• Sonuç bulunamadı

Küllî Kâidelerin Önemi ve Faydaları

Belgede Mecelle ve Küllî Kâideler (sayfa 92-96)

d. Müsellemâttan Olmaları

D. Küllî Kâidelerin Önemi ve Faydaları

Küllî kâidelerin önem ve faydalarını şu şekilde sıralayabiliriz:

1. Hukuku Öğrenmeyi Kolaylaştırır:

Küllî kâideler, İslâm hukuku içerisinde yer alan üç temel ekolden birisidir. Bunlar füru-ı fıkıh , fıkıh usûlü ve küllî kâideler ekolleridir. İslâm hukukçuları küllî kâidelerin üzerinde hassasiyetle durmuşlar, küllî kâideleri bilmeyi fıkhı bilmek olarak nitelemişlerdir. Gerçekten de küllî kâideler ile fıkhın incelikleri anlaşılır, sırlarına vâkıf olunur, hükümlerin kaynağına ini-lir. Küllî kâideleri bilen bir hukukçu fıkhı kolaylıkla ve büyük bir maharetle anlayabilir.268

Küllî kâideleri bilen bir kimse, her hukukî meselenin hükmünü ayrı ayrı öğrenip ezberlemek zorunda kalmaz,269 küllî kâideleri öğrenir ve ilgili meselelere uygulayarak çözebilir. Bu şekilde küllî kâideler ile çok ayrıntılı meseleler kısa cümleler halinde ifade edildiğinden, hukukun öğ-renilmesini ve akılda tutulmasını kolaylaştırır. Böylece hukuki meseleleri unutmanın önüne geçilmiş olur. Mesela, zararın tazmini meselesini bü-tün ayrıntılarıyla akılda tutmak zordur. Ancak, “Zarar vermek ve zarara zararla karşılık vermek yoktur.”; “Zarar, izale olunur.”; “Genel zarara engel olmak için, özel zarara katlanılır.” gibi kâideler, kolayca ezberlene-bilir ve akılda kalıcı olur.

2. Hukukun Oluşma Aşamasında Önemlidir:

Küllî kâideler hukukun oluşma aşamasında da önemli bir yer tutmaktadır. Fıkıh kitaplarında meseleler çoğu zaman dağınık ve karışık halde bulunabilmektedir. Bu meselelerle karşılan kimse, bir kısım zorluklar yaşayabilmekte, konuları anlamakta çok fazla gayret harcamak zorunda kalmaktadır. Küllî kâidelerle, kitaplarda dağınık bir halde bulunan fıkıh konuları ve meselelerinin benzer olanları bir kural altında toplanırken, farklı olanları ise bunlardan ayrılmış olmaktadır.

Bu şekilde hukuk derli toplu bir hale getirilmiş olmakta ve bütünlük sağlanmaktadır.270

268 Süyutî , el-Eşbah ve’n-Nezair, Beyrut, h 1413-m. 1983, s. 6.

269 Ruki, s. 122.

270 Zuhaylî , el-Kavaidü’l-Fıkhiyyetü, c. 1, s. 28.

3. Hukukun Amacını Anlamayı Kolaylaştırır:

Küllî kâideler, hukukun amaçlarının anlaşılmasını, genel ve özel he-deflerinin bilinmesini kolaylaştırmaktadır. Çünkü küllî kâideler sadece hu-kukçuya değil diğer insanlara da, hukukun hedefleri ve gayeleri hakkında düşünme kabiliyeti kazandırmakta, insanların ufuklarını açmaktadır. Me-sela, “zorluk , kolaylık göstermeyi gerektirir.”, “ruhsatlarda haddi aşmamak gerekir.”, “yönetilenler üzerinde, yöneticinin tasarrufu maslahata bağlıdır.”

gibi kâideler, insanların hukukun hedefinin insanlara kolaylık göstermek olduğu, yöneticinin maslahata göre tasarruflarda bulunabileceği düşünce-lerini öğrenebilmektedir.

Küllî kâidelerin hukukçuya kazandırdığı bakış açısı ve kolaylıkla ilgili olarak Ömer Nasuhi Bilmen şunları söylemektedir: “(Küllî kâideler) insan-da hukuk fikrinin inkişafına hizmet eder, birçok hadiselerin hükümlerini tayine yardım ederek erbab-ı hukuka birer rehber mesabesinde bulunur.”271

Uygulamayı çok iyi bilen bir hukukçu olarak Yargıtay eski başkanla-rından Eraslan Özkaya’nın tespitine de yer verelim: “Hiç kimsenin, hukuk mantığı ve hukuk nosyonu teşekkül etmemiş sözde hukukçular kadar hak-ka ve hukuhak-ka zarar vermeyeceği çok iyi bilinmelidir.”272

4. Hukukçunun Taklitçilikten Kurtulmasına ve Tahkikçi Olmasına Sebep Olur:

İbn Nüceym ’in tespitlerine göre, küllî kâideler usûl-i fıkıh gibi olup, bu kâideleri öğrenen hukukçu, fıkıh ve fetva kitaplarındaki fetvaları akta-ran bir taklitçi olmaktan kurtulmakta, hükümlerin delilerine ulaşmaktadır.

Böyle bir hukukçu ise fetvada müçtehid derecesine yükselmekte yani bü-yük müçtehidlerin halletmedikleri meseleleri, onların usûl ve kâidelerini kullanarak, çözmektedir.

Burada İbn Nüceym ’in fetvada müçtehid olarak vasıflandırdığı hu-kukçular, sadece fıkıh kitaplarındaki görüşleri nakleden mukallit hukuk-çular gibi olmayıp, tercih ve tahriç yapan müçtehidlerdir. Tahriç yapan

271 Ömer Nasuhi Bilmen , Hukukı İslâmiyye ve Istılahâtı Fıkhiyye Kamusu, İstanbul 1985, c. 1, s. 272.

272 İlhan, s. XX.

müçtehidler, hakkında mezhep imamlarının fikir beyan etmedikleri me-selelerin hükümlerini çıkarmakta ve bunu yaparken mezheplerinin kesin olarak kabul ettiği kâidelere dayanmaktadırlar. Tercih yapan müçtehidler ise, değişik rivayetler ve bir birine aykırı görüşler arasında en sağlam rivayeti, en doğru görüşü veya bunlardan sünnete en yakın, kıyasa en uygun ve insanlar için en kolay olanı beyan etmek amacıyla tercihlerde bulunmaktadırlar.273

5. Hukukçunun Çelişkiye Düşmesine Engel Olur

Küllî kâideler, hukukçuyu çelişkiye düşmekten ve kafa karışıklığından da kurtarmaktadır. Sınırsız sayıda cüz’î meseleleri ezberlemekten kurtulur.

Bunun yerine sınırlı sayıdaki kâideleri öğrenerek, meseleleri kolaylıkla hal-leder. Kâideleri bilen bir hukukçu, meseleleri kavramakta maharet kazanır, değeri ve itibarı artar. Yukarıda ifade edildiği gibi fıkıh kitaplarındaki içti-hadların delillerini bulup çıkarabilir. Küllî kâideleri bilmeyen bir hukukçu ise, görüşlerinde çelişkiye düşmekten kurtulamaz, zihni karmakarışık olur, gönlü daralır ve başarmaktan ümidini keser, sınırsız sayıdaki cüz’î mesele-leri ezberlemek zorunda kalır ve ömrü bununla geçer.274

6. Hakimin İşini Kolaylaştırır

Küllî kâideler ve prensipler, hakimin işini kolaylaştırır, verdiği karar-lara güveni artırır ve onu hatalı karar vermekten korur. Bir olay hakkında verilecek hüküm bir kâideye dayanmazsa, taraflar arasındaki çekişmenin sonu gelmez. Herkes kendi menfaatine uygun görüşünde ısrar eder. An-cak, kâide ve prensipler önceden bilinirse, tartışmalar ortadan kalkar.275

7. Kanunların Hazırlanmasında Doğabilecek Çelişkilere Engel Olur

Küllî kâideler, kanunların hazırlanmasında ortaya çıkabilecek çeliş-kilere de engel olur. Mecelle ’nin başında 99 maddelik küllî kâidelerin

273 Ebu Zehra , İslâm Hukuku Metodolojisi, s. 341.

274 Karafi, c. 1, s. 7.

275 Belgesay , Kur’ân Hükümleri ve Modern Hukuk, s. 25.

konulmasının sebeplerinden birisi de bu olsa gerek. Kâide ve prensip olmazsa, kanunlar birbirine zıt hükümlerle içinden çıkılmaz hale gelir.276 Birbiriyle çelişen ya da aralarında zıtlık olan kanunlar yapmamak için bir kısım ilke ve prensiplere ihtiyaç bulunmakta olup bu ilke ve prensipler küllî kâidelerdir.

8. Külli Kâideler Aynı Zamanda Yorum Kurallarıdır

Külli kâidelerin özellik ve faydalarından birisi de yorum kuralları nite-liğinde olmalarıdır. Yukarıda ifade edildiği gibi, külli kâideler, hukukçunun yorum kabiliyetini geliştirir ve onu taklitçi değil gerçek bir hukuk adamı derecesine çıkarır. Bu sebeple, kâidelerin yorum kuralı niteliği hem İslâm hukukçuları hem de günümüz hukukçuları için gerekli olmaktadır.

Belgede Mecelle ve Küllî Kâideler (sayfa 92-96)