• Sonuç bulunamadı

4.1 Ekmeklik Buğday

4.1.1.4 Kültür etkisi

Rejenere olan kallus sayısının kültüre alınan eksplant sayısına oranı olan kültür etkisi değerleri çizelge 4.5‟de gösterilmiĢtir. Çizelgede en yüksek ortalama değerin % 86.7 ile Kate A.1‟de, en düĢük ortalama değerin ise % 53.3 ile Pehlivan çeĢidinden elde edildiği görülmektedir. Bu parametre bakımından Kate A-1, Konya 2002 ve Tosunbey çeĢitleri aynı grupta (a), Ġkizce-96 (b) ve Pehlivan (c) çeĢitleri ise farklı grupta yer almıĢtır.

ÇeĢitlerin ortalama kültür etkisi değerleri % 76.3 olarak belirlenmiĢtir (Çizelge 4.5).

Ahmet ve Adak (2007), buğdayın olgun embriyo kültüründe kallus oluĢumu ve bitki rejenerasyonu için, Irak‟da yetiĢtirilen önemli çeĢitlerinde yaptıkları çalıĢmalarında, kültür etkisinin, bulgularımıza benzer değerlerde olan, % 77.5-92.5 arasında değiĢtiğini, ortalama kültür etkisi oranının ise % 97.5 olduğunu bildirmiĢlerdir. Yu vd. (2005), ekmeklik buğdayların olgun embriyolarında kallus oluĢumu ve bitki rejenerasyonunu değerlendirerek kültür etkisinin, bulgularımızdan oldukça düĢük değerlerde olan,

% 15.3-36.8 arasında değiĢtiğini belirlemiĢlerdir. Alkina vd. (2016), farklı genomik yapıları olan çok sayıda yabani buğdayda yaptıkları olgun embriyo kültürü sonucunda kültür etkisinin % 0.01-3.4 arasında değiĢtiğini saptamıĢlardır. AraĢtırıcılar, baĢta kültür etkisi olmak üzere, rejenerasyon parametreleri üzerinde görülen bu farklılıkların, genotiplerin genomik yapılarından kaynaklandığını vurgulamıĢlardır. Genotiplerin köken farklılıklarının kültür etkisi üzerine olan etkilerinin farklı olduğu önceki çalıĢmalardan da bilinmektedir (Sears ve Deckards 1982, Mathias vd. 1986 ve Chowdhury vd. 1991).

44

Çizelge 4.5 Ekmeklik buğdayda olgun embriyo kültüründe kültür etkisi (%)

ÇeĢitler Kültür Etkisi

Farklı harfler 0.05‟e göre farklı grupları gösterir.

Olgun embriyo kültüründe incelenen parametreler arasında doğrusal bir iliĢki olup olmadığı, varsa bu iliĢkinin önemi ve yönünü belirlemek amacıyla korelasyon analizi yapılmıĢtır. Analizde elde edilen iliĢki katsayıları çizelge 4.6‟da verilmiĢtir. Çizelge incelendiğinde, kültür parametrelerinden kallus oluĢumu ile rejenerasyon kapasitesi arasındaki negatif (r=-0.608*; P<0.05) ve rejenerasyon kapasitesi ile kültür etkisi arasındaki pozitif (r=0.965**; P<0.01) iliĢki istatistiksel olarak anlamlı bulunmuĢtur.

Diğer parametreler arasında ise önemli bir iliĢki bulunmamıĢtır (P>0.05). Önemli iliĢkiler açısından bakıldığında en yüksek korelasyonun (r=0.965**) rejenerasyon kapasitesi ile kültür etkisi arasında olduğu görülmektedir. Bu durum, rejenerasyon kapasitesi arttıkça kültür etkisinin de arttığını açıkça göstermektedir. Kallus oluĢumu ile rejenerasyon kapasitesi arasındaki önemli negatif iliĢki (r=-0.608*) ise, kallus oluĢumundaki artıĢın, rejenerasyon kapasitesini olumsuz etkilediğini göstermektedir. Bu bulgularımız, çok sayıda yabani ve kültür ekmeklik buğday genotiplerinin olgun embriyoları ile çalıĢan ve kültür parametreleri arasında önemli bir iliĢki olmadığını (kallus oluĢumu ile kültür etkisi arasında r=0.420 ve kallus oluĢumu ile rejenerasyon kapasitesi arasında r=0.390) bildiren Zale vd. (2003)‟nin bulguları ile kısmen farklılık göstermektedir. Özgen vd. (2017) ise, 12 yabani buğday genotipinin olgun embriyolarında kallus kültürü parametreleri arasındaki iliĢkileri incelemiĢler; kallus oluĢumu ile kallus ağırlığı arasında önemli pozitif (r=0.820), kallus oluĢumu ile rejenerasyon kapasitesi arasında önemli pozitif (r=0.740), kallus oluĢumu ile kültür etkisi arasında ise önemsiz pozitif (r=0.350) bir iliĢki olduğunu vurgulamıĢlardır. Bu bulgular, bizim sonuçlarımızla kısmen benzerlik göstermektedir.

45

Çizelge 4.6 Ekmeklik buğdayda olgun embriyo kültüründe parametreler arasındaki iliĢkiler

Parametreler Korelasyon Katsayıları

1 2 3 4

(1) Kallus OluĢumu (%) - 0.092 -0.608* -0.378

(2) Kallus Ağırlığı (g) - - -0.197 -0.196

(3) Rejenerasyon Kapasitesi (%) - - - 0.965**

0.965**

(4) Kültür Etkisi(%) - - - -

*0.05 Düzeyinde önemli, **0.01 Düzeyinde önemli.

Doku kültürü çalıĢmalarında genotipin etkisinin önemli olduğu bilinmektedir (Sears ve Deckard 1982, Zhou ve Lee 1983, Tuberrosa vd. 1988, Chowdhury vd. 1991, Fennel vd. 1996, Özgen vd. 1998). Bu nedenle, kültür parametreleri arasında görülen iliĢki farklılıklarının da genotiplerden kaynaklandığı söylenebilir.

4.1.2 Endosperm-destekli olgun embriyo kültürü

Bu bölümde, kıĢlık ekmeklik buğdaylarda endosperm-destekli olgun embriyo kültürü çalıĢmaları irdelenmiĢtir. AraĢtırmada endosperm-destekli olgun embriyo kültürü çalıĢmalarında elde edilen verilerin istatistiki analizleri yapılmıĢ ve elde edilen bulgular değerlendirilmiĢtir. Ekmeklik buğday çeĢitlerinde (Triticum sp.) endosperm-destekli olgun embiryo kültüründe incelenen özelliklerden kallus oluĢumu değerleri arasında istatistiksel olarak farklılık bulunamamıĢtır. Ġncelenen diğer özelliklerden kallus ağırlığı ve rejenerasyon kapasitesi değerleri bakımından elde edilen veriler arasındaki faklılık önemli bulunmuĢtur (P<0.01). Kültür etkisi değerleri arasında da istatistiksel olarak önemli bir iliĢki saptanmıĢtır (P<0.05), (Çizelge 4.7, ġekil 4.2. a-e).

Çizelge 4.7 Ekmeklik buğdayda endosperm-destekli olgun embriyo kültürü varyans analizi

VK SD KO KA RK KE

ÇeĢit 4 0.250 8.242** 9.469** 4.900*

Hata 10 - - - -

Genel 14 - - - -

*0.05 Düzeyinde önemli, **0.01 Düzeyinde önemli.

46

(a)

(b)

(c)

(d)

(e)

ġekil 4.2 Ekmeklik buğday çeĢitlerinin endosperm-destekli olgun embriyolarında kallus oluĢumu ve bitki rejenerasyonu

a. Ġkizce-96, b. Kate A-1, c. Konya-2002, d. Pehlivan, e. Tosunbey

47 4.1.2.1 Kallus oluĢumu

Ekmeklik buğday çeĢitleri bakımından kallus oluĢumu yönünden elde edilen değerler arasında farklılık bulunmamıĢtır. Ancak, veriler % olarak değerlendirildiğinde en düĢük kallus oluĢum değeri Konya-2002 (ġekil 4.2.c) çeĢidinde % 90.0 olarak belirlenmiĢ, diğer taraftan en yüksek kallus oluĢum değeri Pehlivan (ġekil 4.2.d) çeĢidinde % 96.7 olarak elde edilmiĢtir. Ġncelenen diğer çeĢitler, Ġkizce-96 (ġekil 4.2.a), Kate A-1 (ġekil 4.2.b) ve Tosunbey (ġekil 4.2.e) çeĢitlerinde ise kallus oluĢum değeri eĢit (% 93.3) olarak bulunmuĢtur (Çizelge 4.8).

Endosperm-destekli olgun embriyo kültüründen elde etmiĢ olduğumuz bu veriler, bu konuda yapılan çeĢitli çalıĢmalarla karĢılaĢtırıldığında bazı benzerliklerin ya da bazı önemli farklılıkların olduğu görülmektedir. Kallus oluĢumu önemli ölçüde genotiplere bağlı olduğu, ekmeklik buğdayda uygun genotiplerin kullanılması ile embriyo kültürü parametrelerinde baĢarının büyük ölçüde artırılabileceği birçok araĢtırıcı tarafından yapılan önceki çalıĢmalarda açık bir Ģekilde vurgulanmıĢtır (Ahmed vd. 1992, Özgen vd. 1998, Chen vd. 2006, Özgen vd. 2017, Sharma vd. 2017). ÇalıĢmamızda, endosperm-destekli olgun embriyolarda ele alınan doku kültürü parametreleri bakımından genotiplerin farklı tepkiler gösterdiği, kallus oluĢumu bakımından genotipler arasında istatistiksel olarak farkın bulunmadığı, kallus oluĢum oranın % 90.0-96.7 arasında değiĢtiği belirlenmiĢtir. Konu ile ilgili yapılan benzer çalıĢmalarda;

endosperm metabolitleri tarafından beslenen endosperm destekli uygulamada her iki buğday türünde (T. aestivum ve T. durum) de kallus oluĢumunun hızlı olduğu ortaya konmuĢtur Ahmed vd. (1992).

Çizelge 4.8 Ekmeklik buğdayda endosperm-destekli olgun embriyo kültüründe kallus oluĢumu (%)

ÇeĢitler Kallus OluĢumu

48

ÇalıĢmamız da, kallus oluĢumu bakımından her iki yöntemde de kallus oluĢumunun yüksek olduğu (olgun ve endosperm-destekli uygulama) ve yöntemler arasında da istatistiksel olarak fark olmadığı belirlenmiĢtir. Bulgularımız ile araĢtırıcıların elde etmiĢ oldukları bulguların benzer olduğu söylenebilir. Özgen vd. (1998)‟nin, yaptıkları çalıĢmada, ekmeklik buğdayda endosperm-destekli olgun embriyolardan elde edilen kallus oluĢum oranları % 80.0-98.3 arasında ve ortalama % 90.6 olarak bildirilmiĢtir.

ÇalıĢmamızda da, kallus oluĢum oranı % 90.0-96.7 arasında ve ortalama % 93.3 olarak belirlenmiĢtir. AraĢtırıcıların bulguları ile bulgularımız arasında kallus oluĢumu bakımından bezerlik olduğu söylenebilir. Chen vd. (2006)‟nin yaptıkları çalıĢmada, endosperm-destekli embriyoların kallus oluĢum yüzdesi, endosperm desteği olmayanlara göre anlamlı derecede düĢük tespit edilmiĢtir. ÇalıĢmamızda ise, endosperm-destekli olgun embriyolarda elde edilen kallus oluĢum ortalamasının (% 93.3), endosperm-desteği olmayan olgun embriyo yönteminde elde edilen kallus oluĢum ortalamasından (% 96.7) düĢük olduğu bulunmuĢtur. Elde edilen bulgularımız ile Chen vd. (2006) tarafından elde edilen bulguların benzerlik götserdiği söylenebilir.

Özgen vd. (2017), buğday progenitöründe kallus oluĢumunu incelemiĢlerdir. AraĢtırma sonucunda kallus oluĢumunu Triticum spelta % 93.3 ve Triticum vavilovii’de % 88.8 olarak bulmuĢlardır. ÇalıĢmamızda ise endosperm-destekli olgun embriyoda elde edilen ortalama kallus oluĢumu % 93.3 olarak bulunmuĢtur. ÇalıĢmamızda elde edilen kallus oluĢumu ile araĢtırıcıların elde ettikleri kallus oluĢmunun benzer olduğu görülmektedir.

Sharma vd. (2017), altı buğday genotipinde kallus oluĢum ortalamasını destekli olgun embriyoda % 72.2 olarak elde etmiĢlerdir. ÇalıĢmamızda ise, endosperm-destekli olgun embriyoda ortalama kallus oluĢumu % 93.3 olarak belirlenmiĢtir.

ÇalıĢmamızdan elde edilen kallus oluĢum ortalaması, araĢtırıcılar tarafından elde edilen kallus oluĢumundan oldukça yüksek olduğu görülmektedir. Bu kapsamda, çalıĢmamız ile araĢtırıcıların bulguları arasında fark olduğu söylenebilir. DeğiĢik araĢtırıcıların elde ettikleri araĢtırma sonuçları ile çalıĢmamız da elde edilen araĢtırma sonuçları arasında benzerlik ve farklılıkların olduğu görülmüĢtür. Yapılan önceki çalıĢmalarda da, Sears ve Deckards (1982), Mathias vd. (1986) ve Chowdhury vd. (1991), kallus oluĢumunda coğrafik ve fizyolojik farklılıkların önemli rol oynadığını bildirmiĢlerdir.

49 4.1.2.2 Kallus ağırlığı

Kallus ağırlığı yönünden en yüksek değer, Ġkizce-96, Konya 2002, Tosunbey ve Pehlivan çeĢitlerinden sırasıyla 1.189 g, 1.050 g, 0.914 g ve 1.048 g olarak elde edilmiĢtir. Kallus ağırlığı bakımından en yüksek değer Ġkizce-96 çeĢidinde, en düĢük değer ise c grubundan yer alan Kate A-1 çeĢidinden 0.755 g olarak saptanmıĢtır (Çizelge 4.9). Endosperm-destekli olgun embriyo kültüründe kallus ağırlığına iliĢkin çalıĢmalar incelendiğinde, doku kültürü parametresi olarak üzerinde fazla çalıĢılmadığı görülmektedir.

Özgen vd. (1998), buğdayda kallus ağırlığını 2.1 g - 3.9 g arasında ve ortalama 3.2 g olarak saptamıĢlardır. ÇalıĢmamızda ise, kallus ağırlığı 0.755 g - 1.189 g arasında ve ortalama 0.955g olarak belirlenmiĢtir. AraĢtırıcıların bulguları, çalıĢmamızda elde edilen kallus ağırlığından oldukça yüksektir. Bu bakımından araĢtırıcıların bulguları ile bulgularmız arasında farklılık olduğu belirtilebilir. Bu konuda yapılan diğer bir çalıĢmada, Özgen vd. (2017), yabani buğday progenitöründe kallus ağırlığını Triticum spelta‟da 0.570 g ve Triticum vavilovii‟de 0.657 g olarak bulmuĢlardır. ÇalıĢmamızda, en düĢük kallus ağırlığı 0.755 g olarak, en yüksek ise 1.189 g olarak bulunmuĢtur. Elde etmiĢ olduğumuz bulgular, araĢtırıcıların elde ettiği kallus ağırlığından oldukça yüksektir. Bu bakımdan, araĢtırıcıların bulguları ile bulgularımız arasında farklılık olduğu saptanmıĢtır.

Çizelge 4.9 Ekmeklik buğdayda endosperm-destekli olgun embriyo kültüründe kallus ağırlığı (g)

ÇeĢitler Kallus Ağırlığı

Ġkizce-96 1.189 a

Kate A-1 0.755 c

Konya-2002 1.050 ab

Pehlivan 1.048 ab

Tosunbey 0.914 b

ORTALAMA 0.991

Farklı harfler 0.05‟e göre farklı grupları gösterir.

50 4.1.2.3 Rejenerasyon kapasitesi

Çizelge 4.10‟da incelendiğinde, rejenerasyon kapasitesi bakımından Kate A-1, Konya 2002, Pehlivan ve Tosunbey çeĢitleri aynı grupta (a), Ġkizce-96 çeĢidi ise farklı grupta (b) yer aldığı görülmektedir. a grubunda yer alan çeĢitler arasında en yüksek rejenerasyon kapasitesi değeri (% 100.0) Tosunbey çeĢidinden elde edilmiĢtir. Bu grupta (a) yer alan çeĢitler arasında en düĢük rejenerasyon kapasitesi oranı Pehlivan çeĢidinde % 90.0 olarak saptanmıĢtır. Endosperm-destekli olgun embriyoda en düĢük rejenerasyon kapasitesi oranı Ġkizce-96 çeĢidinden % 71.5 olarak belirlenmiĢtir.

Endosperm-destekli olgun embriyo kültüründe (ekmeklik buğday), rejenerasyon kapasitesi bakımından yapılmıĢ çok fazla çalıĢma bulunmamaktadır. Bulgularımız, az sayıdaki çalıĢma bulguları ile karĢılaĢtırıldığında bazı benzerliklerin, ya da bazı farklılıkların olduğu belirlenmiĢtir. Bu farklılıkların, önemli ölçüde genotiplere bağlı olduğu, ekmeklik buğdayda uygun genotiplerin kullanılması ile embriyo kültürü parametrelerinde baĢarının büyük ölçüde artırılabileceği birçok araĢtırıcı tarafından yapılan önceki çalıĢmalarda açık bir Ģekilde vurgulanmıĢtır (Özgen vd. 1998, Özgen vd.

2017, Sharma vd. 2017).

ÇalıĢmamızda, endosperm-destekli olgun embriyo kültüründe ele alınan doku kültürü parametreleri bakımından genotiplerin farklı tepkiler gösterdiği saptanmıĢtır. Bu konuda yapılan daha önceki çalıĢmalar ile yapmıĢ olduğumuz çalıĢma arasında benzerlik ve farklılıkların olduğu söylenebilir.

Çizelge 4.10 Ekmeklik buğdayda endosperm-destekli olgun embriyo kültürü rejenerasyon kapasitesi (%)

Farklı harfler 0.05‟e göre farklı grupları gösterir.

51

Özgen vd. (1998) tarafından yapılan bir çalıĢmada, en yüksek rejenerasyon kapasitesinin (% 100.0) ekmeklik buğday çeĢitlerinde olduğunu belirlemiĢlerdir.

ÇalıĢmamızda da, rejenersayon kapasitesi oranı % 100.0‟e kadar çıkmıĢtır. Bu sonuçlara göre, araĢtırıcıların çalıĢması ile çalıĢmamızın benzerlik gösterdiği söylenebilir. Özgen vd. (2017)‟nın, yabani buğdayda yaptıkları araĢtırmada, rejenerasyon kapasitesini % 76.7-92.5 olarak elde ettiklerini bildirmiĢlerdir. ÇalıĢmamızda ise, rejenerasyon kapasitesi % 70.5-100.0 arasında bulunmuĢtur. AraĢtırıcıların bulguları ile bulgularımız arasında fark olduğu söylenebilir. Sharma vd. (2017), buğdayda rejenerasyon kapasitesini endosperm-destekli olgun embriyoda ortalama % 70.5 olarak elde etmiĢlerdir. ÇalıĢmamızdan elde edilen ortlama bulgular (% 90.9) ile araĢtırıcılar tarafından elde edilen ortalama bulgular arasında farklılık olduğu görülmektedir.

Nitekim Sears ve Deckards (1982), Mathias vd. (1986) ve Chowdhury vd. (1991), rejenerasyonda coğrafik ve fizyolojik farklılıkların önemli rol oynadığını bildirmiĢlerdir. Öte yandan, genotipik farklılıkların da rejenerasyon kapasitesinde etkili olduğu bilinmektedir (Sears ve Deckard 1982, Tuberrosa vd. 1988, Fennel vd. 1996, Özgen vd., 1998).

4.1.2.4 Kültür etkisi

Kültür etkisi bakımından en yüksek değer (% 93.3) Tosunbey, en düĢük değer ise % 66.7 ile Ġkizce-96 çeĢidinden elde edilmiĢtir. Kültür etkisi değerleri bakımından Kate A-1, Konya 2002, Pehlivan ve Tosunbey çeĢitleri aynı grupta (a) yer alırken, Ġkizce-96 çeĢidi ise farklı grupta (b) yer almıĢtır. Rejenerasyon kapasitesi ve kültür etkisi değerleri incelendiğinde çeĢitler arasındaki özelliklerin aynı olduğu görülmektedir. Çünkü her iki özellik bakımından da Ġkizce-96 çeĢidi b grubunda yer almıĢtır. Bu grupta bulunan diğer çeĢitler ise (Kate A-1, Konya 2002, Pehlivan ve Tosunbey) a grubunda yer almıĢtır. Bu grupta incelenen özellikler bakımından en yüksek doku kültürü parametre değerleri Pehlivan ve Tosunbey çeĢitlerinde elde edilmiĢtir (Çizelge 4.11).

Endosperm-destekli olgun embriyo kültüründe kültür etkisine iliĢkin çalıĢmalar incelendiğinde, doku kültürü parametresi olarak fazla çalıĢılmadığı görülmektedir.

52

Çizelge 4.11 Ekmeklik buğdayda endosperm-destekli olgun embriyo kültüründe kültür etkisi (%)

Farklı harfler 0.05‟e göre farklı grupları gösterir.

Bu konuda yapılan az sayıdaki çalıĢmaların bulguları ile bulgularımız arasında benzerlikler ve farklılıklar olduğu belirlenmiĢtir. Özgen vd. (1998)‟nin yaptıkları çalıĢmada, kültür etkisini % 78.3 - 95.0 arasında ve ortalama % 86.9 olarak belirlemiĢlerdir. ÇalıĢmamızda ise, kültür etkisi % 66.7-93.3 arasında ve ortalama

% 84.7 olarak bulunmuĢtur. AraĢtırıcıların, kültür etkisi değerleri ile çalıĢmamızda elde edilen kültür etkisi değerlerine arasında oransal olarak çok fazla (% 2.2) farklılık olmadığı belirlenmiĢtir. Ortalama kültür etkisi bakımından ise, araĢtırıcıların bulguları ile bulgularımızın benzer olduğu görülmektedir. Özgen vd. (2017), on iki yabani buğday progenitöründe kültür etkisini incelemiĢlerdir. AraĢtırmada, kültür etkisini Triticum spelta‟da % 71.1 ve Triticum vavilovii‟de % 82.2 olarak bulmuĢlardır.

ÇalıĢmamızda, en düĢük kültür etkisi % 66.7, en yüksek ise % 93.3 olarak bulunmuĢtur.

Oransal olarak düĢük farklılıkların olmasına rağmen, araĢtırıcıların bulguları ile çalıĢma bulgularımızın benzer olduğu görülmektedir.

Endosperm-destekli ekmeklik buğday embriyo kültüründe incelenen özellikler arasında doğrusal bir iliĢki olup olmadığı, varsa bu iliĢkinin yönü ve Ģiddetini belirlemek amacıyla korelasyon analizi yapılmıĢtır. Yapılan analiz sonucunda elde edilen iliĢki katsayıları aĢağıdaki çizelge 4.12‟de gösterilmiĢtir. Çizelge‟de endosperm-destekli ekmeklik buğday embriyo kültüründe karakterler arasındaki iliĢkiler incelendiğinde, kallus ağırlığı ile rejenerasyon kapasitesi arasındaki iliĢki önemli bulunmuĢtur (P<0.01).

Ayrıca, rejenerasyon kapasitesi ile kültür etkisi arasında da önemli bir iliĢki olduğu saptanmıĢtır (P<0.01). Katsayının pozitif olması rejenerasyon kapasitesi arttıkça kültür etkisinde de arttığını açıkça göstermektedir.

53

Çizelge 4.12 Ekmeklik buğdaylarda endosperm-destekli olgun embriyo kültüründe parametreler arasındaki iliĢkiler P<0.01) bir korelasyon olduğu tespit edilmiĢtir. Özgen vd. (1998) yaptıkları çalıĢmada, kallus oluĢumu ile kültür etkisi arasında yüksek bir (r=0.888**, P<0.01) iliĢki olduğu bildirilmiĢtir. ÇalıĢmamızda, ise kallus oluĢumu ile kültür etkisi arasındaki iliĢkinin istatistiksel olarak önemli olmadığı (r=0.388) belirlenmiĢtir. Ayrıca, araĢtırıcıların bulgularında, kallus oluĢumu ile rejenersayon kapasitesi arasındaki iliĢkinin düĢük (r=0.049) ve istatistiksel olarak önemsiz olduğu belirlenmiĢtir. ÇalıĢmamızda, kallus oluĢumu ile rejenersayon kapasitesi arasındaki iliĢkinin negatif (r=-0.203) ve istatistiksel olarak önmesiz olduğu belirlenmiĢtir. Bulgularımız ile araĢtırıcıların bulguları arasında kallus oluĢumu ile kültür etkisi ve kallus oluĢumu ile rejenerasyon kapasitesi arasında farklılık olduğu görülmektedir. Kallus ağırlığı bakımından yapılan diğer bir çalıĢmada ise, kallus ağırlığı ile rejenerasyon kapasitesi arasında önemli iliĢki (r=0.850) bulunmuĢtur (Sayar vd. 1999).

ÇalıĢmamızda ise, kallus ağırlığı ile rejenerasyon kapasitesi arasında negatif (-0.665**, P<0.01) yüksek bir iliĢki bulunmuĢtur. Bu sonuçlar ile bulgularımız arasında (kallus ağırlığı ile rejenerasyon kapasitesi) önemli farklılık olduğu görülmektedir. Özgen vd.

(2017), yabani buğday progenitöründe karekterler arasındaki korelasyonu incelemiĢlerdir. AraĢtırıcılar, kallus ağırlığı ile kallus oluĢumu arasında anlamlı derecede bir ilĢki (r=0.820**, P<0.01) saptamıĢlardır. Ayrıca, kallus oluĢumu ile kültür etkisi (r=0.955**, P<0.01) ve kallus ağırlığı ile kültür etkisi arasında da önemli iliĢki (r=0.740**, P<0.01) bulmuĢlardır. ÇalıĢmamızda ise, kallus oluĢumu ile kallus ağırlığı arasında iliĢki olmadığı (P>0.05) belirlenmiĢtir. Rejenersayon kapasitesi ile kültür etkisi arasındaki iliĢki (r= 0.822**, P<0.01) ise önemli bulunmuĢtur. Bulgularımız ile Özgen

54

vd. (2017) tarafından elde edilen bulgular arasında; kallus oluĢumu ile kütür etkisi arasında, rejenersayon kapasitesi ve kültür etkisi yönünden farklılık olduğu görülmektedir. AraĢtırmacılar tarafından elde edilen bulgular, genel olarak değerlendirildiğinde, bizim sonuçlarımızla kısmen benzerlik ve kısmen de farklılık göstermektedir. Doku kültürü çalıĢmalarında genotipin etkisinin önemli olduğu, önceki araĢtırıcılar tarafından yapılan çalıĢmalardan (Sears ve Deckard 1982, Zhou ve Lee 1983, Tuberrosa vd. 1988, Chowdhury vd.1991, Fennel vd. 1996, Özgen vd. 1998, Özgen vd. 2017, Sharma vd. 2017) bilinmektedir.

Benzer Belgeler