• Sonuç bulunamadı

2.3. Ahlâki Gelişim

2.3.1. Ahlâki Gelişim Yaklaşımları

2.3.1.3. Bilişsel Gelişim Yaklaşımı

2.3.1.3.2. Jean Piaget’nin Ahlaki Gelişim Kuramı

Piaget (1976), ahlâki gelişimi, bilişsel gelişime paralellik göstererek adım adım ilerlediği ve hiyerarşik bir düzen içinde dönem dönem geliştiği şeklinde açıklamaya çalışmıştır. Yazar, çocukları gözlemleyerek bilişsel bir gelişim kuramı geliştirmiş ve buna dayalı olarak, çocuğun “ahlâk yargısının” gelişimini açıklamaya çalışmıştır. Yazara göre, çocuğun bilişsel ve kişilik gelişimi yetişkinlerden nasıl farklıysa, ahlâk gelişimi de aynı derece farklılık gösterir.

Ahlâki gelişimi anlayabilmek adına; çocukların oyunlarını gözlemlemeyen, onlarla oyun oynayan, oyunlar ve kuralları hakkında sorular soran, onlara hırsızlık, yalan söyleme, adalet, cezalandırma ve eşitlik anlayışı ile ilgili yaşamdan örnek hikayeler anlatan Piaget, onların bu konulardaki düşüncelerini alma yoluna gitmiştir (Çam vd., 2012; 1212). Piaget’e göre, birey ve toplum arasındaki ilişki, işbirliğine dahil olan tüm süreçlerin etkileşiminden, yani toplumsal dengelemeden kaynaklanmaktadır ve toplum kültürel mirasın taşıyıcısıdır; ebeveynler yeni doğan için, hem yetişkinin kültürel geçmişine, hem de çocuğun geleceğine ilişkin öncüllük taşır ve somutlaştırır (Atak, 2017; 170). Piaget’e göre bilişsel gelişim, ahlâk ile yakından ilişkilidir ve çocuk büyüdükçe sosyal çevresini güvence altına alan standartların değerini algılamaya başlar. Ahlâklılık, kurallar sistemi ile yakından ilgilidir ve ahlâklılığın temeli, bu kuralların birey tarafından ne kadar benimsendiğine dayanır. Piaget’in kuralları dışsal etki sonucunda anlamaya ve öğrenmeye başladığı varsayılan ahlâk anlayışında çocuk, “kendisi için iyi olan” ile “başkası için iyi olanın” ayırdına varır (Gürses ve Kılavuz, 2009; 101). Piaget’e göre bireyler, dünyayı algılama ve anlamlandırma sürecinde dört temel dönemden geçer ve ahlâki gelişimleri de bu dönemler bağlamında gelişim göstermektedir. Dönemler yaşla orantılı olarak aşamalıdır ve birbirini izler. Bu bilişsel gelişim aşamaları aşağıdaki şekilde açıklanabilir (Piaget, 1964; 176-178):

a) Duyusal-Motor Dönem: Bu dönem, doğumdan başlayarak iki yaşa kadar devam eder. Davranışları ile duyuları arasında bir köprü kurmaya çalışan bebek, dönem sonunda karmaşık duyu-motor örnekleri geliştirir ve sembolik sistemini temellendirir. Bu döneme ilişkin en önemli özellik, bebeğin dünyayı duyularıyla (eline aldığı nesneyi yakalaması, ağzına götürmesi, emmesi) tanımaya çalışması ve bu yolla dünya ile etkileşim kurup, öğrenmeye çalışmasıdır.

b) İşlem Öncesi Dönem: İki-yedi yaş arasında yer alan işlem öncesi dönemde çocukların düşünme şekilleri, ben merkezlidir. Semboller, bu dönem içinde ilkel kullanım şeklinden daha karmaşık bir kullanıma doğru ilerler. Bu dönemde çocuk, kavramları bütünsel bir biçimde kavrayamaz ve mantıksal işlemlerde henüz gelişmemiştir. İki alt basamağa ayrılan işlem öncesi dönemde; sembolik işlemler dönemi, iki-dört yaşlarını kapsar ve dil ve sembolik düşünme yeteneğinin ilerlemeye başlamasını ifade eder. Sezgisel düşünme dönemi ise, dört-yedi yaşlarını kapsar ve çocukların bilgilerinden emin olmalarına rağmen neyi, nasıl bildiklerinin farkında olmadıkları dönemi ifade eder.

c) Somut İşlemler Dönemi: Ben merkezcilik olgusunun önemli ölçüde azaldığı bu dönem, yedi-on bir yaşları arasında gerçekleşmektedir. Somut işlemler döneminde, düşünceler daha esnek ve mantıklı olma sürecine girmiştir. Somut işlemler dönemi, ilkokul çağına denk geldiğinden ötürü, okuma, yazma, dil gelişimi vb. gibi aritmetik becerilerin de gerçekleştiği dönemdir. Çocuk soyut kavramları anlayamayacağından dolayı, bu dönemde problemlerin çözümü ve düşüncesel sistem, somut nesnelerle bağlantılı olarak gelişir. Örneğin; güneş sisteminin anlamlandırılması çocukta çok zor olacağından, görsel uyaranlar ile desteklenmelidir. Piaget’e göre bu dönemde çocuğun felsefi bir düşüncesi yoktur.

d) Soyut İşlemler Dönemi: Piaget, 11 yaş ve sonrasını ifade eden bu dönemde, çocuğun soyut düşüncesinin norö-fizyolojik gelişimle birlikte hız kazandığının altını çizmiştir. Soyut işlem döneminde, çocuk öncelikle varsayımsal sonuç becerileri gelişmeye başlar ve problem karşısında tüm seçenekleri ve olasılıkları gözden geçirir. Birey, geçmişle ve gelecekle bağlantılı düşünebilme, örgütleme, örgütlenme, olasılıkları gözden geçirme vb. gibi beceriler edinmeye başlar. Felsefi, siyasi, bilimsel, estetik ve siyasal alanlarda soyut düşünce bu dönemde hızla gelişmeye başlar.

Piaget’nin, bireylerin yaşlarına bağlı olarak yargılama sistemlerinde ortaya çıkan değişimlere ilişkin gözlemleri, daha sistemli bir çalışma yaparak ahlâki gelişim dönemlerini belirlemeye yönelmiştir. Bireylerin ahlâki gelişimini ölçme adına araştırmalar yapan Piaget, değişik yaş gruplarına, değerlendirme yapmaları gereken öyküler anlatarak, onların öyküyle ilgili yaptığı değerlendirme sırasındaki akıl yürütme biçimlerini incelemiştir. Bu incelemeler sonucunda Piaget, ahlâki gelişim ile ilgili olarak “dışa bağlı dönem” ve “özerk dönem” olarak iki dönem belirlemiştir. Bu dönemler kısaca şu şekilde açıklanabilir:

Dışa Bağlı Dönem, ahlâki gelişimde on yaşa kadar olan aralığı kapsayan dönemdir. Ahlâki yargılar açısından başkalarına bağımlı olan çocuklar, bu dönemde yetişkinler tarafından konulan kuralları, sorgusuz bir biçimde kabul ederler. Dönemin sonuna kadar olan süre içinde, çocuğun “işlenen bir suç için verdiği önem derecesi” suça bağlı olarak ortaya çıkan fiziksel hasar ile doğru orantılıdır. Sonuç olarak bakıldığında; bu dönemde, daha az fiziksel hasara yol açan suçlar, daha fazla fiziksel hasara yol açan suçlardan daha iyidir.

Özerk Dönem, on bir yaş ve sonrasını kapsayan ve çocukların yaptıkları değerlendirmelerin “görelilik” kazanmaya başlamasını ifade eden dönemdir. Çocuklar bu dönemde, içinde bulundukları koşulları dikkate alarak değerlendirmeler yaparlar ve

başkalarının yaptıkları değerlendirmelere nazaran kendi değerlendirmeleri bağlamında davranmaya başlarlar. Davranışın iyi ya da kötü değerlendirilmesi yapılırken, davranışın altında yatan niyet de dikkate alınır (Erden ve Akman, 1998; 116).

Sonuç olarak Piaget, ahlâki gelişim ile bilişsel gelişim arasında paralellik kurmuştur. Yapılan araştırmalardan da anlaşılacağı gibi; bireyin takvim yaşının ilerlemesi, onun bilişsel gelişim basamaklarında da ilerlemesi için yeterli olmayabilir. Ahlâki gelişim için de geçerli olan aynı durumda; içinde bulunulan koşullar, deneyim, öğrenme şekilleri vb. gibi birçok yordayıcının rolü vardır.

Aşağıda, bu çalışmanın üçüncü değişkeni olan, ayrıca ahlâki gelişim üzerine ayrıntılı bir çalışma yapmış olan ve Piaget gibi ahlâki gelişimin dönemler bağlamında ortaya çıktığını ve bilişsel gelişim ile paralel olduğunu ifade eden Lawrence Kohlberg’in ahlaki gelişim kuramı incelenecektir.

Benzer Belgeler