• Sonuç bulunamadı

Ülkelerde Evrensel ve Ulusal Hukuklarda Mülkiyet Hakkı Düzenlemeler

ELEKTRONĠK AĞ ADRESLERĠ

A-) Ülkelerde Evrensel ve Ulusal Hukuklarda Mülkiyet Hakkı Düzenlemeler

Ülkelerin çoğu Mülkiyet hakkını koruyan birçok düzenleme ve hukuki dayanak ortaya çıkarmıĢlardır. KiĢilerin hakları bir takım Ulusalararası sözleĢmelerle ve iç hukuklarında yapılan düzenlemelerle korunmuĢtur. Bunlardan bir kaçı bu bölümde açıklanmaya çalıĢılacaktır.

a) Diğer Ülkelerin Evrensel Hukuklarında Mülkiyet Hakkı Düzenlemeleri

aa) Avrupa Ġnsan Hakları SözleĢmesi’156nde ki Uygulama (European Court Of

Human Rights)

Mülkiyet Hakkı en temel haklardan biri olduğu için uluslarası düzenlemelerle de güvence altına alınmıĢtır. Bunlardan biriside Avrupa Ġnsan Hakkı SözleĢmesi (AĠHS) dir. AĠHS, mülkiyet hakkının düzenlendiği uluslar arası sözleĢmelerden biridir.

4 Kasım 1950 tarihinde Ġnsan Hakları konusunda bildiride yer alan konuları güvence altına alarak hükme bağlamak için düzenlenen, yaĢayan ve Avrupa Konseyi üye ülkelerin anlaĢtıkları bir metindir157. Ġlk önceleri asgari hakları güvence altına almak için düzenlenmiĢ

ama daha sonra yetkisi altındaki insan hakları konularını geniĢletmiĢtir.

AĠHS, insan hakları ve temel özgürlüklerin korunması için üye devletlerarasında akdedilmiĢ bir anlaĢmadır. SözleĢmenin düzenlediği, medeni ve siyasal haklar olmak üzere, devletlerin ve kiĢilerin sözleĢme ile düzenlenen bu temel hak ve özgürlüklere saygılı olunmasına yardımcı olur. AĠHS, Avrupa Birliği Adalet Divanı ve 2009 yılında uzun müzakereler sonucu imzalanan Lizbon AnlaĢması158

ile birlikte denetim mekanizması olarak çalıĢmaktadır. Avrupa Birliği Adalet Divanı; mevcut AB hukukunun AB içinde her yerde eĢit uygulanmasını sağlamaya çalıĢırken, hukukun uygulanmasında saygıyı sağlama, hukuki denetim, ülkeler arasında hukuki dengeyi sağlama, yorum, var olan uyuĢmazlıkları çözme,

156 Avrupa Ġnsan Hakları SözleĢmesi, Türkiye Ġmza Tarihi: 20.03.1952, RG: 19.03.1954, RGS: 8662S,

http://web.e-baro.web.tr/uploads/17/cmksozlesmeler/aihs.pdf. (03.5.2013)

157 Gilles Dutertre, Avrupa Ġnsan Hakları Mahkemesi Kararlarından Örnekler, Avrupa Konseyi Yayınları, Ankara 2007, http://www.yargitay.gov.tr/abproje/belge/kitaplar/aihm_kararlarindan_ornekler.pdf, (UT:3.5.2015) 158 Lizbon AnlaĢması, 2007/C 306/01, ĠT: 13 Aralık 2007, YT: 1 Aralık 2009, http://eur-lex.europa.eu/legal-

alanlarda ortaya çıkabilecek sorunlarla baĢa çıkmak için kabul edilmiĢtir160. En önemli

özelliği Temel Haklar ġartında bulunan hakları ve özgürlükleri garanti altına alarak var olan hükümlere bağlayıcılık kazandırmaktır161. Yeni eklenen alanlarla birlikte AB‟le daha geniĢ

yetkiler verilmiĢtir.

AĠHS‟in Mülkiyet hakkı düzenlemesine bakıldığında; Mülkiyet hakkı ve kamu yararı arasında denge kurmaya çalıĢmaktadır. Kamu yararı ile bireysel yarar arasında bir paralellik olması gerekmektedir, bunun içinde yapılan ya da yapılacak olan eylemlerlerde keyfi olarak hareket edilmemesi ve hukuk kurallarına uygun ve müdahalelerin hukuk kuralları ölçüsü içinde yapılması gerekmektedir162

. AĠHM, mülkiyet hakkından mahrum bırakmada hakkın kullanılması bakımından denge olup olmadığını değerlendirmektedir163. AĠHM, sözleĢme kapsamında hakim olan ölçülülük ilkesinin mülkiyet hakkı sınırlandırılırken kullanılıp kullanılmadığı yönünden değerlendirme yapmaktadır.

AĠHS „nin birinci bölümünde belirtilenler dıĢında diğer hak ve özgürlüklerin ortak bir güvence altına alınması için, gerekli tedbilerin alınması konusunda anlaĢılmıĢ ve Paris „te 20.3.1952 tarihinde protokol imza altına alınmıĢtır. Yukarıda da değinildiği gibi AĠHS‟nin 1. No‟lu Ek Protokolün 1. maddesinde mülkiyet hakkı konusunda düzenleme getirmektedir. Mülkiyet Hakkını garanti altına alan 1. No‟lu Ek Protokolün 1. maddesinde belirilmiĢtir164

.

159Türkiye Cumhuriyeti Avrupa Birliği Bakanlığı, Avrupa Birliği Adalet Divanı,

http://www.ab.gov.tr/index.php?p=45632&l=1, (08.05.2015)

160 Treaty of Lisbon, Amendıng The Treaty On European Unuon And the Treaty Establıshıng The European Communıty, (2007/C 306/01), RG: 17.12.2007, http://eur-lex.europa.eu/legal- content/EN/TXT/PDF/?uri=OJ:C:2007:306:FULL&from=EN, (28.05.2015)

161Final Act, Official Journal of the European Union, 2007/C/306/02,

http://www.bumko.gov.tr/Eklenti/2863,lizbonnihaisenedenpdf.pdf?0, (08.05.2015)

162 Ajda Grgic/ Zvonimir Mataga/ Matija Longar/Ana Vilfan, Avrupa Ġnsan Hakları SözleĢmesi Mülkiyet Hakkı, Kapsamında Avrupa Ġnsan Hakları SözleĢmesi ve Ek Protokollerinin Uygulanmasına ĠliĢkin Kılavuz Kitap, Avrupa Konseyi, Ġnsan Hakları El Kitapları, No:51. Baskı: 1, Belçika 2007, s. 5.

163 Case Of Sopporong Lönnroth W Swedan, European Court Of Human Rıghts 7151/75, KT: 23.09.1982,

http://hudoc.echr.coe.int/sites/eng/pages/search.aspx?i=001-57580#{"itemid":["001-57580"],(08.05.2015). Ġleriki konularda ayrıntısı ile üzerinde durulacak olan bu kararda; mülkler üzerinde Ġdarelerce yapılan bu düzenlemeler maliklerin mülkleri üzerinde var olan kullanma ve tasarruf etme haklarını önemli ölçüde düĢürmektedir. Ayrıca Stocholm Belediyesi‟ne istediği her an kamulaĢtırma yetkisi verilmesi mülkiyetin özüne dokunmaktadır. ĠnĢaat yasakları kullanıcıların kullanma haklarını kısıtlamaktadır Ģeklinde karar vermiĢtir. 164 Insan Hakları Temel Hak Ve Özgürlüklerin Korunmasına ĠliĢkin SözleĢmeye Ek Protokol, Onay Kanunu, 6366S, RG: 19.3.1954, 8662S. bkz: „‟Ek protokolle de kişilerin mal ve mülk dokonulmazlıkları hem kişilere

fıkrası ise devletlerin, mülkiyetin genel çıkarlarına uygun olarak kullanılmasını düzenlemek için gerekli gördükleri kanunları çıkarabileceklerini öngörmektedir165

.

Ek 1. No‟lu Protokolün 1. maddesi de yer alan hangi kural uygulanırsa uygulansın mülkiyet hakkına yapılacak olan müdahalenin kamu yararına yönelik olması gerekir. Protokole göre yetkili makam devlettir. Hatta 2. paragraf, neyin kamu yararına olduğu konusunda devleti tek yetkili makam haline getirmektedir166.

KiĢilerin mal mülk dokunulmazlığını isteme hakkının olduğunu, bir müdahale olması halinde bunun ancak kamu yararı varsa ve öngörülen koĢullar boyutunda uluslar arası hukukun getirdiği çerçeveler içersinde kalarak yapılabilceğini belirtmiĢ ve güvence altına almıĢtır.

AĠHM‟ ne bakıldığında mülk ve mülkiyet kavramları açısından kendine göre içtihatlar geliĢtirmiĢ, ülkelerin kendilerine has iç hukuklarında bulunan mülk ve mülkiyet kavramlarını bağlı kalmamıĢtır. AĠHM‟nin kavramlar açısından kendisine has bir anlayıĢ benimseyerek kararlar vermesinin sebebi; devletlerin iç hukuklarında mülk ve mülkiyet kavramlarını farklı Ģekillerde tanımlamalarıdır. AĠHM bu farklı iç hukuk düzenlemeleri neticesinde ortaya çıkması muhtemel farklı kararların önüne geçmek için sözleĢmenin amacını dikkate alarak kendine özgü mülk tanımı geliĢtirmiĢtir167

. Aynı zamanda Ek 1. No‟lu Protokol‟ün 1. maddesi; mülkiyet hakkının sınırsız olmadığını, mülkiyet hakkının hangi haller altında sınırlanacağını hüküm altına almıĢtır. AĠHM ise kararlarında mülkiyet hakkının kamu yararının gerekli olduğu durumlarda sınırlanabileceğini benimseyerek ve sosyal boyutuna dem vurarak kararlar verebilmektedir. AĠHM her zaman durağan kararlar vermek yerine zaman içersinde değiĢen, EK 1. Protokolün 1. maddesine yer alan unsurları günün değiĢen koĢullarına göre değerlendirerek kararlar verebilmektedir168

. AĠHM, sözleĢmenin Ek1.

165ġĠMġEK, S., MÜLKĠYET HAKKININ KAPSAMI, SINIRLANDIRMA NEDENLERĠ VE ġARTLARI AÇISINDAN 1982 ANAYASASI VE AVRUPA ĠNSAN HAKLARI SÖZLEġMESĠ: KARġILAġTIRMALI BĠR ANALĠZ-II, I, TBB Dergisi, 2011(92), s. 312.

166 ġimĢek, Mülkiyet Hakkının Kapsam..., s. 314. 167

Councel Of Europe, Beyeler/Ġtalya, BN: 33202/96, pg.100, http://hudoc.echr.coe.int/tkp197/view.asp?item=1&portal=h, (09.05.2014). Bakıldığında mülk tanımını kararda yaptığı görülecektir.‟‟mülk kavramını fiziki malların mülkiyeti ile sınırlandırmamış, iç hukukta düzenlenen mülk

kavramı ile bağlı kalmayarak kendini has otonom bir yapısı olduğu‟‟ Ģekilde tanımlamıĢtır.

168 Aposdolidi ve Diğerleri/ Türkiye, BaĢvuru no:45628/99, KT: 27 Mart 2007, kararında yabancıların ülkemizde mülk edinmesinin Ek1.Protokolün 1.m uyarınca mülk olarak kabul edilemeyeceğine karar vermiĢken daha sonra ki Deryan ve Nacaryan/Türkiye, BaĢvuru no:19558/02 ve 27904/02, KT: 24 ġubat 2009, kararında

görede iç hukuklarda mülk olarak görülmeyen bir çok değer AĠHM tarafından mülk kavramına dahil edilmiĢtir. Verilen kararların halihazıdaki mülk hakları için vermesinin yanında aynı zamanda mülklerle ilgili meĢru beklentileride değerlendirme kapsamına almıĢtır. Bu yönüyle EK 1.Protokol‟ün 1. No maddesine ek olarak verdiği içtihat kararlarında meĢru beklentiyide kapsamına almıĢtır169.

Ek 1. No lu Protokolün 1. maddesi sadece devlet ve kamu tüzel kiĢileri tarafından yapılan ihlalleri korumaktadır. Özel hukuk kiĢileri tarafından ortaya çıkan ihlalleri mükiyet kapsamı içine almamıĢtır.

AĠHM devletin sadece kiĢinin mülk hakkını korurken negatif yükümlülüklerinin değil aynı zamanda pozitif yükümlülüklerininde olduğu doğrultusunda içtihatlar benimsemiĢtir170

. EK 1. No Protokol‟ün 1.maddesi ve AĠHM kararları değerlendirildiğinde AĠHM ortaya çıkardığı içtihatlarda sözleĢmeye bağlı kalmak kaydı ile değiĢen ve geliĢen durumları göz önüne alarak iç hukuklara bağlı kalmadan kendi koyduğu ve tanımladığı kıstaslar doğrultusunda kararlar verdiği görülmektedir.

Ayrıca Mahkemenin içtihatında ulusal makamlara bu kadar geniĢ takdir hakkı vermesi bazı yönlerden eleĢtirilmektedir171. Öncellikle, takdir yetkisinin insan haklarının evrensel

boyutu ile çeliĢtiği öne sürülmektedir. Bu görüĢe göre insan hakları evrensel boyutta haklardır, bu hakların devletten devlete farklı Ģekillerde uygulanmasını sağlayacak takdir hakkı, insan haklarının evrenselliğinden uzaklaĢmak anlamına gelmektedir172

.

yabancıların ülkemizde mülk edinme beklentisininde Ek1.Protokolün 1. maddesi uyarınca mülk olarak kabul edileceğini karar bağlamıĢtır. Bkz: Deryan ve Nacaryan/Türkiye, Başvuru no:19558/02 ve 27904/02 , KT: 24

Şubat 2009 ve Aposdolidi ve Diğerleri/ Türkiye, Başvuru no:45628/99, KT: 27 Mart 2007

http://www.yargitay.gov.tr/aihm/upload/27904-02.pdf

169Karaman/Türkiye, BaĢvuru no:6489/03, Ġkinci Daire, KT:15 Ocak 2008,

http://www.yargitay.gov.tr/aihm/upload, (9.05.2014). Mahkeme bu kararda mülk kamulaĢırıldıktan sonra

kullanılmayıp eski sahibine geri verilmesini dahi miras hakkı olarak değerlendirmiĢ ve mülk kavramı içine katmıĢtır.

170 Belçika Eğitim Dil/ Belçika, BN: 1474/62, KT: 23.07.1968, Bu karar gore; devletin mülkiyet hakkını korumak için bir edimde bulunma yükümlülüğünün olduğu içtihadını yaratmıĢtır ve aktif yükümlülüklerinin bulunduğunu dile getirmiĢtir. Bkz: Çeviren; Osman Doğru, Ġnsan Hakları Mahkemesi Son Kararı,

http://forum.ankahukuk.com/thread-298-post-667.html#pid667, (09.05.2015) 171 ġimĢek, Mülkiyet Hakkının Kapsamı..., s. 316.

insan haklarının evrensel boyutu ile çeliĢir ve takdir hakkının ulusal makamlara bırakılması AĠHM içtihatları ile oluĢturulmaya çalıĢılan ortak Avrupa standartlarının yara almasına neden olabilir.

Mülkiyet Hakkı sınırlandırılırken adil dengenin ne Ģekilde yapıldığı önemlidir ve AĠHM, mülkiyet hakkından mahrum bırakmada ve hakkın kullanımının düzenlemesinde adil denge unsurunun sağlanıp sağlanmadığını değerlendirmektedir. Bu dengeyi bozan bir sınırlama hakkın özüne dokunacağından hukuka aykırı bir iĢlem olacaktır174

. Bir üst baĢlıkta değinilip tanımlanan ölçülülük ilkeside AĠHS‟e egemen olan ve AĠHM tarafından da aranan bir krıterdir.

Mülkiyet hakkı gibi en temel haklardan olan bir unsurun dünyaca kabul gören bir sözleĢme ile düzenlenip ele alınması kiĢilerin haklarının korunması bakımından güvencedir. Bu hakkın ihlal edilmesi AĠHM tarafından verilecek olan kararlarda bunlara dikkat etmeyen ülkeler için ağır maddi yaptırımlar uygulanmaktadır.

aaa) AĠHM’nin Mülkiyet Hakkı ile Ġlgili Verdiği Kararlara Birkaç Örnek

1 - AĠHM‟ne göre kiĢilerin özel durumlarınında değerlendirilmesi gerekmektedir175. Buna aykırı davranıldığında mülkiyet hakkının ihlali olarak öngörülmektedir. AĠHM, baĢka bir kararında bu durumu vurgulamıĢtır. Mahkeme, Lallement – Fransa davasında bazı durumlarda alınan mülkün değerinin ödenmesinin yeterli olmayacağına hükmetmiĢtir. Bu davada mahkeme baĢvuran kiĢinin çiftliğinin kamulaĢtırılması ile onun bu çiftlik sayesinde elde ettiği gelirin de kesildiğine, devletin sadece kamulaĢtırılan arsa bedelinin ödenmesinin çiftliği kamulaĢtırılan kiĢinin zararını karĢılamadığına hükmetmiĢtir.

Bununda yine mülkiyet hakkı ihlali olduğuna karar vermiĢtir176

. Mahkeme bu kararında mülkünden yoksun bırakma eylemi sonucu ödenen tazminatta bazı faktörlerin göz

173 ġimĢek, Mülkiyet Hakkının Kapsamı..., s. 318. 174 ÜSTÜN, G., s. 143.

175

DAĞLI, H., AVRUPA ĠNSAN HAKLARI MAHKEMESĠ KARARLARI IġIĞI ALTINDA MÜLKĠYET HAKKI, Kırıkkale Üniversitesi, 2007, s. 114.

176 Avrupa Ġnsan Hakları Mahkemesi, Lallement v. France, App. No. 46044/99, Judgment of 11, A p r i l 2002. Yine aynı Ģekilde AĠHM, Bistrovic v. Croatia, App. No. 25774/05, Judgment of 3 1 May 2007, davasında kamulaĢtırma bedelinin piyasa değerinin altında kalması sonucunda, kamulaĢtırmanın neticesinde diğer kalan

ortaya çıkan zararlarında telafi edilmediği gerekçesi ile mülkiyet hakkının ihlal edildiği kanaatine varılmıĢtır. Bu sakıncaların bertaraf edilebilmesi için, yerleĢim ve iĢ amacı için kullanılan gayrimenkullerin değerlerinin nakit ödenmesi gerekmektedir177

.

2- Mülkiyet hakkına müdahale edildiğinde ve taĢınmaz kamulaĢtırıldığında, kamulaĢtırılmaya maruz kalan taĢınmazın gerçek değerinin tespit edilip malike verilmesi gerekmektedir. TaĢınmazın cins ve nevinin öncelikle doğru olarak belirlenmesi gerekmektedir178. Çoğu zaman kamulaĢtırma yapılırken özellikle ülkemizde taĢınmazın gerek değeri ve özellikleri göz önüne alınmadan tazminatı ödenmektedir. Rayiç değerler üzerinden bedeller belirlenmektedir179 .

Özellikle tarihi ve kültür değerinin olduğu durumlarda daha çok tazminatın hesaplanmasına dikkat edilmesi ve buna göre değer tespiti yapılması gerekmektedir. Bu belli baĢlı kavramların ve taĢınmazın sahip olduğu özelliklerin göz ardı edilmesi halinde kiĢilerin mülkiyet hakları ihlal edilmiĢ olacaktır. Çünkü kamu yararı ile bireysel yarar arasındaki denge bozulmuĢ olacak buda ölçülülük ilkesinin ihlaline neden olacaktır.

Bu konuda „‟AĠHM‟‟ bizim tarafımız olan bir davada karar vermiĢtir. Kozacıoğlu/ Türkiye kararında180

; kamulaĢtırılan malı değerini belirten bilirkiĢi raporunda hesaplanan bedel malike ödenmiĢtir. Fakat bilirkiĢi raporunda değer belirlenirken taĢınmazın sahip olduğu tarihi ve mimari özellikler dikkate alınmamıĢtır. KamulaĢtırılan taĢınmaz bina sahipleri tarafından çok iyi korunduğu için belirlenen bedel yeterli olmamıĢtır. ġayet taĢınmazın sahip olduğu özellikler dikkate alınsaydı ödenen tazminat daha yüksek olacaktı ve bu yüzden tam değer göz önüne alınmadığı için adil denge bozulmuĢtur. Mahkemede bu

arazinin kıymet takdirinin hesaplanmasında idarece dikkate alınmamasında mülkiyet hakkının zarar gördüğüne kanaat getirmiĢtir.

177 ÜSTÜN, s.167.

178BABACAN,G.H., KamulaĢtırma Hukukun Adli Yargı Boyutu,

http://www.yargitay.gov.tr/abproje/belge/sunum/conf5/HGBabacan_Kamulastirma_AdliYargi.pdf, (UT :2.10.2014)

179BAYSAL UZUNÇARġILIOĞLU, Afet Yasası: Bu Yasanın Tek Amacı Yıkmak,

http://www.sendika.org/yazi.php?yazi_no=45217., (UT: 11.3 2013)

180 Avrupa Ġnsan Hakları Mahkemesi, Kozacıoğlu v. Turkey, App. No.2334/03, GC Judgment of 19 February 2009, para. 72., http://www.echr.coe.int/Pages/home.aspx?p=home, (UT: 19.3.2015)

Karar değerlendirildiğinde; kamulaĢtırılan taĢınmazın değeri belirlenirken ve bedel tayin edilirken taĢınmazın tarihsel değeri dikkate alınmamıĢtır ve malik taĢınmazın sahip olduğu özelliklerden dolayı gerçek ödenmesi gereken bedelinden yoksun bırakılmıĢtır ve böylece olması gereken adil denge bozulmuĢ, zarara uğramıĢtır. AĠHM, mülkiyet hakkına müdahale ile kamu yararı amacı arasında olması gereken orantılılık ve ölçülülük Ģartının yerine getirmediğinden bahisle ülkemizi tazminata mahkum etmiĢtir. KamulaĢtırılan taĢınmazın kültürel ve tarihi özelliklerinin dikkate alınarak makul bedelin tayin edilmesi gerektiğini vurgulamıĢtır. TaĢınmazın bu özelliklerinin dikkate alınmadan bedelin tayin edilmesi durumunda AĠHS „nin ek 1. Protoklün 1.m de yer alan mülkiyet hakkı ihlaline yol açılmıĢtır.

3- KamulaĢtırma öncesinde kiĢilerin sahip oldukları taĢınmazlar üzerinde arazinin kullanılmasını durduran, taĢınmazın ve arazinin değerini düĢüren yasaklar (inĢaat yapmama, satmama, kiraya vermeme, kullanmama vb.) mülkiyet hakkını ihlal eden kısıtlamalardır.

Ġleride değinileceği gibi, 6306 sayılı kanun182‟muzda da kısıtlamalarla ilgili bir

düzenleme mevcuttur. Buna göre; Bakanlık, TOKĠ ve ilgili Ġdare kanun kapsamındaki projeler yapım zarfında her türlü yapılaĢma izinlerini kısa süreli durdurabileceğini düzenlemiĢtir183

.

AĠHM, mülk sahiplerinin tapuları ellerinden alınmamakla birlikte getirilmiĢ olan inĢaat yasakları ile kamulaĢtırma izinlerinin, uygulamada mülkiyet haklarının kullanımını önemli ölçüde azalttığını belirterek, mülkiyet hakkına bir müdahale olarak nitelendirerek184

, kararlara imza atmıĢtır. Bunlardan biri Sporrong ve Lönnroth185

davasında inĢaat yapmama

181

O‟ Boyle Michael/ Costa Jean Paul, AĠHM, Kozacıoğlu – Türkiye Davası, Avrupa Konseyi Avrupa Ġnsan Hakları Mahkemesi, BaĢvuru No: 2332/3, K: Strazburg, KT: 19 ġubat 2009,

http://www.hukukimevzuat.com/?x=aihm_karari&id=1243.,( UT:12.12.2013) 182 6306 sayılı kanun, RG: 31.05.2012, S: 28309. 4. m de de bu husus belirtilmiĢtir.

183ATASOY, B., Afet Yasasının Tam Metni Yayınlandı, 31 Mayıs 2012,

http://www.arkitera.com/haber/index/detay/afet-yasasinin-tam-metni-yayinlandi/8461. (UT:22.9.2012) 184

Avrupa Ġnsan Hakları SözleĢmesinde Mülkiyet Hakkı, s.4.

185 Sporrong and Lönnroth v. Sweden, App. No: 7151/75 and 7152/75, Judgment of 23 September 1982, Series A No. 52. Adil dengenin ve ölçülülük ilkesinin yapılan idari iĢlemler neticesinde etkilenmemesi gerektiğine karar verdiği kararlar bulunmaktadır. Diğer davalar için Bkz: Van Marie and others v. Netherlands, App.

Nos.8543/79-8674/79-8675/79 ve 8685/79, Judgment of 26 June 1986, Series A No. 101, para.43, Allan Jacobsson v. Sweden, App. No. 10842/84, .Judgment of 25 October 1989, Series A No. 163, para.62, Housing Association of War Disabled and Victims of War of Attica and Others v. Greece, App. No.35859/02, Judgment

olan düzenlemelerdir ve AĠHM‟de kiĢi haklarına zarar veren bu projelere dur diyerek bunların hukaka aykırı olduklarına karar vermiĢtir.

Ayrıca 1982 tarihli Sporrong and Lönnroth/ Ġsviçre kararında186; Davanın konusu uzun

süreli kamulaĢtırma izinleri ve inĢaat yasaklarının taĢınmaz üzerinde doğurduğu sınırlamalarla ilgilidir. Hükümet 1917 tarihli KamulaĢtırma Kanun‟unun 44.m. sine dayanarak 21 Temmuz 1956 yılında Stockholm Belediyesi‟ne Sporrong Miras ġirketi‟nin sahibi olduğu taĢınmazlarında içinde bulunduğu 164 taĢınmazı kapsayan bölgeye kamulaĢtırma izni verilmiĢtir. 11 Temmuz 1961 de, 2 Nisan 1964 ve Temmuz 1969 yılları olmak üzere üç defa kamulaĢtırma izni uzatılmıĢtır187

.

Lönnroth davasında ise 24 Eylül 1971 tarihinde baĢvurcunun taĢınmazı üzerinde çok katlı otopark yapılması için 115 kamulaĢtırma izni verilmiĢ ve tedbir amacıylada inĢaat yasakları Stocholm Belediye‟since getirilmiĢtir.

Mülklerden birine 23 yıllık kamulaĢtırma izni ve 25 yıllık inĢaat yapma yasağı getirilirken diğerine ise 8 yıllık kamulaĢtırma ve 12 yıllık inĢaat yapma yasağı getirilmiĢtir. Bu tedbirlerin mülk üzerine konulması mülkün satıĢınıda engellenmiĢtir. Bayan Lönnroth‟un mali durumu taĢınmazını satmasını gerektirmiĢ bunun için 1971 ve 1977 tarihleri arasında mülkünü yedi kez satmaya kalkmıĢ olmasına rağmen alıcılar Belediyeye danıĢtıktan sonra almaktan vazgeçmiĢlerdir ve bununla birlikte malik kiracı bulmakta da zorlanmıĢtır188.

1947 tarihli kanunda yeni imar planları onaylanıncaya kadar tüm belediyeye geçici bir tedbir olan inĢaat yapma yasağı getirme yetkisi verilmektedir. Kanunlarda düzenlemeler yapılmıĢtır ve 1945 tarihli kanun 1953 tarihinde yapılan değiĢiklikle bölgesel kamulaĢtırma kavramı getirilmiĢtir.

1972 yılında hükümetçe düzenleme yapılacağı belirtilmiĢ fakat bu düzenlemenin ne kadar süreli olacağı belirtilmemiĢtir. Bu düzenleme ile imara ve iyileĢtirmeye konu olan yerlerdeki taĢınmazların, ihtiyaç halinde, plan kapsamındaki tüm taĢınmazların ilgili of 13 July 2006; Anonymos Touristiki Etairia Xenodocheia Kritis v. Greece, App. no. 35332/05, Judgment of 2 1 February 2008.

186

Avrupa Ġnsan Hakları SözleĢmesinde Mülkiyet Hakkı, s. 4.

187DOĞRU, O., Ġnsan Hakları Avrupa Mahkemesi Son Kararı,

http://ihami.anadolu.edu.tr/aihmgoster.asp?id=55.,(UT: 09.5.2015) 188 DOĞRU, O., Ġnsan Hakları Avrupa Mahkemesi Son Kararı, age

2 yıl daha uzatılabileceği hükme bağlanmıĢtır190

. Bunun sonucunda; ayrıntılı bir planlama yapılmayacak, sadece o taĢınmaz kamulaĢtırılmayacak bölgedeki tüm taĢınmazlar kamulaĢtırılabilecektir.

Davada, baĢvurucular 1975 yılında kamulaĢtırılan inĢaat yasağı kararlarının çok uzun süre yürürlükte kalmasından Ģikayetçi olarak dava açmıĢlardır.

Mahkeme yaptığı değerlendirme neticesinde belediyenin gerekli görmesi halinde kamulaĢtırma yetkisinin mülkiyet hakkının özüne dokunduğunu, bu yetkinin verilmesi ile mülkiyet hakkının istikrarsızlaĢtığı ve inĢaat yasakları bakımından da yasakların mülkiyet hakkı kapsamına giren kullanma hakkını kısıtladığına kanaat gerilmiĢtir. Yine aynı mahkeme her ne kadar mülk sahiplerinin mülklerinin tapusu ellerinden alınmasa bile inĢaat yasakları ve kamulaĢtırma izinleri ile birlikte mülkiyet hakkının kullanımını önemli oranda azaltarak bu oranda mülkiyet hakkına müdahale olacağını savunmuĢtur. Ayrıca toplumun genel çıkarları ile bireylerin temel haklarının korunması konusunda adil bir dengenin olup olmadığının