• Sonuç bulunamadı

3. MOTİVASYON

3.4. Motivasyon Teorileri

3.4.1. Kapsam Teorileri

Motivasyon kavramına statik bir yaklaşım sergileyen kapsam teorisyenleri, insanın ihtiyaç veya güdülerini tatmin etmeye yöneldiğini savunurlar. Ayrıca bazı zamanlarda güdülerin saklı kaldığı ve uyandırılması halinde insanın motivasyonunun sağlandığı görüşünde birleşirler. Süreç teorileri ise davranışın başlangıcı, devamı ve sonunu kapsayan süreci açıklamaya çalışırlar. Farklı bir anlatımla motivasyonun hareketi başlatması ve devamında etkili olan değişkenlerin ilişkilerini açıklamayı amaçlar (Baykal, 1978:35).

Kapsam teorisyenleri, motivasyonun gerçekleşmesinde etkili olan gereksinimleri ve iç etkileşimi açıklamaya çalışırlar. Kapsam teorilerine göre örgütü amaçlarına ulaştırmada başarılı olan yöneticiler, motivasyonu başlatan unsurları kullanabilenler olarak karşımıza çıkmaktadır. Yöneticilerin bu gereksinimleri motivasyon aracı olarak kullanmaları, çalışanların belirlenen amaçlar doğrultusunda çalışmaya teşvik etmektedir (Ay, 2006:28).

3.4.1.1.

İhtiyaçlar Hiyerarşisi Teorisi (Abraham Maslow)

Kapsam teorisyenleri arasında Maslow, İhtiyaçlar Hiyerarşisi teorisiyle ön plana çıkmaktadır. Bu teoriye göre her davranış, belli bir gereksinim yüzünden meydana gelir ve gereksinim ortadan kalktığında davranışlar son bulur. Gereksinimler hiyerarşik bir düzende yer alırlar. Alt basamaklardaki gereksinimler giderilmedikçe üst basamaklardaki gereksinimler ortaya çıkmaz. Bu nedenle ihtiyaçların tatmini içsel uyarıcıların varlığını da göstermektedir. Ödül ve ceza gibi dışsal uyarıcıların yerine ihtiyaçlar gibi içsel uyarıcılar davranışların oluşmasında daha etkilidir (Koçel, 2005:640). İhtiyaçların sıralanışı aşağıdaki şekilde gösterilmiştir (Can, 2002, s.192):

Şekil 2. Maslow’un İhtiyaçlar Hiyerarşisi

Kaynak: (Can, 2002:192)  Fizyolojik ihtiyaçlar: Beslenme.

 Güvenlik ihtiyaçları: Güvenlik, tehlikeden korunma.

 Sosyal ihtiyaçlar: Sevme, ait olma, kimlik duygusu kazanma.  Saygınlık ihtiyaçları: Başarı, tanınma, statü.

3.4.1.2.

Çift Faktör Teorisi (Fredick Herzberg)

Çift faktör teorisinde çalışanlar sadece içsel etmenlerin etkisiyle motive olmamaktadır. Bu etmenlerin yanında hijyen faktörler dediğimiz dışsal etmenler de motivasyonun gerçekleşmesine katkı sağlamaktadır (Yüksel, 2000:139).

Örgüt içinde birçok faktör çalışanları etkilemekte, bu etkilerden bazıları motivasyon kavramıyla doğrudan ilişkili iken bazı etkilerin motivasyon düzeyini etkilemediği görülmüştür. Çalışanların tatmin edilmesini sağlayan faktörler motive edici faktörler, çalışma koşulları ile ilgili olan ve motivasyon düzeyinde etkisi olmayanlar da hijyen faktörler olarak ifade edilmiştir (Balçık, 2004:141).

Herzberg’in çift faktör teorisi, motivasyon kavramının anlaşılmasında bazı bilinmeyen noktaları açıklamaya çalışmıştır. Örgüt yöneticileri, çalışanların moral veya motivasyon düzeylerinde bir düşüklük algılarsa öncelikle hijyen faktörleri üzerinden durumu düzeltmeye çalışmışlardır. Daha yüksek ücret ve daha iyi bir ortam oluşturarak sorunun çözülmesini beklerler. Ancak moral ve motivasyon düzeylerinde artış olmaması, örgüt yöneticilerini çok zor durumlarda bırakmaktadır. Herzberg, bu konudaki eksikliği hijyen faktörleri olarak açıklamıştır. Hijyen faktörlerdeki değişim, motivasyon düzeyini etkilememektedir (Tevrüz, 1996:44).

3.4.1.3.

Başarma İhtiyacı Teorisi (David Mcclelland)

Motivasyon olgusu doğrultusunda kapsam teorilerinin bir diğeriyse McClelland’ın Başarı Güdüsü kuramıdır. Kurama göre motivasyonun ön şartı kazanma isteği ve gücüdür. Kişilerin yaşamlarında başarıları nasıl veya hangi yollarla kazanabilecekleri duygusu, başarma ihtiyacı teorisinin temelidir (Barutçugil, 2004:377). McClelland bu teoride başarmanın gerçekleşebilmesi için üç gereksinim olduğunu ileri sürmüş ve dolayısıyla teori üç güdü adıyla da literatüre girmiştir (Şen, 2010:20):

 Başarılı olma ihtiyacı: Bu ihtiyaç, kişilere sürekli kolay veya zor olmasına bakmaksızın amaçlar edinmesini sağlar. Amacı belirleyen kişi amacına ulaşmak için tüm gücünü kullanmaya çalışır.

 Güç kazanma ihtiyacı: bu ihtiyaç, kişilerin otorite ve güç kaynaklarını elde ederek veya geliştirerek diğerlerini güç sayesinde kontrol altına alma amaçlarını gerçekleştirmeye çalışırlar.

 Birlikte olma ihtiyacı: Bir gruba girerek sosyalleşme ihtiyacını gidermeye çalışanlarda görülen bu ihtiyaç, iletişime ve iletişimi geliştirmeye çalışanlar bakımından son derece önemlidir.

Bu teoride başarı güdüsü, yanında kişisel gelişimi de getirmektedir. Başarı güdüsü arttıkça kişisel gelişim de artmaktadır. Aynı düşünce toplumlar açısından da uygulanabilir. Başarı güdüsü yüksek olan toplumların gelişme düzeyleri de yüksek olmaktadır. Teorinin yöneticilere gösterdiği önemli özellik ise personel seçme kriterleri ve yerleştirme sistemleri personelin ihtiyaçları göz önünde bulundurularak yapılabilir. Başarma ihtiyacı yüksek düzeyde olan bir personel, ihtiyacı giderebileceği bir pozisyonda çalıştırılırsa, motivasyon sağlaması son derece kolay olacak ve bu iş için elinden gelenin en iyisini yapmaya gayret gösterecektir (Koçel, 2005:643).

Sonuçta McClelland’a göre ihtiyaçlar hiyerarşisi yoktur. Kişilerin içinde bulundukları sosyal sosyal çevre ve çalıştıkları iş ortamı, ihtiyaçların oluşmasında ve öne çıkmasında etkendir. Başarı, güç ve birliktelik ihtiyaçları aynı anda aynı kişide ortaya çıkabilir. Bu teori motive faktörleriyle ilgilenmiş, davranışlara olan etkilerini göz ardı etmiştir (Şahin, 2003:105).

3.4.1.4.

Varolma, İlişki Kurma ve Gelişme İhtiyacı

Teorisi

Alderfer, Maslow’un ihtiyaçlar hiyerarşisi kuramından esinlenerek, örgütlerdeki çalışma ortamı için yeni bir sistem oluşturmaya çalışmıştır. Çünkü Maslow’un kuramının örgüt çalışmalarında kullanılamayacağını savunmuştur (Gökçe ve Atabey, 2001:236).

Alderfer, ihtiyaçları sıralarken Maslow’un sıralamasına benzeyen, alt ve üst düzeylerden oluşan bir sıralama yapmıştır. Alt düzeydeki ihtiyaçların tatmini, üst düzeydeki ihtiyaçların oluşması için bir ön koşul olarak karşımıza çıkmaktadır.

Alderfer’in belirlediği üç temel ihtiyaç şu şekilde sıralanmaktadır (Koçel, 2005:643):

1) Varolma İhtiyacı: Maslow’un en alt düzeyinde bulunan fizyolojik ve güvenlik ihtiyaçlarına karşılık gelmektedir.

2) İlişki İhtiyacı: Maslow’un güvenlik ihtiyacı ile sosyal ilişkiler basamağına karşılık geldiği söylenebilir. İnsan ilişkileri, toplu olarak yaşanan yerlerde gelişmektedir. Toplu yaşama ise güvenlik ihtiyaçlarıyla yakından ilişkilidir. Maslow hiyerarşisindeki sevgi ihtiyacının da bu guruba karşılık geleceği söylenebilir.

3) Gelişme İhtiyacı: Maslow’un saygı ve kendini gerçekleştirme basamaklarına karşılık geldiği söylenebilir. Varolma ve ilişki ihtiyacı tatmin olduktan sonra gelişme ihtiyacı belirir.

Benzer Belgeler