• Sonuç bulunamadı

Karanlýk ile Aydýnlýk Arasýndaki Denge Kryon Celsesi,

Belgede RUHUN SESÝNÝ DUYMAK (sayfa 42-52)

Medyum: Lee Carroll, 20 Ocak 2016, Sarasota, Florida

Ses kaydýndan çözümleme ve çeviri: Necati Tarýman

Okuyucuya yardýmcý olmak ve daha iyi anlaþýlmasýný saðlamak amacýyla bu celse Lee ve Kryon tarafýndan

celsenin gerçekleþtirilmesinden sonraki bir tarihte yeniden düzenlenmiþtir. Genellikle canlý celse sýrasýnda içinde bir çeþit bilgi barýndýran bir enerji ortaya çýkmaktadýr ancak bu bilgi basýlý kâðýtta bulunmamaktadýr.

söylemiþtim. Geldiðimiz aþamada bilim insanlarý insan bilinci ile manyetik að arasýnda bir baðlantý olduðunu tespit etti-ler. Söylediðim her þey gerçekleþti.

Bundan sonra size sunacaðým hayal edebileceðiniz en içrek þey olacaktýr. Size özgür irade, onun sizi nereye götürdüðü ve insan bilincinin geliþmesi ile ilgili bir öykü anlatacaðým. Öykü pek karmaþýk deðildir ama buraya henüz yeni ayarlandýysanýz, biraz tuhaf gelebilir.

Ýnsanlýðýn özgür iradesi sadece Ruh'un müdahalesi olmadan istediðini yapa-bilmek için olmayýp ayný zamanda ken-disini, bilincini ve enerjisini nereye götürdüðüne ve kendi bilincinin düzeyine de karar vermek için vardýr. Ýnsanlýk bilincin nasýl iþ gördüðüne, nasýl düþündüðüne ve onunla iþbirliði yapýp yapmadýðýna karar verir. Ýþte bu insan-lýðýn özgür iradesidir. Bu gezegendeki özgür irade bulmacasýnýn tamamý insan-larýn sýnavý deðil, esas olarak enerjinin sýnavý ve ayný zamanda da aydýnlýk ile karanlýk arasýndaki savaþtýr.

Sizlere daha önce ruhunuzun ebedi ve ezeli olduðunu ve dünyada pek çok kez yaþam sürdürdüðünüzü söylemiþtik. Sizlerin bu dünyada edinmiþ olduðunuz deneyimler çok kapsamlý ve geniþtir. Bu þekilde pek çok kez dünyaya gelmek suretiyle kendinizi daha yüksek bir sevi-yeye getirebilmeniz, insanlýðýn bilincini yükseltebilmeniz ve dünyada barýþý gerçekleþtirebilecek düzeye gelmeniz mümkün müdür? Bunun herhangi bir

þekilde mümkün olabilmesi için tümüyle farklý bir varoluþ paradigmasý gereklidir. Bu kadar radikal bir deðiþimi baþarabilir misiniz? Ben 1989 yýlýnda tam da bu potansiyel mevcut olduðu için geldim ve bunun ölçümü birazdan söz edeceðim þekilde yapýlmaktadýr.

En Yakýn Tarihiniz

Olaylarýn 80'lerde geliþtiði gibi geliþmiþ olmasýnýn tüm nedeni hepinizin yaþayarak gördüðünüz "jokerdir" ve bu joker Sovyetler Birliðinin çöküþüdür. Bu geliþmeler dünyada bu iþlerle uðraþan uzmanlar tarafýndan ne öngörülebilmiþ, ne de tahmin edilebilmiþtir ve doðal olarak da tüm gezegen için þok edici bir durum ortaya çýkmýþtýr. Böylesine büyük ve beklenmedik deðiþimler zamanýn deðiþtiði ve insanlýðýn bilincinin yük-selmesi ile ilgili mesajlardýr. Ýnsan bilinci deðiþmeye ve benim deyimimle "oyun bahçesi bilincinden" çýkarak geliþmeye baþlamýþtýr. Bu aþamada yavaþ yavaþ bilincin çocuk parkýndan çýkýp "bilinç zarafetine" ulaþýyorsunuz. Bu birlik oluþ-masýna ve barýþa yol açmaktadýr. Bu yeni bir insan türünün ve yeni bir toplum türünün sadece baþlangýcýdýr.

Daha önce size bu mesajýn baþlýðýný "Ruh'un Sesini Duymak" veya "Tanrý'nýn Sesini Duymak" olarak tespit edebile-ceðimi söylemiþtim. Bunun mecazi bir ifade olduðunu ayrýca belirtmeye gerek yok sanýrým, öyle deðil mi? Ruhsal olarak yeni istasyona ayarlanabilenler normal olarak göklerden gelen bir ses

duymazlar. Ruh'un sesini duyma kiþinin yüksek benliðinden gelen sezgiye ayarlý olmasý için kullanýlan bir mecazdýr. Yüksek benlik sizin ruhsal parçanýzdýr ve sizin ezeli ve ebedi ruhunuz ile olan baðlantýyý saðlar. Arayýþ içinde olanlarýn büyük bölümü bu baðlantýnýn peþindedir ve baðlantý saðlandýðýnda yaþam için yardým gelmeye baþlar. Bu ayný zamanda gezegene de yardýmcý olur.

Bu sezginin duyulmasýnýn veya ayýrt edilmesinin bu kadar zor olmasýnýn nedeni arka planda sürekli olarak hafif bir "uðultunun" olmasýdýr. Uðultu burada mesajýn üstüne bir þal yerleþtirilmesi ve böylece anlaþýlmasýnýn zorlaþtýrýlmasý için bir mecaz olarak kullanýlmýþtýr. Bu sürekli olarak kulaklarý çýnlayan bir insanýn duymakta zorlanmasýna benze-mektedir. Yoðun bir karanlýðýn ýþýðýn üstünü nasýl örtebileceði ile ilgili olarak verebileceðimiz en iyi mecaz budur. Bununla birlikte, bu gürültünün ses düzeyi düþmeye baþlamýþtýr. Bu durum-da, mesajý çok daha duyup anlayabilir-seniz ne olacaktýr? Bu durumda, siz deðiþirsiniz, dünya deðiþir, etrafýnýzdaki insanlar daha iyi duyarlar ve hattâ duy-mak istemeyen insanlar bile farklý þey-lerin gerçekleþmekte olduðunu anlamaya baþlarlar.

Burada kullanýlan duyma sözcüðü mecazi bir ifadedir ve neyin doðru, neyin yanlýþ olduðu, yaþamýnýzda neler olup bittiði ve gelecek potansiyellerin geliþti-rilmesi yeteneðinin bilinmesi ile ilgili sezginin gerçek anlamda ayýrt edilmesi

anlamýna gelmektedir. Bunlarýn hepsi Ruh'un sesini duymak kavramý içinde yer almaktadýr. Söz konusu olan insanýn "büyümeye" ve daha yüksek bir bilinç düzeyine ulaþmaya baþlamasýdýr.

DNA ile Bilinç Arasýndaki Ýliþki

Bizim açýmýzdan öðretilmesi en zor olan þey partnerimin birkaç yýldan beri öðretmekte olduðu þeydir. Bunu anlatmak zordur çünkü bu durum size daha önce bu þekilde anlatýlmamýþtý. Bilinciniz sizin çok boyutlu bedeninizle iliþkilidir. Bunu anlamanýn en iyi ve kolay yolu yine bir mecaz kullanmaktan geçmektedir. DNA'nýz %100 kapasite ile çalýþmamak-tadýr, hattâ aslýnda ancak yaklaþýk olarak %30 düzeyinde bir randýmanla çalýþmak-tadýr. Sizin elinizde DNA'nýn üstüne yer-leþtirip onun randýmanýný ve kapa-sitesinin ne kadarlýk bölümünü kul-landýðýný ölçecek bir aygýt yok. Bununla birlikte, insanýn potansiyel bilincinden ve sizlerin þu anda bulunduðunuz noktadan söz ederken kullanýlabilecek en iyi mecaz budur. Sizlere bu iþin ne zaman

baþladýðýný ve neler olduðunu anlatmaya çalýþýrken anlamanýz gereken bazý bilgiler vermek istiyorum.

Eðer gezegende bir bilinç sýnavýný baþlatmak isteseydiniz, adaletin saðlan-masý için þartlarýn eþit olsaðlan-masý gerekirdi. Farklý bir ifade kullanarak aydýnlýk ve karanlýðýn miktarýnýn eþit olmasý gerekir-di gerekir-diyebiliriz ve biz de böyle yaptýk. Baþlangýçta durum böyleydi ve tasarým da zaten buydu.

Size insanlýðýn tarihini oldukça geniþ olarak anlattýk. Gezegenin baþlangýcýnýn 4 milyar yýldan daha eskiye gittiði dikkate alýndýðýnda, insanlýk tarihinin çok kýsa bir dönemi kapsadýðý açýkça

ortadadýr. Bildiðiniz insanlýk yaklaþýk olarak 200.000 yýl önce gerçekleþen tohumlama süreci ile baþladý. Dikkat ederseniz insanlar deðil bildiðiniz insan-lýk dedim bir önceki cümlede çünkü asýl sýnav yaratýlýþ hikâyesi ile, karanlýk ile aydýnlýk bilgisinin tohumlarýnýn içinize yerleþtirilmesi ile baþladý. Þu anda deðiþtirilmiþ DNA'sý, yani sadece 23 kro-mozomlu DNA'sý olan insanlardan söz ediyorum. Çýkýþtan sonraki 100.000 yýlda insanlarýn geliþmesi sürdü. Yaklaþýk 100.000 yýl önce Lemurya uygarlýðý ile "tohumlanmýþ" olan birkaç baþka alan daha ortaya çýktý ve 50.000 yýl boyunca öðretime devam edildi. Tohumlama iþi nihayet sona erip de sýnavýn çalýþmaya baþladýðý tarih göreceli olarak sadece "dündür". Sizler çok yenisiniz. Eðer dünyanýn yaklaþýk olarak 4 milyar yýllýk geçmiþini 24 saatlik bir gün gibi

düþünürseniz, insanlarýn bu günün ancak son saniyesinde sahneye çýkmýþ olduðunu söyleyebiliriz. Bilinen tüm tarih esas olarak son bir saniye içinde gerçekleþti!

Ýþin tuhaf tarafý bunu dinleyenlerin ve karþýmdaki izleyici topluluðunun büyük kýsmýnýn tüm bu zaman boyunca burada yaþamýþ olmasýdýr. Yaþlý ruhlara bunu birçok kez açýkladýk. Sizlerde de Atlantis ile ilgili olduðunu düþündüðünüz ve genellikle akaþýnýzdan kaynaklanan batan adalar, savaþlar ve kaos ile ilgili hatýralar

ortaya çýkýyor zaman zaman. Bunlarýn hepsi sizlerin bunlarý yaþamýþ ve görmüþ olduðunuz anlamýna gelmektedir. Sizler afetleri ve tufanlarý gördünüz ve bunlar tam olarak kavrayamadýðýnýz anýlarýnýza kazýnmýþ olarak orada bekliyorlar. Bunlarý tam olarak ayýrt edip ortaya çýkaramýyorsunuz ama hepsi yine de orada ve sizler bunlarý yanýnýzda taþýyor-sunuz. Baþka bir deyiþle, sizler çok yaþlý olduðunuzu aslýnda biliyorsunuz, belki de gezegenin baþlangýcýnda yardým amaçlý olarak oradaydýnýz.

Bunun güzel bir örneði olarak kýz-kardeþlik topluluðu gösterilebilir (Burada Dr. Amber Wolf tarafýndan kurulmuþ olan Lemuryalý Kýzkardeþler topluluðuna atýf yapýlmaktadýr). Aranýzdan Kýzkardeþlik Topluluðu toplantýlarýna gelme eðili-minde olanlar içinizde olumlu bir kadim aný olarak "çýnlayan" baþlamakta olan bir bilinci kutlayacaklardýr. Bu toplantýda kadýnlarýn sezgilerinin aktif ve ön planda olduðu zaman, baþka bir deyiþle kadýn-larýn gezegenin þaman enerjilerinin önderleri olduklarý dönem kutlanacaktýr. Bu karanlýk ve aydýnlýk sýnavýnýn baþlangýcý olan eþitlik ve bilgelik dönemini temsil etmektedir.

Baþlangýçta DNA'nýn verimlilik oraný %30 olarak belirlenmiþti ama bu oranýn eþitliði temsil ettiði pek söylenemez tabii. Oran kýsa sürede %35 düzeyine çýktý çünkü bu oran karanlýk ile aydýnlýðýn tam eþitliðini temsil ediyordu. Size bilmeniz gereken bir þey söyleyeceðim. DNA verimliliði %35 düzeyine çýktýðýnda, bu

orandaki aydýnlýk %65 oranýndaki karan-lýða eþit hale gelmiþti. Buradaki rakam-larýn ne ifade ettiðini tam olarak anlaya-mayanlar için rakamsal olarak bunun yarý yarýya (%50 - %50) eþitlik olmadýðýný ama miktar deðil de gücün dikkate alýn-masý halinde, %35 aydýnlýk ile %65 karanlýðýn eþit olduðunu söyleyebiliriz.

Bu rakamlarý tam olarak anlayamayan-lar için bir açýklama yapmam gerekiyor. Aydýnlýk ve karanlýk gerçekten de dengedeydi ama ýþýk karanlýða göre daha güçlü olduðu için bu dengeyi saðlamak için %35 oranýnda aydýnlýk yetiyordu. Bu eþitliði zihninizde tartarsanýz, karanlýðýn aydýnlýða kýyasla daha zayýf olduðu sonu-cuna varabilirsiniz. Bu nedenle de, düþük bilinçte bile ikisini eþitlemek için ikisin-den de eþit miktara gerek yoktur.

DNA'nýn Randýmanýnýn Yüzde Baðlantýlý Süreci

Yeniden baþa dönersek, sizler %30 ile baþladýnýz ve çok kýsa süre içinde %35 düzeyine çýktýnýz. DNA randýmanýnýn %35 olduðu durumda neler olduðunu anlatmama izin verin. Bu durum hem bilinçte, hem de biyolojik yaþamdaki randýmanda ortaya çýkmaktadýr. %35 randýmanda gezegendeki iki cinsiyet arasýndaki denge ile baðlantýlý olarak sezgisel bir anlayýþ ortaya çýkar - kimin neyi ne zaman yaptýðý baðlamýnda. Ýþte Lemuryalý Kýzkardeþler toplantýlarýnda kutlanan budur. Dünyada bir zamanlar kadýnlar ve erkekler birbirlerini gayet iyi anlýyorlardý ve herkes kadýnlarýn Ruh ile daha fazla irtibatta olduðunu biliyordu.

Kadýnlar yalnýzca çok boyutlu þeyler ile daha fazla irtibatta olmakla kalmýyorlardý ve tüm insanlýðýn anneleri olarak çocuk-larýn da öðretmenleri oluyorlardý. Baþka bir ifade ile, tüm erkekler annelerini seviyorlar, sayýyorlardý ve öðretme iþini anneler yapýyorlardý. Bu nedenle de kadýnlar dünyanýn tüm toplumlarýna rehberlik yapýyorlardý.

Ýnsanlýk büyümeye ve sayýlar artmaya baþlayýnca DNA'nýn randýmaný da azal-maya baþladý. DNA'daki %35-%65 oraný deðiþmeye baþlar baþlamaz cinsiyet den-gesinde bozulma ortaya çýktý. Gezegenin herhangi bir yerinde bir toplumda bir sýnav yaparak toplum olarak DNA'nýn randýmanýný yüzde olarak (buna bilinç kotasý denebilir) belirlemek istiyorsanýz, bunun için kolay bir test vardýr.

Toplumun kadýnlarý nasýl algýlayýp, onlara nasýl davrandýðýna bakarsýnýz. DNA'nýn randýmaný yükseldikçe ve iþlevsellik arttýkça, diþi tanrýsallýða daha fazla saygý duyulmaktadýr. Ýþte test budur. Diðer taraftan, farklý kültürler ayný zaman dilimine rastgelen dönemlerde farklý DNA bilinci yaratmaktadýrlar. Böylece dünyada ayný dönemde bazý kültürlerde %25 düzeyindeki randýman söz konusuyken, baþka bir kültürde %37 düzeyi geçerli olabilir. Böyle durumlarda çatýþmalarýn olmasý kaçýnýlmazdýr.

Orta çaðýn karanlýk dönemlerinde veya daha önceki dönemlerde bu randýman gezegende %25 düzeyine indi. Eðer bu söylediðimden þüphe duyuyorsanýz, cin-siyet arasýndaki iþlev bozukluðuna bak-manýz yeterlidir. Kadýnlar saygý duyulan

toplum bireyleri ve þaman olmaktan çýkýp, ikinci, üçüncü sýnýf varlýklar, hattâ hayvan seviyesine indiler. Burada denge-den söz etmek tabii ki mümkün deðildir. Randýman oraný yaþamý sürdürme modundaki bilinçte dibe vurunca olan budur. Bu dönemde bilinçte hiçbir zarafet olmadýðý gibi, sanat ve kültür de takdir edilmekten uzaktýr. Bunun yerine savaþ, nefret, umursamama, öfke, dram ve dehþetin süregitmesi ile baðlantýlý iþlev bozukluðu hâkim durumdadýr.

Bir süre önce ortalama randýman yine yükselmeye baþladý ve %30-31 düzeyine ulaþtýnýz. O dönemde kadýnlar yeniden ön plana çýkmaya baþladý ve onlara duyulan saygý yükseliþ trendine girdi. Bu çok yavaþ gerçekleþti ama bariz þekilde görülmeye de baþlandý. Daha zarif olan toplumlarda kadýnlara ilk önce kýsmi seçme hakký verildi ve durum giderek daha iyi oldu. Bir süre sonra ortalama olarak %32 düzeyine ulaþýldý. Ýþte bu aþa-mada Sovyetler Birliðinin çöküþü gerçek-leþti ve böylece milenyum baþýnda olmasý beklenen atom savaþý ortadan kalktý. Bu dönemde sizler de Uyumlu Yakýnlaþmayý kutluyordunuz ve 1989 yýlýnda ben de ortaðýmý eðitmek için geldim.

Sevgili varlýklar, gezegende hâlâ müthiþ cinsiyet iþlevsizliði sergileyen toplumlar ve insanlar var. Daha düþük düzeydeki bilinç sahibi toplumlar "yukarý bakamadýklarý" için daha iyisini göre-mezler. 1993 yýlýnda yazýlan kitapta söylediðimiz gibi, karanlýk ýþýðý göremez. Ýleride bir gün sizler de geçmiþinize bakacak "Biz o dönemlerde nasýl bu

kadar ilkel olabildik? Nasýl oldu da bariz olaný gözden kaçýrdýk?" diyeceksiniz. DNA'nýn randýmaný %25 ile %30 düzeyinde olduðunda, en güçlü olanlar kazanýr. Burada söz konusu olan yaþamý sürdürme bilincidir ve gerisinin de pek önemi yoktur. Eðer %35 ve daha üstünde randýmanla çalýþan dengeli bir toplum görmek istiyorsanýz, cinsiyet dengesine bakýn. Ýþte öyle bir toplumda saygý ve takdiri göreceksiniz.

Kadim Ýnsanlardan Öðrenin

Ortaðýmýn sürekli olarak dile getirdiði bir þeyi söylemek istiyorum.

Gezegendeki en eski toplumu, en uzun süreli kültürü bulun. Yerli halklara ve onlarýn ne yaptýklarýna, nasýl yaþadýklarý-na bakýn. Kayýtlarda neler söylendiðini inceleyin. O toplumlarda þamanlarýn kadýnlar olduðunu göreceksiniz. Kadýnlarýn sezgisel yeteneklerinin çok daha iyi olduðunun kabul edildiðini anlayacaksýnýz. Þimdi Tanrý'nýn sesini görüp hissedebilen bir kiþinin sizlere önderlik ettiðini hayal etmeye çalýþýn. Ýþte kadim halklar için bu doðal bir durumdu. Bu cinsiyetler arasýndaki dengenin iþaretiydi. Erkekler bunu bili-yorlar ve bu konularda kadýnlara öncelik tanýyorlardý.

Kadýnlar da erkeklerin daha iyi yapa-bildikleri avlanmak, toplamak ve iaþe saðlamak için erkeklere güveniyorlardý. Çok uzun zamandan beri pek deðiþmeden yaþamlarýný sürdürmekte olan kadim yerli halklarda bu sistem ve cinsiyet dengesi muhafaza edilmektedir.

Tarihe Devam

DNA randýmaný %32 düzeyine çýk-týðýnda, geliþmiþ DNA kartopunun yuvar-lanmaya baþladýðýný gördüðüm için part-nerimle konuþtum ve ona kendini ayarla-masý için seçenek sundum (1989). Biz bunu daha önce de görmüþtük. Gezegen kendisini yukarý çekmeye baþlamýþtý ve %35 rakamýna doðru, dengeye doðru ve belki de karanlýðýn kuyruðunu bacak-larýnýn arasýna sýkýþtýrýp kaçma aþama-sýna geçeceði %36 rakamýna doðru yol almaya baþlamýþtý.

Sevgili varlýklar, %35 düzeyinin aydýn-lýk/karanlýk dengesinde eþitliði temsil ettiðini söyledik. Sizler bu dengeyi þimdiye dek hiç görmediniz ama þimdi bu noktaya ulaþmak üzeresiniz. Aslýna bakarsanýz, bu düzeyin bile üstüne çýkma söz konusu olduðu için karanlýk diðer tarafa doðru kaçmaya baþladý. Karanlýk daha önce saklanmakta olduðu pek çok yerden dýþarý çýkmaya zorlanmaktadýr. Sizin ülkenizde bile ordusu için asker devþirebilen karanlýðýn ordusunu hayal edin. Bu karanlýk ordu Amerikalýlarý deðil, karanlýðý saflarýna çekmektedir. Burada karanlýða baðlý ve çok genç akaþlarý olan ama çok eski bilince sahip olan insanlar söz konusudur. Devþirilen bu insanlar sadece karanlýðý görebiliyor-lar ve o orduyla birlikte iþlevsel bozuk-luðu yaþayabilmek için ona katýlýyorlar. Onlarýn ne olduðu ile ilgili olarak en ufak fikirleri bile olmadýðý için diðerleri ile birlikte gönüllü olarak iþlev bozukluðunu seçeceklerdir. Karanlýk yukarý bakýp daha üst düzeyi göremez. Karanlýk yukarýya

bakýp ýþýðý göremez ve sadece karanlýðýn gücünü görebilir. Bir aptal kendisinin aptal olduðunu bilemez. Karanlýk daha yüksek amaca karþý kördür ve ancak karanlýðýn gücünü görebilir. Karanlýk ýþýðý anlayamaz. Bu nedenle bilgelikten nasibini almamýþtýr ve bu nedenle de maðlup edilebilir. Karanlýk ne kadar kolaylýkla incinebilir durumda ve kaybet-meye mahkum olduðunu anlayamaz çünkü sadece kendisini görebilmektedir. Olay aslýnda çok açýk, öyle deðil mi?

Þu anda olanlar bizim söylediklerimizi desteklemektedir. Þu anda gezegende neler olup bitmektedir? Daha önce de söylemiþ olduðumuz gibi, konuþtuðumuz þu an itibarýyla ülkenizde tüm tarihi boyunca görülen en bozuk iþlevli siyaset yürütülmektedir. Pek, bunun nedeni nedir? Neden þu anda çok büyük bir deðiþimin gerçekleþmekte olmasýdýr. Kavgalarýn, mücadelelerin ve pek çok insanýn tuhaf davranýþlar sergiliyor olmasýnýn nedeni kendisi iþlevsizlik ile malul olan müesses nizam hükümet-lerinden býkýp usanýlmýþ olmasýdýr ve bu yüzden de müesses nizam artýk ne isteniyor, ne de ona ihtiyaç duyuluyor. Aslýnda bunun ardýndan ne gelse eskisin-den daha iyi olacaktýr þeklindeki düþünce tarzý hakimiyet kazanýyor. Daha yüksek düzeydeki bilinç içinde olduðu alçak düzeydeki bilinçten o düzeye doðru çýkarken olan iþte budur.

Her þey artýk farklý olmaya baþladý ve bunun nedeni de DNA randýmanýnda sürekli gerçekleþen artýþtýr. Dahil olduk-larý inanç sistemleri bedeniyle öyle bir

odaya gelip bunun gibi bir celseyi dinle-meyi akýllarýna getirmeyecek olan insan-lar bile bunu hissetmeye baþladýinsan-lar. Dürüstlük, bütünlük, þeffaflýk ve bunlara duyulan büyük özlem iyice ortaya çýk-mýþtýr. Ýnsanlar yüksek mevkilerde iþlev bozukluðu yerine dürüstlük istiyorlar. Bu bir uyanýþtýr. Halk yavaþ yavaþ o sesi duymaya baþladýðý için eski enerji giderek daha az çekici olmaktadýr.

Bunu Kim "Duyuyor"?

Ruh'un sesi yalnýz seçkin bir azýnlýða deðil, tüm insanlýða hitap etmektedir ama yaþlý ruhlar olan seçkin azýnlýk söyleneni daha iyi anlayabilir, mesajýn içeriðini ve anlamýný daha iyi anlayýp ayýrt edebilir. O gürültü, karýþýklýk ve karanlýðýn homurtu-su aydýnlýk karþýsýnda mevzi kaybetmeye ve eþitlik gerçekleþmeye baþladýkça, birçok insan Ruh'un sesini ilk kez duy-maya baþlayacaktýr. Onlar bunun Ruh'un sesi olduðunu bilmeyecekler ama "onlar için neyin daha iyi" olduðu ile ilgili hissi ve yeni olan sezgiyi ayýrt edebilecek-lerdir. Sesi duymayanlar veya böyle bir odada bulunmakla ilgili olmayanlar için durum yeni bir baþlangýç, yeni bir farkýn-dalýktan ibarettir. Onlar ne hissettiklerini veya duyduklarýný bilmiyorlar. Onlar sadece deðiþim istediklerini ve neyin doðru olduðu ile ilgili duyguyu biliyorlar. Yaþlý ruhlar sesi duymakta, mesajlarý anlamakta ve bunun onlara rehberlik etmesine izin vermektedirler. Fark budur. Aslýna bakarsanýz, tüm insanlýk belli bir düzeyde deðiþimin farkýndadýr. Sizler yavaþ yavaþ %36 rakamýna doðru yol alýyorsunuz. Gezegendeki karanlýðý

yendikçe etrafýnýzdaki o karanlýða rað-men randýmanda %36 noktasýna ulaþa-caksýnýz. Bu sizin kazanmakta olduðunuz anlamýna gelmektedir ama ayrýca

Tanrý'nýn sesini bastýran o homurtunun da azalmaya ve ortalýðýn aydýnlanmaya baþladýðý anlamýna da gelmektedir. Mesajlarýn anlaþýlmasý daha kolay ola-caktýr. Sezgi sizin ne söylendiðini anlamýnýza hiç fýrsat vermeden kaybolup gitmeyecek, etrafta oyalanacak ve sizinle daha açýk bir þekilde konuþacaktýr. Belki de bundan böyle sezgiyi durdurup inceleme fýrsatýný bile bulabilirsiniz.

Sezgi ile ilgili sorun þu anda homurtu-nun ohomurtu-nun üstünü örtüyor olmasýdýr. Bu mecazi bir ifadedir ve bunu anlaya-bildiðinizi ümit ediyorum. Homurtunun sezginin üstünü örtmesi ifadesi alttaki enerjinin sezginin görülüp duyulmasýný

Belgede RUHUN SESÝNÝ DUYMAK (sayfa 42-52)

Benzer Belgeler