• Sonuç bulunamadı

2.1. ÇEVRE KAVRAMI, ÇEVRE SORUNLARI VE ÇEVRE SORUNLARIN

2.1.5. Küresel Çevre Sorunları

İnsanlar yaşamlarını sürdürebilmek için canlı ve cansız çevre ile etkileşim halinde kalmak zorundadır. Tüm canlı türleri için bu durum geçerli olmakla beraber çevreye uzun süre müdahalede bulunulması sonucu ortaya kötü sonuçlar çıkabilmektedir. Günümüzde sorunlar bölgesel nitelikleri aşarak, küresel boyutlara geçer olmuştur. Bundan birkaç yıl önce İzlanda’da gerçekleşen volkan patlaması sonucu rüzgarlar ve bulutlarla kilometrelerce ötelere taşınmış birçok uçak seferi iptal olmakla beraber en büyük yıkımı asit yağmurları haline dönüşerek vermiştir. Artık dünya üzerinde gerçekleşen bir olayın sıradan doğal bir düzen içerisinde gerçekleşmediği aşikardır. Bunu artmaya başlayan yüksek şiddetli depremler, tsunami faciaları, hızları yüzlerce kilometreyi bulan hortum ve kasırgalar ile açıklamak mümkündür47.

2.1.5.1. Hava Kirliliği

Atmosferde yer alan toz, duman, gaz gibi maddelerin insan sağlığı ve diğer canlı organizmaları tehdit eder seviyelere gelmesine “Hava Kirliliği” adı verilmektedir. Hava kirliliği, doğal ortamında bulunan havanın fiziksel ve kimyasal bozulması olarak oksijene ihtiyaç duyan canlı yaşamını tehlikeye atacak şekilde değişime uğramasıdır. Günümüzde bu kirliliğin başında motorlu araçların sebep olduğu egzoz dumanı olmakla birlikte, termik santraller, fabrika ve konutlar olarak çeşitlenmektedir. Kirli havaya uzun süre maruz kalmak insan sağlığı açısından önemli kalıtsal sorunlara varabilecek sonuçlar doğurabilmektedir. Hava kirliliği, bronşitten, kalp hastalıklarına ve akciğer kanserine kadar insanlar üzerinde olumsuz etkilere yol açabilmektedir.

2.1.5.2. Su Kirliliği

İstenmeyen zararlı maddelerin, suyun doğal niteliğini bozacak ölçüde suya karışması olayına denir. Canlı yaşamı için en önemli bileşimin su olduğu düşünüldüğünde ve dünya üzerindeki içilebilir su oranın sadece %1 olduğu düşünülürse, temiz suyun varlığı ve var olan suların temizliği önemli bir konudur. Su kirliliği genellikle; konutlar, termik santraller, fabrikalar, nükleer santraller ve gübreler tarafından meydana gelmektedir. Tüm yaşamsal döngülerin devamlılığının su sayesinde sağlanıyor olması, su kirliliğinin önlenmesi konusunda ne kadar da aceleci ve korumacı olmamız gerektiğinin en önemli ispatıdır. Eski çağlardan beri her uygarlığın gelişip büyümesinde ve aşama

47 Keleş ve Ertan, a.g.e., s.23

33

kaydetmesinde su etkili olmuştur. Su kirliliği, suyun kalitesinin düşmesiyle meydana gelen bir olgudur. Suya karışan organik maddeler bazı mikroorganizmalar sayesinde arıtılma olayına sebep olur. Buna suyun kendi kendini yenilemesi işlemi adı verilir ve zararsız bir durum meydana gelir. Tabiki bu yenileme işleminin gerçekleşebilmesi için su içerisinde bol miktarda oksijen ve bazı mikroorganizma çeşitleri bulunmalıdır.

2.1.5.3. Toprak Kirliliği

Toprağın kalitesini ve verim gücünü etkileyecek, genel özelliklerini bozacak her türlü ekolojik ve teknik olaylar “Toprak Kirliliği” olarak adlandırılmaktadır. Toprak kirliliği toprağın yapısının fiziksel ve kimyasal olarak değişmesi olayıdır. Çeşitli kimyasal ve evsel atıkların toprağa karışması sonucu meydana gelmektedir. Toprak kirliliği, hava ve suları kirleten maddeler tarafından da meydana gelmektedir. Özellikle asit yağmurlarının toprak kirliliği üzerindeki etkisi büyüktür. Çünkü toprağa karışan bileşenler ağaç kökleri tarafından emilerek hem canlı organizmaların yapısını hem de toprağın yapısını bozar. Sadece toprak yapısını bozmakla kalmamakla beraber topraktan fayda sağlayan tüm canlı organizmalar ve hayvanlar içinde birer tehdit unsuru haline gelir. Toprağın içerisinde bulunan organik, inorganik, oksijen ve hava dengesinin bozulması bu toprağı habitatı olarak kabul eden canlı türünün de yaşantısını riske atar. Toprak her ne kadar bitkilerin yaşamı için vazgeçilmez olsa da insanların da topraktan gelen mahsüllere ihtiyacı olduğu unutulmamalıdır. Bu yüzden olası bir yapısal bozulmaya karşı önlemlerin alınması gerekir.

2.1.5.4. Gürültü Kirliliği

İnsanların dengesini bozan, hoşa gitmeyen ve insan davranış ve tavırları üzerinde olumsuz etkiye yol açan seslere genel olarak gürültü adı verilir. Gürültü kirliliği daha çok yapay bir kirlilik olup, insanların kentlere göçü ve motorlu taşıtların hayata enjekte olmasıyla ortaya çıkan bir durum haline gelmiştir. Özellikle metropollerde ve trafik yoğunluğunun yüksek olduğu yerlerde had safhada olan gürültü kirliliği, müzik aletleri ve yer yer yapılan inşaat, bakım onarım gibi çalışmalarla daha da yüksek seviyelere ulaşabilmektedir. Gürültü kirliliği, insanın algılama sürecini uzamasına ve işitme sağlığının olumsuz olarak etkilenmesine neden olur. Gürültü kirliliği sadece duyusal zararlar vermekle kalmayıp, psikolojik ve fizyolojik sonuçlarında ortaya çıkmasına sebep olabilir. Gürültünün en büyük sebebi özellikle büyük kentlerde klakson kullanmaktan hiç

34

geri kalmayan araç sürücülerinin bulunması ve çok sayıda taşıtın seyretmesi örnek verilebilir. Ayrıca şehir içerisinde kalan sanayi kuruluşlarının da gürültü kirliliği üzerindeki etkisi fazladır. Gürültüye maruz kalma sonucu; geçici işitme kayıpları başta olmak üzere, ani refleks, kan basıncı artışı gibi fizyolojik etkenlere, öfkelenme ve davranış bozuklukları gibi psikolojik etkilere ve ses sonucu iş performansı ve verimin azalmasına, dikkat dağılımı ve konsantrasyon eksikliğine sebep olabilmektedir.

Tablo-2 Gürültü Türlerinin dB Etkisi ve Psikolojik Etkileri48

Gürültü dB Derecesi Psikolojik Etkisi

Uzay Roketleri Canavar Düdükleri Kulak Dayanma Sınırı 165 145 135

Kulak ağrısı, sinir hücrelerinin bozulması Makinalı Delici Motosiklet Kabare Müziği 125 115 105 Sinirsel ve psikolojik bozukluklar (III.Basamak) Metro gürültüsü Tehlikeli bölge Çalar saat Telefon zili 95 80 75 65 Psikolojik Belirtiler (II.Basamak) İnsan Sesi Uyku Gürültüsü 55 25 Psikolojik Belirtiler (I.Basamak)

Tablo incelendiğinde, gürültü kirliliğinin sanıldığının aksine ne kadar önemli ve daha huzurlu ve saygılı bir toplum olabilmemiz için önüne geçilmesi gereken önemli konuların başını çektiği ortaya çıkmıştır.

Benzer Belgeler