• Sonuç bulunamadı

2. BÖLÜM: KÜLTÜREL BELLEK KURUMLARINDA DİJİTALLEŞTİRME VE

2.2. Kültürel Bellek Kurumları ve Dijitalleştirme Uygulamaları

2.2.2. Kültürel Bellek Kurumlarında Dijitalleştirme Süreçlerine Yönelik

ortamda bilgi üretimini ön plana çıkarmıştır. Dijital bilginin öne çıkmasında yaşanan gelişmelerin dışında dijital ortamın getirdiği hız, elde edilebilirlik ve kolay işlenebilirlik gibi özellikler etkili olmaktadır (Valm, 2007). Bu çerçevede, kültürel nitelikli dijitalleştirilmiş materyaller genellikle çevrimiçi dağıtım için kullanılmaktadır. Bu süreç ile kültürel bellek kurumların koleksiyonlarının daha geniş kitlelere ulaşmasını sağlamaktadır (digitisation.eu, 2013). Kültürel mirasın aktarılmasında dijitalleştirme projelerinin yaşam boyu öğrenme açısından da değer taşıdığı UNESCO gibi kurumların çalışmalarında belirtilmektedir (UNESCO, 1998).

Kültürel bellek kurumları gerçekleştirdikleri dijitalleştirme projeleri ile hem sahip oldukları materyaller hem de sundukları bilgi hizmetleri için birçok hedef gerçekleştirmeyi amaçlamaktadır. İlk uygulamalarda bu hedeflerin kültürel materyallerin genişletilmiş bibliyografik tanımlamalarının gerçekleştirilmesi ve materyallerin dijital görüntülerinin oluşturulması çerçevesinde belirlendiği ve gerçekleştirilen dijitalleştirme çalışmalarında kullanılan materyallerde taranabilir metin özelliklerinin bulunmadığı belirtilmektedir (digitisation.eu, 2013). Kültürel bellek kurumlarının dijitalleştirme çalışmalarına yönelik hedefleri aşağıdaki gibi sıralanabilir (Deegan ve Tanner, 2002, s.32-33; IFLA, 2002; Ministry, 2006; Bašić, Hasenay ve Krtalić, 2010);

 Kullanıcıların materyalleri kullanımı, telif hakkı sözleşmeleri doğrultusunda yayımlamaları ve çok sayıda dermeye ilgili kuruma gitmeden erişmeleri,

 Nadir ve el yazması eserlerden oluşan dermeler için erişim olanaklarının artırılması,  Nadir eserler ve el yazmaları gibi kullanım sırasında zarar görebilecek kaynaklar için

koruma önlemlerinin alınması,

 Orijinal kaynağı koruma altına alarak dijital kopyaların kullanımı,

 İlgi duyulan alanda araştırma, eğitim ve yayın etkinlikleri için ve kültürel mirası korumaya yönelik dijital içeriğin oluşturulması,

 Yeni kullanıcı gruplarının dermelerin çevrimiçi ortamda kullanımı konusunda bilinçlendirilmesi ve farkındalıklarının artırılması,

 Kullanıcılar için sunulan bilgi hizmetlerine ek olarak yeni bilgi hizmetlerinin geliştirilmesi,

 Var olan dermenin bütünlüğünün sağlanması ve geliştirilmesi,

 Kurumun teknik altyapısının geliştirilmesi ve hizmetlerin sistem yaklaşımına sahip bir yapıya getirilmesi,

 Kurumların benzer uygulamalara sahip diğer kurumlarla işbirliği yapmaları ve böylece hem kültürel etkileşimde bulunmaları hem de ekonomik açıdan çeşitli avantajlar elde etmeleri.

Yukarıda sıralanan hedeflerle birlikte dijitalleştirme değerli belgelerin fiziksel kullanımını azaltarak korunmasını, görsel işitsel malzemelerin ise sürekliliğini sağlamaktadır (Vancouver Declaration, 2012).

Dijitalleştirme süreçleri koleksiyon yönetiminde maliyet açısından tasarruf sağlayan bir konudur (IFLA, 2002, s.8-9). Bu noktada dijitalleştirme çalışmalarının planlanmasında uzun süreli kazanımlar tanımlanırken bütçe ve hedefler dikkate alınmalıdır (Kaiku ve Puipui, 2012, s.432). Diğer yandan dijitalleştirme işlemlerinin gerçekleştirildiği projeler bir dizi karışık süreçleri içermektedir. Bu bağlamda bütçeleme, personel, teknik standartlara karar verme ve metadata oluşturma konularının dijitalleştirme süreç ve projelerinde ayrıntılı olarak ele alınması önemlidir (Lopatin, 2006, s.274).

Dijitalleştirme uygulamalarının fiziksel koleksiyona katma değer sağlamaya yönelik işlevleri de vardır. Buna göre dijitalleştirme uygulamaları (United Nations, 2009, s.4; UCLA Library, 2013);

 Bilimsel iletişimin yeni biçimlerinin ve metin tabanlı analizlere yönelik yeni uygulamaların daha önce basılı ortamda bulunan bilgi kaynakları için olanaklı hale getirilmesine,

 Kaynaklar için yeni tanımlama alanlarının oluşturulmasına, bibliyografik künyelerle ilişkilendirmelerin gerçekleştirilmesine ve üstveri geliştirme süreçleri ile kolleksiyonun entelektüel anlamda denetiminin geliştirilmesine,

 Nadir ve yazma eserlere yönelik koleksiyonların daha geniş kitlelere ulaşması ve bu eserlere yönelik potansiyel araştırmalar çerçevesinde kullanımın artmasına,  Üretilen dijital kopyalar aynı zamanda orijinal bilgi kaynaklarının fiziksel kullanımı

 Bilgi kaynaklarının farklı merkezlerde ve farklı platformlarda bulunan diğer bilgi kaynaklarıyla eşleştirilmesini, farklı sistemlerde yer alan kaynakları bir araya getiren yeni platformların geliştirilmesini ve yeni web teknolojilerini içeren sanal koleksiyonların ortaya çıkmasına katkı sağlamaktadır.

Dijitalleştirme uygulamaları toplumsal açıdan kültürel ürünlerin yeni teknolojiler doğrultusunda kullanılabilir hale getirilmesinde etkili olan uygulamalardır. Dijitalleştirme çalışmaları ile toplumsal ve kültürel değerlerin bir araya getirilmesi mümkün olmaktadır (Çakmak ve Özel, 2013, s.573). Dijitalleştirme uygulamaları ayrıca dijital ortama aktarılan materyalin daha fazla kullanılmasına olanak tanıyarak ilgili kuruma duyulan itibarı da artırmaktadır (Odabaş, 2013; Kalms, 2012).

Dijitalleştirme kültürel bellek kurumları için zaman ve maliyet gerektiren bir süreçler bütünüdür (Fabunmi, Paris ve Fabunmi, 2006). Bu nedenle, yürütülen projeler sonucunda dijital ortamdaki materyallerin yaşam döngüsünün tam olarak sağlanması için gerekli stratejik planlamaların proje uygulama sürecinden önce yapılması başarılı sonuçların elde edilmesinde etkili olmaktadır (Granger, 2000). Stratejik planlamaların yanı sıra dijitalleştirme uygulamalarında; amaç ve kapsam, materyallerin seçimi ve özellikleri, üretilecek dijital kopyalar için mevcut teknolojinin yeterlilik düzeyi, dijital dermenin işlenme derecesi ile yönetim ve erişim unsurları dikkate alınmalıdır (Ministry, 2006). Ayrıca, bu unsurların birbirleri arasındaki ilişkilerin de proje yürütücüleri tarafından göz önünde bulundurulması gerekmektedir.

Kültürel bellek kurumlarının dijitalleştirme uygulamalarında ve ilgili stratejik planlamalarında üç unsur öne çıkmaktadır. Bu unsurlardan biri olan erişim yönetimine yönelik süreçler materyal türüne, teknolojik altyapı ve telif haklarına bağlı olarak gelecekte kaybolma tehlikesi bulunan kaynakların güncel araçlarla yeniden kullanımına olanak tanımaktadır. Bu çerçevede dijitalleştirme uygulamalarıyla kültürel miras ürünleri olarak el yazmaları, araştırma projeleri, gazeteler, üç boyutlu nesneler, fotoğraf görüntüleri, haritalar, ses kayıtları, resmi kayıtlar ve tarihi belgeler gibi materyallere erişim olanakları artırılmaktadır (IFLA, 2002; Astle ve Muir, 2002).

Dijitalleştirme uygulamalarında kültürel bellek kurumlarınca dikkat edilen unsurlardan bir diğeri seçim unsurudur. Bu unsur dijitalleştirme uygulamalarında hangi materyallerin kullanılacağına yönelik karar verme süreçlerini temsil etmekte, uygulamaların teknik

boyutlarının yanı sıra maliyet ve zaman boyutlarını da doğrudan etkilemektedir. Seçim sürecinde de kültürel bellek kurumlarında daha çok materyallere erişim olanaklarını artırma, tarihsel/kültürel ve akademik değerler ile korumaya yönelik (materyalin fiziksel durumu) amaçlar göz önünde bulundurulmakta ve ilgili planlamalarda bu konular öne çıkarılmaktadır (Gould ve Ebdon, 1999).

Erişim ve seçim unsurlarına ek olarak dijitalleştirme uygulamaları sanat, kültür, bilim ve teknoloji, edebiyat ve insani bilimler, medya, kültürel miras ve tarih gibi alanlardaki kaynakların korunmasında yeni bir yöntemdir (Varatharajan ve Chandrashekara, 2007). Bu nedenle de kültürel bellek kurumlarının dijitalleştirmeyle ilgili planlamalarında öne çıkan unsurlar arasında koruma unsuru da yer almaktadır. Koruma uygulamaları kapsamında kültürel bellek kurumları teknik açıdan donanım ve yazılım koruma, öykünme (emulation) ve göç (migration) gibi stratejileri kullanmaktadır (MacKenzie, 2000; Smith, 1999). Ayrıca, dijitalleştirme uygulamalarının uzun süreli korumaya yönelik işlevleri, içeriğin yönetiminde kullanılan bilgi sistemindeki ciddi değişikliklerde, içeriğin başka bir sisteme aktarılmasında, içeriğin üretiminde özgün kopyanın kullanımının sonlandırılmasında ve içeriği korumak için gereken kapasitenin dolması durumlarında başlamaktadır (Ministry, 2006). Teknik uygulamaların dışında kurumlar dijitalleştirme ile materyallerin iki temel formu için koruma sürecini kullanabilmektedir. Bu çerçevede orijinal materyaller dijital kopyalarla yer değiştirilerek, orijinal materyalin kullanımı, taşınması ya da diğer işlemler sırasında zarar görmesi engellenmektedir. İkinci bir yöntem olarak ise dijital kopyalar güvenlik için tutulan kopyalar olarak yer alabilmekte ve böylelikle orijinal kopyanın zarar görmesi ya da kaybolması durumlarında kullanılabilmektedir. Koruma unsuru çerçevesinde kültürel bellek kurumlarının dijitalleştirme uygulamaları kapsamında oluşturacakları dijital kopyaların özelliklerini açık bir şekilde tanımlamaları ve teknolojideki gelişmeleri göz önüne alarak farklı sistemlerle uyumluluk sağlayacak formatları kullanmaları önemli görülmektedir (Çakmak ve Özel, 2013, s.574). Ayrıca kültürel bellek kurumları dijitalleştirme uygulamalarında erişim, seçim ve koruma unsurlarıyla ilgili süreçlere ek olarak aşağıdaki sorulara da yanıt verecek bir süreç oluşturmalıdır (Chapman, 2000):

 Dijitalleştirilecek materyaller depolama ünitelerine gönderilmeden önce herhangi bir değerlendirmeden, işlemden ya da koruma sürecinden geçecek mi?

 Tarama işleminden sonra materyallerin fiziksel durumları nasıldır?  Materyaller için yeni bir depolama alanı kullanılacak mı?

Benzer Belgeler