• Sonuç bulunamadı

Kara Avrupası Hukuk Sistematiği ve BİO’lar

2.1. Bağımsız İdari Otoritelerin Yargı ile İlişkisi

2.1.1. Kara Avrupası Hukuk Sistematiği ve BİO’lar

Kara Avrupa Hukuk Sisteminde, idare ve idari faaliyetler için özel hukuktan ayrı, kendi kendine yeten ilke ve kurallardan oluşan bağımsız bir hukuk (idare

77 Anayasa Mahkemesinin 1.3.1984 günlü ve E:1984/1,K:1984/2 sayılı kararı

78 Şahin Ardıyok, Doğal Tekeller ve Düzenleyici Kurumlar, Ankara: Rekabet Kurumu Yayınları,

2002, s.189.

hukuku) ve bu hukuku tatbik ederek uyuşmazlıkları çözen ayrı bir yargı düzeni (idari yargı) bulunmaktadır. Söz konusu bu düzene idari rejim adı verilmektedir. Ayrıca, kamu yönetimine, kural olarak, kamu hukukunun bir parçası olan “yönetim hukuku” ya da “idare hukuku” adı verilen hukuk dalı uygulanır. İdare hukuku, kamu yönetimine özgü hukuk kurallarının oluşturduğu özel hukuktan ayrı bir hukuk dalıdır. İdare hukuku, kamu yönetimine özgü kuruluşları, bu kuruluşların işleyişlerini, kişilerle olan ilişkilerini ve sorumluluklarını düzenler. Kamu kuruluşlarının yargısal denetimi de, idare hukukunun konusu içine girmektedir80.

Diğer taraftan idarenin ekonomik alana el atması, ekonomik nitelikli kamu kuruluşlarının çoğalması, yönetime özel hukuk kurallarının uygulanmasını gerekli kılmakta, idare hukukunun özel hukuk doğrultusunda gelişmesine neden olmaktadır. Devletin görev alanındaki gelişme, ekonomik sorunları idari sorun durumuna getirmektedir81.

Bağımsız idari otoritelerin idare organları ve yapmış oldukları işlemlerin de idari işlem niteliğinde olmaları nedeniyle, bu kuruluşların işlemlerinin de, hukuka uygunluk yönünden idari yargı denetimine tabi olduğu açıktır. Ancak; bu kuruluşların temel niteliklerinden birinin bağımsız olması ve kendilerine verilen görevlerin de teknik bilgi ve uzmanlık gerektirmesi nedeniyle, bu kuruluşların işlemlerinin yargısal denetiminde bazı sorunlar ile karşılaşılabilir82.

Fransız idari yargısının, rekabet kurumu gibi idari kurumların kararları üzerinde esasa ilişkin olarak prensipte sınırlı bir denetim yaptığı ve bu kurumların belli teknik alanlarda uzmanlaşmış olmaları sebebiyle, kararlarında sadece bariz değerlendirme hatası söz konusuysa, esasa girdiği ve sadece temel hak ve özgürlükleri doğrudan ilgilendiren durumlarda tam bir esas incelemesi yaptığı söylenebilir83. Ancak, AB içinde Avrupa Topluluğu Adalet Divanı’nın AB rekabet politikalarına yaptığı katkı düşünüldüğünde, rekabet otoritelerinin verdiği kararlar üzerinde sadece usul denetimi yapacak bir yargısal denetim sistemi kurmanın pek rasyonel olmayacağı görüşü savunulabilir. Fakat, işin esasına girerek yargısal denetim yapacak bir organın da ilgili alana yönelik detaylı donanıma sahip olması gerekir. Yine Fransa da, denetime ve özellikle yargısal kontrole tabi olmayan bir

80 Şahin, s.190. 81 Şahin, s.192.

82 Metin Günday, “Bağımsız İdari Otoriteler”,Rekabet Kurumu Dergisi, (Kasım 2001), s.78. 83 Ardıyok, s.191.

kurumlar kategorisinin varlığı bireyler için güvencesiz bir durum yaratacağı için, sırf bu kurumları yargısal denetime tabi tutma amacının, bunların yürütme erkine dahil edilmelerini zorunlu kıldığı da kabul edilmiştir84.

Bağımsız idari otoriteler hukuka tabi kılınmıştır ve işlemlerinin hukuka uygunluğuna hükmetmede, kendi kendilerinin yargıcı değildir. Bu ilke Fransa’da 31 Temmuz 1945 tarihli kanun hükmünde kararnamenin iptal davasını gören yargıcın denetimine tabi olan nitelikteki bütün otoriteleri doğal olarak ilgilendirdiği gibi; Fransa’da hükümete ilişkin otoriteleri ve genel oyla seçilmiş ve zorunlu olarak bağımsız olsa bile, bizzat Cumhurbaşkanını da ilgilendirmektedir. Aynı şekilde bu ülkedeki Anayasa Konseyi’nin kuruluşundan bu yana oyladığı bütün yasaların anayasaya uygunluğunun denetiminin yapıldığı Parlamento da bu anlamdaki bir yargısal bağışıklıktan yararlanamamaktadır. Danıştay ve Yargıtay gibi her birinin kendi düzeninde egemen ve yüksek yargı yeri olduğu ve Anayasa uyarınca bütün otoritelere empoze edilen kararların sahibi Anayasa Konseyi yargısal bir denetimin dışında kalmaktadır. Retail Kararı85 ve daha sonraki kararları aracılığıyla Danıştay,

BİO’ların farklı işlemlerine karşı iptal davalarını, çözümlemede kendisini yetkili görmüştür. Burada ilham alınan ilke, Fransız hukukunun temel bir ilkesi olan niteliği ne olursa olsun hiçbir otoritenin hiçbir yargısal bağışıklığının olamayacağıdır86.

Bağımsız idari otoritelerin vermiş olduğu kararların yargısal denetiminin kural olarak idari yargıda olması gerekir fakat bu kuralın istisnası olabilir. Özellikle, Fransa açısından baktığımızda Rekabet Konseyinin almış olduğu kararlara karşı dava açma yeri ilk başta Danıştaydı. Fransız Danıştayı da bu anlamda kendi kendini yetkili görmüştür, fakat daha sonra birtakım sorunların ortaya çıkmasından dolayı idari yargıya ait olan bir yetkinin, adli yargıya transfer edilmesine ilişkin bir düzenleme getirilmiştir. Bu kanunun anayasaya aykırılığı iddiası ile Anayasa Konseyine başvurulmuştur. Anayasa Konseyi idari sistem içerisinde idari nitelikte alınan kararların yargısal denetimini yapma, idari yargıcın yetkisinde olduğu, ancak bu kuralı çok mutlak uygulanamayacağı, Rekabet Konseyi kararlarının adli

84 Ardıyok, s.190. 85

Fransa’da Mediateur(Omdusman) tarafından alınan kararların yargısal denetime tabi olduğuna

ilişkin Fransız Danıştayı’nın bir kararı

yargıya verilmesi Cumhuriyetin temel niteliklerini oluşturan yargı dualitesi ilkesine aykırı olmayacağına karar vermiştir.87.

İdari sistemini örnek aldığı Fransa’nın izlediği yolu izleyen Türkiye’de de düzenleyici kurumlar idarenin bir parçası olarak ortaya çıkmış ve bunun sonucunda idari yargı denetimine tabi kılınmıştır. Danıştay yargısal denetim yaparken bu kurumları sıradan bir idari mercii olarak görmekte ve inceleme yöntemi ve yargısal denetimim açısından bu kurumlara herhangi bir ayrıcalık tanımamaktadır88.