• Sonuç bulunamadı

kaldýklarýný ve farklý bakýþ açýlarýna asla tahammül edemediklerini vurgular. Ve bu sorunlara son vermenin çözümünü 3.Alternatif diye

Belgede RÜZGÂR EKEN, FIRTINA BÝÇER (sayfa 27-34)

adlandýrdýðý "Biz" olgusunun yaratýmýyla þöyle açýklar:

"Kiþisel inancým ve fikrim, birliðin gücünden oluþan o eþsiz sinerji

mucizesidir ve bu dünyanýn her yerinde iþleyen temel bir ilkedir.

E

Kendimi görüyorum Seni görüyorum Seni Arýyorum

Seninle senkronize oluyorum

Derleyen ve Özdeþleyen:

"Her þey yolunda, konuþma metniniz kürsünün önünde ve metnin tamamý ezberimde. Bir sorun olursa sesimi duyacaksýnýz merak etmeyin" dedim.

Rahatladýðýný gördüm. Hiç bekle-nilmeyecek bir çeviklikle kürsü önüne geldi, mikrofonunu kontrol etti. Ko-nuþma metnini eline aldý ve ters çevi-rerek tekrar kürsüye býraktý. Neler olu-yor diye baktým? Þaþýrdýðýmý görünce bana göz kýrptý. "Deðerli emekçilerim" diye gür sesiyle salona seslendikten sonra: "Siz olmasaydýnýz ne bu þirket bu þekilde, ne de ben böyle olurdum. Allah hepinizden razý olsun" dedi.

Anlýk derin bir sessizlikten sonra 1300 kiþi ayaða kalkarak gözyaþlarý içinde çýlgýnlar gibi alkýþ tuttu. Basýn mensuplarý aðlayan iþçilerin

fotoðraflarýný çekmek için birbirleriyle yarýþýrken yöneticim; ayný günün sabahýnda, birbirimize Stephen

Covey'in "3.Alternatif" kitabýný hediye etmenin iyi tesadüfünü hatýrlatýrcasýna; "yaþadýklarýmýza verdiðimiz tepkiler arasýnda geniþ bir özgürlük alanýmýzýn olduðunu ve davranýþ biçimlerimizin bizlerin mutluluðunu ve baþarýlarýmýzý belirlediði görüþünü" dile getirerek: “Bu Biziz” dedi.

Yeni çaðýn yeni söylemi olan "BÝZ" dilini, Dr. Stephen Covey 3. Alternatif kitabýnda þöyle anlatýr:

"Tüm anlaþmazlýklar hep iki taraf-lýdýr. "Senin takýmýna" karþý "benim takýmým" diye düþünmeye alýþkýnýz.

Benim takýmým iyi, senin takýmýn kötüdür, ya da en azýndan "o kadar iyi deðil"dir. Benim takýmým haklý ve adildir; senin takýmýn haksýz, hattâ belki de adaletsizdir. Benim dürtülerim saf, seninkiler en iyi haliyle karýþýktýr. Bu benim partim, benim ülkem, benim çocuðum, benim þirketim, benim görüþüm, seninkine karþý benim tarafýmdýr. Bunlarýn her birinde 2 alternatif bulunur.

"Hemen hemen herkes bu alternatif-lerini biri ya da diðeriyle özdeþleþtirir. Muhafazakârlara karþý liberallerin, Demokratlara karþý Cumhuriyetçilerin, yöneticilere karþý çalýþanlarýn, kentsele karþý kýrsal kesimin, siyaha karþý beya-zýn, bilime karþý dinin, satýcýya karþý alýcýnýn, davalýya karþý davacýnýn, geliþmiþ uluslara karþý geliþmekte olan uluslarýn, eþe karþý eþin, kapitalistlere karþý sosyalistlerin ve inançsýzlara karþý inananlarýn bulunmasýnýn nedeni budur. Her türlü ýrkçýlýðýn, önyargýnýn ve savaþýn nedeni budur."

Stephan Covey, 2 alternatifli düþünce þeklinin kiþiyi sadece rekabete

götürdüðünü, iþbirlikçi duygusundan uzaklaþtýrdýðýný, her zaman "onlara karþý biz" duygusunu beslediðini, böylece insanlarýn sürekli yaratýlan sahte ikilemlere maruz kaldýklarýný ve farklý bakýþ açýlarýna asla tahammül edemediklerini vurgular.

Buna en güzel örnek, son zamanlarda ülkemiz olarak yaþadýklarýmýz deðil midir?

Kendi ülkemiz tarihine ve þu anda yaþanan olaylara da bakýnca; insanlýk tarihindeki en kötü devirlerin böyle olumsuz ötekileþtirmeyle baþladýðýna, sonra da þiddet içeren aþýrýcýlýða dönüþtüðüne þahidizdir ve bu tür olaylarýn bizleri nereye götüreceðini de biliriz üstelik.

Ýþte yazar bu sorunlara son vermenin çözümünü 3.Alternatif diye adlandýr-dýðý "Biz" olgusunun yaratýmýyla þöyle açýklar:

"Kiþisel inancým ve fikrim de; bir-liðin gücünden oluþan o eþsiz sinerji mucizesidir ve dünyanýn her yerinde iþleyen temel bir ilkedir.

"Örneðin; servi aðaçlarý saðlam dur-mak için köklerini iç içe geçirip inanýl-maz yüksekliklere eriþirler. "V" oluþtu-ran kuþlar, kanat çýrpmalarýnýn yarat-týðý çekiþ gücü nedeniyle tek bir kuþtan neredeyse iki kat uzaða uçabilirler. Yosunda birleþen yeþil alg ve mantar, baþka hiçbir þeyin yetiþemediði çýplak kaya üzerinde geliþip çoðalýr. Bu örneklerin tümünde "bütün" parçala-rýnýn toplamýndan daha büyüktür."

Dr. S.Covey, 3.Alternatif düþüne doðru ilerlemenin ancak sinerji yaratýmýnýn içinde yer almakla mümkün olabileceðini yazar. Ve paradigmalarýmýzý dört önemli açýdan deðiþtirmemiz gerektiðini savunur. ("Paradigma" sözcüðü; davranýþlarýmýzý etkileyen düþünce kalýbý ya da modeli anlamýna gelir.)

Birinci Paradigma: Kendimi Görüyorum

Bernard Shaw'ýn deyiþiyle söylersek: "Dünyanýn benim ya da bizim-düþünce tarzýmýza uymadýðýndan yakýnan bencil bir küçük þikâyetler yumaðý deðilim."

Kendimizi kendi baþýmýza tam göre-meyiz çünkü kendilikte kör noktalar yer alýr. 2 alternatifli düþünürler kendi programlarýný nadiren sorgularlar. Onlara tamamen makul görünen, ama her zaman yetersiz olan kültürel varsayýmlara bel baðlarlar. Sinerji yal-nýz baþkalarý hakkýnda deðil, kendimiz hakkýnda da bir þeyler öðrenmemize neden olacaktýr, bu kaçýnýlmazdýr. Bu anlayýþ bizi alçakgönüllü yapar.

3.Alternatif her zaman "kendim'le" baþlar. Ýçten dýþa doðru, içimin en derin parçasýndan, bir güven ve alçakgönül-lülük temelinden geliþir. Kendime dýþa-rýdan bakarak, kendi önyargý ve eðilim-lerimi gözlemleyip tartmamý saðlayan öz bilinç paradigmasýndan doðar.

Ýkinci Paradigma: Seni Görüyorum

Baþkalarýna baktýðýmýzda ne görürüz? Bir birey mi? Herkesi aslýnda kendi fikirlerimizi, önceden edinilmiþ kavramlarýmýzý, hattâ onlarla ilgili önyargýlarý gördüðümüz kadar görmeyebiliriz.

"Seni görüyorum" paradigmasý, temelde bir karakter sorusudur. Ýnsan

sevgisi, cömertlik ve dürüst niyetle ilgilidir.

Aslýnda bu paradigmaya bu ismin verilmesi Afrikalý Bantu halkýnýn bil-geliðinden gelen bir iç görüdür. O kül-türde insanlar birbirini "Seni görüyo-rum" diye selâmlar. "Seni görüyogörüyo-rum" demek, "eþsiz bireyselliðine deðer veriyorum" demektir. "Ýnsanlýðýn, seninkine karýþmýþ, çözülmez biçimde seninkine baðlanmýþ" demektir.

Psikologlar, çoðumuzun baþkalarý hakkýnda olumlu þeylerden çok olum-suz þeyleri hatýrlamaya eðilimli olduðumuzu bilirler. Oscar Ybarra'ya göre "Ýnsanlarý kötü davranýþlarýndan sorumlu tutar, onlarýn iyi davranýþla-rýnýn hakkýný vermeyiz."

Birbirimizi tam olarak gördüðümüzde Baþpiskopos D.Tutu'nun da dediði gibi, "Dünya bir merhamet ruhu ve inanýl-maz bir cömertlik dalgasýyla

can-landýðýnda; kýsa bir süreliðine þefkatli insanlýk baðlarýyla birbirimize bað-landýðýmýzda daha iyi olaný bir an için görürüz." "Seni görüyorum" paradig-masýnýn gücü budur iþte.

Üçüncü Paradigma: Seni Arayýp Buluyorum

Bu paradigma, birbiriyle çeliþen görüþlerden kaçýnmak ya da kendimizi onlara karþý savunmak yerine onlarý bilinçli olarak arayýp bulmakla ilgilidir. Olaylarý sizin gibi görmeyen birine verilecek en iyi karþýlýk: "Ayný fikirde deðil misin? O halde seni dinlemeli-yim!" demektir. Bunu söylerken sami-mi olmaktýr.

Ýyi bir lider çatýþmayý yadsýmaz ya da bastýrmaz. Onu ilerlemek için bir fýrsat olarak görür. Kýþkýrtýcý konular ortaya dökülüp dürüstçe ele alýnmadýkça hiçbir geliþim, keþif, yenilik, hattâ barýþ olmayacaðýný bilir.

Stephen Covey

Dr. Stephen R. Covey saygýn bir uluslararasý liderlik otoritesi, eðitmen, kurumsal danýþman ve hayatýný ilke merkezli yaþam ve liderliðin öðretilmesine adamýþ olan bir yazardýr.

Harvard Üniversitesinden Ýþletme Yüksek Lisansý(MBA), kurumsal davranýþ ve iþ yönetimi profesörü olduðu, ayrýca rektör yardýmcýsý ve üniversite iliþkileri yöneticisi olarak çalýþtýðý Brigham Young Üniversitesinden de doktorasý bulunmaktadýr.

Kitaplarý 28 dilde 20 milyonun üzerinde satmýþ ve "20. Yüzyýlýn en etkili kitaplarý olarak nitelendirilmiþtir.

"Hakikat asla katýksýz deðildir ve nadiren basittir" der Oscar Wilde. 3.Alternatif düþünürleri, ne kadar çok hakikat payýna sahip olurlarsa, olaylarý o kadar olduðu gibi göreceklerini kabul ederler. Dolayýsýyla da bilinçli olarak farklý hakikat dilimlerini arayýp bulurlar. Bende olmayan gerçek sendeyse, bana da öðretebilmen için neden gelip seni bulmayayým?

Þöyle düþünüyorum: Anlamak her zaman ayný fikirde olmak anlamýna gelmeyebilir. Ýnsanlar gerçekten birbiri-ni anlamaya çalýþýrsa, her zaman deðilse bile genellikle hemfikir olmaya baþlayabilir.

Týpký Carl Rogers'ýn: "Paradigmam, ‘Benimle ayný olduðun için seni önem-siyorum’ deðil, ‘Benden farklý olduðun için seni takdir ediyor ve sana deðer veriyorum’ olmalýdýr" dediði gibi.

Dördüncü Paradigma:

Seninle Sinerji Oluþturuyorum

Bu son paradigma birbirinin döngüsüne kapýlmaktansa, herkesin daha önce düþündüðünden daha iyi bir çözüm yolu bulmakla ilgilidir.

Týpký çalýþanlarýný tanýyýp iþ dýþýnda da onlarla ahbaplýk eden, geliþimleri ve ferahlýklarý için çareler üreten, takdir ve teþekkür etmeyi gayet iyi bilen biri olarak yöneticim, sinerji yaratýmý içinde bir kez daha: "Bu Biziz!" diye yeniledi sözlerini.

Kendisini izleyenlere tebessümünü esirgemeden sahne merdivenlerinden aðýr aðýr indi.

"Dosyan için teþekkür ederim "dedi. Ben de: "Ýçten bir sözün gücü, birçok dosya etkisinden daha güçlüdür" dedim.

"Madem öyle çalýþanlardan biri günün birinde zamansal ücret soru-nunu, fazla haklar talep ederek krize dönüþtürürse, nasýl çözmeyi

düþünürsün?" diye fikrimi sordu. "Haklarýnýn dýþýnda istediklerini vere-meyiz ancak Cuma günleri ofisten iki saat erken çýkmasýna izin verebiliriz " dedim. Kendisini izleyen bunca çift göz varken bu kadar güldüðünü hiç görmemiþtim. Yazarý hatýrlatarak: " Kazan kazan" dedi "gülümseyerek. "3.Alternatif " dedim. Bugünkü iþ günüm de böylelikle bitiverdi.

Karþýmýza çýkan en zor sorunlarý, hattâ çözümsüz görünenleri bile çöz-menin bir yolu vardýr. Hayatýn neredeyse tüm ikilemlerini ve derin ayrýmlarýný kesip geçen bir yol vardýr. Ýleriye doðru yükselten ve yücelten bir yoldan bahsediyorum. Bu senin yolun deðildir, benim yolum da deðildir. Bu daha güzel bir yoldur çünkü ikimizin de þimdiye kadar düþündüðümüzden daha iyi bir yoldur. Bu yeni çaðýn birlik yolunun bir edici, bütünleyici ve yaratýcý düþün yoludur. Bilgi ve sevgi dolu bizim yolumuzdur…

Genel Sekreteri Ban Ki-moon, 2014'ü "Uluslararasý Krista-lografi Yýlý" ilan ederek, BM'nin bu alanda farkýndalýðý artýrmayý amaçladý-ðýný söyledi. BM Enformasyon Merke-zi'nden yapýlan yazýlý açýklamaya göre, 2014 Uluslararasý Kristalografi Yýlý olarak kutlanacak ve bugün Paris'te düzenlenecek toplantý ile yýl boyu süre-cek etkinliklerin ilki gerçekleþesüre-cek.

BM Genel Sekreteri Ban Ki-moon konuyla ilgili olarak yayýmladýðý mesajýnda, 2014'ün modern krista-lografinin doðuþunun yüzüncü yýl dönümü olduðunu vurguladý. Kristalografinin maddenin yapýsýnýn anlaþýlmasýnýn temelini oluþturduðunu belirten Ban, bu sayede bilim, saðlýk, tarým ve biyoteknoloji alanlarýnda saðlanan ilerlemede kristalografinin büyük önem taþýdýðýný ifade etti.

Günümüzde kristalografi sayesinde yeni kuþak materyaller ve hayat kur-taran ilaçlarýn üretilebildiðini anýmsa-tan Ban, 2014'ü Uluslararasý

Kristalografi Yýlý ilan ederek BM'nin bu alanda farkýndalýðý artýrmayý amaçladýðýný vurguladý.

Ban, bilimadamlarýna bilimin gücünü sürdürülebilir kalkýnmanýn desteklen-mesi amacýyla daha fazla kullanmalarý çaðrýsýnda da bulundu.

Neden Uluslararasý Kristalografi Yýlý?

Açýklamada, saðlýðýn korunmasýndan enerji üretimine, madencilikten tarým üretimine, temiz su elde edilmesine kadar insan yaþamý için büyük önem taþýyan birçok alanda ciddi ilerlemeler elde edilmesine katký saðlamasýna rað-men, kristalografinin, çok sayýda kiþi tarafýndan yeteri kadar tanýnmadýðýna iþaret edilerek, bu alandaki bilincin geliþtirilmesi ve kristalografiye ulusal ve küresel seviyede desteðin artýrýlmasý için Birleþmiþ Milletler'in 2014'ü Uluslararasý Kristalografi Yýlý olarak kutlayacaðý bildirildi.

Kristalografi Ne Anlama Geliyor?

Maddenin atom ve moleküler halini inceleyen kristalografi bu nedenle modern bilim, mühendislik, kimya, fizik ve matematik ve sanayi üreti-minde yararlanýlan diðer tüm uygula-malar için büyük önem taþýyor.

Kristalografi uzay çalýþmalarýnda da kullanýlýyor. Amerikan uzay ajansý NASA tarafýndan Mars'a gönderilen Curiosity (Merak) isimli araç, Mars topraðýný x-ray kristalografi teknolojisi kullanarak tetkik ediyor.

Günümüzde teknolojinin geliþmesiyle ortaya çýkan yeni röntgen cihazlarý ve benzer cihazlar sayesinde kristalografi aracýlýðýyla atomlarýn incelenmesinin çok daha baþarýlý biçimde yapýlýr hale geldiðine deðinilen açýklamada, þu ifadelere yer verildi:

"Artýk, biyoloji, kimya, sanayi, fizik, arkeoloji ve jeoloji alanlarýnda krista-lografi yaygýn olarak kullanýr bir hal aldý. Bu sayede, arkeologlar kazýlardan çýkan eþyalarýn tam yaþýný

belirleyebiliyor, jeologlar meteor ve ay taþlarýný analiz edebiliyor, küresel ýsýnmaya yol açan karbon salýmýnýn azaltýlmasý için kullanýlan yalýtým malzemelerinin üreti-mi saðlanýyor, özellikle kimya sanayisinde çevreye zararlý atýklarýn önlen-mesinde önemli adýmlar atýlýyor.

Kristalografi sayesinde bilgisayar hafýza kartlarýndan akýllý televizyon-lara, arabalardan uçaklara kadar birçok alanda kullanýlan yeni malzemeler geliþtirilebiliyor.

Kristalografi sayesinde sadece mad-delerin atom yapýlarý incelenmekle kalýnmýyor, malzemelerin farklý özel-liklere sahip olmasý da saðlanabiliyor. Üreticiler, mallarýna "parmak izi" býrakabiliyor ve böylece telif hakký alanýnda dahi önemli bir rol oynanmýþ oluyor."

BM Eðitim, Bilim ve Kültür Örgütü (UNESCO) ve Uluslararasý

Kristalografi Birliði (IUCr) tarafýndan ortaklaþa düzenlenen Uluslararasý Kristalografi Yýlý (IYCr2014) bugün Paris'te yerleþik UNESCO genel merkezinde yapýlacak toplantýlarla res-men baþlatýlmýþ olacak. Toplantýnýn, önde gelen bilimadamlarýnýn, tanýnmýþ sanayicilerin ve þahsiyetlerin katýlýmýy-la gerçekleþmesi bekleniyor.

zellikle 1970'li yýllarda doðan-lar için 40 yýl "koskoca" diye tanýmlanabilecek bir süre. Bütün bir hayat! Yazmaya kalksan roman olur. Çocukluk, gençlik, eðitim, evlilik, çocuk, kazanýlanlar, kaybe-dilenler... Oysa bu süre 4.5 milyar yaþýndaki yaþadýðýmýz gezegen yani dünyamýz için son derece kýsa bir süre.

Bilimsel kaynaklara göre dünyanýn üzerinde (tek hücreli de olsa) canlý barýndýrmaya baþladýðý süre yaklaþýk 3.6 milyar yýl. Modern insanoðluna ise 200 bin yýldýr ev sahipliði yapýyor. Bu süre içerisinde dünya aslýnda topraðýy-la, suyuytopraðýy-la, solunabilir havasýytopraðýy-la, her türlü ihtiyacý karþýlayan yiyecek çeþidiyle, yaþamý daha anlamlý ve Habertürk'ten Neva Çiftçioðlu Banes

Belgede RÜZGÂR EKEN, FIRTINA BÝÇER (sayfa 27-34)