• Sonuç bulunamadı

İNSANLARDA UYGULANAN TEDAVİ YÖNTEMLERİ

İnsanların rahatsızlanıp bitki kök ve gövdelerinden elde ettikleri, ilaçları kullanmaları ya da dua edilip okunup üflenmesiyle geçecek hastalıkları şöyle sıralayabiliriz:

 Köpek Isırıkları: Nişedir, zai, şeker kaynayana kadar pişirilir. Bu karışım yara yere basılır. Bu uygulama üç gün uygulanır. Yara iyice pişer ve iyileşir (KŞ4).

 Yanıklar: Vücudun herhangi bir yerinde oluşan ateş yanıkları için yapılan bir uygulamadır. Erkek kamış ve yıllanmış köpek pisliği eski ekmek sacının ters çevrilmesiyle yakılır. Yanan ve toz haline gelen pisliğin külü yara yere sürülür, temiz bezle bağlanır. Yanık için bir başka çözümde yumurta yağıdır. Yumurtalar katı bir şekilde haşlanır, içinin sarıları alınır, bir tencerede kömür halini alana kadar pişirilir. Bu esnada renk değiştiren yumurta siyah bir yağ bırakır. Bu yağ ve tortular yara yere, yanık yok olana kadar uygulanır. Yanıktan sonra vücutta yanık lekesi bile kalmaz. Yanık yere bir de susam yağı sürülür, yanık yerde leke kalamayacağı söylenir (KŞ1).

 Kanayan Kesikler: Yaralı kanayan kesiklerde kanın hemen o anda durması için elbiz denilen örümcek ağları kesik, kanamalı yere sarılır. Kısa bir zamandan sonra kanı durdurur (KŞ16).

 Terma Hastalıkları: Terma yarası vücudun her yerinden çıkabilmektedir. Genelde nazardan çıktığına inanılır. Ancak çeşitleri vardır: İlki terma olan deri değişimi gösteren bölge, terma ocağı denilen şahıslar tarafından okunup üflenir. İkinci olarak terma ocağı olan kişi yarayı bir iğne yardımıyla hem okur hem de çizme usulüyle kanatır. Kan çıkınca mikrobun çıktığına inanılır. Bir diğer terma yöntemi ise kuru soğandır. Soğan terma ocağı kişi tarafından okunur, üzerine tükürülür. Bu soğan güneş görmeyen yere asılır. Soğan kurudukça termalı bölgede kurur ve iyileşir (KŞ16, KŞ35).

70

 Siğil: Elde ve ayaklarda sert kabarıklar şeklinde oluşur. Rahatsızlık verir ve ağrır. Siğil ocağı olan kişi siğilin olduğu yeri okur, üfler ve siğil kurur düşer. Bir başka yöntem ise siğil çıkaran kişi güneş çekildikten sonra yirmi bir kez Ayetel kürsü okuyup siğil olan bölgeye tükürürse siğil kurur (KŞ14).

 Köslü Hastalığı: Ayaktan ve yüzden çıkan, hastalıklı bölgenin hamur gibi kabardığı bir hastalıktır. Köslü ocağı olan kişinin evinden alınan bir avuç toprak yaraya sürülür ve yara hızla sönmeye başlar. Köslü ocağı olabilmek için el vermeden ziyade uygulanan bir yöntem vardır. Köslü kapanıyla yakalanan bir köstebeğin eti fark ettirilmeden ocak olacak kişiye yedirilir. Böylece köslü ocağı olunur (KŞ13).

 Kurbağcık Hastalığı: Zayıf ve hastalıklı çocuklarda olur. Genel anlamda onuşmayan, zayıf ve çelimsiz çocukların bu hastalığa yakalandığı düşünülür. Çocuğun kafatasındaki bıngıldağın güp güp atması kurbağcığın bir başka delilidir. Kurbağcık ocağı olan kişi sarımsaklı bir karışım hazırlar ve okuyup üfleyerek hazırladığı karışımı çocuğun bıngıldağına sürer (KŞ35).

 Kutnu Hastalığı: Yüzde öbek öbek yaralar çıkar. Kutnu ocağı olan kişi kına tozu üzerine okuyup üfler. Hasta olan kişinin yara yerlerine okunmuş kına tozu sürülür (KŞ35).

 Dolama Hastalığı: El parmağını dolana dolana saran iltihaplı, tırnağı batıran ya da koparan bir hastalıktır. Bunun için lokum veya helva ezilir, parmağa sarılır. Bir başka iyileştirici yöntem ise kuru soğan közde pişirilir, soğanın kabuğu soyulur. Soğanın içindeki beyaz kısımları sıcak temiz bir bezle parmağa sarılır (KŞ35).

 Kırık-Çıkık: Kırık çıkıkla uğraşan insanlara sınıkçı denir. Bu kişiler kırık veya çıkık olan uzlu sıcak suyla ve sabunla sürekli olarak ovalar. Acı hafiflemeye başlayınca haşlanmış yumurta temiz bir beze ezilip çıkığın olduğu yere sarılır. Bunun dışında et eziklerine, çıkıklara et, zeytin ezmesi, tuzlu hamur ve çiğ patates de sarılır (KŞ4, KŞ16).

 Soğuk Alınlığı: Anadolu’nun pek çok yerinde yapıldığı gibi yörede de ilk önce nane ve limon kaynatılır. Ardından sıcak tavuk suyu çorbası içirilir. Tavuk suyunun en önemli vitamin olduğu söylenir (KŞ35).

 Kabızlık: Kabızlık çocukların çok yağlı süt içmesinden oluştuğuna inanılır. Giderilmesi için mevsimine göre taze veya kuru kayısı yedirilir. Kurumuş kara erik, ıslanmış çiğ nohut, ıslanmış yeşil mercimek çocuklara yedirilir (KŞ5).

 İshal: Çocuklar için korkulan hastalıklardandır. Çocuğa yoğurt, patates, leblebi, şeftali yedirilir, daha da iyileşmezse peynir mayası içirilir (KŞ7).

71

 Uçuk: Dudakta veya burun kenarlarında çıkan sulu, kabarık, kızartılara uçuk denir. Tahta kaşık ısıtılarak uçuğa değdirilir, buna da uçuğu korkutma denir (KŞ35).

 İt Dirseği: Gözün alt kısmında kızartılı ve ağrılı sivilce benzeri bir hastalıktır. Diğer bir adı arpacıktır. Küçük bir köpeğin kuyruğu sürüldüğü zaman geçeceği söylense de göze sarımsak sürüler geçeceğine inanılır (KŞ2, KŞ35).

 Diş Ağrısı: Ağrıyan dişin üzerine kolonyalı pamuk bastırılır, karasakız yapıştırılır. Ağza bir avuç yeşil mercimek atılır ve yumuşadıkça sası suyunu salar ve dişi rahatlatır (KŞ35).

 Karın Ağrısı: Yalın ayak gezen çocukların karınları daha sık ağrır. Bu sebeple çocukların karınlarına sıcak su torbası konulur. Tatar kuş gel de geç, Yılmaz’ın karnından Azra’ nın karnına geç diye tekerlemeyle çocuğun karnı sıvazlanır (KŞ35).

 Eskiden makyaj malzemesi olmadığı için kızlar ilginç yöntemlerle güzelleşmeye çalışırlarmış. Kırmızı bürgüler sıcak suyla yıkanıp rengini salınca kızaran suyu yüzlerine allık yaparlarmış. Kazanların altının karasını kaşlarına ve gözlerine sürme olarak çekerlermiş (KŞ35) .

Benzer Belgeler