• Sonuç bulunamadı

İSTİŞARE, EŞGÜDÜM VE İŞBİRLİĞİ

Çalışma hayatında iki ana taraf vardır: çalışanlar ve işverenler. Çalışma hayatı da bu iki taraf arasındaki ilişkileri inceler. Zaman zaman bu iki tarafın çıkarları, ekonomik fayda veya ticari çıkarlarda olduğu gibi çatışır. Tarafların konumuna bağlı olarak, işverenler kârını azami düzeye çekmeyi amaçlarken çalışanlar da daha yüksek ücret almayı hedeflerler. Her iki tarafın da örgütleri vardır. Bu koşullar karşısında, devlet iki taraf arasındaki ilişkileri düzenlemede ve koordine etmede kilit bir rol oynar. Bu yüzden, iş sağlığı ve güvenliği faaliyetlerini yürütürken “üçlü sacayağının işbirliği” esastır.

Devletin en önemli rolü, kanun ve yönetmelik geliştirmek ve bunları hayata geçirmektir. Öte yandan, konuyla ilgili tüm kilit politikalar üç taraf arasında müzakere edilir: Sendikalar, İşveren Örgütleri ve Hükûmet.

Ülkeler arasındaki ilişkileri koordine etmek için ise uluslararası düzeyde işleyecek başka bir eşgüdüm mekanizmasına ihtiyaç duyulur. Bu işbirliği ve eşgüdüm esas olarak Uluslararası Çalışma Örgütü tarafından gerçekleştirilir. Dünya Sağlık Örgütü ve başka bazı uluslararası kuruluşlar da uluslararası eşgüdümde yer alırlar.

4.1. Ulusal düzeyde

Eşgüdümden sorumlu ana kurum ÇSGB’dir. Bakanlığın merkezi başkent Ankara’dadır ve illerde temsilcilikleri vardır. Başka bazı bakanlıklar, işçi ve işveren örgütleri de eşgüdüm mekanizmasında yer alırlar. Çalışma hayatındaki ana ortaklar Tablo 1.1’de sunulmuştur.

 ÇSGB: Bakanlık çalışma hayatıyla ilgili kanunları hazırlar ve çalışma hayatının standartlarını tanımlayan düzenlemeleri yapar. Mevzuat geliştirirken, ILO Sözleşmeleri ve Tavsiyeleri, Avrupa Birliği Direktifleri ve benzeri uluslararası düzenlemeler dikkate alınır. Kanun ve diğer düzenlemelerin kabul edilmesinden sonra Bakanlık işverenlere ve çalışanlara mevzuatın nasıl uygulanacağı ile ilgili danışmanlık yapar. Bakanlık ayrıca düzenli teftişler yoluyla kanun ve diğer yönetmeliklerin uygulamasını yürütür.

 Sağlık Bakanlığı: Bakanlık tüm topluma önleyici ve tedavi edici sağlık hizmetleri sunar. İş sağlığı ve güvenliğiyle ilgili olarak, bakanlık çalışan nüfusa çoğunlukla genel sağlık sorunlarının yanı sıra, iş kazalarının ve meslek hastalıklarının teşhisi ve tedavisi şeklinde sağlık hizmetleri sunar. Sağlık Bakanlığı ayrıca bazı rehabilitasyon hizmetlerini de sunar. Kısa süre önce bakanlık, Toplum Sağlığı Merkezleri aracılığıyla işyerlerine sağlık ve güvenlik hizmetleri sağlamaya başlamıştır. Hâlihazırda, 64 ilde bulunan 81 Toplum Sağlığı Merkezi bu hizmetleri sunmaktadır.

 Diğer bakanlıklar: Milli Eğitim Bakanlığı, Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Kalkınma Bakanlığı ile Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı da iş sağlığı ve güvenliği konularına müdahil olup Ulusal İş Sağlığı ve Güvenliği Konseyine katılırlar.

 Sosyal paydaşlar: İş sağlığı ve güvenliği alanındaki tüm faaliyetlerde hem işçi hem de işveren örgütleri temsil edilirler: mevzuat hazırlama prosedürleri, çalışanların eğitimi ve iş sağlığı ve güvenliği önlemlerinin uygulanması.

 Ulusal İş Sağlığı ve Güvenliği Konseyi: Konsey 2005 yılında, iş sağlığı ve güvenliği alanında Bakanlığa tavsiyelerde bulunacak danışma kurulu olarak kurulmuştur. Konseyin başkanlığını bakanlık müsteşarı üstlenirken, sekreterlik çalışmaları İş Sağlığı ve Güvenliği Genel Müdürlüğü

34 tarafından yürütülür. Konseyde, yarısı devlet kurumlarından (ilgili bakanlıklar, Yüksek Öğretim Kurulu, vb.) yarısı da sivil toplum kuruluşlarından (işçi ve işveren örgütleri, mühendis ve tabip birlikleri ile diğer ilgili kuruluşlar) olmak üzere toplam 26 üye bulunmaktadır. Konseyin amacı,

“çalışmalarında ulusal ve uluslararası gelişmeleri göz önünde bulundurarak, ülke genelinde iş sağlığı ve güvenliği koşullarını iyileştirmek üzere belirlenecek politika ve stratejiler hakkında Bakanlığa ve hükûmete tavsiyelerde bulunmak” olarak tanımlanmıştır. Konsey yılda iki kez,önceden belirlenen bir gündeme göre toplanır. Konseyin bu toplantılarda önceki toplantıda alınan kararları gözden geçirmesi ve gerçekleştirilen uygulamaları takip etmesi beklenir.

 Özel konularda teknik (uzman) komisyonlar: İş Sağlığı ve Güvenliği Genel Müdürlüğü ihtiyaç duyulduğunda çeşitli özel konularda “geçici süreli komisyonlar” kurar. İşçi ve işveren örgütü temsilcileri, ilgili bakanlıklar ve akademiden temsilciler bu komisyonlara davet edilerek, politika ve stratejileri tartışıp geliştirmeleri istenir. Komisyonlar çoğunlukla genel müdür yardımcılarından birinin başkanlığında çalışır. Bu komisyonların bazı örnekleri arasında tozla mücadele teknik komisyonu (yılda iki kez Haziran ve Aralık aylarında toplanır), tehlike sınıfı belirleme teknik komisyonu (yılda bir kez Şubat ayında toplanır), asgari ücret tespit komisyonu (Haziran ayında bir sonraki yılın ücretlerini tartışıp karara bağlamak üzere birkaç kez toplanır) ve iş sağlığı ve güvenliği eğitimleri hakkında teknik komisyon (ihtiyaç halinde toplanır).

 Akademik kuruluşlar ve meslek örgütleri tarafından düzenlenen bilimsel toplantılar ve çalıştaylar:

Her yıl devlet kurumları veya sivil toplum kuruluşları tarafından bir dizi bilimsel toplantı, konferans, çalıştay ve eğitim programı düzenlenir. Bu tür etkinlikler iş sağlığı ve güvenliği profesyonellerine bir araya gelme ve daha ileri düzeyde işbirlikleri kurma fırsatı verir.

 Farkındalık yaratma ve bilgilendirme etkinlikleri: İSGGM çeşitli sektörlere yönelik olarak spot filmler, kitaplar, rehberler, risk kontrol listeleri, broşürler, posterler ve kitapçıklar gibi görsel-işitsel ve basılı materyal hazırlar ve sağlar. Bu belgeler talep üzerine ilgili taraflara ücretsiz olarak teslim edilir.

 Ulusal ve uluslararası projeler ve işbirlikleri: Bakanlık, üniversiteler veya diğer kuruluşlar tarafından yürütülen projeler işyerlerindeki iş sağlığı ve güvenliği koşullarını iyileştirmeye dönük yeni yaklaşımların geliştirilmesine hizmet eder. Projeler ayrıca ana paydaşları ve akademik çalışmaları bir araya getirmekte de rol oynar. Yeniden yapılandırıldıktan sonra, İş Sağlığı ve Güvenliği Genel Müdürlüğü; ILO, WHO, ISSA, İİT, JICA, IFA, DGUV, AB Komisyonu, AB-OSHA, IOSH ve benzeri kuruluşlarla yapılan işbirlikleri de dâhil Ulusal ve Uluslararası düzeyde 60’ı aşkın proje yürütmüştür.

4.2. İşletme düzeyinde

İşletme düzeyinde istişare ve işbirliği olanakları da mevcuttur. Belli başlı örnekleri aşağıda verilmiştir:

 İşyeri iş sağlığı ve güvenliği kurulları: Mevzuat uyarınca, 50 ve daha çok işçi çalıştıran ve 6 aydan uzun süre faaliyet gösteren işyerlerinin Kurul kurma yükümlülüğü vardır. Kurul işçilerle işverenin, bir işyeri hekiminin ve iş güvenliği uzmanının katılımıyla oluşturulur. Bu kurullar, tarafların bir araya gelerek işyerindeki iş sağlığı ve güvenliği konularını tartışmaları, makul çözümler üretmeleri için iyi bir fırsattır. Kurula işveren başkanlık eder ve başkan Kurulun tavsiyelerini dikkate almalıdır.

 Ortak İş Sağlığı ve Güvenliği Birimleri (OSGB): Bu birimler, aynı iş ortamında birden çok işverenin bulunduğu durumlarda (alt yükleniciler de dâhil), işyerlerine iş sağlığı ve güvenliği hizmetleri sunmak üzere Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından yetkilendirilmişlerdir.

35

 Eğitim programları: İlgili mevzuat uyarınca işveren çalışanlarına teknik bilgiler ve iş sağlığı ve güvenliği konularıyla ilgili eğitim aldırmalıdır. Bu eğitim programları çalışanları birbiriyle yakınlaştırması bakımından da yarar sağlar.

36