• Sonuç bulunamadı

2.1. DEMOKRAT PARTİ İKTİDARINDA ORDU SİYASET İLİŞKİLERİ (1950-

2.1.1. II. Dünya Savaşı Sonrası Türkiye’de Ordu-Siyaset İlişkileri

2.1.1. II. Dünya Savaşı Sonrası Türkiye’de Ordu-Siyaset İlişkileri

Türkiye’nin çok partili sisteme geçişinde uluslararası ortamın ciddi etkisi olduğu gözlemlenmektedir.143

Türkiye bir denge arayışı içerisinde öncelikle savaştan galip çıkan, İngiltere ve Amerika Birleşik Devletleri cephesi tarafına ağırlığını vermiştir.144

Savaşın ardından Sovyetler Birliği’nin Stalin döneminde 1946 yılında Türkiye’den boğazlarda üs ve bir kısım toprak talep etmesi de Türkiye’nin ABD ile yakınlaşmasında ve bu ülkenin iki partili liberal demokratik rejiminden etkilenmesinde rol oynamıştır.145

Türkiye’nin müttefik devletlerle bir arada bulunabilmesi, önce Birleşmiş Milletler sonra da NATO’nun üyesi olabilmesi için öncelikle Batı’daki demokrat rejimler gibi çok partili bir siyasal yapıyı kurduğunu ispat etmesi gerekmektedir. Bu çerçevede İsmet Paşa ve Türk devlet aklının II. Dünya Savaşı sonrası tavrında Batı ile yakınlaşarak uluslararası kurumlarda etkin rol oynama isteğinin de etkili olduğu söylenebilir.

Ayrıca Cumhuriyet’in ilk yıllarında en büyük destek Sovyetlerden alınsa da, Cumhuriyet’i kuran kadrolar Avrupa medeniyetini tanıyan ve oradan etkilenen Osmanlı bürokratları ve askerleriydiler. Bu nedenle Batı’da otoriter yönetim sisteminin çökmesiyle tek alternatif model olan çok partili liberal demokrasi Türkiye için de ideal rejim durumdaydı.146

Stalin ve Sovyetlerin savaş sonrasında Türkiye’den toprak talebi yapmasıyla Türkiye Batı’ya daha da yakınlaştı ve Sovyetlerden giderek uzaklaştı. Bu anlamda ABD Türkiye için ideal model alınacak

142

Şevket Süreyya Aydemir, (1969). Menderes’in Dramı (1899-1960), Remzi Kitabevi, İstanbul, ,s.137

143 Ayşegül Şentürk,( 2012). Süleyman Demirel Üniversitesi, Çağdaş Türkiye Tarihi Araştırmaları Dergisi, Cilt 12, Sayı 25, s. 163.

144 Cemil Koçak, Siyasal Tarih (1923-1950) Türkiye Tarihi 4 Çağdaş Türkiye 1908-1980, s.167-173.

145

Mücahit Özçelik, (2013).Sovyet Rusya’nın 1946 Yılında Boğazlar’la İlgili İsteklerinin Türk Kamuoyu’ndaki Yansımaları, International Journal of Social Science, Cilt 6, Sayı 1, Ocak 2013, s.1096.

146 Bülent Akkaya, (2012).Türkiye’nin NATO Üyeliği ve Kore Savaşı, Akademik Bakış Dergisi, Sayı 28,s.3.

42

ülke durumundaydı zira hem Rus menşeli komünizme mesafeli, hem de otoriter yönetimlerden uzaktı.

II. Dünya Savaşı’na Sovyet Rusya faktörünü göz önünde bulundurarak fiili katılım gerçekleştirmeyen Türkiye, savaş sonrasında galip gelen demokrasi cephesinde yer alma arzusuyla, bu cephenin belirlediği yeni kurallara ayak uydurma gayreti içerisinde olmuştur.147

Bu düşüncenin somutlaşmaya başlaması, 1950 Seçimlerinden büyük bir zaferle çıkan Demokrat Parti iktidarı dönemine denk gelecektir. Türkiye’nin Demokrat Parti ile belirginleşen bu iradesinin, demokrasi cephesinde de 1948-1951 yılları arasında Marshall Planı gibi askeri yardım işbirlikleri ve de Kuzey Atlantik İttifakı gibi uluslararası örgütlerle somut karşılıklar bulması, Türkiye’nin bu cephede yer alabilmesi için fırsat kanalları oluşturmuştur. Marshall Planı ile Türk Ordusu’nun modernizasyonu fikri eyleme geçirilmeye başlanmıştır. Örneğin Makine Kimya Endüstrisi Kurumu’na dair envanter çalışması yapılmış, Askeri Fabrikalar Umum Müdürlüğü olarak yapılanan askeri savunma sistemleri ve askeri fabrikalar, 8 Mart 1950 tarihinde çıkarılan 5591 sayılı kanun ile Makine Kimya Endüstrisi Kurumuna devredilmiştir.148

Modernizasyon fikri sadece teknik boyutta kalmamış aynı zamanda Türk Silahlı Kuvvetleri bünyesinde kadro ve terfi değişikliklerine de yansımıştır denilebilir. Başbakan Adnan Menderes Başkanlığı’nda yapılan ve Rüştü Erdelhun’un da katıldığı149

14 Mart 1952 tarihli Yüksek Askeri Şura’da Ordu’da terfi sistemi ve kıyafet değişikliği kararları görüşülmüştür.150

II. Dünya Savaşı Türkiye’nin dünyadaki yerini arama çalışmaları da denilebilecek bir süreçte, güçlü olarak iktidara gelen Demokrat Parti, Türkiye’nin rotasını belirlemede düşüncesi olan Ordu içindeki kadroların varlığı ile de yüzleşmek durumunda kalmıştır.151

Adnan Menderes’in

147 Mücahit Özçelik, İkinci Dünya Savaşı’nda Türk Dış Politikası, Gazi Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, Sayı: 29, Bahar, s.256.

148 Osman Yalçın, (2013).İkinci Dünya Savaşı Sonrasında Sovyet Tehdidi Karşısında Kalan Türkiye’nin Batı ile İşbirliği Yapma Süreci, International Periodical For The Languages, Literature and History of Turkish or Turkic,Sayı 8/5 Bahar, s.941.

149 Uğur,Gürlek,a.g.e.,s.31.

150 Milliyet Gazetesi,(1952). “Şura Dün Toplandı Mühim Kararlar Alındı”, 15 Mart 1952,s.1.

151

43

huzursuzluğuna neden olabilecek başka bir olay da 14 Mayıs 1950 seçimlerinden hemen sonra çoğunluğu İsmet İnönü’nün silah arkadaşlarından oluşan üst rütbeli subayların İnönü’yü ziyaret ederek seçimi kazanan Demokrat Parti’ye iktidarı devretmemeleri telkinleri olmuştur. 152

Üst rütbeli subayların rahatsızlığının neden ve sonuçlarının bir göstergesi niteliğindeki bu gelişmeler neticesinde, çiçeği burnunda Demokrat Parti iktidarının orduya yaptığı önemli bir tasfiye süreciyle nasıl bir kadroyla çalışmak istediğini belli etmiştir. İlk iktidarının hemen ardından Ordu içerisinde kendisine yönelik bir tavrın ardından, ordu içerisindeki tasfiyelerdeki kadrolara bakıldığında ilerde nasıl bir Ordu yönetimi istediği görülebilecektir.

Demokrat Parti’nin tasfiye ettiği yüksek rütbeli subaylar arasında Orgeneral Rüştü Erdelhun’la aynı dönemlerde kariyer imkânı bulan Muzaffer Tuğsavul da bulunmaktadır. Kasım 1946 tarihinde Rüştü Erdelhun’la birlikte atanma kararnamesi yazılan Tuğsavul, aynı kararla Genelkurmay 2. Başkanlığına, Rüştü Erdelhun ise Genelkurmay Eğitim Yarbaşkanlığı’na atanmışlardır. 153

14 Mayıs 1950 seçimlerinden hemen ardından 6 Haziran 1950’de yapılacak olan tasfiyelerin ağırlıklı olarak İsmet Paşa yanlısı olmalarına karşın, seçimlerden kısa süre önce 14 Şubat 1950 tarihinde Fransa Ateşemiliteri Albay Teton tarafından verilen madalya törende Rüştü Erdelhun da Genelkurmay Eğitim Dairesi Başkanı sıfatıyla yer almıştır. Şu haliyle Rüştü Erdelhun’un, Demokrat Parti’nin ilerde de çalışabileceği bir isim olarak kariyerini sürdürmeye devam ettiği söylenebilir.154

152 Mustafa Armağan, (2014). Menderes’in İşi Ordu’yu Temizlemek Olmuştu, Zaman Gazetesi,

http://www.zaman.com.tr/mustafa-armagan/menderesin-ilk-isi-orduyu-temizlemek-olmustu_1055073.html, 25 Nisan 2014.

153 BCA, 20718, 16 Kasım 1946.

154Cumhuriyet Gazetesi, (1950 ). “Fransız Genelkurmayı Dört Subayımıza Madalya Verdi”, , 14 Şubat 1950,s.1.

44