• Sonuç bulunamadı

Jivkov’un Kişiliği ve Siyasal Yaşantısı

BÖLÜM II : KOMÜNİZM DÖNEMİNDE BULGARİSTAN’DA TÜRK VE

2.3. Jivkov’un Kişiliği ve Siyasal Yaşantısı

*Todor Jivkov, üniversite mezunu olmamasına rağmen siyasal yaşantısında gösterdiği inatçılığı ve mükemmeliyetçi tutumu ile diğer rakiplerinin arasından sıyrılıp Komünist Parti içerisinde hızlıca yükselmişti. İletişim kurmakta mahir olmasının yanı sıra hafızasını da çok iyi kullanabilmesi onu ön plana çıkarmaktaydı. Devlet başkanı olduğu süreçte yönetim içerisinde gördüğü hatalara tolerans göstermemiştir. Diğer siyasilere karşı tutumu noktasında, Stalin’in kişiliğinden etkilendiğini ifade edebiliriz. Jivkov’un ‘’Makyavelist‘’ tutumu planladığı işlerin sonuç odaklı olmasını gerektiriyordu. Özetle onun siyasi yaşantısı ‘’Pragmatizmin’’ davranışlara bürünmüş şekliydi. Döneminin ve siyasi partisinin zihinsel zemininde

‘’ateizmin‘’ hâkim olduğunu ve bu inançsızlığın rejim tarafından kullanıldığını bir

dönemde yetişmişti.146

Kişisel otoritesine zarar gelebileceği durumlarda parti içerisinde acımasız ve vefasız davrandığı birçok durum yaşanmıştı. Jivkov, siyasi hiyerarşiyi bozmadan Sovyetlerin desteğini alarak uzun yıllar Bulgaristan’ı yönetebilmiştir. Jivkov, eğer Sovyetler Birliği’ne itaatkâr olmasaydı siyasi ömrü kısa sürebilirdi.147

1973 yılında Jivkov, Sovyetler Birliği ile Bulgaristan arasındaki beraberliğin parça - bütün ilişkisinden ziyade ‘’ aynı kan dolaşımına sahip, aynı akciğerlerle nefes alıp

veren tek bir vücuda ’’ benzediğini ifade etmiştir. Ardından Jivkov, Bulgaristan’ın

Sovyetler Birliğine katılmayı arzu ettiğini dile getirmiştir. Kruşçev, bu birlikteliğin Bulgaristan’ın kolayca hayat standartlarını yükseltme amacı taşıdığını belirterek bu birleşmeye karşı çıkmıştır. Jivkov’un bir sonraki birleşme isteği de daha sonra Brejnev tarafından reddedilmişti. Bu birleşme isteğinin reddedilme gerekçesi ise uluslararası hukuka uygunsuzluk olarak açıklanmıştı. 148

Jivkov, tüm Sovyet liderleri ile iyi geçinmeyi arzulayan bir siyasetçiydi. Nikita Kruşçev ile iyi ikili ilişkiler kurabilirken, Brejnev ile kısmen yakınlık kurabilmişti.

* Todor Jivkov 1954 yılında Bulgaristan Komünist Parti’nin VI. Kongresinde Parti içerisinde Genel Sekreterlik ünvanı almıştır. Jivkov, Sovyetler Birliğine sadık kalarak ülke içerisindeki konumu 1962 yılında Başbakanlığa yükseltmiştir. 1971 Anayasası ile birlikte Bulgaristan Halk Cumhuriyetini ‘’Devlet Başkanlığı‘’ seviyesinde temsil etmiştir. Türk azınlığa yönelik girişilen asimilasyon politikaları neticesinde 1989 yılında gerçekleşen Büyük Göç ile birlikte koltuğunda daha fazla oturamamıştır. Sovyetlerin dağılması ile birlikte Jivkov, görevini bırakmak zorunda kalan komünist devlet adamlarından biridir.

146Roumen Daskalov, Debating The Past: Modern Bulgarian History: From Stambolov to Zhivkov,Ceu Press, Budapest- New York, 2011, s. 281

147 R.J. Crampton, Bulgaristan Tarihi, Jeo Politika Yayınları, İstanbul,2007, s.180-186

51

Brejnev, Jivkov yönetimine bazı materyaller ve petrol temini noktasında kolaylıklar sağlamıştı. Bu ikili ilişkiler daha sonra Gorbaçov döneminde bozulmaya yüz tutmuştur. Gorbaçov, Sovyetlerde uyguladığı ‘’perestroyka‘’ açılımı ile devlet sisteminde yeniden yapılanma konusunda Bulgaristan’a bazı tavsiyeler vermiştir. Jivkov ise bu tavsiyeleri göz ardı ederek Bulgaristan’daki sosyal ve etnik çözülmeyi hızlandırmıştır. 149

2.3.1 Jivkov’un Göreve Gelişi

BKP Genel Sekreterliği ve Başbakanlık görevinin kendisine ağır geldiğini ifade eden Çervenkov, 1954 yılında gerçekleşen 6.Kongrede Genel Sekreterlik görevini bırakarak parti içerisindeki stratejik bir mevkii boşaltıyordu. Bu göreve Todor Jivkov’un geçmesiyle SSCB kendisiyle daha uyumlu çalışabilecek adeta bir görev adamı bulmuştu. Çervenkov, 1956 yılında gerçekleştirilen parti içerisinde yapılan Plenumun’da tasfiye edilmiştir. Bu tasfiye sürecinde SSCB lideri Kuruşçev’in Tito ile yakınlaşmasının yanı sıra Çervenkov’un tutarsız politikaları da etkilidir. SSCB’de oluşan yeni ortamın Balkanlara yansıması gecikmemiştir. Bu değişikliğe binaen Kruşçev dönemi uygulanmak istenen politikaların Çervenkov’un istifasına giden süreçteki etkisi yadsınamazdı. 1956 ‘da Macaristan’da Sovyet karşıtı eylemlere sessiz kalan Jivkov, SSCB’ye sadık olduğunu ispat etmekteydi. 1960‘ta Jivkov halkının desteğini alabilmek için ‘’Büyük İleri Plan Atılımını‘’ açıkladı. Bu planda verilmek istenen mesaj ülkeyi yönetebilecek kapasitenin kendisinde olduğu yönündeydi.150

1962 yılındaki Kruşçev’in bir haftalık Bulgaristan ziyareti Jivkov’un ülkedeki etkinliğini artırmıştı. Jivkov, Yugov’a karşı SSCB’nin desteğini alarak ayakta duruyordu. Jivkov ile Yugov arasındaki rekabet, Moskova’nın tutumuyla Jivkov’un lehine çözüldü. Sonuç olarak Yugov, hem Politbüro’dan hem de Başbakanlık görevinden çıkarıldı. 151

149 Roumen Daskalov, Debating The Past: Modern Bulgarian History: From Stambolov to Zhivkov, Ceu Press, Budapest-New York, 2011, s. 282

150R.J. Crampton, Bulgaristan Tarihi, s.176 - 177

52

1962 yılındaki Kruşçev’in Bulgaristan ziyaretinde Jivkov şu sözleri söylemiştir:

‘’ Siyasi saat kadranı Sovyetler Birliği saati ile uyumludur… Bizim saatimiz Moskova zamanına doğru çalışmaktadır. Bu bütün Bulgar halkı için büyük bir gururdur.’’ 152

Jivkov, bu sözleri ile Sovyetlere bağlı bir Cumhuriyetin devlet adamı gibi

davrandığını ilan etmiş oldu. Aynı zamanda Jivkov bu açıklamaları ile kendi siyasi geleceğini garanti altına almış oluyordu. Jivkov, bu tutumu sonrasında uzun yıllar Sovyetler tarafından korunacaktı.

Jivkov’un belirli aralıklarla Moskova’ya gidip sadakat ziyaretleri yapmasının birçok nedeni vardı. Sovyet Büyükelçisi daima Bulgar hükümeti içerisinde görevler alarak Bulgaristan’ı içten takip ediyordu. Sovyet Büyükelçisi, Bulgar Başbakanlarının dış ziyaretlerinde Danışman rolünde bulunmakla birlikte, Bulgaristan iç ve dış siyaseti hakkında raporları Moskova’ya göndermekteydi. Bu durum Moskova’nın gözünün daima Bulgar siyasetçilerinin üzerinde olduğunu gösteriyordu. Ekonomik anlamda ise karşılıklı ihtiyaç durumu çoktan oluşmuştu. Bulgar sanayisi ve tarımı ürettiği malların en iyisini Sovyetlere yollamasına rağmen Sovyetlerden az bir miktar ödeme yapılıyordu. Üretimin uzun yıllar yarısı Sovyetler Birliğine gönderilmekteydi. Geriye kalan üretimin ihraç edilen ürünleri bazı Ortadoğu ülkeleri hariç, başka pazarlara çeşitli nedenlerden dolayı zor gönderilmekteydi.153

Jivkov, göreve geldiği süre içerisinde birçok kuruma kendine yakın siyasileri göreve getirerek adeta bir güvenlik duvarı örmüştür. Bu noktaya kadar SSCB’nin desteğiyle geldiği aşikârdı. İleriye dönük içerde de dayanak noktaları bulması zaruriydi. Kruşçev’in görevden gitmesiyle Bulgaristan Halk Cumhuriyeti içerisindeki bazı askeri yetkililer Jivkov’a karşı darbeye yelteneceklerini belli ettiler. 1965 ‘te bu darbe girişimini bertaraf eden Jivkov, uzun yıllar rejimin tek adamlık görevini yürütecekti.154

152 Barbara Jelavich, 20.Yüzyıl Balkan Tarihi, Küre Yayınları, (Çevirmen: Zehra Savan, Hatice Uğur), Nisan 2013, İstanbul, s.396

153 a.g.e.,s.396

53