

b. Bireysel Deneyler

Öğrencilerin kendi baĢlarına bireysel olarak yaptığı deneylerdir. Bu tür deneysel çalıĢmalarda öğrenciler kendi kendilerine karar vererek uygulama fırsatına kavuĢurlar. Bu süreçte öğrenciye gerekli araç-gereç sağlanır. Kullanılan laboratuar yaklaĢımına göre gerekli bilgiler verilerek deneyi tasarlayıp yapmaları istenir (Çepni, 2007, s:183). Öğretmen öğrencileri gözlemler ve gerekli gördüğü yerlerde onlara yardımcı olur (Aydoğdu ve Kesercioğlu, 2005, s:152).

Öğrenci görevini gerçekleĢtirirken, deneyi birebir yasayıp görmekte ve belleğinde daha kalıcı izler oluĢturmaktadır. Ayrıca, öğrencinin aktif olarak rol aldığı deneylerin hatırda tutuma oranı ise yapılan araĢtırma sonuçlarına göre oldukça yüksektir (Dincel, 2005, s:46; Alıntı: Orbay ve arkadaĢları, 2003).

c. Grup Deneyleri

Birkaç öğrencinin birlikte yaptığı deneylerdir. Bu deneylerde öğrenciler gruplar halinde deneyleri yapar. Öğretmen öğrencileri gözlemler ve sorulan soruları yanıtlayarak öğrencilere yardımcı olur. Ancak öğretmen öğrencilere deneyin nasıl yapılacağını anlatmaz (Aydoğdu ve Kesercioğlu, 2005, s:152).

OluĢturulan gruplarda her öğrenci bir görevin sorumluluğunu alır. Bu örgenciler arasındaki iletiĢimin geliĢmesi açısından olumlu bir özelliktir. Böylece birbirlerini dinlemeyi, hoĢgörülü olmayı ve fikir alıĢveriĢinde bulunmayı öğrenirler. Ancak, kalabalık gruplar dersin amacı dıĢında uğraĢılara girebilecekleri için, 2-3 kiĢilik gruplar halinde deney yapmalarını sağlamak daha uygun olabilmektedir (Dincel, 2005, s:45; Alıntı:Ayrancı, 1996).

2. YapılıĢ Amacına Göre Deneyler

a. Kapalı Uçlu Deneyler

Kapalı uçlu deneyler ispatlama mantığı ile tasarlanan deneylere verilen genel addır (Çepni, 2007, s:185). Kapalı uçlu deneylerde konu önce sınıfta değiĢik öğretim yöntem ve teknikleri ile verilir ve sonra anlatılan bu konu somut materyallerle deney yapılarak öğrencilere ispatlanır (Aydoğdu ve Kesercioğlu, 2005, s:152). Bu teknik genellikle daha önce bilinen bilgilerin doğruluğunu kanıtlamakta kullanılır (Aydoğdu ve Kesercioğlu, 2007; Alıntı: Temizyürek, 2003).

Kapalı uçlu deneylerin uygulaması esnasında öğrencilere, deneyin hangi aĢamalarla yapılacağı, ne amaçla yapıldığı, ne tür sonuçlara ulaĢılacağı hazırlanan laboratuar

klavuzları, kitaplar veya öğretmen tarafından sözlü olarak net bir Ģekilde verilir (Çepni, 2007, s: 185). Deneyin her aĢamasının öğrencilere verilmesi, bu deney türünün öğrencilerin eleĢtirisel düĢünmesi ve yaratıcılığını diğer deney türlerine göre geliĢtiremeyeceği söylenebilir.

b. Açık Uçlu Deneyler

Açık uçlu deneyler kapalı uçlu deneylerin aksine öğrencilere sadece kullanılacak araç- gereçler ve yapılacak deneyin amacı verilir. Bundan sonra deneyin aĢamaları, deney düzeneğinin kurulması, elde edilen verilerin toplanması, yorumlanması ve ulaĢılacak sonuçların bulunması tamamen öğrenciye bırakılır (Çepni, 2007, s:185).

Fen ve teknoloji dersiyle ilgili bilgilerin bulunmasında bu yöntem çolk kullanılır. BuluĢ yoluyla öğrenme bu deneylerin sonucunda elde dilir. Öğrenci bu deneylerle sonucun ne olacağını önceden kestiremez. Deneyi yaptıktan sonra sonucun doğru olup olmadığını öğretmene sorarak öğrenir (Aydoğdu ve Kesercioğlu, 2005, s:153; Alıntı: Temizyürek, 2003).

Bu deneyde türünün her aĢamasını öğrenci tasarladığı için öğretime aktif katılmıĢ olur. Deney sonucunu bilmeden, yaptığı deneyle bir genellemeye ulaĢması ile eleĢtirisel düĢünme yeteneği, zihinsel ve psiko-motor becerilerinin geliĢmesi sağlanır.

c. Hipotez Test Etme Deneyleri

Bu tür deneyler öğrencilerin bir konu hakkında kendi kurdukları veya öğretmenleri tarafından kurulan hipotezleri test ederek, bu hipotezlerin doğruluğunu veya yanlıĢlığını ispatlamak amacı ile yapılır. Bu deneylerin yapılmaısnda kullanılacak araç-gereçler, ulaĢılması gereken amaç ve sonuçlar, elde edilecek verilen toplanması, yorumlanması ve

genellenmesi, genel olarak uygulanacak bütün iĢlemler öğrencilerin kendi iĢlemlerine bırakılır (Çepni, 2007, s:187). Öğrenci deney düzeneğinin kurar, deneyi yapar, verileri kaydedip analiz eder ve yorumlayarak elde ettiği sonuç doğrultusunda hipotezi red eder veya kabul eder (Aydoğdu ve Kesercioğlu, 2005, s:153). Öğrenciler yapmıĢ oldukları deneyler sonucunda varacakları genellemelerde ulaĢmada kendi bilgi ve deneyimlerini kullanırlar.

3. YapılıĢ Zamanına Göre Deneyler

a. Konu Öncesi Yapılan Deneyler

Öğretmenlerin öğrencileri derse motive etmek, derse ilgi çekebilmek, öğrenme isteğini uyandırmak ve ders öncesi öğrenilecek konu hakkında öğrencilerin zihinlerinde soru oluĢturmak amacı ile deneyi dersin baĢında yapabilir. Yapacağı deney ilginç olmalı, bütün öğrencilerin ilgisini ders ve deney üzerinde toplayabilecek nitelikte olmalıdır (Çepni, 2007, s:187).

b. Konu ĠĢlenmesi Sürecinde Yapılan Deneyler

Yapılan deneyle oluĢan verilerle öğrenci öğretilmek istenen ilkeye ulaĢtırılmaya çalıĢılır. Deney yapılması sırasında öğrenciye sorulan sorularla yönlendirme yapılabilir. Öğrenciler çoğu zaman deneyde ulaĢılması gereken öğrenmelere verileri yorumlayarak ve muhakeme yeteneklerini kullanarak varırlar (Çepni, 2007, s:187).

c. Konu Sonrasında Yapılan Deneyler

ilkenin doğrulanması mantığına dayalı bir yöntemdir. Konu sonunda yapılan deneylerin bir diğer amacı da yapılan deneylerle konunun pekiĢtirilmiĢ olmasıdır. Bu tür deneylerin yapılması öğretmene; konu sonunda anlattığı konunun tekrarını yapma, anlatılanların deneyle ispatlanmasıyla öğrencide kalıcı ve anlamlı öğrenmeyi sağlamada yardımcı olur (Çepni, 2007, s:188).

2.3.1.2. Deney Yönteminin Yararları

Fen eğitiminde laboratuar çalıĢmalarının baĢlıca yararları aĢağıda belirtilmiĢtir. Bunlar Ģunlardır:

Bilimsel çalıĢmanın esaslarını öğretir.

Öğrencinin sağlam bilgi kazanmasını, kazandığı bilgileri pratik alanda uygulamasını sağlar.

Yaparak yaĢayarak öğrenmeyi gerçekleĢtirdiği için, kazanılan yaĢantılar somut, derin izli ve kalıcı olur.

Öğrencilerin merakını giderir ve kendilerine güven duygusu geliĢtirmelerini sağlar.

Öğrencilere çalıĢma hayatında bazı deneyleri yapma becerisini kazandırır. Bilimsel gerçeklerin nasıl elden edildiğini öğretir.

Öğretimi sıkıcılıktan kurtarır, öğrencilerin ilgi duyarak, severek ve zevk alarak çalıĢmasını sağlar (Büyükkaragöz, 1999, s:94-95).

Gözlem ve deney yeteneklerini geliĢtirir.

Çevresindeki olaylara karĢı daha duyarlı olmalarını ve dikkatli gözlem yapmalarını sağlar.

Dil geliĢimini ve mantık yürütme becerilerinin geliĢmesini sağlar.

ÇeĢitli konularda fikir üretmelerini, bunları öğretmen ve arkadaĢlarıyla tartıĢabilmelerini sağlar.

Nesnelerin ortak özelliklerini ve farklılıklarını ayırt etmelerini sağlar (Gürdal ve arkadaĢları, 2001) .

Öğrencilere teorik olarak verilen fen derslerine ait bilgileri, laboratuarda deneylerle destekleme becerisi kazandırır.

Öğrencilerin psiko-motor becerilerini geliĢtirir.

Öğrencilere verilen bilgilerin günlük yaĢamda kullanabilirliğini sağlar (Bahar, 2006, s:220-221).

2.3.1.3. Deney Yönteminin Sınırlılıkları

Fen eğitiminde laboratuar çalıĢmaları, birçok yararının bulunmasını yanı sıra öğretimi olumsuz yönde etkileyebilecek bazı sınırlılıklara da sahiptir. Bunlar Ģunlardır:

Derslerin zaman ve kapsam yönünden planlanıp yürütülmesini güçleĢtirir. Yeterli araç-gerecin temini azımsanmayacak kadar para harcanmasını gerektirir. Deney hazırlıkları öğretmenin çok zamanını alır. Öğretmen ders saatleri dıĢında da çalıĢmak zorunda kalır.

Kalabalık sınıflarda uygulanması güçtür (Büyükkaragöz, 1999, s:95).

Deneylerden her zaman sonuç almak mümkün değildir (Dincel, 2005, s: 39 ; Alıntı: Akgün, 2000).

Benzer Belgeler