• Sonuç bulunamadı

IV Kentsel DönüĢüm Projelerinin Toplum Üzerindeki Etkiler

ELEKTRONĠK AĞ ADRESLERĠ

B. Kentsel DönüĢüm Modeller

I. IV Kentsel DönüĢüm Projelerinin Toplum Üzerindeki Etkiler

Kentsel dönüĢüm yukarıda da değinildiği gibi, sağlıklı yaĢam koĢularının olmadığı mekanlarda bir takım yöntemler kullanılarak dönüĢümlerin yapılması ve böylece daha

Buradan da çıkacak sonuç; değiĢimin sadece fiziksel mekanda değiĢikliklere yol açamayacağı yapısal bakımdan da değiĢimi beraberinde getireceğidir. Çünkü kentler karmaĢık ve dinamik yapılardır. Kentsel dönüĢüm esnasında yukarıdaki konularda üzerinde birazda olsa durulduğu gibi sadece fiziksel çevre değiĢmekle kalmaz bununla birlikte sosyal, ekonomik ve kültürel çevrede değiĢir. Çünkü kentler sadece fiziksel yapıyı değil sosyal, kültürel, ekonomik yapıyı da içerir ve bünyesinde barındırır. Bu sebeple kentsel dönüĢüm olgusunu bir bütün olarak ele almak gerekir.

A. Kentsel Mekan Ġle Toplumsal DavranıĢlar Arasındaki ĠliĢki

Mekan insanın insanla, insanın nesneyle ve nesnenin nesneyle olan aralıklarının, uzaklıklarının ve iliĢkilerinin üç boyutlu anlatımıdır83. Kentsel mekan ise; doğal ve yapılaĢmıĢ

çevrenin oluĢturduğu bir algı alanı, bir mimarlık ürünüdür84. Kentsel mekanlar iĢlevsel ve

yapısal olarak tanımlanmıĢ kiĢi, grup veya grupların ortak karakteristikleriyle olabildiği gibi çeĢitli fiziksel, toplumsal, simgesel özellikleriyle sınırları belirlenmiĢ oluĢumlardır85

.

Ülkemiz 200 yıldır toplumsal bir değiĢim içinde, yaklaĢık 100 yıldırda mekansal bir değiĢim içindedir. Bu değiĢimler Osmanlıda batılılaĢma adı altında çıkmıĢ, Cumhuriyet‟le de çağdaĢlaĢma olarak devam etmiĢtir. Var olan süreç Ģu ana kadar kültürel çeĢitliliklerle yansımlarını sürdürmüĢ beraberinde kentleri de mekan bakımından değiĢim ve etkileĢim rüzgarının içine sokmuĢtur86

.

Mekan ve toplum her zaman diliminde birbirlerini etkileyip değiĢtiren bir özelliğe sahip olmuĢlardır. Mekanda olan değiĢim ayna gibi toplumun her kesimine yansımıĢtır. Tarihin en eski devirlerinden beri insanlar bir araya gelebilecekleri mekanlara ihtiyaç

82 Afet ve Kentsel DönüĢüm Panel Notları, 1.Bası, Ġstanbul 2012, s. 173.

83ERDÖNMEZ/AKI, E./A., AÇIK KAMUSAL KENT MEKANLARININ TOPLUM ĠLĠġKĠLERĠNDEKĠ ETKĠLERĠ, YTÜ Mim. Fak. E-Dergisi, C:1, S:1, Ġstanbul, s. 69. Submitted to Fatih Üniversitesi

84HASOL, D., Kentsel Mekan ve Kentlilik Bilinci, pg:1, http://www.doganhasol.net/Articles/kentsel-

mek%C3%A2n-ve-kentlilik-bilinci_10820.html., (UT: 23.8.2012) 8585 ERDÖNMEZ /AKI, s. 70.

86 ULU/KARAKOÇ, A., Ġ., KENTSEL DEĞĠġĠMĠN KENT KĠMLĠĞĠNE ETKĠSĠ, Planlama Dergisi 2004/3, s. 59.

Tüm bu değiĢimlerin ana aktörü ise küreselleĢmedir. KüreselleĢme ile birlikte kentsel mekanın sosyal karakterinin önemi artmaktadır. Dünya bazında bir küreselleĢme etabı yaĢanmaktadır, buda geliĢmeye devam eden ülkeleri elinde tutarak soysal- ekonomik yaĢamlarını geliĢmiĢ ülkelerin ekonomik amaçları doğrultusunda Ģekillendirmektedir.

KüreselleĢmenin baĢlaması 1980 sonrası Sovyetler Birliği‟nin dağılmasına ve kominist rejimlerin yıkılarak süreci hızlandırmasına bağlıdır. HaberleĢmenin ve teknolojininde geliĢmesiyle birlikte küreselleĢme süreci dahada hızlanmıĢ buda çeĢitli kültürel yapılanmayı yok ederek tek tip kültürel yapılanmayı getirmiĢtir. KüreselleĢme, insanların ekonomik, toplumsal, siyasal, kültürel yaĢamını yakından etkilemektedir89. KüreselleĢme

süreci ile birlikte küresel sermaye, kentsel eĢitsizlik ve adaletsizlik artmıĢ buda kentlerde yaĢayan dar gelirlileri olumsuz Ģekilde etkilemiĢtir. Ülkeler bazında bakıldığında ise; devlet ulusal egemenliklerini bölgeler ve kentlerle daha çok paylaĢır hale gelmiĢtir. KüreselleĢme, ülkede kimi kentleri dünya kenti durumuna getirebilmek için bu kentlerin beĢ yıldızlı otellerle, gökdelenlerle, büyük iĢ ve ticaret yapılarıyla doldurulmasını amaçlamakta ve bu amacın önünde engel oluĢturan kentsel ve çevresel değerleri yok saymaktadır90

. KüreselleĢmenin geliĢmesi ile daha ekonomik hale gelen yaĢam konut sorununu da ortaya çıkarmıĢ böylece her boĢ alana, arazilere ormanlara konut yapar hale gelinmiĢtir. Bu da değiĢim rüzgarını beraberinde getirmiĢtir. Bu küreselleĢme süreci sonuçları itibariyle yaĢam dinamizmini ve kentlerin kimliklerini kaçınılmaz bir Ģekilde etkilemektedir91

.

Dünyada küresel süreç, kentlerin önemi ve var olan görevleri arasında bir takım değiĢiklikliğe neden olurken mekanın üzerinde de değiĢikliğe sebep olmaktadır92

.

87HACIOSMANOĞLU, O., KAMUSAL ĠÇ MEKANLAR VE TOPLUMSAL ĠÇ KĠMLĠK, Ġstanbul, Ocak 2005, s. 1.

88

ERDÖNMEZ / AKI, s. 68.

89 RuĢen KeleĢ, KentleĢme Politikası, 12. Baskı, Ġstanbul 2012, s. 57. 90 KELEġ, R., KENTLEġME POLĠTĠKASI, 12. Bası, Ankara 2012, s. 59.

91 ULU/KARAKOÇ, Kentsel DeğiĢimin Kent Kimliğine Etkisi, Planlama Dergisi, 2004/3, s.59.

92ERTÜRK(H)/KARAKURT TOSUN(E), H./E., KÜRESELLEġME SÜRECĠNDE KENTLERDE MEKANSAL, SOSYAL VE KÜLTÜREL DEĞĠġĠM: BURSA ÖRNEĞĠ, UÜ Fen Edebiyat Fakültesi Sosyal Bilimler Dergisi, 2009/1, s. 38.

Ġpek Gürkaynak93

;

“fiziksel çevrede mevcut olan yapılar ve düzenler, bizim her türlü davranışlarımız üzerine etki eder. Fiziksel ortamlarla insan davranışları ve deneyimleri arasında karşılıklı bir ilişki vardır.” Ģeklinde belirtmiĢtir.

Bu olan etkileĢimle ilgili olarak birbirine karĢıt iki görüĢ vardır94. Birinci görüĢe göre; Fiziksel çevre davranıĢlar üzerinde belirleyici etkiye sahiptir. Ġkinci yaklaĢım ise; davranıĢlar toplumun bulunduğu mekanı Ģekillendirmektedir. Ġlk görüĢü savunanlar birbirinden faklı alanlarda yaĢayan toplumların farklı davranıĢlar göstereceği yönünde fikir belirtirken, Ġkinci görüĢü benimseyenler ise; davranıĢ kalıpları bağımsız, değiĢkendir demektedir95

. Bu görüĢlerden hangisi kabul edilirse edilsin, insanlar içinde yaĢadıkları kentle birebir etkileĢim içindedir.

Ülkemiz 1923 yılında büyük oranda kentleĢme süreci yaĢamaya baĢlamıĢ ve kontrollü sanayi ile büyümüĢtür. Fakat bunlar olurken kentlerin yeni değer yargıları ortaya çıkmaya baĢlamıĢtır. Büyük kentlerde olan nüfusun sebebi kırdan kente gelen kiĢilerdir. 1950 yılında ise göçle gelen büyük topluluklar kentlerde varlıklarını hissettirmeye baĢlamıĢladır. Kırdan kente göçlerle gelen kiĢiler geldikleri mekanlarda kent kimliği, yaĢam tarzı ve çevrelerini değiĢime uğratmıĢlardır.

Kentlere gelen kiĢiler yüzünden konut açığı ortaya çıkmıĢ buda konut yapımına ya da yenilenmesinin hızlanmasına sebep olmuĢtur. Bunlar kentte olan kültür yapısınıda etkilemiĢ ve değiĢtirmiĢ buda mekana yansımıĢtır. Kırsaldan göçen kiĢiler geçmiĢler ve geldikleri yerle iliĢkilerini devam ettirmiĢler böylece hem kendilerini geldikleri mekandan korumuĢlar hemde akrabalık iliĢkilerini devam ettirmiĢlerdir. BaĢka bir problem içeren faktör ise; göçe maruz kalan insanların, hayatlarını devam ettirdikleri yaĢam alanlarını amaçları dıĢında kullanma çabası içine girmeleridir96. Kent yapısında göçler nedeniyle var olan farklı sosyal tabakadaki

topluluklar kentlerin mekansal yapılarını değiĢtirmektedir. Buda beraberinde kent kültürünün

93GÜRKAYNAK, Ġ., Çevresel

Psikoloji: Doğası, Tarihçesi Yöntemleri,

http://dergiler.ankara.edu.tr/detail.php?id=40&sayi_id=516, (UT:09.09.2013) 94TOLONLAR, M.,s.62.

95 TOLONLAR, s. 62. 96 ULU/KARAKOÇ, s. 61.

Kentlerde bu yolla farklı sosyal tabakada topluluklar oluĢmaktadır. Böylece kentlerin mekansal yapılarıda değiĢime uğramaktadır. Buda kent kimliği ve kültürünün farklılaĢmasına neden olmaktadır.

Kırsaldan kentlere göç ve nüfus artıĢları ekonomik faaliyetlerin büyümesini, daha geniĢ alanlara yayılmalarını ve topluluklar arasındaki ayrıĢmayı ortaya çıkarmıĢtır. Gelen kiĢiler burada olan kentli kültür ile asimile olabilirse sosyal ve ekonomik yönden azda olsa farklılıklarla yaĢamlarını bütünleĢtirmiĢ olurlar. ġayet kırsal kesim asimile olmazsa sosyo- kültür yapısında ve kentsel mekanlarda sorunlar yaĢanır.

ÇeĢitli sebeplerle orta ve üst gelir seviyesindeki kiĢiler daha çok kent merkezlerinin dıĢında yaĢam kurmaya baĢlamıĢlardır. Kendileri ile benzer toplulukların arasında yaĢamayı tercih etmektedirler. Çok çeĢitli sebeplerle bunları yaparken diğer bir önemli sebep ise çeĢitli ilanlar ve iletiĢim araçları ile bu güzel yaĢamın kiĢilerin önüne serilmesidir. Kent tarzındaki konut alanlarında mekanı içine alan çeĢitliliğin görüldüğü, bununla birlikte sosyal ve kültürel bakımdan farklılaĢmanın da olduğu gerçeğini ortaya koymaktadır97. Bu kiĢiler bu ortamlarda

yaĢamaya baĢladıktan sonra ortama ayak uydurarak yaĢamlarını bu çevreye göre uydurmak zorunda kalmıĢlardır. KiĢileri güvenlikli duvarların ardına hapsederken kentin bütününden koparmıĢ, komĢuluk iliĢkilerinin çok fazla olmadığı yerlerde kendilerine bir hayat kurmaya zorlamıĢlardır. Alt gelir gurubundaki kiĢilerin barındığı mekanlarda, komĢuluk iliĢkileri daha yoğun, konut alanlarında yabancıların buralara ulaĢabilmesi bakımından daha kolay ve konut dıĢı mahremiyet daha azdır98

.

Kırdan kente göç eden kiĢiler ise harabe denilen yerlerde kalmıĢ diğer kent çeperlerine yerleĢen kiĢilerden farklı anlayıĢlar benimsemiĢlerdir. Bu elveriĢli olmayan Ģartlarda yaĢayan kiĢiler yasa dıĢı yollara bulaĢmıĢlar diğer kesimdeki insanlardan kendilerini soyutlayark durumu daha vahim hale getirmiĢlerdir. Özellikle Ġstanbul‟da insanların „‟polisin giremez‟‟diye tabir ettikleri alanlar vardır. Genellikle gecekondu bölgesi diye adlandırılan kültür seviyesinin düĢük olduğu yerlerde bu oran daha fazla görülmektedir.

97 ERTÜTK/KARAKURT TOSUN, s. 39. 98 TOLONLAR, s. 63.

içeresinde etkin faktör olan yaya ulaĢımı ve devinimi 1950‟li yıllarıda içine alarak komĢuluk ve yardımlaĢma faktörü üzerinde baskın rol oynamıĢtır99

. Hızlı kontrollü yol güzargahı kentte var olan yolların sorunlarına çözüm getirmediği gibi Ģehirlerin sokaklarına ve mahallelerinede kentsel Ģekil bakımından da yeni değer katmıĢtır.

Kent kültürü ve tüketim ayrılmaz kavramlardır. Kentsel dönüĢüm ile birlikte farklı tüketim kavramlarıda ortaya çıkmıĢtır. Harcamalar farklılıklar göstermeye baĢlarken ve farklı alanlara kayarken kentsel değerler de değiĢime uğramaktadır.

Kentsel dönüĢüm projelerinde yapılan Ģeyler insanların önüne konmakta onlarda bunları tüketmektedirler.

KiĢilerin yaĢantılarında çeĢitli yapılarda belirleyici olmaktadır. Bunlara örnek vermek gerekirse; spor alanları, AVM ler vb.

Banliyöde yaĢayan kiĢilerle gecekonduda yaĢayan kiĢilerin yaĢamları birbirlerinden farklıdır. Bunlarda mekansal bakımdan etkilenmeye neden olur. Bu lüks konutlar ve mekanlar sadece kiĢilerin barınma ve yaĢama ihtiyacını karĢılamazlar. Her mekan kiĢileri ve yaĢantısınıda etkilemektedir.

Her geçen gün yeni konutların yaratılması ve bununla birlikte yeni mekanlarında ortaya çıkması belirli kültürlerin belirli bir yerde yaĢamalarını engellemektedir. Kentlerde değiĢik kültürler ve insanlar bir arada yaĢamaktadır. Kentlerde var olan bu farklı kültürler ve ekonomik yapıdaki unsurlar keskin birbirlerinden çizgilerle ayrılmıĢtır100. Bir sürü etki

neticesinde tek tip yaĢam düzeni oluĢturmaya yönelik yapılan eylemler sosyal yaĢantımız baĢta olmak üzere, kent kimliklerimizi ve yaĢam alanlarımızı daha hızlı yok etmektir101

. Her geçen gün yenisi çıkan konutlarla birlikte kentsel dokularımız, mimari örneklerimiz ve bununla birlikte tarih ve kültürümüz elden çıkmaktadır.

99 ULU/ KARAKOÇ, s. 64.

100 ERTÜRK/TOSUN KARAKURT, s. 51. 101ULU/ KARAKOÇ, s. 65.

Kent (Ģehir), tarım dıĢı etkinliklere, özellikle sanayi ve hizmet çalıĢmalarına dayalı, on binden daha çok nüfuslu yerleĢme yerlerine denilmektedir102. Kısacası kentler; toplumsal

süreçler yaĢandıkça oluĢan yapılardır. Ġnsanlar belirli bir çevrede yaĢarlar ve yaĢadıkları çevrenin kimlik olgusunu ister istemez özümserler ve farklı kimlik olguları kazanırlar.

Kültürün tanımı yapılmak istenirse; Kültür insanın yaĢam etkinliklerinden doğmuĢtur ve bir nevi yaĢam biçimidir. Kültür; inançları, değerleri, sanatı, ahlakı, normları, gelenek, görenek ve toplumun üyesi olarak her kiĢi tarafından bunların elde edilmesi sürecidir103

. Kimlik kavramı; Ġnsanın kendisini temelde birey olarak tanımlaması ile ortaya çıkan oluĢuma denmektedir104. Doğduğumuzdan beri yaĢadığımız çevreler bizim kültürümüzü ve kimliğimizi etkileyen faktörlerdir. Sosyal anlamda kiĢiler arasında bağ olan kültür kimliğede etki eder. KiĢilerin doğuĢtan getirmiĢ oldukları kültürel benlikleri bağlayacılık taĢımaktadır, aynı oranda da kiĢilerin bireysel özgürlüklerinin kalıplaĢtırılmasında bir kimlik kartı vazifesini yerine getirmektedir105. Kimlik kavramı aynı zamanda canlılar ve nesneler için farklılık yaratan faktördür.

Yukarıda değinildiği gibi küreselleĢme kavramı, ekonomiden siyasete, sosyal politikadan kültüre, çevre sorunundan toplumsal yaĢama, hayatta olan her değiĢimi anlatmak için kullanılmaktadır106

.

Kentsel kimlik olgusu, kentin yapısal özellikleri ve bu özelliklerin kiĢiler tarafından nasıl algınıp benimsendiği ile ilgili bir yapıdır107. BaĢka bir tanım ise; kentin imajında önemli

role sahip, her kentte farklı derecelerle kendine has özellikler taĢıyan, tarihsel faktörler baĢta olmak üzere çok farklı sebeplerle biçimlenen, kentte yaĢayan kiĢiler ve onların kendilerine has

102 KOCACIK, F., TOPLUMSAL BĠLĠM DERS NOTLARI, Cumhuriyet Üniversitesi, GeniĢletilmiĢ 3. Baskı, Sivas, 2003, s. 155.

103 KAYPAK, ġ., KÜRSELLEġME SÜRECĠNDE KÜLTÜREL KĠMLĠK AÇILIMLARI VE KENTSEL ÇEVREYE YANSIMASI, Mustafa Kemal, Üniversitesi, Makale, Antakya, s. 6.

104 DEMĠRSOY, M.S., KENTSEL DÖNÜġÜM PROJELERĠNĠN KENT KĠMLĠĞĠ ÜZERĠNDEKĠ ETKĠLERĠ (LÜBNAN- BEYRUT SOLĠDERE KENTSEL DÖNÜġÜM PROJESĠNĠÖRNEK ALAN ĠNCELEMESĠ), Mimarsinan Güzel Sanatlar Üniversitesi, Haziran, 2006, s.36.

105KONGAR,E., KüreselleĢme ve Kültürel Farklılıklar Çerçevesinde Ulusal Kültür,

http://www.kongar.org/makaleler/mak_ku.php, (UT:02.09.2012)

106 KĠPER, P., KÜRESELLEġME SÜRECĠNDE KENTLERĠMĠZE GĠREN YENĠ TÜKETĠM MEKANLARI VE YĠTĠRĠLEN KENT KĠMLĠKLERĠ, Planlama Dergisi, 2004/4, s. 14.

107TOPAY/GÜL, M./A., KENTSEL PEYZAJ DÜZENLEMELERĠNĠN KENTSEL ĠMGE VE KENTĠN KĠMLĠK KAZANMASINDAKĠ ROLÜ, Peyzaj Mimarlığı 4.Kongresi, Ege,2010, s. 2.

kavramlar topluluğudur108

. Kentlerdeki kimlik olgusu, ilk olarak görsel anlamda ortaya çıkmıĢ daha sonra doğal, ekonomik, sosyal ve kültürel olarak kendini göstermiĢtir. Kent kimliği çok uzun bir zaman dilimi içinde biçimlenmektedir.

Ülkemizde kimlik alt yapısının 5000 yıllık bir geçmiĢi vardır ve Anadolu yarım adasında ortaya çıkmıĢıtr. Ortaya çıkan ve geçmiĢi eskilere dayanan kimlik olgusunun oluĢmasında sivil yaĢamların sahip olduğu çeĢitli kültürler vardır. Bu kültürler farklı zaman ve etnik yapılardan oluĢmuĢtur. EtkileĢimin devreye girmesiyle 800 yıllık Osmanlı geçmiĢide oluĢmuĢtur. 20 yy. da çöken Osmanlı‟dan sonra her ne kadar sanayi devrimi dünyayı etkilemiĢsede Türk toplumunu etkisi altına almamıĢ, kültürel aydınlanmadan geri kalınmıĢ ve olası bir devrimi gerçekleĢtirememiĢtir. Ulu önder Mustafa Kemal Atatürk‟ün milletimize biçtiği çağdaĢlık 1925- 1950 yılları arasında, toplumca hayat standardı Ģeklinde belirlenmiĢ, fakat Ġkinci Dünya SavaĢı‟nin bitmesiyle, kentin ve kente ait olan her özelliğin ve yapının yok edildiği dönemin gelmesiyle ulusal bakımdan kimlik anlayıĢı ve arayıĢına son verilmiĢtir109. Kentsel mekan ülkemizde sosyal yaĢamla birleĢmiĢ, kısıtlı olanaklar akılcı çözümler üreten bazı olanaksızlıklar yüzünden geliĢimi ağır seyreden uygulamalar getirmiĢtir.

Kimlik problemlerinin yaĢanmasının önemli nedeni; kiĢilerin bir yerden bir yere çeĢitli sebeplerle hareket etmesini sağlayan göç olgusudur. Bakıldığı zaman göç olgusu ile göç edilen yerin yapısında değiĢiklikler meydana getiren birçok unsuru yeniden biçimlendiren bir kavram olduğu görülmektedir. KiĢiler üzerinde etkisi ise; göç eden diğer kiĢiler geldikleri yerde bulunan kiĢiler ile karĢılaĢarak kendi kimliklerinin farkına varırlar.

Kentsel kimlikte meydana gelen farklılaĢma, değiĢim ve dönüĢümün belirleyicisidir. Toplumsal kimlik ise; ortak bir dil sayesinde ortaya çıkan belleğe denmektedir. Kentlerde yaĢayan herkes birbirlerinden etkilenirler ayrı kültür yapısına sahip olan unsurlarda hızlı bir değiĢimle yüz yüze kalır. Böylece kültürel kimlik üzerinde de değiĢim yaĢanır. Yani farklılıklar, çeĢitlilikler ve karmaĢıklıklar kültür bakımdan değiĢimide beraberinde getirir. Kimlik ile toplum, çevre ile insan arasında bağlantı vardır. Kentsel mekanlarda olan değiĢim sadece fiziksel olarak değiĢimi yaratmakla kalmaz kent kültüründe var olan öğeleride farklılaĢtırır ve sosyal yaĢam hem değiĢir hem dönüĢür.

108 ÇÖL DEMĠRSEREN,ġ., Kent ve Kimlik Kent ve Yeni Tanımlar, http://www.solencol.com/b10.htm. (UT: 02.09.2012)

katagoriye ayrılır. Birincisi; kiĢilerin kendilerini ait hissettiği alt kimlikleri, diğeri ise; toplumun durumu ve bireyin kendini tanımadığı nokta olan üst kimlik olgusudur. Toplumsal çözülme en basit tanımıyla toplumsal bütünleĢmenin sağlanamaması, bir toplumda var olan maddi ve manevi kültür öğelerinin bir araya gelerek iĢleyen bir bütün oluĢturacak Ģekilde birbirini tamamlayamamasıdır111

. Sosyal değiĢim ve kültürel kimlik değiĢimi toplumsal çözülme ile ilgilidir. Çözülmenin nedenleri; iĢ bölümü, örgütlenme yetersizliği, göç edenlerin yaĢadıkları toplumun bilincine varamamaları, toplumu benimsemeleri birçok konuda denge ve uyum sağlamlarının mümkün olmaması gibi faktörler sayılabilir112

.

Toplumsal çözülme; kültürel bir gecikme, kültürün manevi öğelerinin ve maddi öğelere göre daha güç Ģekilde değiĢmesidir. Kültürel gecikmenin olduğu yerde toplumsal çözülmede hızlanır ve buda sosyal dıĢlanmayı beraberinde getirir.

Göçlerle kentlere gelen kiĢilerin kentte yaĢamaları kentli olmaları sonucunu doğurmaz. Bunun olabilmesi için iki kültür arasında denge kurmalıdırlar, yapılmadığı takdirde kentsel dönüĢümle birlikte tam bir karmaĢa havası yaĢamaları içten bile değildir.

Kentler çoğulcu bir kültürel kimliğe sahiptir113

. KentleĢme sürecinde aynı tip konutlar ve devamlı aynı üretimin yapılması çoğulcu kültürel kimlik olgusunu törpülemiĢtir. Kentsel dönüĢümün içinde bulunduğu çıkmazın ortadan kaldırılması için kenti tüm kapsamıyla yani coğrafya, fiziki mekan, sosyal, ekonomik ve kültürel yapısıyla bir bütün olarak ele almak ona bir kimlik vermek, oluĢturulacak olan kentsel dönüĢümde baĢarı sağlayacaktır114

.

Yukarıda da belirtildiği gibi kentsel dönüĢüm adı altında yerlerinden göç etmek zorunda kalan insanlar kimlik bakımından da zor durumda kalmakta ve uyum sağlayamamaktadırlar. KiĢileri yerlerinden etmek yerine, çöküntüye uğrayarak sorunlu duruma gelen kentsel yaĢam çevreleri gerekli dokunuĢlarla özlenen kentsel mekanlara dönüĢtürülerek, eskiye özgün özelliklerini ve önemlerini yitiren tarihsel çevreler, çağdaĢ

110

TOLONLAR, s. 68.

111Toplumsal DeğiĢme, 2.bölüm, Toplumsal Çözülme ve Nedenleri, s.71,

http://egitek.meb.gov.tr/aok/aok_kitaplar/AolKitaplar/Sosyoloji_2/2.pdf. (UT:02.09.2012) 112

KONGAR, E., TOPLUMSAL DEĞĠġME KURUMLARI VE TÜRKĠYE GERÇEĞ, Makale, Ġstanbul, 2004, s. 25.

113 TOLONLAR, s.69. 114 DEMĠRSOY, s.63.

yaĢamasını sağlayacaktır115

.

Bu yeni yaklaĢımla sürdürülebilir bir kentsel yenileme devam edebilir. Dengeler bozulmadan düzgün bir yaĢam olanağı sağlanabilir. Günümüzde kentleĢmede kentsel dönüĢüm uygulamaları ve kanunları bireylerin kiĢiliklerinden ve kültürel kimliklerinden bağımsız olarak algınaması sürdürülebilir kent bakımından doğru değildir ve istenen amaca ulaĢmaz. DönüĢüm çalıĢmalarının kimlik tabanlı yürütülmesi gerekmektedir116.

Kentsel kimlik olgusu karmaĢık yapıya sahip özellikler taĢır. Bu sebeple sadece fiziksel görünüĢ değil tarihi değerleri içinde barındıran toplumların yaĢam biçimlerinin fiziki mekanlar içinde yaĢatılması gerekmektedir. Buda kent kimliğinin zaman içinde Ģekillendiğini ve sürece bağlı olarak değiĢtiğini gösterir.

Mekan kentsel kimliğin oluĢmasında yardımcı olan faktördür ve mekanla birlikte kimlik olgusuda değiĢir. DönüĢüm alanlarının yeniden ele alınması sürecinde, ben yaptım oldu bittici bir kimlik tayini ile değil, mekanın doğal karakteristiğine vurgu yapan, fiziksel, tarihsel, sosyal-kültürel ve ekonomik bütünlük çerçevesinde oluĢturulacak, geçmiĢi geleceğe aktarabilecek sürdürülebilirliği olan kentsel alanlar yaratımı ile oluĢacak kimlik belirleme mitolojisi olmalıdır117.

C. Kentsel DönüĢümün Göç Sonucu Ortaya Çıkan KentleĢme Süreci ile Olan

ĠliĢkisi

Konunun en baĢından beri dile getirildiği gibi nüfusun çoğalmasının ana etkenin göçler olduğu ve toplumları hemen hemen her yönden etkisi altına aldığı belirtilmiĢtir. Göçler toplumun sosyal ve kültürel alanları dahil olmak üzere bir çok bölümü ile yakından ilgili olan

115 DEMĠRSOY, s. 63.

116 DEMĠRSOY, s. 36. 117 DEMĠRSOY, s. 36.

Göç olgusunun nüfusun yükselmesine sebep olmasının yanında manevi yönü yani ruhsal yönüde vardır. Bunlara önekler vermek gerekirse; geldikleri yerlere uyamama, fiziksel ve sağlık sorunları, kültürel kimlik karmaĢası, kültür Ģoku, iĢ imkansızlıkları ve konut sorunu bunlardan sadece bir kaçıdır. Bunun yanında sanayinin göçlere yetecek derece hızlı büyüyememesi ve beraberinde konut sorununu da getirmesi karıĢıklığa neden olmaktadır120

. Sayılan sorunları yaĢayan birçok göç etmiĢ insanın yanında azda olsa geldikleri yerlere uyum sorunu yaĢamayan sağlıklı bir Ģekilde göç etmiĢ insanlar vardır. Bu kiĢiler genellikle