XX. YÜZYIL΄IN SĠYÂSÎ VE EDEBÎ DURUMU
2. KaĢıkçı Ali Rıza Efendi´nin Edebî ve Tasavvufî KiĢiliği
Edebî kiĢiliğine dair net bilgiler yoktur. Konya΄da almıĢ olduğu medrese eği- timinin, edebiyata ve Ģiire olan ilgisinin onu, yazmaya teĢvik ettiği söylenilebilir. KaĢıkçı Ali Rıza Efendi´yi, hakkındaki kaynakların az olması sebebiyle eserlerinde, kendinden bahsettiği kadarı ve dostlarının onun hakkında yazdıklarıyla tanıyabiliyo- ruz. Ali Rıza Efendi, Ģiirlerini yalnızca Allah΄ın rızasını kazanmak ve okuyanlara nasihat amacıyla yazmıĢtır. ġiirlerinde sâde bir anlatımın yanısıra didaktik bir üslûp kullanmayı tercih etmiĢtir. Eserlerini, dîvân tertibi, vezin ve Ģekillerin kusursuzluğu gibi amaçlar gütmeden kaleme almıĢtır. Eserlerinde çeĢitli nazım Ģekilleri kullanmıĢ- tır. Ġlticâ-nâme-i Rızâiyye΄deki Ģiirlerini en çok gazel nazım Ģekli ile yazmıĢtır. Yine bu eserinde yazdığı Ģiirlerin türü çoğunlukla münâcâttır. Kullandığı vezinlerin baĢın- da “mefâ΄îlün/ mefâ΄îlün/ mefâ΄îlün/ mefâ΄îlün” ve “fâilâtün/ fâilâtün/ fâilâtün/ fâi- lün” kalıpları gelmektedir. Esere aruz vezni hakim olmakla beraber Ģiirlerde yer yer vezin kusurları da bulunmaktadır.
Ayrıca Ali Rıza Efendi, yaĢadığı devirde Osmanlı Devleti´nin son dönemleri ve Cumhuriyet´in ilk yılları olmak üzere iki farklı topluma, iki farklı yönetim tarzına, zıtlıklara ve toplum üzerindeki değiĢimlere tanıklık etmiĢtir. Ġçinde yaĢadığı toplu- mun geçmiĢi ve Cumhuriyet dönemi sonrası yaĢananları da Ģiirlerinde ele almıĢ ve
19 Düzdağ, a.g.e., c. 1, ss. 271-275.
dönemin siyâsî ortamına tenkitlerde bulunmuĢtur. Pek çok Ģiirinde insanın yaratılıĢ amacının Allah´ı bilmek olduğu vurgusunu yapmıĢtır.21
ġiirlerinde en çok iĢlediği konulardan biri de dünyanın fânîliği ve ahiretin bakîliğidir.
Tüm eserlerinde samîmî bir üslûpla aczini beyan ve Allah´tan afvını talep et- miĢtir. Müellif, eserlerini yazma amacını kendi dilinden Ģöyle ifade etmiĢtir:
“Maķśadım senden rıżā başķa degil
İstifāde eylesünler şu nesil
Analar rūhumu şen şād ideler
Beni raĥmet ile hem yād ideler
Yazan eller taĥt-ı türābda çürür
Lįk ĥaŧlar çoķ Ǿaśırlarca ŧurur”22
“Ne eserler ķodı gitdi bu ciĥānda Ǿulemā
O eserler ile bu dįn-i mübįn buldı nemā
Nāmuñı ħayr ile yād itdirecek bir eseri
Sen de aĥlāfıña ķoy da öyle eyle seferi
Eseri ħayrolanıñ unudulamaz nāmı
Ĥaķ yanıñda gün-be-gün arŧar o źātıñ şānı
21 Ali Çoban, “CoĢkun Bir Gönlün Eninleri KaĢıkçı Ali Rıza Efendi ve Tasavvufî Dünyası”, Taşkent
Bölgesi Bölgeye Yön Veren Âlimler, ss. 74-75.
Sen de ŧurma ķuşanup bu yolda ġayret kemeri
Ey Rıżā al ķalemi sen de buyur yaz bir eseri”23
İlticâ-nâme-i Rızâiyye΄de, bu eseri yazma sebeplerini kaleme aldığı bazı Ģiir-
ler ise Ģu Ģekildedir:
“Ey Rıżāǿį ilticālar itdigim bu nažm ile
ǾAfvına yeltendigim bunca günāhımdır benim” (81.şiir/15.beyit)
“Var oldukça cihān bāġı bu kāşān meyve-dār olsun
Şu kim iħvān u yārāna bu nažmım yādigār olsun
Bunuñ ħoş kū-yı elĥānı oķunsun ħˇan-ı dillerle
MaǾārif bāġçesi içre açılsun lāle-zār olsun
Benim anlar içün her dem duǾā-ħˇan oldıġım yüzden
Olardan bu faķįre ħoş duǾāya bir medār olsun
Ki her kim bir duǾā ile beni yād itse bir kerre
Anı Ĥaķ maġfiret ķılsun ki nāmı şānı var olsun” (93.şiir)
2.2. Tasavvufî KiĢiliği
KaĢıkçı Ali Rıza Efendi, NakĢîbendî Tarikati Hâlidî Kolu΄na, kırk yaĢınday- ken intisap etmiĢtir. Esad Efendi΄nin Konya halifesi olmuĢ ve kendinden tarikate dair ders alan birçok mürid yetiĢtirmiĢtir. Eserlerinde bir müslümanın dünya ve ahiret hayatı için halis bir niyetle çalıĢması ve ehl-i sünnetten kopmaması gerektiğini sa- vunmuĢtur
Bir mürĢid arayıĢı içerisindeyken H. 1340 / M. 1921-1922 yılında kırk yaĢın- dayken bir Ġstanbul yolculuğunda Esad Erbilî ile tanıĢmıĢtır. Esad Erbilî΄ye olan sev- gisini ve tarikate intisâbı ile kalbinin sükûn bulduğunu, Gülzâr-ı Medine adlı eserin- de, mesnevî nazım Ģekli ile Ģu Ģekilde dile getirmiĢtir:
Tarįķat-i Āliyyeye İntiśābın Sebebi 24
“Zahirį ilimle imrār-ı ĥayāt Vermedi ķalbime bir ĥüsn-i śıfāt
İstedim rabŧ olayım silsileye Uyayım Ĥaķķ´a giden ķāfileye
Eyledim Ǿilm-i tasavvufa rükūn Geldi bu ķalbe anın ile sükūn
Ĥaķ yolunda doğru mürşid bulayım Bulayım andan inābe alayım
Çoķ zamanlar aradım ehl-i kemāl Bulmadım ķandıracak māǿ-i zülāl
Geçdi bu ĥālet ile hayli zamān Tā ki yaş ķırķına girmişti hemān
Çıķdı bir günde Sŧanbul seferi Maķśadım bulmaķ idi bir büyük eri
Ĥamdüli΄llāh etdi yardım ķaderim Buldum ol mānevį źātı pederim
Ĥażret-i EsǾad ki o baĥr-i kemāl Gördüm anda eŝer-i nūr-ı cemāl
Baķdım ol ķuvve-i ķudsiyyesine Āşıķ oldum nažar-ı ġamzesine
Eyledim o ķapıya vaķf-ı ĥayāt Geldi dil şehrine andan cezebāt
İrse bir kimseye ĥüsn-i nažarı Aşķ-ı Mevlā´dan verirdi ĥaberi
Ĥüsn-i evśāfıña ġāyet yoķdur Ne ķadar söylesem andan çoķdur
Andan aldıķ biz bu rūĥu nefesi Eyledik źikr-i Ħüdā´ya hevesi
Nažar-ı Ħālıķı aldık nažara Baķmadıķ bu yolda ħavf ü ĥaŧara
Girdi o tā seksen altı yaşına Etdi ilĥāķ şühedā zümresine
Ķuluña Ĥażret-i Ĥaķķ´dan ĥįbedir Kesb ile śanma anı mevĥįbedir
Ķuluña her ne ki verdi ise Ĥaķ Bir gün elbet anı andan soracaķ
MenfaǾat vere deyu baǾde´l-memāt Aradım bir ķavį esbāb-ı necāt
Dedi göñlüm işte bu habl-i metįn Olsa olsa o da Ķurǿān-ı Mübįn
Başladım ben anı ezberlemeġe Bu ĥaremde anı vird eylemeye
Edeyim anıñla imrār-ı ĥayāt Oķuyup kesb edeyim ĥüsn-i śıfāt
Nefsimi anıñla ıślāĥ edeyim Okuyup bin kerre ĥatmiñ edeyim
Elli beşden soñra ĥıfž-ı Ķurǿān ǾAvn-i Ĥaķla baña oldu iĥśān
Eylesin Ĥaķ bunu iĥlāśa ķarįn Göreyim Dār-ı NaǾįm΄de eŝeriñ
Bu Ĥarem-gāh΄da o Rabb-i Laŧįf Baña luŧf eyledi bin ĥatm-i şerįf
Bu ŧarįķden geldi pür Ǿaşķ Ǿālemi Çeküben elime aldım ķalemi
Ĥamdüli΄llāh ki Ħüdā-yı Mennān Dört kitābı baña ķıldı iĥśān
Bu şefāǾat-i Resūl saǾyesine Çıķdı anlar intişār sāĥasıña
Geldi bir sāniĥa-i nażm-ı kelām Nażm u menśūrla vücūd buldu niżām
Oldu bu mā-ĥaśal Ǿömr-i Ǿazįz Nuŧķ-ı ĥikmetle maķālāt-ı leźįź
Bu kitābāt vesāǿil-i raĥmet Ola bu dįn-i mübįne ħidmet
Geldi buñlarla sürūr-ı ķalbim Ola buñlarla münevver ķabrim
Yazmadım anlarda mālāyānį Cümlesi ĥikmet ü maǾnā yaǾni
Ĥaķķ΄ı bāŧıldan edip de tefrįķ Āħiret yoluña etdim teşvįķ
Sözlerim medĥ-i Ħudā medĥ-i Resūl Edeyim Ħālıķ´a anlarla vüśūl
Nażm u nesir üzre olundu taśnįf Lüŧf-ı Ĥaķ΄la oldu bir śunǾı żarįf
Gitmedim şol şuǾarā meslekine Leb ü ķāķil baĥŝeden meşrebine
Ĥikmet-i şerǾa muvāfıķ söz ile Nażm u nesrinde cevāhir dizile
Ķudretimce eyledim nusĥ u belāġ Āħiretde ola deyu yüzüm aġ
Maķśadım bu yā İlāhe´l-Ǿālemįn Sözlerim hep ola iħlāśa ķarįn
Oķuyanlar bulalar źevķ u sürūr Dola tā sįneleri feyż-i ĥużūr
NiǾmetiñ şükrü deġildir mümkin Bā-ĥuśus sen ey Rıżāǿį miskin
Bu kitābāt keŝįru´l berekāt Ola esbāb-ı meǾāl-i derecāt
ǾÖmrüm erdi şimdi seksen yaşıma Daħi bilmem ne gelir bu başıma
Merāmım bir ĥüsn-i įmānla ölüm Aça Ĥaķ ravżā-i rıżvāna yolum
Yoķsa da Ĥaķķ΄a yarar bir Ǿamelim Rabbimiñ ĥüsn-i rıżāsı emelim
Ĥüsn-i žannım saña ey Rabb-ı celįl Bizi ķılma iki Ǿālemde zelįl
ǾAfv u ġufrānı seversin bilirim ǾAfv u ġufrānını her dem dilerim
Ĥüsn-i įmān ile ħoşça bir ölüm Açıver Cennet-i AǾlā΄ya yolum
Beni defn eyle yā Rabbį BaķįǾya Civār et Ĥażret-i şāh-ı şefįǾa …”
İlticâ-nâme-i Rızâiyye΄de ise tasavvufa intisâbını ve Esad Erbilî΄ye sevgisini-
Ģu Ģekilde dile getirmiĢtir:
“Ķalup şol ħˇab-ı ħüsrānda şaşup bį-çāre ķalmışdım
Beni ceźb itdi sulŧānım bu bāba intisāb oldum
Ki yaķdı cān-ı sūzānım o şeyħ-i ķuŧb-ı Rabbānį
“Zāhidā sen śanma müşkil Ǿabde raĥmetdir bu Ǿaşķ
Evveli ĥasretdir ammā śoñı vuślatdır bu Ǿaşķ
ǾĀşıķa bir nesne olmaz Ǿaşķ-ı Mevlā´dan leźįź Ehl-i Ǿaşķıñ cennetidir ulu devletdir bu Ǿaşķ
Dostdan ayrı düşmek ħavfiyle aġlar iñileriz ǾAşķ ile āh u enįnim ķalbe raĥmetdir bu Ǿaşķ
Luŧf-ı Ĥaķ´dır biz bu Ǿaşķı bulmadıķ çoķ źikr ile
Tā ki eyyām-ı śıġardan baña fıŧratdır bu Ǿaşķ
Tā ezel taķsįm-i Ĥaķ´dır geldi ķondı başıma
Luŧf-ı Ĥaķ´dır bu faķįre geldi ķısmetdir bu Ǿaşķ
Pįr-i Ǿaşķa ķul olup oldum anıñla ber-murād