• Sonuç bulunamadı

Kamu – Yapı Sektör, Sivil Örgütler ve Yerel Halk Ortaklığı

ÜÇÜNCÜ BÖLÜM

3. ORTAKLIK MODELLERİ

3.3. Kamu – Yapı Sektör, Sivil Örgütler ve Yerel Halk Ortaklığı

Bu ortaklık türü kamu sektörü, yapı sektörü, sivil örgütler ve yerel halk gibi oyuncularla işbirliği sağlanarak, kentsel politika oluşturma sürecidir Kentlerde artan problemler ve sorunlar kentlerin dönüştürülme gereksinimini ortaya çıkarmıştır. Dönüşümle sorunların kesin ve kalıcı bir şekilde çözümlenmesi için tüm muhatapların birlikte, ortaklık içinde çalışabileceği bir yönteme ihtiyaç duyulması sonucunu ortaya çıkarmıştır. Bu nedenle dönüşüm sürecinde ortaklıkların sağlanması önemli bir gerekliliktir.

Kalağan ve Çiftçi’ ye göre, 1980’lerden sonra kentsel dönüşüm projelerine farklı oyuncuların dâhil olduğu görülmektedir. Küreselleşme ile birlikte dünya üzerinde önemli cazibe merkezi olmak isteyen kentler, kentsel dönüşümün sadece devlet desteği ile gerçekleştirmenin yeterli olamayacağının farkına varmışlardır. Dönüşüm projelerini, kamu sektörünün yanında yapı sektörü, sivil toplum kuruluşları ve yerel halkın yer aldığı ortaklıklar ile yürütmeyi tercih etmişlerdir. 1990’lı yıllarda kentsel dönüşüme ilişkin alınan kararlarda bu yönlü bir ortaklığın uygulandığı gerçeğini göstermektedir. Böylelikle uygulanabilir bir kentsel dönüşümde sadece tekelci bir kamu sektörü ile değil, diğer oyuncularla işbirliği yapılarak ortaklığın önemi anlaşılmıştır (Kalağan ve Çiftçi, 2012: 129).

Göksu bu oyuncular arasındaki ortaklığın bireysel çıkar, toplumsal çıkar ve kamusal çıkar arasındaki ilişkinin iyi düzenlenmesi ile bu ortaklığın; proje geliştirme, proje yatırımı ve dönüşüm alanlarında kendini göstermesini sağlayacaktır.

51

Proje geliştirme ortaklığının amacı, özellikle proje yatırımlarının belirlenmesi, projelerin geliştirilmesi, projeler arası eşgüdüm sağlanması, ortak altyapının geliştirilmesi ve proje finansmanının oluşturulması konularındaki stratejik kararların kamu ve yapı sektör işbirliği içinde alınmasına yardımcı olmaktır.

Proje yatırım ortaklığı, kamu ve yapı sektörü işbirliği içinde gerçekleştirilmesi düşünülen projelerin uygulanmasına yönelik bir ortaklıktır. Bu ortaklık, kamu ve yapı sektör işbirliği çerçevesinde projenin uygulanmasına yönelik altyapı, üst yapı, finans yaratma ve pazarlama konularındaki işbirliğini kapsamaktadır.

Mahalle dönüşüm ortaklığı ise, mahalle ölçeğinde geliştirilecek toplumsal ve ekonomik dönüşümü dikkate alan ve mahalleler arası sosyal eşitsizliği azaltan ve ekonomik gelişmeyi teşvik eden projelerin geliştirilmesinde kamu, yapı sektörü ve yerel halkın aktif katılımını sağlamaktadır.

Bu bağlamda mahalle ölçeğinde yerel halkın toplumsal ve ekonomik proje geliştirme konularında geliştirilmesi ve halkın proje karar süreçlerine aktif katılımının sağlanmasına yönelik bir stratejik planın hazırlanması önemlidir. Ayrıca kamu ve yapı sektör ile yerel halk arasında oluşturulacak kurumsal olmayan birtakım girişimlerin, katılım ve proje demokrasisi açısından önemi büyüktür (Göksu, 2004b: 250).

Kentsel dönüşümün, etkin ve sürdürülebilir olması için, kapsamlı bir şekilde düşünülmesi, bugünü ve yarını dikkate alınarak planlanması ve sürecin tüm boyutlarıyla ele alınmış olması gerekmektedir. Bu noktada, oyuncular arasında sağlanacak olan koordinasyon çok önemlidir. Bu koordinasyon oluşturulmazsa, ortaklık sadece ekonomik yönüyle sınırlı kalabilir. Bu tür ortaklığa örnek olarak, Ankara'da gerçekleştirilen Portakal Çiçeği Vadisi Projesi ile Dikmen Vadisi Projesi gösterilebilir.

Portakal Çiçeği Vadisi uygulaması, belediye, girişimci ve mülk sahiplerinin bir şirket çatısı altında bir araya gelmeleri imar hakkı yerine projede yaratılan değerin paylaşılması açısından önemli bir projedir. Dikmen Vadisi Projesi ise Ankara Büyükşehir Belediyesi ve ilçe belediyelerinin bir araya gelerek oluşturdukları bir proje geliştirme şirketi tarafından gerçekleştirilmiştir. Şirketin, gecekondu sahiplerini

52

kooperatif çatısı altında örgütlemesi ve ortakların, proje karar kurulu aracılığı ile proje kararlarına katılmaları katılımcılık açısından önemli bir örnektir (Göksu, 2004: 251).

Ortaklık anlayışının olmadığı projeler ise, Ayazma ve Sulukule örnekleridir. Ayazma ve Sulukule kentlerinde yapılan uygulamalara yerel halk tarafından tepki gösterilmiş ve uygulama aşamasında birçok engelle karşılaşılmıştır. Bu tepkilerin tamamı, katılımcı ve işbirlikçi uygulamaların eksikliğinden kaynaklanmaktadır.

3.4. Değerlendirme

Yukarıda farklı oyuncuların katılımıyla gerçekleşen ortaklık modellerinin ele alınmasının ardındaki amaç hangi modelin dönüşümü sürdürülebilir, sağlıklı, hızlı ve etkin uygulayabildiğinin incelenmesidir. Bu bağlamda ortaklıklar arasında en uygun ve uygulanabilir olan model kamu - yapı sektörü –sivil örgütler- yerel halk ortaklıklarıdır. Çünkü bu ortaklık modeli ile kamu sektörünün yapılacak dönüşümü sermaye açısından ve yasal yönden kolayca destekleyebilmesi, yapı sektörün hem konut üretim hızının hem de hızlı organizasyon gücüne sahip olması, yerel halkın ise dönüşüme katılımı ile mülkiyet paylarının daha kolay devredilebilir olabilmesidir. Böylelikle kentsel dönüşüm alanları kent sakinleri tarafından yeni rant alanları olarak görülmeyerek dönüşüm daha kolay ve uygulanabilir kılınabilecektir. Böylece yapılacak dönüşümün bölgede yaşayanlar tarafından sahiplenilmesi ve yaşayanlara dönüşüme ilişkin güvenilirliğin kazandırılması dönüşümün uzun vadeli olabilmesini sağlamaktadır.

Kalağan ve Çiftçi’ye göre, Türkiye’de AB’ye uyum çalışmalarına yönelik kent yönetimlerinde, ortaklık, yönetişim ve katılım anlayışına doğru bir eğilimin olduğu görülmektedir. Söz konusu bu eğilim küreselleşme, özelleştirme ve yönetimin yerindeliği anlayışının bir parçasıdır. Bu anlayış çerçevesinde yerel yönetimler daha da güçlenmekte ve kentsel dönüşüm projelerinde yapı sektörü ile birlikte daha aktif hale gelmektedirler. Bu anlayışla birlikte kentsel dönüşümde, lider oyuncunun artık sadece merkezi yönetim değil yapı sektörü, yerel yönetimler, yerel halk ve sivil toplum örgütleri de önemli birer oyuncu olarak yer aldığını belirtmiştir (Kalağan ve Çiftçi, 2012: 129). Bu anlamda artık sürdürülebilir bir kentsel dönüşümde kamu

53

sektörünün diğer oyuncularla işbirliği yapmasının kentsel dönüşümün uygulanabilirliği için önemli olduğu görülmüştür.

Sonuç olarak kentsel dönüşümün başarıya ulaşmasındaki rolü ve etkinliği her geçen gün daha da artan kamu sektörü- yapı sektörü– sivil örgütler- yerel halk ortaklıklarının, Türkiye gibi kamu sektörünün büyük rol oynadığı ülkelerde geliştirilmesi ve yaygınlaştırılması kentsel dönüşümde önemli açılımlar sağlayacaktır. Özellikle McCarthy’nin üç temel ilkesi olan esneklik, düşünümsellik ve kapsamlılık çerçevesinde bu oyuncuların kentsel dönüşüm projelerine dâhil olması dönüşümü daha kalıcı kılmaktadır.

54

Benzer Belgeler