• Sonuç bulunamadı

Katılımcıların Alışveriş Sıklığı

3.5. Verilerin Toplanma Araçları ve Verilerin Analizi

3.6.3. Katılımcıların Alışveriş Sıklığı

Tüketim toplumu ile birlikte tüketim ihtiyaçların karşılanması amacından uzaklaşmış arzuların tatmini için araç halini almıştır. Nitekim tüketim toplumunda ideal olan arzuların tatminsizliğidir. Tüketicinin mümkün olan en kısa zamanda tatmin olması ve yeni tüketici deneyimlerini arzulaması beklenmektedir. Dolayısıyla tüketim toplumunda ihtiyaçların ne

63

kadar ihtiyaç olduğu tartışma konusudur. Tüketim ideolojisi devamlılığını sağlamak için tüketiciyi sürekli olarak tüketime teşvik etmek zorundadır. Bu sebeple tüketici her daim alışveriş yapma mecburiyetinde hissetmektedir.

Katılımcıların alışveriş sıklığını ele alacak olursak; X kuşak katılımcılar genel olarak “ihtiyaç” duyduğunda alışveriş yaptığını belirtmektedir. X kuşak katılımcıların ihtiyaç algısına kısaca değinecek olursak evli olmaları sebebiyle ihtiyaç kavramını yeme-içme, barınma gibi temel ihtiyaçlar ve ev ihtiyaçları üzerinden ele aldığını söylemek mümkündür. Nitekim katılımcılar sık sık düşünmesi gereken bir ailesi olduğunu ifade etmiştir.

“Bir şeye ihtiyaç duydukça alışveriş yapıyorum. Benim şimdi ailem, çocuğum var. Onları düşünmem lazım. O yüzden istediğim bir şeyi ha deyince alamam, önceliğim temel ihtiyaçlar ve evin ihtiyaçları. Daha çok ev için alışveriş yapıyoruz, çocukların ihtiyaçlarına göre hareket ediyoruz.” (Erkek, Evli, 40)

Y ve Z kuşak bireyler için ise alışverişin yeri- zamanı yoktur. Gelişen imkanlar alışverişin sınırlarını ortadan kaldırmıştır. Söz konusu nesne her an her yerde ulaşılabilir hal almıştır. Katılımcı o nesneyi arzuladığı takdirde o nesneye ulaşmak için imkanlarını seferber etmektedir. Nitekim katılımcılar “Satın alıyorum, tüketiyorum, keyif alıyorum.” (Baudrillard, 2018: 129) mantalitesinden hareket ederek sık sık alışveriş yapmaktan duyduğu mutluluğu ifade etmektedir. Dolayısıyla X kuşak bireylerin aksine Y ve Z kuşak bireyler için alışveriş, temel ihtiyaçların karşılanması anlamından uzaklaşmış arzuların karşılanması anlamına bürünmüştür.

“Bu durum ruh halime göre değişebiliyor Bazen haftada bir bazen her gün bazen ayda biri buluyor. Yani ihtiyaç duymama gerek yok, o an alışveriş yapmak istiyorsam yaparım. Bunun belli bir zaman aralığı, sınırı yok.” (Kadın, Bekar, 25)

“Online alışverişi istediğimiz zaman yapabiliyoruz zaten. Benim gibi alışveriş düşkünü biri için her an alışveriş yapılabilir. Mesela geçen gün sarhoştum ve gece ikide göz altı kapatıcısı sipariş ettim Zaten 2-3 güne bir mutlaka alacak bir şeyler bulup alışveriş yapıyorum.” (Kadın,

Bekar, 19)

Alışveriş alanlarında tüketiciyi baştan çıkaracak, tüketmeye kışkırtacak pek çok unsur bulunmaktadır. Katılımcıların alışverişe gittiğinde kendini kaybediyor olması, bir ürünü beğendiğinde beklemeksizin o an alması günümüz toplumunun tüketim toplumu olduğunun en somut örneğini oluşturmaktadır. X, Y ve Z kuşak bireylerin bu duruma direniş biçimi

64

olarak toplu alışverişi tercih etmesi ilgi çekicidir. Nitekim katılımcılara göre ne kadar az tüketim mekanlarında bulunurlarsa o kadar az tüketeceklerdir. Bu sebeple toplu alışveriş yaparak daha az harcayacaklarını düşünmektedirler.

“İhtiyacım oldukça alışveriş yaparım. Öyle acil değilse de hemen almam. Beklerim toplu alışveriş yaparım. Çünkü bir şey almaya diye gidiyorum, on şeyle dönüyorum. O yüzden ne kadar az gidersem alışverişe o kadar iyi ” (Erkek, Evli, 55)

“Genelde ihtiyacım oldukça alıyorum. Alışveriş benim için çok zaman alıcı bir şey. Hem bir şey almaya gidip on şeyle döndüğüm oluyor çoğu zaman. O yüzden sürekli olarak alışverişe gitmek istemiyorum.” (Erkek, Bekar, 26)

“Şöyle ifade edeyim mesela yaz geliyorken toplu bir alışveriş yaparım ve o beni yaz sonuna kadar götürür. Pantolonu da mesela yılda bir kez alırım. O yüzden sürekli alışveriş yapan, buna zaman ayıran bir insan değilim. Zaten öyle sürekli alışverişe gitsem eminim kafam ok karışır onca çeşit içerisinde. Sonra da iki pantolonla değil de on pantolonla dönerim ” (Erkek,

Bekar, 18)

Fakat şunu belirtmek gerekir ki alışveriş öncesi yapılan liste gerçek ihtiyaçların alınması için önemli bir adımdır. Nitekim alışveriş listesi yapmak ihtiyaç dışı tüketimin kısmen önüne geçmektedir. Tüketici ne alması gerektiğini bildiği için daha az gezmekte dolayısıyla daha az tüketim nesnesiyle muhatap olmaktadır. Bu noktada X kuşak katılımcıların küçük bir kısmı da alışverişe liste yaparak gitmektedir. Fakat Y ve Z kuşak bireyler de böyle bir alışveriş alışkanlığına rastlanmamıştır.

“İhtiyacım oldukça kendime göre liste yapar alışverişe giderim.” (Kadın, Evli, 47)

Ayrıca Z kuşak katılımcılara göre alışveriş, bir rahatlama aracıdır. Nitekim üzgünken, ya da stresliyken alışverişe ihtiyaç duymakta mutluluk ilacı gibi görmektedir. Fakat bunun tatmin biçimi olduğunu anlamak zor değildir. Çünkü katılımcıların sadece üzgünken ya da stresliyken alışverişe yönelmedikleri aynı zamanda mutluyken de alışverişi kendilerini ödüllendirme aracı olarak kullandıkları görülmektedir. Dolayısıyla tüketim toplumunda bütün düzen tüketme üzerine kurulmuştur demek yanlış olmayacaktır. Örneğin “teröristlerin yönlendirdiği uçakların içinden geçerek yıktığı, Amerikan hakimiyetinin ikiz sembollerinin gölgesinde şoka girmiş ve afallamış Amerikalılara Başkan George W. Bush’un gönderdiği ilk mesaj “Alışverişinize geri dönün." idi. Bu mesajın normal hayata dönüş çağrısı olarak anlaşılması isteniyordu. Çünkü Amerikalılara göre alışveriş her tür acıyı dindirmenin, her

65

kötülüğü defedip geçiştirmenin ve her tür aksaklığı gidermenin bir yolu olduğu idi.” (Bauman, 2011: 74). Dolayısıyla günümüz tüketim toplumlarında alışveriş her derde deva ilaç gibidir. Tüketici alışveriş mekanlarında zaman geçirerek, tüketerek bu ilaca ulaşabilmektedir.

“Ruh halime göre değişiyor. Mesela üzgünken, sinirliyken alışveriş yapıyorum. Para harcadığım için üzülsem de güzel bir şey aldığım için o bana mutluluk veriyor. Sonra mutluyken kendimi ödüllendirmek istiyorum yine alışveriş yapıyorum ” (Erkek, Bekar, 18)