• Sonuç bulunamadı

İzmir’de özellikle Osmanlı geç dönemi ve Cumhuriyet dönemine ait kentleşmenin izleri, günümüzde hala varlığını korumaktadır. Bu dönemde oluşturulmuş yapılar, sokak düzenleri, su kemerleri, raylı sistemler, Saat Kulesi, Anafartalar Caddesi (Kemeraltı çarşısı), Pasaport ve Konak İskelesi gibi birçok kentsel unsur, geçmişten günümüze ulaşmış önemli mekanlardır. Weber (2000: 19) tüm şehir için geçerli olan, alt kısımları için de geçerli olduğunu ve her mahalle, kendi tarihsel sürekliliğini göstererek sakinlerinin nitelik ve özelliklerini yansıttığını belirtmektedir. Geçmişte sahilde gerçekleştirilen yerel gıda ürünleri pazarı (incir, zeytin, vb) günümüzde Kemeraltı çarşısında yerel ve yabancı turistlere satılmaktadır. İzmir’in kültürel simgelerini içeren hediye kutuları içerisinde bu gıda ürünleri sunulmakta; geleneksel ve kültürel nesneler biçiminde bireylere sunulmaktadır. Bu

noktada kentin tarımsal ürünü, sadece yiyecek olmaktan çıkmaktadır, görsel sanat unsurları ve grafik tasarım ürünleriyle birlikte kültürel simgelere dönüşmektedir.

Resim 68 Damokharis’e Övgü, Epigraf, Agora, İzmir

Helence bir sözcük olan epigrafi, üzerine yazmak, kaydetmek anlamına gelen 'Epigraphein' fiiliyle yazıt anlamına gelen 'Epigraphe' sözcüklerinden gelmektedir. Türkçeye yazıt bilimi olarak çevrilmiş olan epigrafi taş, metal, tahta, mermer, seramik gibi kalıcı ve sert maddeler üzerine eski Yunan ve Latin dillerinden birisi ya da ikisiyle yazılan yazılardır (http://tr.wikipedia.org/wiki/Yaz%C4%B1t_bilimi). Grafitiler konusunda, İzmir’de arkeoloji çalışmalarında şu bulgular elde edilmiştir:

Roma Dönemi’ne ait duvar resimleri ve yazıları olan grafitiler bazilika bodrum katı duvar ve kemer ayaklarında yer alan sıvalar üzerine yapılmıştır. Demir ve Meşe Kökü karışımı bir mürekkeple çizilmiş olanlar dışında kazıma yöntemiyle yapılmış örnekler de vardır. Grafitiler, özellikle Roma dönemindeki günlük sosyal hayat konusunda çok önemli bilgiler vermektedir. Grafitilerde aşk oyunlarından gladyatör mücadelelerine, cinsellikten yelkenli resimlerine, sevgi li adlarından kuşlara, gemilere, bilmecelere değin çok farklı konulara yer verildiği tespit edilmiştir. Roma Dönemi’nde Batı Anadolu’nun yıldızı parlayan üç kent, Pergamon, Ephesos ve Smyrna arasındaki rekabetin, halktan kişiler arasında bile kendini gösterdiğini graffitilerde görülen kent sloganlarında izlemek mümkündür. Smyrna Agorası bazilika bodrum katında açığa çıkarılan graffitiler birçok açıdan özgündür. Öncelikle bu buluntular demir ve meşe kökü içeren bir malzeme ile yapılmış en eski grafitiler olma özelliğine de sahiptir. Öte taraftan, Dünya Antik Çağ araştırmalarında bugüne değin ele geçen yazılı kaynaklar genelde resmi ve dini nitelik taşımaktayken Grekçe yazılmış olan Smyrna Agorası graffitileri halkın günlük yaşamına ilişkin izler yansıtmaktadır. Bazilika graffitileri Hıristiyanlığın ilk zamanlarıyla ilgili önemli ipuçları da saklamaktadır. Graffililerin bir diğer

önemli özelliği ise tasvir açısından dünyanın en kapsamlı graffitileri olmaları. Bu özellikleri açısından söz konusu grafitiler dünya arkeoloji literatüründe ünik bir yere sahiptir. 2002 yılında İzmir Büyükşehir Belediyesi’yle koordinasyon halinde hazırlanan “Agora ve Çevresi Koruma – Geliştirme ve Yaşatma Projesi” çerçevesinde başlayan çalışmalarda öncelikle agorada 1930’lu ve 1980’li yıllarda yapılan ancak tamamlanamayan kazılar

sürdürülmüştür (http://www.izmirkulturturizm.gov.tr/TR,77098/izmir---

agora.html).

Günümüzde ziyaretlere açık olan Agora’da çalışmalar halka açık bir arkeoloji ve tarih parkı projesi için halen sürdürülmektedir. Taş yazıtlar, İzmir’de tarihsel süreçte yaşamış uygarlıklar hakkında bilgilerin günümüze değin ulaşmasını sağlamaktadır. Taş yazıtlara, İzmir Gürçeşme’de bulunan Yahudi Mezarlığı’ndaki mezar taşlarında yazılar ve dinsel semboller, taş ve mermer yüzeyler üzerinde kabartmalar ve çukurlarla oluşturulmuştur.

Resim 69 Yahudi Mezarlığı, Gürçeşme, İzmir

Özyurt (2007), modernliğin yaygınlaşmasıyla kentliliğin modern bir süreç haline geldiğini, dünya nüfusunun büyük oranda kentlileştiğini, kırsal alanda yaşayanların ise her geçen gün kentle daha sıkı ilişki içine girer hale geldiğini belirtmektedir. İzmir’de de modernleşmenin etkisiyle birlikte sanayi ve üretim alanlarının kentin dış bölgelerine taşınması, organize sanayi bölgelerinin oluşturulması, ulaşım ağlarının genişlemesi sonucunda kent ve kent çevresinde yer alan kırsal yerleşim alanları arasındaki sınır belirginliğini yitirmektedir. Özellikle kent çevresinde yaşayan nüfus, ulaşım süresinin kısalması sonucunda kent içinde çalışabilmektedir.

İnsanlığın kimlik kartı, matbaa ile desteklenen yazıdır. Sanat ve edebiyat, siyaset ve ekonomi ile birlikte ancak yazılı kültür döneminde kalıcı ve daha da önemlisi etkin bir niteliğe kavuşmaktadır. Hiç kuşku yoktur ki, günümüzdeki başdöndürücü teknolojik gelişmenin altında bu biriktirilebilme özelliği yatmaktadır (Kongar, 1993: 25).

Resim 70 İzmir Fuarı Havagazı standı, İzmir Belediyesi otobüsü, Kordon Şehir Gazinosu Rum ve Ermenilerin yaşadığı Frenk Mahallesi denilen bugünkü İzmir Kültür Park’ın kurulu olduğu alandır. Frenk Mahallesi, Birinci ve İkinci Kordon arkaları, 13-14 Eylül 1922’de gerçekleşen yangınla kül ve enkaz yığını haline gelmiştir (Sakar, 2011: 39). İzmir Kültür Park, fuar, ticaret ve kentin tanıtımı amacıyla gerçekleştirilmiş bir kentsel projedir. İzmir Belediye otobüsünün 1940 yılından görüntüsü üzerinde, İ.B.O (İzmir Belediye Otobüsü) harfleri yer almaktadır. Otobüslerin önünde üst kısımda ise otobüslerin güzergah yeri bulunmaktadır. Resimde yer alan Kordon Şehir Gazinosu, 1932 yılında belediye tarafından inşa edilmiştir. Şehir Gazinosu yazısının yer aldığı levhanın alt kısmında o dönemde sponsor olarak destek sağlayan Telefunken Radyo’nun da logosu yer almaktadır.

Resim 71 Troleybüs deposu, Güzelyalı İzmir

İzmir’de bir zamanlar ulaşım aracı olarak kullanılan troleybüslerin yer aldığı depo görüntüsü, 1970’lerde Robin Lush adındaki gezginin çektiği bir fotoğraftır (http://web.deu.edu.tr/berent/trolleybus/trolleybus.html). Şehir Gazinosu logosunda olduğu gibi Troleybüs yazısı da serifsiz karakterle oluşturulmuştur.

Kitle kültürünü yaygınlaştıran reklam sektörüyle birlikte (Fuat, 2002: 15), 1980’lerden sonra iletişim ve teknoloji araçlarının artmasının sonucunda kentlerde, görsel tanıtım ürünleri yaygınlaşmış ve görsel yoğunluk artmıştır. Kentin kırsal ve merkezi ayrımı olmaksızın bazı evrensel markaların logoları, tanıtım ürünleri toplumun her an karşısına çıkar duruma gelmiştir. Bu anlamda, reklamın, grafik tasarımın bazı markalarda kır kent ayrımı olmaksızın yayınlanmasını gerektirmektedir. Ancak bazı markaların tanıtımları ise, özellikle kent merkezinde gerçekleşmektedir. Örneğin dünyaca tanınmış lüks ve pahalı markalar, kırsal kesimdeki bireye hitap etmediğinden tanıtım ürünleri de bu kesimlerde sergilenmemektedir. Kent merkezinde ise, markaların caddelerde ve alışveriş merkezlerinde mimari yapı tasarımı seçimi, vitrin tasarımı ve reklam ürünlerinin tasarımları hitap ettikleri kitleye göre farklılık göstermektedir. Yeme-içme kültürü, semtlere ve bu semtlerde bulunan belirli caddelere göre farklılık göstermektedir. İzmir’de Alsancak, Karşıyaka Bostanlı, İzmir’in tarihsel süreçte ün kazanmış restoran, gazinolarının, mayhanelerinin yanında günümüzde de cafe-restoran-bar işletmelerinin yer aldığı semtlerdir. Bostanlı’da Cengiz Topel Caddesi boş zaman etkinlikleri, yeme içme aktiviteleri için mekanları içermektedir.

Resim 72 Tarık Dursun K. Sokağı levhası, Karşıyaka İzmir

İzmir Karşıyaka’da doğmuş olan Tarık Dursun adını yaşatmak amacıyla Karşıyaka’da bir sokağa verilen ismin yer aldığı levhanın altında, Karşıyaka Belediyesi’nin logosu ve Tarık Dursun’un hayatı levhada yer almaktadır. Günümüzde kentte doğmuş büyümüş ünlülerin isimlerini yaşatmak adına sokak isimlerine verilmesi, Milano’da olduğu gibi İzmir’de de yaygınlaşmaktadır. Ancak buradaki levhaların hava koşulları nedeniyle paslanmış ve eskimiş olması, yazıların okunmasını engellemektedir. Levhaların paslanmış görüntüsü, kentin kurumsal kimliğine olumsuz değer katmaktadır. Kentin görsel bütünlüğünün sağlanmasında bilgilendirme levhalarının estetik kaygılarla oluşturulması önem taşımaktadır. Bu anlamda belediyelerin tasarımları düzenli olarak kontrol etmesi ve gerekli görülen yerlerde yenileştirme çalışmalarının sürdürülmesi gerekmektedir. Yenilenen tasarımlardaki yazı karakterlerin daha önce kullanılan karakterlerle uyumu, kentin görsel tasarımında bütünlüğün oluşturulmasına katkı sağlamaktadır.

Resim 73 İzban tanıtım posterleri, İzmir

İzban banliyö araçlarında yer alan tanıtım posterleri, kentin ulaşımının önemli bir kısmını oluşturan banliyöler konusunda belediyenin sürdürdüğü çalışmaları ve hedefleri yolculara iletmek amacıyla banliyölerde yer almaktadır. Resim 73’te yer alan posterlerinde, siyah beyaz görseller üzerinde yer alan sloganlar beyaz ve renkli çerçeve içinde konumlandırılan slogan ve bilgi yazıları, grid sistemi ve tasarım kuralları dikkate alınarak oluşturulmuştur. Posterlerin sağ alt köşesinde ise İzban logosu yer almaktadır. Bu posterler, aynı tasarım anlayışıyla oluşturulduğundan aralarında bütünlük sağlanmıştır.