• Sonuç bulunamadı

Ama artýk insanlar hemen her yerde, toplumsal duyarlýlýðý ve özgüveni, daha yüksek bir anlamda yeniden inþa etmenin ve üretmenin yeni yollarýný

Belgede RÜZGÂR EKEN, FIRTINA BÝÇER (sayfa 38-43)

keþfedi-yorlar. 'Yalýnayaklar Üniversitesi' Hindistan'ýn yarý-kurak bir eyaleti olan

Rajasthan'da 1972 yýlýnda kuruldu. Burasý sürdürülebilir niteliðe sahip bir

'toplumsal kalkýnma' örneðidir. Bu okulda yalýnayak öðretmenler, doktorlar,

güneþ mühendisleri, el pompasý teknisyenleri, tasarýmcýlar, kimyagerler,

iletiþimciler ve muhasebeciler yetiþmekte, buradaki çocuklar ve yetiþkinler

bir-birlerine yardým edip öðrenerek sürdürülebilir bir toplum yaratmaya devam

etmektedirler. Yalýnayaklarýyla var ettikleri bu örnek, çevre köylerde ve on üç

Hindistan eyaletinde de kök salmýþtýr. Gerçekleþtirilenler, eðitim ve geliþim

konusunda yerel, eyalet ve ulusal politikalarý etkileyen boyuttadýr. Yalýnayaklar

Üniversitesi özsaygý ve özgüven oluþturmak üzere gereksinilen her yerde

uygu-lanabilir bir örnektir. Sürdürülebilir su yönetimi, enerji kullanýmý,

ormansýzlaþ-ma, artan yoksulluk, iþsizlik ve azalan saðlýk hizmetleri yalnýzca Hindistan'a

veya 'Güney'e özel kaygýlar deðildir. Yalýnayaklar Üniversitesi'inde herkes için

alýnacak dersler vardýr."

amla Devi Rajasthan'nýn Yalýn Ayaklar Üniversitesin-den mezun olan ilk kadýn güneþ enerjisi mühendisi. Parlak sarý ve portakal renkli sarisinin ucunu baþýnýn üstünde sýkýca tutturan Santosh Devi, evinin çatýsýndaki güneþ panel-lerini temizlemek için dama týrmanýyor. Geçen yýl kendisinin monte ettiði par-lak aynalý paneller, köydeki tek katlý basit evlerin karþýsýnda çarpýcý bir görüntü oluþturuyor. Bundan hiç de daha az çarpýcý olmayan þey ise 19 yaþýndaki okuma yazmayý tam bilmeyen ve Rajastan çölünün uzak-larýndan gelmiþ bu genç kadýnýn Hindistan'ýn katý kast sistemini kýrarak, ülkenin ilk güneþ enerjisi mühendisi olmasý. Kastlar arasýndaki farklar þehirlerde azalmaya baþlarken

Hindistan'ýn kýrsal bölgelerinde hâlâ bir tabu olarak geçerliliðini korumakta ve

üstelik de Dalitler denilen tabaka diðer-leri tarafýndan ötekileþtirilmekte ve yoksul býrakýlmaktadýr.

Santosh, genç kýzlýða adým atarken köyündeki üst kasta ait insanlardan kaçýyor ya da onlarýn varlýðýnda yüzünü örtüyordu. Þimdiyse onlar Santosh'tan yardým talep ediyorlar. "Onlara göre ben ýþýk ile ilgili tüm tamir ve montaj iþlemlerini yapabilen bir kiþiyim" diyor ve þöyle devam ediyor: "Eskiden üst kasttan birileri yanýmdan geçerken hep yere bakardým. Artýk onlarýn gözlerinin içine bakýyo-rum ve bunun gerçek olabileceðini asla hayal etmemiþtim."

Santosh, Hindistan'ýn Tilonia böl-gesindeki Yalýn Ayaklar Üniver-sitesinde Güneþ enerjisi mühendisi olarak eðitilmiþ. Burasý,1972 yýlýnda

Bunker Roy isminde gönüllü ve hayýrlý bir insan tarafýndan, kýrsal bölgede yaþayanlarýn, cinsiyet, kast, etnik köken, yaþ ve eðitim seviyesi ayrýmý yapmadan, beceriler kazanabilmeleri ve kendilerini dönüþtürebilmeleri amacýy-la kuruldu. Üniversite Güneþ enerjisi mühendisliði, saðlýk ve su deneyleri konularýnda bu güne kadar 15 bin kadý-na beceri kazandýrdý. 65 yaþýndaki kurucu Bunker Roy "Düþük maliyetli, merkezden yönetilmeyen, topluluk güdümlü" bu yaklaþýmýn köyde zaten var olan kaynaklarýn kullanýlmasý fikrinden beslendiðini söylüyor.

Üniversite 32 dönüm arazi üzerine kurulmuþ olup, enerjisinin tümünü Güneþ enerjisinden saðlýyor. Güneþ enerjisi kurslarý 2005 yýlýnda verilmeye baþlandýðýndan beri 300'den fazla yalýn ayaklý mühendis Hindistan'daki 13 binden fazla eve enerji götürdüler. Ve yine ayný modelle Afganistan'dan Uganda'ya kadar 24 ülkedeki 120'den fazla köy ayný imkândan faydalandý.

Bu yöntemle, çok uzakta, kolay ulaþýlamayan ve elektriði olmayan köylere Güneþ enerjisi götürülmekte. Okyanusta bir damla belki, çünkü Hindistan'ýn kýrsal bölgelerinin

%44'ünde elektrik yok. Ama bu kadýn-lar ülkelerinin enerji ihtiyacýna önemli bir katkýda bulunuyorlar. Hindistan nüfusunun %72'sini oluþturan kýrsal bölgeler hala fosil yakýtlara baðýmlýlar. Eðer hükümet bu baðýmlýlýðý

yenilenebilir kaynaklara dönüþtüre-mezse, ülkenin çevreyle ilgili hedefleri

de sekteye uðramýþ olacak. Bunker Roy'un mühendisleri yýlda en az bir buçuk litre gaz yaðý tasarruf etmiþ durumdalar ki bu yað aksi takdirde lambalarý, ocaklarý yakmak için kul-lanýlacaktý. Santosh'un daha önceki köyü her biri birbirinden tahta çitlerle ayrýlmýþ çamurdan yapýlmýþ 20 tane evden oluþuyordu. Ama artýk köyün tek kerpiç evinde oturuyor, eþi, minik oðlu ve eþinin anne ve babasý ile birlikte. Evi iki yatak odasýndan, avludaki çamurdan yapýlmýþ iki kulübeden, bir aðýldan, bir mutfaktan ve de Santosh'un atölye amaçlý kullandýðý bir odadan oluþuyor. Burada günde altý saatini güneþ fenerlerini tamir etmek için har-cýyor.

Santosh evini Güneþ enerjisi mühendisliðinden elde ettiði parayla yapmýþ. Onun sayesinde þimdi diðer evler de Güneþ enerjisi kullanýyorlar. Yalýn ayaklar modelinde her ev gaz yaðýna, mumlara, oduna harcayacaklarý parayý aylýk aidat olarak ödemek duru-munda. Bu paranýn bir kýsmý Güneþ enerjisi mühendisinin aylýk harca-malarýna diðerleri ise panellere ve yedek parçalarýna gitmekte.

Sanosh'tan bir yukarý kastta olan komþusu 60 yaþýndaki Choti Devie güneþ fenerleriyle ilgili þunlarý söylü-yor: "Iþýk olduðunda geceleri daha rahat yapýyorum yataklarý. Yaðmurlu mevsimde birçok zehirli böcek gelir ama þimdi ýþýk olduðuna göre endiþe etmemize de gerek kalmýyor. Iþýk olun-ca ayrýolun-ca sýðýrlarýmýzý da daha iyi

koruyabiliyoruz. Akþamlarý onlarý eve getirmemiz daha kolay oluyor."

Hindistan'da kadýnlarýn evin ve tar-lanýn tüm iþlerini yapmalarý bir gelenek. Santosh artýk tarlada

çalýþmamasýna raðmen evde inanýlmaz meþgul. Eðer o gün 17 aylýk oðluyla ilgilenmiyorsa, ineklerden süt saðýmý yapýyor, sýðýrlarý besliyor, evinde kur-duðu manav dükkânýnda müþterilerle ilgileniyor veya güneþ fenerlerini tamir ediyor. Santosh artýk kendine güvenen bir kadýn.

"Üniversitenin ilk günü korkunçtu. Hiçbir þey anlamayacaðýmý zannetmiþ-tim. Býrakýn tek baþýma imal etmeyi, evlerimizde akþamlarý Güneþ ýþýðýyla aydýnlanacaðýmýzý bile hayal ede-memiþtim."

Santosh, Yalýn Ayaklar Üniversitesin-den Güneþ enerjisi mühendisi olarak mezun olduðundan beri ailenin geliri ikiye katlanmýþ. Önceleri tüm gün tar-lada çalýþýp da Güneþ batmadan nefes

nefese eve koþturup yemek piþirdiði günlerin geride kaldýðýný düþünüyor. Yalýn Ayaklar Üniversitesinde kadýnlar dinleyerek ve ezberleyerek öðreniyor-lar. Bunun için de renklerle kodlanmýþ þemalar kullanýyorlar ki, tellerin kom-binasyonlarýný ve dizilimlerini

öðrenebilsinler. Böylece yazmalarýna ya da okumalarýna gerek kalmýyor.

Bu modelin aynýsý Afrika'da, Latin Amerika'da ve Güney Asya'da uygulan-makta. Tanzanya, Uganda, Gambiya, Malawi, Etopya, Sierra Leone, Rwanda ve Butan'dan gelen kadýnlar,

Tilonia'daki altý aylýk eðitimlerini tamamladýktan sonra köylerine dönüp, evlerine güneþ panelleri monte etmiþ durumdalar.

Uzak, ulaþýlamayan, elektriði bulun-mayan bölgelerden gelen 35 yaþýnýn üzerindeki her kadýn, köyü tarafýndan desteklendiði sürece bu uluslararasý eðitime kaydýný yaptýrabilir. Bunker Roy'un söylediði gibi: "Bu yaþýn üzerindeki kadýnlarý seçmek, köklerine

baðlý olmalarý ve yeni þeyleri dene-mede daha az sabýrsýz olduk-larýndan dolayý daha baþarýlý oluyor, çünkü erkekler serti-fikayý bir kez aldýktan sonra hiçbir þey yap-mýyorlar."

Dört çocuðu olan 42 yaþýndaki Precious Molobane isimli kadýn Güney Afrika'nýn Johannesburg þehrinin yak-laþýk 500 km. uzaðýndaki bir köyden gelmiþ buraya ve önündeki elektrik devresine büyük bir konsantrasyonla, kaþlarýný çatmýþ biçimde bakýyor. Aslýnda huzursuz çünkü Hindistan'ýn bu denli sýcak olabileceðini düþün-memiþ. Bununla birlikte tüm olumsuz þartlara ve vejetaryen beslenmeye rað-men geleceði için büyük umut taþýyor içinde. "Ülkeme geri dönmek ve yaþadýðým yere ýþýk götürmek, sonra da buradaki üniversitenin aynýsýný orada açmak istiyorum ki daha çok kadýn eði-tilebilsin" diye açýklýyor. Ülkesinde iþsiz ve devlet tarafýndan yalnýzca son iki çocuðuna yardým edilen Precious'un kocasý da en yakýn kasabada taksi þofö-rü olarak çalýþýyor. Böyle bir eðitim olduðunu duyar duymaz hem ailesine hem de içinde yaþadýðý topluma yarar saðlamak amacýyla hemen yazýlmýþ.

Dersler geniþ bir dikdörtgen atölyede uzun bir çalýþma masasýnda yapýlýyor. Kadýnlar her biri kendilerine ait olan renkli paneller ve dosya kâðýtlarýyla birlikte masanýn çevresinde otuyorlar. Temizce dizilmiþ Güneþ enerjisi fener-leri raflarý süslüyor. Renk kodlarýný ayrýntýlý biçimde gösteren þemalar ise duvarlarda asýlý ve tepede dönen vanti-latörün esintisiyle titreþmekte. Oda ha-vadar ancak sabah saat onu gösterme-sine raðmen sýcaklýk topraðý kavuruyor.

Guman Singh, kýsa boylu gözlüklü öðretmenleri, onlarý renk kodlarýný

oku-sunlar diye tahtaya çaðýrýyor. Aralarýn-dan birisi Ýngilizce bilgisini, arkadaþla-rýna renk kodlarýný kendi dillerinde öðretmek için kullanýyor. Guman Singh yaptýðý iþin inanýlmaz zor olduðunu hattâ bazen saçýný baþýný yolacak hale geldiðini, bununla birlikte kadýnlarýn renk kodlarýný bir kez kavradýktan son-ra daha hýzlý ilerleyebildiklerini söylü-yor. Ýþaret lisanýnýn kullanýlmasý ve her þeyin deneysel olarak öðrenilmesi bu üniversitenin en önemli özelliði.

Uzun masanýn daha da ilerisinde Zimbabwe'nin bir köyünden gelmiþ olan Matildah Chikwata oturuyor. Köyünde sebze satýyor ve günde beþ dolar kazanýyor. Bu onun için o kadar az bir para ki, sebzeleri en yakýn kasabaya götürüp satmak için bile yeterli deðil. Bu nedenle köylerine kim gelirse onlara satmak zorunda.

Matildah þunlarý söylüyor:

"Hindistan'daki insanlar da fakir ama onlar yaþamlarýný daha iyi bir hale getirmek için ellerini kullanýyorlar. Ben de köyüme döndüðümde insanlara ellerini nasýl kullanacaklarýný öðretmek istiyorum. Eðer ben bu yaþýmda bunu öðrendiysem, onlar da öðrenebilirler."

Balaji Ki Dhani'ye döndüðümüzde ise, Santosh çatýdan inerken ailesi için bir televizyon, kocasý için bir motosik-let ve evi için bir un deðirmeni almayý düþündüðünü söylüyor. Artýk bu küçük lüks ihtiyaçlar onun ulaþabileceði uzak-lýkta onun için. "Asla bunlarý baþara-bileceðimi düþünmemiþtim" diyor kendinden emin bir þekilde.

elâmlar sevgili varlýklar, ben Manyetik Hizmetten Kryon. Partnerim biraz kaygýlý. Kenara çekiliyor ama dinliyor. Onu hissediyo-rum ve onu biliyohissediyo-rum. Kaygýlý

olmasýnýn nedeni onun geçmiþiyle ilgili olarak yapacaðýmýz ve þimdiye dek hiç duymamýþ olduðu ifþaatlardýr. Ancak, bunlar okunmak üzere onun Akaþý içinde yer almaktadýr. Bunu okuyabile-cek durumda olanlar vardýr. Ben uygun olmayan hiçbir þeyi ifþa etmem. Partnerimin geçmiþiyle ilgili ifþaatlar þu anda bulunduðum yer hakkýnda verilen bilgilerin geniþletilmesi amacý-na yöneliktir. Bu celse pek uzun olmayacak ama üzerinde düþünmeniz

gerekecek þeylerle dolu olacak. Önemli sorulardan biri, benim açýklayacaðým þeylerin parçasý olup olmadýðýnýzdýr. Þimdi odada bulunanlardan bazýlarý kafalarýný sallýyor ve bunu bildiklerini söylüyorlar. Size zaten bildiðiniz þey-leri söylemek istiyorum.

Yaþlý ruhlar, gruplar halinde enkarne olma eðilimine sahip olduðunuzu bili-yor musunuz? Belirli gruplar defalarca ve üst üste belirli nedenlerden dolayý belirli bölgelerde bazen uzun süreler boyunca ve bazen de daha kýsa süreler-le enkarne olurlar. Þu anda bulun-duðunuz bölgede gruplar üst üste ve uzun süreler boyunca enkarne olmaya

Belgede RÜZGÂR EKEN, FIRTINA BÝÇER (sayfa 38-43)