• Sonuç bulunamadı

İnternet Yer Sağlayıcısı (Host)

1.3. İNTERNETİN İŞLEYİŞİ

1.3.7. İnternet Yer Sağlayıcısı (Host)

İnternet ile erişim sağlanan dijital bir depo olan internet sağlayıcısı, sunucularda olduğu gibi içyapısında dijital dataları saklayan internet servis sağlayıcıları da host olarak adlandırılmaktadır.51

5651 sayılı kanuna göre yer sağlayıcı, hizmet ve içerikleri barındıran sistemleri sağlayan veya işleten gerçek veya tüzel kişilerdir.52 (5651 sayılı kanun, 2/f)

Aynı kanunun 5. Maddesinde yer sağlayıcının yükümlülükleri belirtilmiştir. 5.

Maddeye göre, yer sağlayıcı, yer sağladığı içeriği kontrol etmek veya hukuka aykırı bir faaliyetin söz konusu olup olmadığını araştırmakla yükümlü olmamakla birlikte, yer sağlayıcı, yer sağladığı hukuka aykırı içerikten, ceza sorumluluğu ile ilgili hükümler saklı kalmak kaydıyla, bu Kanunun 8. ve 9. maddelerine göre haberdar edilmesi halinde ve teknik olarak imkân bulunduğu ölçüde hukuka aykırı içeriği yayından kaldırmakla yükümlüdür. (5651 Sayılı Kanun, m. 5)53

30.11.2007 tarih 26716 sayılı yönetmeliğin 7. maddesi ile yer sağlayıcıya iki yükümlülük daha getirilmiştir. 26716 sayılı yönetmeliğin 7/b maddesine göre, sunucu barındırma hizmeti dâhil, yer sağlamakla ilgili hizmetlerinde (a) bendindeki hükümlere uymakla, 7/c maddesine göre de yer sağlayıcı trafik bilgisini altı ay saklamakla, bu bilgilerin doğruluğunu, bütünlüğünü oluşan verilerin dosya bütünlük değerlerini zaman damgası ile birlikte saklamak ve gizliliğini temin etmekle yükümlüdür.

50 Oğuz, 2012, a.g.e., s. 54-55.

51 Avşar ve Öngören, a.g.e., s. 120.

52 “İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında Kanun”, Resmi Gazete, Sayı: 26530, 23 Mayıs 2007, (Erişim) http://www.resmigazete.gov.tr/eskiler/2007/05/20070523-1.htm , 12.12.2016.

53 “İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında Kanun”, Resmi Gazete, Sayı: 26530, 23 Mayıs 2007, (Erişim) http://www.resmigazete.gov.tr/eskiler/2007/05/20070523-1.htm , 12.12.2016, Madde 6/2.

18 1.4. İNTERNETİN YÖNETİMİ

İnternetin küresel bir özellik taşıması, belli bir merkezi ve sınırı olmayan doğası, internetle ilgili problemler ve tartışma hususunda, ülkelerin tek başlarını etkin legal düzenlemelerin yapılmasına olanak vermemektedir. Bu bağlamda, devletlerin, teknoloji ve bilhassa küresel iletişim üzerindeki ilerlemeleri takip etmesi, kendi legal düzenlemeleri ve düşünce ve politika ortaya koyma şekillerine, bu sahada ulaşılan sonuçları da strüktürel olarak uyarlama ihtiyacının olduğu anlamına gelmektedir.

Modern IP tabanlı ağların idaresi günümüzde önem kazanan bir olgu olarak karşımıza çıkmaktadır. Her geçen gün internet ağına katılan yeni kullanıcılar, eklenen yen Ethernet anahtarları, cihazların takibi, idaresi, ağ trafiğinin denetlenmesi gibi her gün ortaya çıkan problemlerin çözümünde ağ yöneticilerinin kullanımına dair hazırlanan birçok yazılım bulunmaktadır. Fakat bunlar, yalnız belli bir vazifeyi gerçekleştirecek biçimde geliştirilmiştir.54

Ağ topolojisi tespit çalışmaları, internetin daha yaygın kullanımı ile artmaya başlamıştır. Ağ katmanı seviyesinde yapılan çalışmalar, genelde ana omurgaların yer aldığı geniş alan ağları ve ağ katmanı düzeyinde topoloji gösterimini amaçlamış, çoğu zaman yerel alan ağları ve bileşenlerine önem vermemiştir. Bu durum daha sonra, birçok üretici ve geliştiricinin çıkardığı çeşitli ürünlerle doldurulmaya çalışılmıştır. Günümüzde internetin tek ve belli bir sahibi bulunmamaktadır. İnternet trafiği küresel kurallar içinde, küresel işbirliğiyle gönüllü kuruluşlar tarafından yönetilmektedir. Ortaya çıkan bu kurallar ve kuruluşların yapısı, artan internet trafiğinin gereksinimleri tarafından belirlenmektedir. Bu nedenle, zamanla bu kuruluşların yapısı da gereksinimlere bağlı olarak değişmektedir. Bugün, internet idaresinde iki kurum bulunmaktadır. Bunlardan biri, internet numaralarının tahsisini idare eden IANA (İnternet Numara Kayıt Merkezi), diğeri de internet idare ve gelişme politikalarını tayin eden ICANN (İnternet İdare ve Gelişim Merkezi) kuruluşudur. Bu kuruluşların altında, dünyanın beş bölgesi için internet kaynaklarının ICANN tarafından belirlenen politikalar uyarınca idare eden RIR

54 Alkan, Mustafa ve Canbay, Cafer, “İnternet Alan Adları Yönetimi, Mevcut Sorunlar ve Çözüm

Önerileri”, (Erişim)

https://www.btk.gov.tr/File/?path=ROOT%2F1%2FDocuments%2FSayfalar%2FArastirma_Rapor lari%2FInternet_Alan_Adlari_Yonetimi_Mevcut_Sorunlar_ve_Cozum_Onerileri.pdf, 12 Aralık 2016, s. 4.

19 (Bölgesel İnternet Kayıt Merkezi) isimli kuruluşlar bulunmaktadır. Ticari amaç sahibi olmayan ve hükümetlere bağlı olmayan birer sivil toplum kuruluşu olan bu merkezler, bu özelliklerinden başka, ICANN politikalarının oluşturulmasında rol oynamaktadırlar. Böylece, global olarak katılımcı ve demokratik bir internet idaresi oluşmaktadır.55

Şekil 1. IANA yönetim organizasyonu 56

Şekil 2. ICANN yönetim organizasyonu 57

55 Soysal, Tamer, İnternet Alan Adları Sistemi ve Tahkim Kuruluşlarının UDRP Kurallarına Göre Verdikleri Kararlara Eleştirel Bir Yaklaşım-I, Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, Sayı: 21, Yıl:

2006/2, 493-494.

56 Çetin, Hakan, Türkiye’nin Otonom Sistem Seviyesinde İnternet Haritasının Çıkarımı ve İncelenmesi, T.C. Muğla Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi, 2009, s. 11

57 Çetin, a. g. e. , s. 11

20 Bölgesel internet kaydı yönetimi, sorumluluk bölgelerinde bulunan internetin belli bir düzen içinde dağıtımı, kaydının yapılması işlemlerini uygulamaktadır.

İnternet kayıt dağıtımı dünya üzerinde beş bölgeye ayrılmıştır. (Şekil 3)

Şekil 3. Bölgesel gösterim haritası 58

Dünya’da ARIN, LACNIC, RIPE NCC, APNIC ve AfriNIC olmak üzere beş tane bölgesel internet kayıt merkezi bulunmaktadır. ARIN, Kuzey Amerika, LACNIC Latin Amerika ve bazı adalar, RIPE NCC Avrupa, Orta Doğu ve Orta Asya, APNIC Asya Pasifik, AfriNIC Afrika bölgesini kapsayan ve kaydını tutan organizasyonlardır. Ancak bu alanlar, kesin sınırlara sahip değildir. Örnek olarak ARIN, bölgesel olarak Kuzey Amerika’yı kapsasa da, Güney Amerika ve Afrika’ya da hizmet vermektedir. Türkiye bu kayıt merkezlerinden RIPE NCC içindedir.

Lessing’e göre; günümüzde kendi kendini idare modeline bırakılmış olan internetin, tasarım, hukuk, piyasa yapısı ve sosyal kurallar sahası olmak üzere dört unsuru bulunmaktadır. Lessing, internete ait politikaları doğrudan ve dolaylı model olarak ikiye ayırmaktadır.59

İnternetin doğrudan düzenleme modelinde, siyaset yapıcılarının internet idaresinde doğrudan bir etkisinin bulunduğu farz edilmektedir. Günümüzde globalleşmenin önem kazanması ve çeşitli sınırların kaldırılması, internet üzerinde bu şekilde doğrudan idare modelinin olması güç bir durumdur. Doğrudan düzenleme modeli, internet üzerinde gitgide sınırlama ve sansürün oluşmasına neden olan bir

58 Çetin, a. g. e. , s. 12

59 Kaymas, Serhat, İnternet ve Ulusal Kamu Politikaları: İnternet Yönetiminde Türkiye için Alternatif

Öneriler, İletişim: Araştırmaları, 5(2), 2007, (Erişim)

http://dergiler.ankara.edu.tr/dergiler/23/1820/19198.pdf , 29.Eylül 2016, s. 123

21 modeldir. Her ne kadar bu modelin güç bir model olduğu görüşünde bulunulsa da, başta Çin olmak üzere bazı ülkelerin internet üzerindeki yönetim biçimi, anti-demokratik olarak değerlendirilse de, bu ülkelerdeki yönetim biçimi doğrudan düzenleme biçimine dayanmaktadır.60

Şekil 4. İnternetin doğrudan düzenleme Modeli 61

İnternet düzenlemelerinde bulunan diğer bir model ise dolaylı internet yönetimi modelidir. Dolaylı internet yönetimi modelinde, internet düzenlemeleri bir dizi unsurun eş zamanlı olarak dolaylı bir şekilde gündeme alınmasıdır. Bu model daha çok Avrupa Birliği tarafından uygulanmaktadır. 62

Şekil 5. İnternetin dolaylı olarak düzenlenmesi 63

Çeşitli toplumlarda internetin gelişmesi hakkında çeşitli yaklaşımlar bulunmaktadır ve internetin etkinliği toplumlardan toplumlara farklılıklar

60 Kaymas, a. g. e. , s. 123.

61 Cooke, 2007, akt., Kaymas, a. g. e. , s. 123

62 Kaymas, a. g. e. , s. 124

63 Cooke, 2007, akt., Kaymas, a. g. e. , s. 124

22 göstermektedir. İktisadi gelişmişlik, alt ve üst strüktür bağlamında, teknolojik donanım, kişisel haklara saygı, uluslararası alanda söz ve oy sahibi olma konularında, her ülke aynı seviyede değildir. Örnek olarak, Türkiye, internetle yaşamı daha gelişme aşamasındayken, bazı ülkeler, internet alanında çok daha ilerlemiş, internet erişimi ve kullanımının hızlanması gibi farklı konular üzerinde yoğunlaşmaktadır. Bunun doğal bir sebebi olarak, ülkelerin internetin çok taraflı yönetimine yaklaşım biçimi ve politika oluşturma sürecinin de farklı önceliklerle ortaya çıkmaktadır. 64

Çok taraflı yönetim kavramının, internet ile ilgili çözümlemede, başta Batı Avrupa için uygun bir kavramdır. Bu, sadece teknolojinin doğası nedeniyle değil, aynı zamanda Batı Avrupa’nın siyasi ve toplumsal doğasından da kaynaklanmaktadır. Sonuç olarak internetin legal düzenlenişi ve internetteki sosyokültürel farklılıkların ve yaklaşımların hukuki olarak tanımlanışında, Batı Avrupa ülkelerinde çeşitli zorluklar bulunmaktadır. Avrupa Birliği üye ülkeleri seviyesinde, ortak bir Bilgi Toplumu Çağına uyum sağlansa da, ülkeler arasında kültürel, tarihi ve sosyo - politik farklılıklardan dolayı, Avrupa’deki çeşitli toplumlarında internetin gelişmesi ve yönetimi konusunda farklı yaklaşımların bulunduğu görülmektedir. Örnek olarak, Almanya’da internette ırkçılık hakkında yayınların yapılmasına çekinceli yaklaşılırken, İngiltere bu konuda daha sakin bir tutum takınmaktadır. Ancak, cinsellik konusunda İngiltere, toplumun sahip olduğu geleneksel ve katı tutum yansıtan politikalar izlemekte bir sakınca görmemektedir. 65

Çok Katmanlı (Taraflı) Yaklaşım internet gibi yeni iletişim teknolojilerinin gelişimi ve bu teknolojinin merkezi olmayan ve küresel doğası, kuşkusuz Türkiye’yi de etkilemektedir, daha da etkileyecektir. Yukarıda da belirtildiği gibi, toplumların internet ve internet politikaları üzerinde farklı kaygıları ve çekinceleri vardır. İnternet yönetimi de her toplumun kendi kültürel, tarihi ve politik geçmişinin ve devlet gelişiminin doğal bir yansımasıdır. İnternet’in kendine has; merkezi olmayan ve küresel doğası, uluslararası ve uluslar üstü düzeydeki gelişmelerin ve anlamaların etkisi ve gücü nedeniyle, “etkin” kural koyma olgusu, tek bir devlet üzerinde sınırlanmayacaktır. 66

64 Akdeniz, Yaman, Çağdaş İnternet Yönetimi, Nisan 2004, (Erişim) http://www.policy.hu/akdeniz/beyaz_kitap_sura.pdf, 12 Aralık 2016, s. 2.

65 Akdeniz, a. g. e. , s. 2-3.

66 Aynı, s.3.

23 Uluslar üstü ve milletlerarası ilerlemelerin devletlerin idaresindeki etkinliği göz ardı edilemez. İnternetle ilgili sorunlara ortak çözümler bulmak, kullanıcı güvenliğini artırmak, bilişim çağında güveni sağlamak için izlem ve politikaların uluslararası seviyede bir araya getirilmesi bir zorunluluk halini almıştır. İnternetin çoklu idaresi için uygulanan yöntemler, yerel seviyede normatif maddi şartlar ve süreç şartlarına bağlı olmalıdır. İnternetin çoklu idaresi, ifade hürriyeti ve gizlilik gibi kişisel hakları tartışılmaz değerler olarak kabul eden normatif çerçeve içinde ele alınmalıdır.

Normatif maddi şartlar, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve diğer uluslararası insan hakları sözleşmeleri ile tanınan ve korunan haklar ya da ifade hürriyeti, bilgiye erişim ve iletişim gizliği gibi haklardır. Bu esas sözleşmelerin gizliliği ve ifade hürriyetini uluslararası olarak koruması, bilhassa global iletişim ağı internetin özelliklerine de uygun düşmektedir.

Bu bağlamda çoklu idare, yalnızca belirtilmiş olan değerler göz önünde bulundurarak uygulandığında legallik kazanabilir. Sonuç olarak, internetin iyi yönetişimi hakkında herkes tarafından kabul edilen standartların gelişimi, enternasyonal insan hakları standartları gibi düzgüsel şartlarla, milli, milletlerarası ve uluslar üstü seviyedeki internet idaresiyle ilgili siyasi girişimler ve amaçların örtüşmesi ile alakalıdır. Devletler tarafından yapılan düzenlemeler ve kanunlaştırma teşebbüsleri sırasında ya da işbirliğine dayalı düzenleme modelleri geliştirilirken, bu girişimler insan hakları ve düzgüsel değerler altında değerlendirilmelidir. Devletlerin yaptığı kanunlaştırmalar günümüzde dahi birçok durumda güçlü bir ihtimal ve gereklilik şeklinde algılansa da, internetle alakalı sorunlarda, hükümetçe yapılan düzenlemelere seçenek olabilecek düzenleme yöntemleri de dikkatle değerlendirilmelidir.

1.5. İNTERNET (BİLİŞİM) SUÇLARININ TANIMI

Suç, kanun koyucu tarafından içinde bulunduğu toplum için zarar verici ya da tehlikeli olduğu kabul edilen ve belirtilen faaliyet, hal ve harekettir. Suç, bir devletin hukuk kuralları içinde, yapıldığı takdirde cezai müeyyidesi olan eylemdir. İşlendiği takdirde, mağdura maddi ve / veya manevi hasar verecek nitelikte olan davranışların suç sayılabilmesi için, kanunda gösterilmiş olması ve cezai karşılığının bulunması

24 gereklidir. Bir faaliyetin suç sayılabilmesi için, suçta yasallık prensibinin zaruri bir neticesi olarak, işlenen faaliyetin kanunda belirtilen tarife uygun olması gereklidir.67

Bilgi işlem teknolojilerinin hızlı bir şekilde gelişim göstermesi ve buna orantılı olarak hayata olan etkisi gün geçtikçe artmaktadır. Bilgi işlem teknolojisinde gelişen artış ve gelişim etkisini olumlu gelişmelere olduğu kadar, suç dünyasına da yansıtmaktadır. Suç dünyasında bilişim teknolojilerinin ilk kez kullanıldığı zamanlardan beri bu alanda bir sınır çizmek, konuyu belli tartışma kalıplarına sığdırmak hep zor olmuştur. Ayrıca bilişim teknolojilerinin gelişmişliği ve kullanım yaygınlığı dünyanın farklı bölgelerinde ve farklı ülkelerinde değişkenlik göstermektedir. Bu ve benzeri sebeplerden dolayı evrensel bir “bilişim suçu” tanımı dahi yapılamamaktadır. 68

Bilgi işlem teknolojilerinin kullanımının yaygınlaşması ile birlikte ceza hukukunda, bu sistemlerin kötüye kullanımına dair eylemlerin cezalandırılabilir olması ve kötüye kullanımının oluşturduğu sorunların çözümü veya çözüme ait yaklaşım sonucu bu konuyla ilgili birçok tanım yapılmış ve bu tanımları ifade etmek için birçok terim kullanılmıştır. Bu şekilde, bilişim ve bilgisayar sistemi ile işlenen suçlar ile ilgili bilgisayar suçları, bilgisayar suçluluğu, bilişim suçları, internet suçları ve siber suçlar terimleri kullanılmaktadır.69

İnternet suçlarının tanımı ve tasnifi hakkında herkesçe kabul edilen bir tanım ve birlik bulunmamaktadır. Teknolojinin gelişmesi ile beraber, bilişim suçlarının kullanıldığı alan ve cihazlar ve işlenme şekillerinin de değişmesi, tek bir bilişim suçu tanımını yapmayı zorlaştırmaktadır. İnternet ve bilişimin özellikle hukuk alanında birçok davranış şekilleri ile birlikte yeni sorunları da beraberinde getirmektedir.

Türkiye’de teknoloji yoluyla işlenen suçlar genel olarak “bilişim suçu” ya da

“internet suçu” olarak adlandırılmaktadır. Bu nedenle internet suçu ve bilişim suçu bir bütün olarak görülmüş ve çalışma süresince de her iki kavram yer yer kullanılma yoluna gidilmiştir. Bununla birlikte, birçok ülkede olduğu gibi Türkiye’de de bilişim suçunun tanımı yapılmamış, bunun yerine bilişim alanında suç olarak değerlendirilen davranışların tanımları yapılmıştır.

67 Hafızoğulları, Zeki – Güngör, Devrim, “Türk Ceza Hukukunda Suçların Tasnifi”, TBB Dergisi, Sayı 69, 2007, s. 21-50.

68 Akarslan, Hüseyin, Bilişim Suçları, Bilişim Yoluyla İşlenen Suçlar ve Adli Bilişim Ayrımı, T.C.

Polis Akademisi Güvenlik Bilimleri Enstitüsü, Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi, 2011, s. 12

69 Ketizmen, Muammer, Türk Ceza Hukukunda Bilişim Suçları, Yayımlanmamış Doktora Tezi, T.C.

Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2006, s. 45

25 Her şeyden önce bilişim, kavram olarak, bilgisayar kavramına göre daha geniş bir anlam taşıması nedeniyle ve günlük yaşamda kullanılan cep telefonu vb. gibi çoğu elektronik aletin bilgisayar olmadığı, ancak birer bilişim sistemi olduğu dikkate alındığında, elektronik aletler yoluyla işlenen bütün suçların bilgisayar suçu olarak adlandırılmaması gerektiği uygun bulunmuştur. Bilişim, bilgisayara göre daha genel bir alanı ve bir üst kavramı ifade etmektedir. Temel olarak bilişim suçları,

“bilgisayar, çevre birimleri, pos makinesi, cep telefonu gibi her türlü teknolojinin kullanılması ile işlenilen suçlardır.” 70

Bilişim suçları genel olarak elektronik bilgi işlem kayıtlarına yasadışı yollarla erişilmesi veya bu kayıtların yasal olmayan şekilde silinmesi, değiştirilmesi veya bu tür kayıtlara girilmesi olarak tanımlanabilir.71

Bilişim suçlarına ilişkin ittifak edilen bir tarif yoksa da en geniş kabul gören tarif Avrupa Ekonomik Topluluğu (AET) Uzmanlar Komisyonu’nun Mayıs 1983 tarihinde Paris Toplantısı’nda yaptığı tanımlamadır. Bu tanımlamaya göre bilişim suçları; “Bilgileri otomatik işleme tabi tutan veya verilerin nakline yarayan bir sistemde gayri kanuni, gayri ahlaki veya yetki dışı gerçekleştirilen her türlü davranıştır.”72 Bu bağlamda, Avrupa Ekonomik Topluluğu’nun tavsiye kararında verilen tanıma göre, bilişim suçlarının çeşitli şekillerde işlenebildiği, suçun farklı görünüş şekillerinin değişik özellikler bulundurduğu belirtilmiştir. AET bir tavsiye kararında bu suçları beşe ayırmıştır. Bunlar,73

 Bilgisayarda mevcut olan kaynağa veya herhangi bir değere gayri meşru şekilde ulaşarak transferini sağlamak için kasten bilgisayar verilerine girmek, bunları bozmak, silmek, yok etmek,

 Bir sahtekârlık yapmak için kasten bilgisayar verilerine veya programlarına girmek, bozmak, silmek, yok etmek,

70 Dilek, Halil İbrahim, Bilişim Suçları ve Türk Hukuk Sistemindeki Yeri, T.C. Dicle Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi, 2007, s. 4

71 Tunçbilek, Burak, Bilişim Suçları ve Üniversite Lisans Öğrencilerinin Bilişim Suçlarına Yönelik Görüşleri, Gazi Üniversitesi Bilişim Enstitüsü, Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi, 2012, s. 5.

72 Kurt, Levent, Açıklamalı-İçtihatlı Tüm Yönleriyle Bilişim Suçları ve Türk Ceza Kanundaki Uygulaması, Seçkin Yayınları, Ankara, 2005a, s. 50.

73 Özel, Cevat, Bilişim Suçları ile İletişim Faaliyetleri Yönünden Türk Ceza Kanunu Tasarısı, Yeşim Atamer (Ed.), İnternet ve Hukuk, İstanbul, Bilgi Üniversitesi Yayınları No: 51, 2004, s.

342.

26

 Bilgisayar sistemlerinin çalışmasını engellemek için kasten bilgisayar verilerine veya programlarına girmek, bozmak, silmek, yok etmek,

 Ticari anlamda yararlanmak amacı ile bir bilgisayar programının yasal sahibinin haklarını zarara uğratmak,

 Bilgisayar sistemi sorumlusunun izni dışında konulmuş olan emniyet tedbirlerini aşmak suretiyle sisteme kasten girerek müdahalede bulunmaktır.

Bir diğer ifadeyle bilişim suçları, “dolandırıcılık yapmak için bilerek bilgisayar veri ya da programlarına girmek, onları bozmak, silmek, yok etmek” şeklinde tanımlanmış ve suçun unsurlarında dolandırıcılık yapma amaç ve suçu işleyenin bir çıkar elde etmesi aranmıştır.

Literatürde bilişim ve bilgisayarın farklı anlamlara geldiği ve bilgisayar suçu ile bilişim suçunun farklı anlamlar ifade ettiğini savunan yazarlar da bulunmaktadır.

Yazıcıoğlu’na göre, “bilişimle bilgisayar ve bilgisayar suçu ile bilişim suçu birbirinden farklı anlamlara sahiptir. Pratikte ise bilgisayarın en yaygın bilişim aracı olması nedeniyle bilişim suçları yerine bilgisayar suçları kavramının kullanıldığını söylemektedir.”74

Yenidünya ve Değirmenci’ye göre; “bilişim terimi, bilgisayara göre, daha geniş bir alanı kapsayıp bir üst kavramdır. Bilgisayar verilerin depo edilmesi, saklanması, islenmesi ve yeniden değerlendirilmesi faaliyetlerini, diğer bir anlatımla veri-işlemi tek basına gerçekleştirebilmektedir. Bilişim ise, hem verilerin islenmesini hem de verilerin aktarımını kapsar. Bilişim sistemlerinin en yaygın kullanılan unsurunun bilgisayarlar olması, “bilgisayar suçu” teriminin yaygınlık kazanmasına neden olmuştur. Bu açıklama doğrultusunda yazarlar bilişim suçu terimini kullanmayı uygun bulduklarını belirtmektedirler.” 75

Tanım ve terim zenginliği yanında bu alanda ortaya çıkan ihlallerin cezalandırılabilmesine ilişkin suçlar esas alınarak, bilgisayarın ya da bilişim sisteminin suçun maddi konusu ya da suçta kullanılan araç olması gibi hususlar esas alınarak birçok sınıflandırma yapılması kapsam sorunlarını da beraberinde getirmiştir.76

74 Yazıcıoğlu, Yılmaz, Bilgisayar Suçları, Kriminolojik, Sosyolojik ve Hukukî Boyutları ile, 1997, s.

131

75 Yenidünya ve Değirmenci, a. g. e. , s. 31

76 Ketizmen, a. g. e. , s. 45

27 Bu suçlarda yapılan sınıflandırmaların büyük bir kısmı, söz konusu suçların klasik suçlardaki biçimine dayanmaktadır. Öncelikle, bilgisayar suçun / suçlunun hedefi olabileceği gibi (bilgisayar donanımı veya yazılımlarının çalınması gibi) bilgisayarın kendisi de suçun konusu olabilir. Yani, burada bilgisayar, suçun fiziki yapısı, kaynağı veya nedenidir; çeşitli şekillerde zarar verme söz konusu olabilir. Ek olarak, bilgisayar klasik suçları daha karmaşık şekilde işlemek için suçta araç olarak kullanılabilir. 77

Konuyu ifade için kullanılan terimler arasındaki farklılık (yani terim sorunu) bir sonrakinin bir öncekine oranla konunun özünü veya kriminolojik yanını veyahut sistematiğini daha iyi anlattığı, daha çok kapsadığı iddiasından kaynaklanmaktadır.

Tercih edilen terimin önemiyse asla küçümsenmemelidir, zira her biri konunun boyutunu değiştirdiği gibi, konuya gösterilmesi gereken yaklaşımın belirlenmesinde de önemli bir rol oynamaktadır. 78

Bilişim ortamındaki suçları beş ayrı grup altında toplayan yaklaşımlar da vardır.79

 Bilgisayar sistem veya ağlarına hakkı olmadan girmek,

 Hak sahibinin rızası olmadan bilgisayar veri ve programlarına zarar vermek, bilgisayar veri ve programlarını silmek, bozmak, tahrip etmek ve elde etmek,

 Bilgisayarların işlemesini veya telekomünikasyon sistemini engellemek amacıyla bilgisayar veri ve sistemlerini tahrip etmek, veri yüklemek, değiştirmek, silmek veya elde etmek,

 Hukuk dışı olarak iletişime müdahale etmek,

 Menfaat temin etmek için ticari sırları izin almadan veya hukuken bir hak olmaksızın ifşa etmek veya tevzi etmek veya kullanmaktır.

Hangi eylemlerin bilişim suçu kapsamına gireceği, hukuki sistemin başlıca

Hangi eylemlerin bilişim suçu kapsamına gireceği, hukuki sistemin başlıca