• Sonuç bulunamadı

İsviçre ve Türk Hukuku'nda İrtifak Hakkı Anlayışı ve Olağan Ayni Hak Görüşü

Belgede Üst hakkı (sayfa 41-43)

3.3 Üst Hakkının Hukuki Niteliği

3.3.4 İsviçre ve Türk Hukuku'nda İrtifak Hakkı Anlayışı ve Olağan Ayni Hak Görüşü

Hak sahibine bir eşyadan yararlanma yetkisi sağlayan ayni bir hak şeklinde tanımlanabilecek olan irtifak hakkı kavramı, Klasik Roma Hukuku'nda yalnızca eşyaya bağlı irtifakları ifade ederken; Iustinianus devrinde şahıs lehine kurulan irtifakları da kapsamına alarak genişletilmiş ve böylece üst hakkı, sınırlı ayni haklar sistematiği içinde yerini almıştır112. Fransız ve İtalyan hukuk sistemlerinde kanun koyucular, Klasik Roma Hukukunu

takip etmişler ve medeni kanunlarında irtifak hakkı kavramını eşyaya bağlı irtifaklar şeklinde düzenlemişlerdir. İsviçre ve Türk Medeni Kanunları ise eşyaya bağlı irtifak haklarının yanında şahsi irtifak haklarını da tanımakla kalmamışlar, şahsi irtifakların intifa ve oturma haklarının dışında kalan türlerini, devredilmesi ve miras yoluyla geçmesi mümkün haklar olarak düzenlemişlerdir. Bu haklardan üst hakkının ve kaynak hakkının, devredilmesi ve miras yoluyla geçmesi (taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça) mümkündür. Diğer irtifak haklarında ise tersine, kural devredilememe ve miras yoluyla geçmeme, istisna ise ancak taraflarca kararlaştırılması durumunda devredilebilme ve miras yoluyla geçebilmedir113

. Günümüzde hızlı nüfus artışı ve kentleşme olgusu, sanayi ve ticaretteki gelişmeler ve yoğun turizm hareketleri ile birlikte üst hakkının kullanım olanakları farklılaşmış ve bu hakka olan ihtiyaç artmıştır. Bu ihtiyacın karşılanabilmesi için de eşyaya bağlı irtifak haklarının Klasik Roma Hukukunda bu haklara çizilmiş olan sınırların genişletilmesi gerekmiştir. İsviçre Medeni Kanunu’nun 781. maddesi ile diğer irtifak haklarının kabul edilmiş olması da İsviçre Kanun Koyucusunun bu gerekliliği dikkate almasının bir sonucudur. Kanun böylece taraflara, eşyaya bağlı bir irtifak hakkını bir şahsi irtifaka dönüştürmek suretiyle ona bağımsızlık niteliği kazandırabilme olanağını tanımaktadır114

.

Öte yandan İsviçre ve Türk Kanun Koyucuları, Roma Hukuku'nda hakim olan, ancak yararlanan taşınmazın niteliğinden doğan ihtiyaçlara cevap veren irtifak haklarının eşyaya bağlı olarak kurulabileceği, sadece yararlanan taşınmazın malikinin şahsi ihtiyaçlarına yönelik irtifak haklarının ise eşyaya bağlı olarak kurulamayacağı anlayışını kaldırmış ve böylece eşyaya bağlı irtifak hakkı kavramının kapsamını genişletmiştir115. Türk ve İsviçre Medeni

111 Ünal, s. 86. 112 Günal, s.113. 113 Ertaş, s. 503; Gürzumar, s.28. 114 Gürzumar, s.29. 115 Oğuzman/Seliçi/Oktay-Özdemir, s.623, 634.

Kanunlarına göre eşyaya bağlı irtifak hakkının kurulabilmesi için, irtifakın kurulduğu anda mevcut ve taşınmaz malikinin şahsi ihtiyacını karşılamaya yönelik bir yararlanma yeterlidir116. Türk-İsviçre Sistemi'nde eşyaya bağlı irtifak hakkı kurulabilmesi için, yükümlü taşınmaz ile yararlanan taşınmazın birbirine bitişik olması gerekmediği gibi yararlanan taşınmazın yükümlü taşınmazın mutlaka tabii vasıflarından bir yararlanma sağlaması da gerekli değildir. Gerekli olan, yüklü taşınmazın herhangi bir özelliğinden yararlanılıyor olması ve bu yaralanma sebebiyle malikin taşınmaz üzerindeki mülkiyet hakkından doğan yetkilerinin kısıtlanıyor olmasıdır117.

İsviçre-Türk Hukuklarında başlangıçta tartışmalı olan üst hakkının hukuki niteliği zamanla meydana gelen gelişmeler karşısında "olağan sınırlı ayni hak" olarak kabul gördü118

. Doktrinde baskın olan görüşe göre üst hakkı, başkasının taşınmazı üzerinde bir inşaat yapmak veya önceden inşa edilmiş bir yapının maliki olmak yetkisini veren bir irtifak hakkıdır119. Üst hakkı, Fransız Hukuku'ndaki gibi tam bir mülkiyet hakkı olmadığı gibi, Alman Hukuku'ndaki gibi kendine özgü sınırlı bir ayni hak da değildir. Bu hak olağan sınırlı ayni hakların önemli bir bölümünü oluşturan irtifak hakları arasında yer alır. Kanundaki düzenleniş biçiminden de üst hakkının bu niteliğini çıkarmak mümkündür120

. Her ne kadar arazide önceden mevcut veya üst hakkına dayanılarak inşa edilmiş yapı üzerindeki mülkiyet hakkı tam bir ayni hak niteliğinde ise de bu hakkı tam bir mülkiyet hakkı olarak nitelemek doğru değildir. Öncelikle buradaki mülkiyet hakkı irtifak hakkına bağımlı olup, yapı üzerindeki mülkiyet hakkının irtifak hakkından ayrı olarak devri mümkün değildir. Diğer bir hususta hakların süresi ile ilgili farktır. Mülkiyet hakkının zamansal bir sınırı olmamakla birlikte, üst hakkında yapı üzerindeki mülkiyet hakkının süresi irtifak hakkının süresi kadardır ve bu süre Türk Medeni Kanunu m. 836 uyarınca bağımsız olarak en çok yüz yıldır121

.

Türk Medeni Kanunu'nda bazı irtifak türleri hariç genel bir irtifak hakkı tanımı yapılmamıştır. İrtifak haklarını diğer sınırlı haklardan ayıran özellikler bakımından değerlendirildiğinde başkasına ait bir maldan doğrudan doğruya yararlanma yetkisi sağladığından rehinden farklılık gösterir122

. Çeşitli irtifak hakları arasındaki ortak özellikler bakımından değerlendirildiğinde üst hakkı, yüklü taşınmaz malikine bir kaçınma ve katlanma edimi yüklediği için eşyaya bağlı irtifaklara; bir şahıs lehine tesis edilebildiği için şahsi 116 Oğuzman/Seliçi/Oktay-Özdemir, s.634. 117 Oğuzman/Seliçi/Oktay-Özdemir, s.634. 118 Ünal, s. 86. 119 Oğuzman/Seliçi/Oktay-Özdemir, s.693. 120 Ünal, s. 88. 121 Ertaş, s. 506. 122 Ünal, s. 88.

irtifaklara benzer. Üst hakkının şahsi ve eşyaya bağlı irtifaklarla bu ortak özellikleri dikkate alındığında, onun düzensiz kişiye bağlı bir irtifak hakkı olduğu sonucu çıkar123

.

Öte yandan üst hakkı şahsi irtifaklarla benzerlik göstermesine rağmen, intifa veya oturma hakları gibi mutlak şahsa bağlı bir irtifak hakkı değildir. Üst hakkı sadece eşyaya bağlı veya sadece şahsa bağlı bir irtifak olmadığından ve devir ve intikal kabiliyeti dikkate alındığında, kaynak hakkı ve düzensiz şahsa bağlı diğer irtifaklarla (TMK. m. 837,838) aynı kategoriye girmektedir.124

Sonuç olarak üst hakkı kaynak İsviçre Medeni Kanunu düzenlendiği zaman, Fransa'da sadece uygulamada mevcut; Almanya'da ise henüz yeni yürürlüğe girmiş olduğundan İsviçre kanun koyucusunun bu konuda örnek alacağı yerleşmiş bir sistem mevcut değildi. Bu sebeple üst hakkı İsviçre Türk Medeni Kanunları'nda kendisine özgü bir şekilde düzenlenmiş oldu125

.

3.4 Üst Hakkının Benzer Haklardan Farkı

Belgede Üst hakkı (sayfa 41-43)