• Sonuç bulunamadı

Karadeniz Sahillerindeki Kale ve Köylerin Muhafazası

Kavak Kal‘asından Trabzon Rizeye kadar olan kıyılardaki kalelerin ve köylerin muhafazası için yöneticilerin ve askerlerin gerekeni yapması emredilmektedir. Aksi takdirde özürleri kabul edilmeyecektir.364

B- Tahrir

Beğpazarı ve tabi yerlerin muharriri olan Mehmed Halife’ye tahrîri tamamlayıp Dersaadete gelinceye kadar yardımcı olunması ve korunması emredilmektedir.365

361 BŞS 835, 2b/1. 362 BŞS 835, 82b/2; BŞS 835, 83a/1. 363 BŞS 835, 96b/2. 364 BŞS 835, 17a/3. 365 BŞS 835, 19b/3.

C- Menzil

Düzcepazarı karyelerinden Milan-ı Süfla ve Tutyer(Tutlar) karyelerinden Düzce menzilcilerin fazla 40 guruş daha almak istemeleri üzerine gönderilen fermanda bu iki köy halkının menzilin masrafları için 630’ar akçe avarız ve 630’ar akçe bedel-i nüzul verdikleri belirtilerek bundan başka bir para alınmaması emredilmiştir.366

Edirne’den Sivas’a kadar olan yerlerdeki Kadılara hitaben Ulakla gönderilen fermânda menzil atları bulunan yerlerde yalnız 2 adam için 2 tane at verilerek gönderilmesi emredilmiştir. 367

Đstanbul’dan Ahısha’ya kadar olan yerlerdeki Kadılara hitaben Ulakla birlikte gönderilen fermanda menzil atları bulunan yerlerde yalnız 3 adam için sadece 3 at verilerek gönderilmesi emredilmiştir.368

D- Tasdik

Bolu’nun Dîvânkır karyesindeki mezra‘a’nın Fâtıma Hâtûn ve çocuklarının olduğu tasdik edilmiştir.369

E- Keşif

Đncelediğimiz sicilde cinayet ve ölüm vakalarının tespiti için keşif yapılmıştır.Bolu’nun Gölyüzü mahallesinde Macar oğlu Kadri tarafından öldürülen Sarucalar karyesinden Osman beşe bin Ömer için Katib Hasan Efendi, Mübaşir el-Hâcc Murad Ağa ve Serdar Hasan Ağa keşifte bulunmuş ve cesedi incelemişlerdir.370

Bolu’nun Pil Karaağaç karyesinden Ömer bin Bedri ve zevcesi Şehrî’nin kaybolduktan sonra mezarlıkta ölü olarak bulunan kızları Ümmühani için keşif yapılmıştır.371

Bolu’nun Berek karyesinde yanarak ölen Ahmed Sûfi’nin oğulları Osman ve Mustafa için Muhzırbaşı Mustafa keşifte bulunmuştur.372

366 BŞS 835, 15b/3. 367 BŞS 835, 39b/1. 368 BŞS 835, 53a/2. 369 BŞS 835, 63b/2. 370 BŞS 835, 66a/1. 371 BŞS 835, 86a/1. 372 BŞS 835, 88b/1.

F- Diyet

Bolu’nun Berek karyesinde yanarak ölen Ahmed Sûfi’nin oğulları Osman ve Mustafa için diyet talebinde bulunması üzerine yapılan muhakemede diyete mahal olmadığı hükmüne varılmıştır.373 Bolu’da Seyyid Muslu 12 gün önce kaybolmuş ve kardeşleri diyet talebinde bulunmamıştır.374

373 BŞS 835, 88b/2.

374

SONUÇ

Hicri 1096-1098, Milâdi 1684-1686 yıllarını kapsayan 835 numaralı Bolu Şer ‘iye Sicilinde, ağırlıklı olarak Engürüs Seferleri için asker temini, eşkıyalık olayları, avarız vergileri, tereke kayıtları, atama hükümleri, vekalet hükümleri gibi belgeler içermektedir. Sicilde Engürüs seferleri için asker temini ile ilgili hükümler incelenmiştir. Bu hükümlerde öncelikle görülen asker sıkıntısı yüzünden isimleri silinmiş olan askerlerinde tekrar yazıldığıdır. Ayrıca emirler önce Padişah tarafından gönderilmiş ardından Yeniçeri Ağası veya Sadrazam gibi yüksek rütbeli yöneticiler tarafından buyruldular gönderilmiştir. Ancak bazı hükümlerde Padişah adına Sadrazam tarafından emirler gönderilmiştir.

Engürüs Seferleri için asker temini ile ilgili olarak dikkat çekici bir tarafta yoğun olarak asker talebinde bulunulması ve firar olayları çokluğu dikkat çekmektedir. Bu nedenle Sürücü tayin edilenlere firarların önlenmesi ve gerekirse zorla alınarak getirilmesi emredilmektedir. Ayrıca gönüllü olarak yazılmak isteyenleri engellemeye çalışan halkın da men edilmesi istenmektedir. Budin’in kaybedilmesinden sonra Bolu’dan savaşa iştirak etmeyenlerin tımarları elinden alınmıştır.

Sicilde eşkıyalık olayları önemli bir yekün tutmaktadır. Gönderilen ferman ve buyruldulardan eşkıyalık faaliyetleri ile ilgili ayrıntılı bilgi edinilmektedir. Bu dönemde eşkıyalık olaylarının oldukça arttığı ve asker firarilerinin bunun başını çektiği anlaşılmaktadır. Hükümlerde özellikle Beşe ve Bölükbaşı ismini taşıyan eşkıyaların olması bu durumun bir ifadesidir. Ayrıca sicilde eşkıyalık faaliyetlerinin önlemesi için gönderilen Paşaların hem asker temini hem de eşkıyalık hareketlerini önlenmesi için görevlendirildikleri görülmektedir.

Đncelediğimiz sicilde vergilerle ilgili hükümlerde mevcuttur. Bu vergilerden ağırlıklı olarak Avarız Vergileri vardır. Ayrıca haraç ve cizye vergileri içinde her sene için birer hüküm mevcuttur. Haraç ve cizye emirleri 1096, 1097, 1098 yıllarına ait olup benzer hükümleri ihtiva etmektedir. Avarız vergileri ise Bolu’da her kaza başına avarız hane sayısı olarak yazılıp ödeyecekleri vergiler belirtilmiştir. Avarız vergisi olarak avarız akçesi, nüzul bedeli, sürsat bedeli ve iştira bedeli alınmıştır. Ayni veya nakdi olarak alınan avarız vergileri genel olarak Ereğli iskelesinden deniz yoluyla gönderildiği anlaşılmaktadır. Ayrıca kara yoluyla gönderilecek vergilerin korunması için de adam temini söz konusudur.

Đncelediğimiz sicilde köle hükümleri de bulunmaktadır. Hükümlerin çoğunluğu köle azadı ile ilgilidir. Ayrıca 3 cariyesi olan bir kadının varlığı da dikkat çekicidir.

Bolu’nun nüfus miktarında bu dönemde bir hareketlenme olduğu anlaşılıyor. Çünkü avarız vergisi alınacak olan avarız hane sayılarında düşme olmuş ve istenilen avarız vergileri ödenememiştir. Bu sebeple avarız vergilerinin miktarında indirime gidilmesine rağmen bölge de ciddi boyutlarda açlık sıkıntısı çekildiği ve eşkıyalarında bunların üstüne geldiği anlaşılıyor. Eşkıyalar halkın malını mülkünü yağmalıyor. Halk o kadar kötü bir hale geliyor ki açlıktan ot kökü yiyorlar ve yüzlerce çocuk Bolu sokaklarında dilencilik yapıyor. Yüzlerce insanın da açlıktan öldüğü incelediğimiz sicilde yazmaktadır.

Sonuç itibariyle II. Viyana kuşatması sonrasını takip eden yıllar hem Osmanlı Devleti için hem de Bolu halkı için ağır bedellere neden olmuştur.

BĐBLĐYOĞRAFYA

835 Numaralı Bolu Şer’iye Sicili.

AFYONCU, Erhan, Sorularla Osmanlı Đmparatorluğu VI, Yeditepe Yayınları,

Đstanbul 2008.

AKDAĞ, Mustafa, Türkiye’nin Đktisadi ve Đçtimai Tarihi, C. 1, Cem Yayınevi,

Đstanbul 1995.

AKGÜNDÜZ, Ahmed, “Đlam”, Türkiye Diyanet Vakfı Đslam Ansiklopedisi, Türkiye Diyanet Vakfı Yayınları, C. 22, Đstanbul 2000.

__________________, “Şer’iye Mahkemeleri ve Şer’iye Sicilleri”, Türkler, C. 10, Yeni Türkiye Yayınları, Ankara 1999.

__________________, Şer’iye Sicilleri, Türk Dünyası Araştırmaları Vakfı Yayınları, Đstanbul 1988.

AKŞENER, Meral, Đzmit Şer‘iye Sicili, Marmara Üniversitesi Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü, Doktora Tezi, Đstanbul 1992.

BARDAKOĞLU, Ali, “Eşkıya”, Türkiye Diyanet Vakfı Đslam Ansiklopedisi, C. 11,

Đstanbul 1995, ss. 463-465.

BARKAN, Ömer Lütfi, “Avarız”, Đslam Ansiklopedisi, C.II, MEB Yayınları, Eskişehir 1987.

____________________, “Tımar”, Đslam Ansiklopedisi, C.XII, MEB Yayınları, Ankara 1988.

BAYINDIR, Abdülaziz, Đslam Muhakeme Hukuku Osmanlı Devri Uygulaması,

Đslami Đlimler Araştırma Vakfı Yayınları, Đstanbul 1986.

BAYSUN, Cavid, “ Mehmed IV”, Đslam Ansiklopedisi, C.VII, MEB Yayınları, Ankara 1988.

BELDĐCEANU, Nicoara, Osmanlı Devletinde Tımar, Teori Yayınları, Ankara 1985.

BOA, C.AS 605/25515. BOA, C.AS 605/25516.

BOZTAŞ, Ahmet, Islahat Döneminde Bolu Tarihi (1868-1869), Abant Đzzet Baysal Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Basılmamış Yüksek Lisans Tezi, Bolu 2006.

CĐN, Halil, Osmanlı Toprak Düzeni ve Bu Düzenin Bozulması, Selçuk Üniversitesi Basımevi, Konya 1992.

ÇAKIR, Baki, Osmanlı Mukataa Sistemi ( XVII- XVIII yy.), Kitapevi Yayınları,

Đstanbul 2003.

DANIŞMAN, Zuhuri, Osmanlı Đmparatorluğu Tarihi, C. X, Zuhuri Danışman Yayınları, Đstanbul 1965.

DANĐŞMEND, Đsmail Hami, Đzahlı Osmanlı Tarihi Kronolojisi, C. 3, Türkiye Yayınevi, Đstanbul 1972.

DARKOT, Besim, “Bolu”, Đslam Ansiklopedisi, C. 2, MEB Yayınları, Eskisehir 1997.

Defterdar Sarı Mehmed Paşa, Zübde-i Vekayiât, Haz: Abdülkadir Özcan, TTK Yayınları, Ankara 1995.

Doğuştan Günümüze Đslâm Tarihi, C. II, Editör: Kenan Seyithanoğlu, Çağ Yayınları, Đstanbul 1992.

EMECEN, Feridun, “Haraç”, Türkiye Diyanet Vakfı Đslam Ansiklopedisi, Türkiye Diyanet Vakfı Yayınları, C.16, Đstanbul 1997, ss.89-92

FINKEL, Carolıne, Osmanlı Đmparatorluğunun Öyküsü 1300-1923, Timaş Yayınları, Đstanbul 2007.

GEDĐKLĐ, Fethi, “Osmanlı Hukuk Tarihi Kaynağı Olarak Şer’iyye Sicilleri”, Türkiye Araştırmaları Literatür Dergisi, C. 3, S. 5, Bilim ve Sanat Vakfı Yayınları,

Đstanbul 2005.

GENÇ, Mehmet, 1126 Tarihli Üsküdar Şer‘iye Sicili, Marmara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Yüksek Lisans Tezi, Đstanbul 1999.

GENÇ Mehmet, “Đltizam”, Türkiye Diyanet Vakfı Đslam Ansiklopedisi, C. 22, Türkiye Diyanet Vakfı Yayınları, Đstanbul 2000, ss.155-158.

GÜÇER, Lütfi, Osmanlı Đmparatorluğu’nda Hububat Meselesi ve Hububattan Alınan Vergiler” Đstanbul Üniversitesi Yayınları, Đstanbul 1964.

HAMMER, Büyük Osmanlı Tarihi, C. VI, Üçdal Neşriyat, Đstanbul 1990.

Đbn Batuta Seyahatnamesi, C. I, Çeviren: A.Sait Aykut, YKY, Đstanbul 2000.

ĐHSANOĞLU, Ekmeleddin, Osmanlı Devleti ve Medeniyeti Tarihi, Ircıca Yayınları, Đstanbul 1994.

ĐLGÜREL, Mücteba, “Abaza Hasan” Türkiye Diyanet Vakfı Đslam Ansiklopedisi, C.1, Türkiye Diyanet Vakfı Yayınları, Đstanbul 1988

_________________, “Celali Đsyanları”, Türkiye Diyanet Vakfı Đslam Ansiklopedisi, C.7, Türkiye Diyanet Vakfı Yayınları, Đstanbul 1993.

ĐNALCIK, Halil, Osmanlı Đmparatorluğu Klasik Çağ (1300-1600), YKY, Đstanbul 2004.

______________, “Mahkeme”, Đslam Ansiklopedisi, C. 7, MEB Yayınları, Eskişehir 1997.

______________, “Osmanlı Tarihi Hakkında Mühim Bir Kaynak”, AÜDTCF Dergisi, C. I, S. 2, Şubat 1943, Ankara 1942.

JORGA, Nıcolae, Osmanlı Đmparatorluğu Tarihi, C. IV, Çev: Nilüfer Epçeli, Yeditepe Yayınları, Đstanbul 2005.

KARAL, Enver Ziya, Osmanlı Tarihi, C. V, TTK Yayınları, Ankara 1999.

KARAMURSAL, Ziya, Osmanlı Mali Tarihi Hakkında Tetkikler, TTK Yayınları, Ankara 1989.

KAZICI Ziya, Đslam Medeniyeti ve Müesseseleri Tarihi, Marmara Üniversitesi

Đlahiyat Fakültesi Yayınları, Đstanbul 2003.

KESMEN, Ekrem, Sosyal ve Ekonomik Yönleriyle Bolu 1986, Bolu Valiliği ve Bolu Ticaret ve Sanayi Odası, Bolu 1986.

KINAL, Firüzan, “Đlkçağlarda Bolu”, Çele, S. 4, Bolu Haziran 1963. KONRAPA, M.Zekai, Bolu Tarihi, Bolu Vilayet Matbaası, Bolu 1960.

KONUKÇU, Enver, “Bolu ve Fatihleri”, Bolu’da Halk Kültürü ve Köroğlu Uluslar Arası Sempozyumu, Abant Đzzet Baysal Üniversitesi Yayınları No:10, Bolu 1998.

________________, “Köroğlu’nun Yaşadığı Asırda Bolu’nun Siyasi Durumu (16. ve 18. Yüzyıllar)”, Köroğlu Semineri Bildirileri, Başbakanlık Basımevi, Ankara 1983.

________________, 1967 Đl Yıllığı, Bolu Valiliği, Bolu 1967.

KÖPRÜLÜ, Fuat, Osmanlı Devletinin Kuruluşu, TTK Yayınları, Ankara 1984. KUTLU, Ali Haydar, 1973 Đl Yıllığı, Hazırlayan: Erkan Tüzün, Bolu 1973.

KÜTÜKOĞLU, Mübahat, “Buyruldu”, Türkiye Diyanet Vakfı Đslam Ansiklopedisi, Türkiye Diyanet Vakfı Yayınları, C. 12, Đstanbul 1992.

_____________________, “Ferman”, Türkiye Diyanet Vakfı Đslam Ansiklopedisi, Türkiye Diyanet Vakfı Yayınları, C. 12, Đstanbul 1995.

_____________________, Osmanlı Belgelerinin Dili (Diplomatik), Kubbealtı Akademisi Kültür ve Sanat Vakfı Yayınları, Đstanbul 1998.

_____________________, Osmanlılarda Narh Müessesesi ve 1640 Tarihli Narh Defteri, Enderun Kitabevi, Đstanbul 1983.

MARDĐN, Ebul’ula, “Kadı”, Đslam Ansiklopedisi, C. 6, MEB Yayınları, Eskisehir 1997.

MEHMET NEŞRĐ, Neşri Tarihi, C. I, Haz: Mehmet Altay Köymen, Kültür ve Turizm Bakanlığı Yayınları, Ankara 1983.

Mufassal Osmanlı Tarihi, Đstanbul 1957-1963.

MUSTAFA NURĐ PAŞA, Netayic ül Vukuât, C. I-II, Sad: Neşet Çağatay, TTK Yayınları, Ankara 1979.

MÜNECCĐMBAŞI AHMET b. LÜTFULLAH, Camiü’d-Düvel, Yayına Hazırlayan: Ahmed Ağırakça, Đnsan Yayınları, Đstanbul 1995.

NEDKOFF, Boris Christoff, “Osmanlı Đmparatorluğunda Cizye” Tercüme: Şinasi Altundağ, Belleten, VIII/32, Ankara 1944, ss.604-621.

ORHONLU, Cengiz, “Bolu”, Türkiye Diyanet Vakfı Đslam Ansiklopedisi, C. 6, Türkiye Diyanet Vakfı Yayınları, Đstanbul 1992.

ORTAYLI Đlber, “Osmanlı Devleti’nde Kadı”, Türkiye Diyanet Vakfı Đslam Ansiklopedisi, C. 24, Türkiye Diyanet Vakfı Yayınları, Đstanbul 2001.

______________, Osmanlı Devletinde Kadı, Turhan Kitabevi, Ankara 1994. ORUÇ b. ADĐL, Oruç Bey Tarihi, Haz: Nihal Atsız, Tercüman 1001 Temel Eser. ÖZBĐLGEN, Erol, Bütün Yönleriyle Osmanlı, Đz Yayıncılık, Đstanbul 2003.

ÖZCAN, Abdülkadir, “Mehmed IV”, Türkiye Diyanet Vakfı Đslam Ansiklopedisi, C. 28, Ankara 2003.

_________________, “Osmanlı da Askeri Teşkilat”, Osmanlı Ansiklopedisi, C. IV, Ağaç Yayınları, Đstanbul1993.

ÖZKAYA, Yücel, “1750-1800 Arasında Bolu’nun Sosyal Durumuna Kısa Bir Bakış”, Çele, S.3, Bolu 1963.

PAKALIN Mehmet Zeki, Osmanlı Tarih Deyimleri ve Terimleri Sözlüğü, MEB Yayınları, Đstanbul 1993.

SEVĐM, Ali, Anadolu’nun Fethi Selçuklular Dönemi, TTK Yayınları, Ankara 1993.

TABAKOĞLU, Ahmet, Gerileme Dönemine Girerken Osmanlı Maliyesi, Dergah Yayınları, Đstanbul 1985.

___________________, Đktisat Tarihi, Kitapevi Yayınları, Đstanbul 2005. ___________________, Türk Đktisat Tarihi, Dergah Yayınları, Đstanbul 1998. TAŞ, Kenan Ziya, 16. Yüzyılda Bolu Sancağı, Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Basılmamış Doktora Tezi, Ankara 1993.

Türk Kara Kuvvetleri Tarihi, Kara Kuvvetleri Komutanlığı Basımevi, Ankara 1996.

UĞUR, Yunus, “Mahkeme Kayıtları (Şer’iye Sicilleri): Literatür Değerlendirmesi ve Bibliyografya”, Türkiye Araştırmaları Literatür Dergisi Türk Đktisat Tarihi, C. I, S. I,

Đstanbul 2003.

UZUNÇARŞILI, Đsmail Hakkı, Osmanlı Tarihi, C. I, TTK Yayınları, Ankara 1984.

__________________________, “Akıncı”, Đslam Ansiklopedisi, C. I, MEB Yayınları, Ankara 1988.

__________________________, “Şer‘i Mahkeme Sicilleri”, Ülkü Halkevleri Dergisi, C. 5, S. 29, Ulus Basımevi, Ankara 1935.

__________________________, Osmanlı Devletinde Đlmiye Teşkilatı, TTK Basımevi, Ankara 1984.

__________________________, Osmanlı Tarihi, C. III, I. Kısım, TTK Yayınları, Ankara 1995.

ÜNAL, Mehmet Ali, Osmanlı Müesseseleri Tarihi, Kardelen Kitabevi, Isparta 1999.

QUATAERT, Donald, Osmanlı Đmparatorluğunun Ekonomik ve Sosyal Tarihi 1600-1914, Editör: Halil Đnalcık-Donald Quataert, C.2. Eren Yayıncılık , Đstanbul 2006.

www.bolu.bel.tr.

www.mkutup.gov.tr/seriye.html.

YAMAN, Ahmet, Đslam Aile Hukuku, Yediveren Yayınları, Konya 2002.

YAMAN, T. Mümtaz, “Şer’î Mahkeme Sicilleri”, Ülkü Halkevleri Dergisi, C. XII, S. 68, Đlkteşrin 1938, Ankara 1938.

SÖZLÜK

‘Asîr: Zor, zahmetli

Abd-i âbık: Sebepsiz yere efendisinin yanından kaçan köle Ahz u kabz: Kendine mal etme, istimlâk

Arpalık: Memurlara bir nevi münzam tahsisat ve azil, yahut tekaüd edilen mülki ve ilmi memurlara mazuliyet ve tekaüd maaşı kabilinden verilen şey hakkında kullanılır bir tabirdir

Arâzi-i emîriyye: Beytülmale ait olarak devlet tarafından fertlere dağıtılan yerler. Âsân: Kolay

Atîk: Eski, azatlı, hür, asil Ba‘îd: Uzak, ırak

Bâc: Vergi, gümrük

Bâcdar: Gümrük vergisi tahsildarı

Batnen ba‘de batnin: Soydan soya, nesilden nesile, kuşaktan kuşağa.

Be-dergâh: Yeniçeri ocağına kayıt ve kabulleri hakkında kullanılır bir tabirdir, kapıya çıkma

Bey‘: Satma, satış

Beyne’l-verese: Mirasçılar arasında Bezl-i cehd: Elinden geldiği kadar çalışma

Bî-dirîğ: Esirgenmeyen, esirgemeyen; elinden geleni yapan Cedde: Büyük anne veya babanın annesi

Cisr: Köprü

Cündî: Askeri süvari, sipahi, ata iyi binen, binici

Çalık Tashihi: Yeniçeri ocağından alakaları kesilerek kayıtları silinenlerden tekrar alınanlar hakkında kullanılır bir tabirdir.

Çalık: Yeniçeri ocağından tard edilen, kayıtları silinenler hakkında kullanılır bir tabirdir. Hüseyin Kazım Bey Türk Lugatında, çalınmak kelimesinin tardolunmak, koğulmak, işten

çıkarılmak manasına geldiğini de yazar. Sonraları bunun yerine kaydı terkin olunmuş denilirdi.

Dakîk: Un, toz haline getirilmiş şey Dergâh-ı mu‛allâ: Büyük kapı, saray Dergâh-i âlî: Padişah kapısı

Deruhde: Üstüne alma, yüklenme Deyn temessükü: Borç senedi Ekl: Bir şey yemek

Ekrâd: Kürtler Enfâ: Daha faydalı

Esedi Guruş: Arslanlı guruş

Esvâk: Çarşılar, pazarlar, alışveriş yerleri Eşcâr-ı Müsmire: Meyva ağaçları

Fekk: Feshetme, bozma Fevkâni: Üstte olan, üstteki

Fuzûlen: Usulsüz, yersiz, haksız olarak Fülûs: Paralar, akçeler, mangırlar, pullar Fürû‘: Dallar, budaklar; tomurcuklar; şubeler Gaddâre: Büyük bıçak, küçük tabanca. Gadr: Hainlik, vefasızlık

Galle: Mahsül, ekin, gelir

Gıbbe’t-ta‘dîl: Doğrulandıktan sonra

Guramâ’: Alacaklılar, hasımlar, rakipler, düşmanlar

Habbe: Buğday, arpa vesaire gibi ufak ve yuvarlak olan şeyler, taneler Hacr: Birine bir şeyi yasak etme

Hasbeten, Hasbi: Karşılıksız, bedava Hâtem: Mühür, üstü mühürlü yüzük Hatf: Ölüm, ölme

Hınta: Buğday

Hufyeten: Gizlice, saklı olarak Itk: Köle veya cariye azad etme

Đbka: Devamlı, sürekli, daim, sınıf geçememe

Đbniyye: Ölmüş olan kimsenin oğlunun kızı veya oğlunun oğlunun kızı

Đbrâ’: Beri kılma, beraat etme, temize çıkarılma, aklanma

Đcâre: Kira, irât, gelir

Đfrâz: Bir bütünden bir parça ayırma, ayırma, ayrılma

Đgâse: Yardım etme

Đhrak bi’n-nâr: Ateşte yakma, yangın

Đhrâk: Yakma

Đhtifâ: Saklanma, gizlenme

Đktisâm: Paylaşma, bölüşme

Đskât: Sükut ettirme, susturma; kandırma, razı etme

Đstidâne: Borç alma, alınma, ödünç alma

Đstifsâr: Sorma, sorulma

Đstiftâ’: Müftüye başvurmak, fetva istemek

Đstimâ‘: Dinleme, dinlenilme, işitme, işitilme

Đstirbâh: Faize yatırma, fazla faizle para verme, verilme

Đşâret-i aliyye: Şeyhülislam emri

Đşhâd: Şahadet ettirme, şahit getirme, şahit olarak gösterme

Đştira: Satın alma, alınma

Kabz: El ile tutma, avuç içine alma Kaht u galâ: Kıtlık ve pahalılık

Kâm-yâb: Talihli, isteğine ulaşmış, bahtiyar, mutlu Karîb: Yakın

Karz: Ödünç alma, ödünç verme; borç Karz-ı Hasen: Faizsiz verilen borç Kasr-ı Yed: Vazgeçme, el çekme Ketb: Yazma

Kethüda Yeri: Yeniçeri ocağı zabitlerinden birine verilen addır. Kul kethüdasının vekili ve yeniçeri ağasının yanında tekmil ocağın kapı çuhadarı idi. Asıl vazifesi muharebede ağanın muhafazasına memur olan 33 üncü ortanın amirliğiydi. Daima ağa kapısında oturur, ağanın emirlerini, katip vasıtasıyla dizdar ve serdara tebliğ eylerdi. Yeniçerilerin bulunduğu yerlerde mahalli hükümet ile ocağın işlerini tesviye eden de kethüda yeri idi. Kısmet-i Askeri: Yeniçerilerle askeri mensuplarından ölenlerin terekeleriyle hüccet ve sair evrakının tanzimi münasebetiyle kazaskerlerle onlar tarafından emr-i ali ile gönderilen memurlar vasıtasıyla tahsil olunan paralar hakkında kullanılır bir tabirdir. Terekelerin paralarının taksimi işiyle meşgul olan memura kassam denilirdi.

Kisve: Elbise

Kürekçi Avârızı: Tanzimat’tan önce harp gemilerinde kürek çekmek ve yelken açıp toplamak üzere alınanların masraflarına karşılık olarak alınan para hakkında kullanılır bir tabirdir.

Lengerî: Büyük bakır sahan Li-ebeveyn: Ana baba tarafından Ma‘zûl: Azledilmiş

Mabeyn Mektubu: Saraydan gönderilen emir mektubları Mahfî: Gizli, saklı

Mahlûl: Sahipsiz maaş veya memurluk, mirasçısı bulunmayan ve hükümete kalan miras, çözülmüş, dağılmış

Mahtûm: Mühürlenmiş, kilitlenmiş, bağlanmış Maktû‘ an: Toptan, götürü olarak

Maktû‘: Kesilmiş, değeri, bahası biçilmiş, pazarlıksız, götürü Mansıb: Devlet hizmeti, memuriyet, makam

Mansûbe: Satranç oyununda “nerd”in ayrıldığı oyunların yedincisi; tedbir; oyun, açmaz Mazanne: Bir şeyin vücudunun zan olunduğu yer, zan götüren, ermiş sanılan

Me’men: Emin, güvenilir, sağlam yer, sığınılacak yer Meccânen: Bedava, parasız, ücretsiz olarak

Meclis-i Şer‘: Şeyhülislam kapısında veya kadıların yanında kanun hükmü alınmak üzere yapılan toplantı

Meclûb: Celb olunmuş, başka yerden getirilmiş olan; tutkun

Memhûr: Mühürlü, mühürlenmiş; Yeniçerilerle kale muhafazasına memur olanlara tahsis olunan ulufeyi göstermek üzere verilen vesika

Mesâfe-i ba‘îde: Uzak mesafede olan

Mesfûr: Yazılmış, adı geçmiş, (daha çok düşmanlar hakkında kullanılırdı) Mevhûb: Hibe olunmuş, ihsan edilmiş, verilmiş,

Mevrûse: Miras kalmış, ana babadan geçmiş

Muhâlâ‘a: Kadının kocasına biraz mal vermek suretiyle birbirlerinden resmen ayrılmaları Muhavvat: Đhata edilmiş, etrafı perde, duvar gibi şeylerle çevrilmiş olan

Muhzırbaşı: Davacıları mahkemeye çıkarmak vazifesiyle mükellef olan “Muhzır”ların başına verilen addır. Kazasker mahkemeleri gibi muhzır sayısı çok olan yerlerde bulunurdu.

Mukâta‘a: Arazinin kesime verilmesi, muayyen bir kira karşılığında birine bırakılması Murâbaha: Malı kâr ile satma; tefecilik, kanunen verdiği izin sınırından aşkın faiz alma Murâfa‘a: Mahkemeye verme, mahkemeye getirtme; duruşma, yüzleşerek mahkeme olunma

Mutâlebe: Talepte bulunma, hakkını isteme, dava

Mûy-tâb (Mûy-tâf): Mutaf, kıl dokuyan, kıldan eşya yapan Mübâne: Talak ile boşanmış kadınlar

Mübâşir: Muvakkat bir vazife olarak merkezden bazı emirleri götüren v icra salahiyeti de olan kimse, bir işe başlayan, adliye memuru

Mümzâ: Đmza edilmiş, imzalı

Münâza‘at-ı kesîre: Ağız dalaşı yapmak

Münkaziyye: Đnkıza eden, biten, bitmiş, ardı kesilmiş, sona ermiş Münkaziyye: Đnkızâ eden, biten, bitmiş, ardı kesilmiş, sona ermiş

Münselik: Đnsilâk eden, yola giren, bir tarikata girmiş, bir meslek tutmuş Müntehî: Nihayet bulan, sona eren, biten; son, en son; bir şeyi tamamlayan Mürtezika: Ulufe sahipleri

Mürûr u ‘ubûr: Gelip geçme

Müştemil: Đştimal eden, kavrayan, saran, içine alan Müşterâ: Đştira olunmuş, satın alınmış

Müteezzî: Eziyet çeken, sıkılan, incinen

Müteferrika: Çeşitli işler gören; padişah, sadrazam ve vezirlerin emirlerini gören kimse. Mütesellim: Tanzimat’tan önce vali ve mutasarrıfların uhdelerinde bulunan sancak ve kazaların idaresine memur edilenler hakkında kullanılır bir tabirdir. Lugat manası teslim olunan şeyi alıp kabul eden demektir. Bunlara “voyvoda” denilirdi. Đkinci Mahmud zamanında merkeziyet usulü tesis edilinceye kadar vezirlerle mirmiran gibi mansıp sahiplerinin ekserisi sefere gittikleri zaman mansıplarını “mütesellim” ile idare ederlerdi. Bunların avaidi mütesellimler tarafından toplanır ve kendilerine gönderilirdi.

Müverrah: Tarihli, tarih atılmış

Nakîb-ül eşrâf: Peygamber soyundan olanların işlerini görmek üzere içlerinden hükümetçe tayin olunan memur

Nâtık: Söyleyen, konuşan; idrak eden, düşünen; bir ifadesi olan; beyan eden, bildirici, bildiren

Nehb ü gâret: Çapulculuk etmek, yağmalamak

Nehcü’s-sübût: Doğru yol üzere, sabit istikamet üzere

Nevrûz: Yeni gün; Güneş’in koç burcuna girdiği gün olup Rumi martın dokuzuna rastlar, ilkbahar başlangıcı ve Celali takvimine göre yılbaşıdır.

Nısf: Yarım, yarı

Nikabet-i eşrâf: Hz. Muhammed soyundan gelen kimselerin hükümetle olan işlerinde vekillik etme

Nüzul: Konacak, inecek yer, mühimmat, konuk için hazırlanan yiyecek demektir. Osmanlı Devletinde nüzul vergisi için kullanılan bir tabirdir

Râcil: Yaya, piyade

Benzer Belgeler