• Sonuç bulunamadı

73 Kafkaslar üzerindeki girişimlerinin gelecek yıllarda daha da artacağı

Küresel ve Bölgesel Etkileşimde Kafkasya The Caucasus in Global and Regional Context

73 Kafkaslar üzerindeki girişimlerinin gelecek yıllarda daha da artacağı

değerlendirilmektedir. Bu durum küresel ve bölgesel güçler ile Türkiye’nin bölgeye yönelik politikalarına nasıl bir etki oluşturacaktır?

Türkiye’nin dikkate alması gereken muhtemel gelişmelerin ve ihtiyaç duyulan tedbirlerin belirlenmesi için akademik çalışmalara her zamankinden daha fazla ihtiyaç vardır. Bu makalede Kafkasya’nın jeopolitik özellikleri vurgulanacak; tarihsel arka plan dikkate alınarak Rusya, ABD, AB, Çin, İran ve İsrail’in bölgeye yönelik politikaları üzerinde durulacak; müteakiben Türkiye’nin Kafkasya’ya yönelik yürüttüğü politikaların temel hedefleri ve stratejileri incelenecektir.

Kafkasya’nın Jeopolitiği

Kafkasya; Kafkas Sıradağları’nın Kuzey Kafkasya ve Güney Kafkasya olarak ikiye böldüğü, kuzeyde Don nehri ağzı, Maniç Çukuru ve Kuma ağzı hattından, güneyde Aras nehiri ve Kars Platosu’na kadar uzanan bölgenin adıdır.1 Doğal sınırlarını batısında Karadeniz, doğusunda ise Hazar Denizi oluşturur. Kafkasya’yı coğrafi açıdan üç bölgeye ayırmak mümkündür. Birincisi Kafkas Sıradağları’nın kuzeyindeki bozkırları kapsayan ve önemli bir tarım potansiyeline sahip olan “Step Kafkasyası” veya “Bozkır Bölgesi”;

ikincisi “Büyük Kafkas Dağları” bölgesi ve üçüncüsü de bu bölgenin güneyinde Gürcistan, Ermenistan ve Azerbaycan’ı içine alan

“Transkafkasya” veya “Küçük Kafkaslar” bölgesidir.2

Tarihsel süreç içinde farklı devletlerin istila yolları üzerinde yer alan Kafkasya dil, din ve etnik gruplar açısından dünyanın en zengin coğrafi bölgelerinden birisidir. Kafkasya yaklaşık 30 milyon insanın yaşadığı, dil, din ve ırk çeşitliliği gösteren, 50’nin üzerinde ulus ve

1 Françoise Companjen, L szl K roly Mar cz ve Lia Versteegh, Exploring the Caucasus in the 21st Century: Essays on Culture, History and Politics in a Dynamic Context, Pallas Publications, Amsterdam, 2010, s. 12.

2 Habip Yıldırım, “Kafkasya’da Etnik Çatışmalar ve Türkiye Açısından Bölgenin Önemi”, SAÜ Sosyal Bilimler Enstitüsü Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi, Sakarya, 2007, s. 19.

74

etnik toplulukla bir mozaiği andırmaktadır.3 Kuzey Kafkasya’daki Türk kökenli halklar RF içinde yer alan Dağıstan, Çeçenistan, İnguş, Kabardin-Balkar, Karaçay-Çerkez, Adıgey, Kuzey Osetya özerk cumhuriyetleri ile Stavrapol ve Krasnador eyaletlerinde yaşarlar.

Buralarda yaşayanların nüfusu bir milyonun üzerindedir.4 Güney Kafkasya’da yaşayanların çoğunluğu Azerbaycan’da olmak üzere Ermenistan ve Gürcistan’da da bulunmaktadır ve nüfusları yaklaşık 10 milyondur.

Kafkasya; Avrupa, Asya ve Afrika kıtalarının buluşma noktasında karayolları, demiryolları, deniz yolları ve enerji ulaşım hatları üzerinde yer almakta, bu özelliği ile üç kıtayı birbirine bağlayan ulaştırma hatlarını kontrol etmektedir. Rusya’dan Akdeniz’e, Orta Doğu ve Basra körfezine bağlantı yolları bu bölgeden geçmektedir.5 Kafkaslar üzerinden geçen üç yol Hazar Denizi sahil yolu, Karadeniz sahil yolu ve Nalçık-Tiflis yoludur. Hazar yolu üzerinde Çeçenistan, Karadeniz yolu üzerinde Abhazya ve Nalçık-Tiflis yolu üzerinde Osetya sorunlu bölgeleri yer almaktadır.6 Kafkasya Hazar havzası ülkelerine Karadeniz yolu ile Avrupa içlerine ve dünya geneline;

dünyadaki diğer ülkelere ise Hazar denizi yolu ile Asya içlerine ulaşma olanağı verir. Böylece sadece kuzey-güney değil, doğu-batı arasında da bağ oluşturur.

Hazar kıyıları zengin petrol ve doğal gaz kaynaklarına sahiptir.

Bu zengin kaynakların açık denizlere ve Avrupa’ya ulaşım yolları

3 Atilla Sandıklı, “Kafkasya Jeopolitiği ve Türkiye’nin Kafkasya Politikası”, Uluslararası Kafkasya Kongresi Bildiriler Kitabı, Uluslararası Kafkasya Kongresi, Kocaeli Üniversitesi, 26-27 Nisan 2012, Kocaeli, s. 228.

4 Ramazan Öney, Dünya Platformunda Türk Dünyası, Aktif Yayınevi, İstanbul, 1999, s. 85.

5 Alexandre Grigoriantz, Kafkasya Halkları (Tarihi ve Etnografik Bir Sentez) (Çerkezler, Abhazlar, Svanlar, Osetler, Çeçenler, İnguşlar, Gürcüler, Dağıstanlılar), Çev. Doğan Yurdakul, Yeni Binyıl Yayınları, İstanbul, s. 16.

6 Suat İlhan, “Kafkasların Coğrafi Konumu, Jeopolitik, Jeoekonomik, Jeostratejik Özellikleri” (Kafkaslar Orta Doğu ve Avrasya Perspektifinde Türkiye’nin Önemi Sempozyumu, 28-29 Nisan 1998, Harp Akademileri Basım Evi, İstanbul, 1998, s. 92.

75 Kafkaslardan geçmektedir. Bunlar Tiflis-Ceyhan,

Bakü-Novorossiysk, Tengiz-Novorossiysk petrol boru hatları ile proje çalışmaları devam eden TANAP (Trans Anadolu Doğal Gaz Boru Hattı) ve Güney Akım doğal gaz boru hatlarıdır. Soğuk Savaş sonrasında Sovyetler Birliği’nin dağılması nedeniyle güç boşluğunun oluştuğu Kafkaslar, Rusya ve Batı menfaatlerinin kesiştiği bir bölgedir.

Rusya ve Kafkasya

Kafkasya’da geçmişleri çok eski olmasına rağmen ulusal devlet kurmada büyük güçlüklerle karşılaşmış olan uluslar Sovyetler Birliği’nin dağılmasını önemli bir fırsat olarak görmüşlerdir. Dağılma sonrası bağımsızlıklarını kazanan uluslar devlet yapılarını kuvvetlendirmeye ve bağımsızlıklarını teminat altına almaya çalışmaktadırlar. Rusya’nın Kuzey Kafkasya üzerinde zayıflayan hâkimiyeti ve Güney Kafkasya’da Azerbaycan, Ermenistan ve Gürcistan’ın bağımsızlığını kazanması Kafkasya jeopolitiğinde çok aktörlü bir rekabet başlatmıştır.

Rusya, Sovyetlerin çöküşü ile Kuzey Kafkasya’nın bazı bölgelerindeki hâkimiyetini fiilen kaybetmiş; 1990’lar boyunca bu bölgeleri federasyona dâhil etmeye odaklanmıştır. Güney Kafkasya’da Rus egemenliğinin sona ermesiyle enerji zengini Hazar havzasını Türkiye’ye, Avrupa’ya ve uluslararası pazarlara açabilecek güzergâhlar ortaya çıkmış; bölge Yeni Büyük Oyun’un bir parçası haline gelmeye başlamıştır.

Rusya Federasyonu dağılma sürecinde eski Sovyet topraklarındaki petrol ve doğal gaz rezervlerinde ve bunların pazarlara ulaştırılmasında anlaşmalarla önemli haklar elde etmiştir. 2000’li yıllarda yükselen enerji fiyatları, artan savunma sanayii ihracatı ve nükleer teknoloji alanındaki yatırımları sayesinde Rusya istikrarlı bir ekonomiye sahip olmuş ve 1990’lı yıllara nazaran uluslararası ölçekte daha etkili bir aktör konumuna gelmiştir.

Bu kapsamda, Güney Kafkasya ve Orta Asya’daki etkisini artırmayı hedefleyen Kremlin, 1992 tarihli Kolektif Güvenlik Antlaşması temelinde 2002’de Belarus, Ermenistan, Kazakistan, Tacikistan ve Kırgızistan’la ortak savunma esasına dayalı Kolektif

76

Güvenlik Antlaşması Teşkilatı’nı kurmuştur.7 Güney Kafkasya’dan Ermenistan teşkilata kurucu üye olarak katılırken, ittifakın hukuki temelini oluşturan antlaşmadan 1999’da çekilen Azerbaycan ve Gürcistan teşkilatta yer almamıştır.

Moskova 2000’li yıllarda Kuzey Kafkasya’daki bağımsızlık yanlısı eğilimleri tamamen sona erdirmeye çalışmış; Güney Kafkasya’nın Rusya’nın etki alanından çıkma ihtimaline karşı bölgedeki ayrılıkçı dinamikleri desteklemeye devam etmiş ve alternatif bütünleşme projeleri geliştirmiştir.8 Kremlin, Kuzey Kafkasya’daki özerk cumhuriyetleri Kuzey Kafkasya Federal Eyaleti adlı tek bir idari birim altında toplayarak bölgedeki Rus hâkimiyetini güçlendirmeye çalışmıştır.

NATO’nun Kuzey ve Doğu Avrupa’ya doğru genişlemesi, Washington’ın Akdeniz’de konuşlu Aktif Çaba Harekâtı’nı Karadeniz’e genişletme girişimi ve Hazar Denizi’nde askerî üs kurma çabası Avrupa-Atlantik sistemi ile Rusya arasındaki rekabeti öne çıkarmıştır. ABD’nin ve AB’nin Güney Kafkasya ülkeleriyle geliştirdiği ilişkiler, Ukrayna ve Gürcistan’da Batı yanlısı liderlerin devrimlerle iktidara gelişi ve Gürcistan’ın NATO üyeliğinin gündeme gelmesi Moskova’yı tedirgin etmiş; Kremlin’de Rusya’nın çevrelendiği yönünde bir algıya yol açmıştır.

Rusya bu süreçte tepkisel bir yaklaşımla ABD ve AB’nin eski Sovyet coğrafyasındaki genişleyen etki alanını sınırlandırmaya, bu kapsamda Doğu Avrupa, Orta Asya ve Kafkasya’daki gelişmelere hâkim olmaya çalışmıştır. Güneyde Azerbaycan’ın sahip olduğu enerji kaynakları üzerindeki tekelini sürdürmeyi amaçlamış; bu ülkede

7 Anatoliy Rozanov ve Alena Douhan, “Collective Security Treaty Organization 2002-2012”, Geneva Center for the Democratic Control of Armed Forces, DCAF Books and Monographs, Issue 18, 2013.

8 Alaeddin Yalçınkaya, Kafkasya’da Siyasi Gelişmeler: Etnik Düğümden Küresel Kördüğüme, Lalezar Yayınları Ankara, 2006, s. 48.

77