• Sonuç bulunamadı

2. BÖLÜM: TOPLUMSAL CİNSİYET BAĞLAMINDA KADININ YEREL

2.2. Kadınların Yerel Siyasete Katılımı

2.2.1. Kadınların Yerel Yönetimlere Katılımı

Yerel yönetimler demokrasinin temel yapı taşları olarak görülmektedir. Başka bir deyişle; vatandaşların özgürce yönetime katılması, kurum ve kuruluşların demokratik kurallarla yönetilmesi ve yurttaşların demokrasiyi öğrenip, uygulaması adına yerel yönetimler büyük önem taşıyan birimlerdir. Demokrasi ile böylesine sıkı bir ilişki içinde olan yerel yönetim kuruluşlarına demokratik niteliklerini kazandıran ise vatandaşların yerel siyasete katılımı ve yerel siyasetteki temsilidir. Yerel katılım ve yerel temsil demokrasi için vazgeçilmez unsurlardır. Bu iki unsur tam anlamıyla işlerlik kazandığında yerel yönetimlerle demokrasi arasında sağlıklı ve kuvvetli bir bağ oluşmaktadır. Bunun en belirleyici sonucu ise katılımda ve temsilde kadın erkek eşitliğinin hayat bulmasıdır (Görmez, 2006: 161). Yerel yönetimlerde halkın aşağıdan yukarıya olacak şekilde yönetim kültürüne dahil olması, vatandaşları ülke genelinde yönetimde etkin rol sahibi olmaya özendirmesi ve hazırlaması sebebiyle demokrasi adına özel önem taşıdığı genel kabul gören bir düşüncedir. Halkın katılımıyla geniş bir tabana yayılan yerel siyaset demokrasi adına büyük adımlar atılmasına ön ayak olmakla birlikte, yurttaşları kendileri ile ilgili süreçlerde karar alma mekanizmalarına dahil olma konusunda teşvik etmektedir (Eryıldız, 1989: 7). Bu sürece katılma ve temsilci olarak yer alma evreleri erkekler için olduğu kadar kadınlar için de önem taşımaktadır. Çünkü bir toplum demokrasi içinde yaşamayı ilke edinmiş ise bu demokratik hayat vatandaşların cinsiyetlerine göre değişiklik göstermemelidir.

Bir şehrin yönetilmesinde ve yerel nitelikli işlerin yürütülmesinde, o yerel yönetim birimi sınırları içerisinde yer alan aktörlerin yönetim sürecine kurallı ve

sistematik bir şekilde katılması olarak ifade edilen yerel katılım; yönetimin halkla bütünleşmesinde, kararların birlikte alınmasında ve yönetimin demokratik kurallar ile uzlaşılarak yürütülmesinde en temel unsur olarak görülmektedir (Akdoğan, 2008: 44; Gökçe, 1999: 58).

Yerel siyasetin temelinde yer alan vatandaşların siyasete dahil olmalarının ilk basamağı olan yerel yönetimlere katılım, bütün bireyler adına ve özellikle kadınlar için karar alma mekanizmalarında yer alma konusunda hayati önem taşımaktadır. Gelişen dünya şartlarında yerel yönetimlere katılım ve yerel siyasete ilgi her geçen gün daha önemli bir hale gelmektedir. Bilhassa karar verici konumunda var olmaya çalışan kadınlar için yerel siyasete katılım çok önemlidir. Bu durumun sonucu olarak da kadınların yerel siyasete katılımı ve temsilci olmaları konusundaki adaletsizliğin giderilmesi yerel siyasetin güçlenmesinin temel şartı olarak görülmektedir. Yerel siyasette ve yürütülen politikalarda adalet, eşitlik ve özgürlük unsurlarının tam olarak işlerlik kazanmaları cinsiyetler arası eşitliğin yakalanması ile doğru bir orantı içindedir (Yaylı ve Eroğlu, 2015: 507).

Toplumun kendisine biçtiği rolleri yerine getirmekle yükümlü olarak görülen kadınlar, bu rollerin altında ezilirken siyasetin ulusal düzeyinde yer almakta sıkıntı yaşamalarının yanı sıra daha etkili olmaları gerektiği gibi bir beklentiye sahip olunan yerel siyasette de erkeklere göre bir hayli geride kalmaktadırlar. Aslında yerel siyasetle hizmet misyonu sebebiyle daha yakın ilişki kurması beklenen kadınlar, cinsiyetçi birçok yaklaşım sebebiyle yaşamlarına en yakın olan siyasetten de soyutlanmış veyahut kendilerini soyutlamış durumdadırlar (Başcı, 2015: 257). Yani kadınlar geleneksel rolleri itibari ile herkes tarafından kullanılması gereken siyasi bazı haklarını yerel siyasette de kullanamamaktadır. Tabi ki bu durum bütün kadınlar için değil, bazı kadınlar için geçerlidir. Toplumsal cinsiyet rolleri yüzünden ev dışındaki hayata katılımda sıkıntı yaşayan kadınlar yerel siyasette etkin rol alamamaktadır (Arıkboğa, 2007: 45).

Kadınlar için yerel siyasete dahil olmanın diğer bir yolu olarak Yerel Gündem 21 uygulamalarının ilk aşamalarından biri olan Kent Konseyleri görülmektedir. Özellikle yaşadıkları kent hayatına müdahale etmek ve kent hizmetleri hakkında görüşlerini ortaya koymak için güzel bir fırsat olan Kent Konseyleri siyasal katılım

adına kadınlara büyük avantajlar sağlamaktadır. Daha yaşanabilir bir kent oluşturmak amacı ile toplumun farklı kesimlerini kent yönetimine dahil etmek için kurulmuş olan bu yapılarda gençlerin, engellilerin ve kadınların yerel karar alma mekanizmalarında aktif şekilde rol alması hedeflenmektedir. Kent Konseyleri sayesinde ortaya çıkan katılımcı belediyecilik anlayışı sonucunda kadınlar ve birçok farklı çıkar grubu yerel yönetimler üzerinde tavsiye niteliği taşıyan kararlar ile etkin hale gelmektedir. Nihayetinde bu kararlar yerel yönetimlerin belediye meclislerinde görüşüldüğü için kadınlar bu meclislerde fikir beyan edebilmiş olmaktadır. Bu yüzden kadınların bu ve bunun gibi platformlarda sürekli olarak yer alması onların yerel yönetimlere daha fazla dahil olacakları anlamına gelmektedir (Bozatay ve Kutlu, 2014: 143).

Yerel yönetimlerde alınan kararların ve yürütülen hizmetlerin o yörenin bütün halkına hitap ediyor olması için kadın katılımı şarttır. Bütün birimleri erkekler ile dolu olan yerel yönetimlerde kadınların sorunlarına, kadınların ihtiyaçlarına ve yerel gereksinimlerine karşılık verilmesi pek mümkün değildir. Yönetim yetkisinin tümünün erkeklerin elinde bulunması ülke nüfusunun yarısının görmezden gelinmesi anlamını taşımaktadır (Çağlar, 2011: 67). Vatandaşların erişilebilirliği açısından en demokratik yönetim şekli olan yerel yönetimler, hizmetin muhatabına en yakın birim tarafından sunulması bakımından da halkın katılımı, temsili ve karar alma mekanizmalarından hesap sorması bakımından özellikle önemli görülmektedir (Toksabay ve Memişoğlu, 2007: 2-3). Bu yüzdendir ki kadınların bu yönetim birimlerine herkesten çok katılması gerekmektedir. Şöyle ki bir ailenin hizmet beklentisini en iyi bilen de kadınlardır, çocukların gereksinimlerini en iyi bilen de kadınlardır bu durumda yerel halkın nasıl memnun olacağının cevabı da aslında kadınlardadır.

Sonuç olarak kadınların yerel yönetimlere katılımı o yönetimlerin daha demokratik ve daha işlevsel olmasının kilit noktasındadır. Ataerkil toplumların cinsiyet rolleri altında ezilen kadınları, kendileri ve aileleri için en doğru kararların alınması ve yaşadıkları yörenin ihtiyaç ve gereksinimlerine hizmet ediyor olması konusunda ne yazık ki, karar verici konumunda yer alma konusunda içinde bulunduğumuz yüzyılda bile hala büyük engellerle karşılaşmaktadır. Bu durum ortadan kaldırılmalı ve kadınlara da erkekler kadar katılım ve temsil hakkı

sağlanmalıdır. Öyle olduğu zaman yöre kadınları hem fikir hem de icraatları ile halka hizmet edecek, siyasete başka bir bakış açısı ve estetik katacaktır. Bunlar ise yerel yönetimlerden başlayarak ülke genelini daha yaşanabilir ve adaletli kılacaktır. Eşit katılımın ve temsilin sağlanması için erkekler kadınlara yer açmalı ve önlerini kesici hareketlerde bulunmamalıdır, kadınlar ise toplumsal rollerinden biraz olsun sıyrılıp, siyaset ilgisi ve bilgisi edinmeye açık olmalıdır. Böylece daha demokratik ve halkın istek ve arzularını yansıtan yerel yönetimler meydana gelecektir. Yönetim ve halk arasında bağlar kuvvetlenecek, toplum bilinci cinsiyet ayrımı olmaksızın bütün bireylerce edinilmiş olacaktır.