• Sonuç bulunamadı

1.6. TARIM İŞLETMELERİNDE İŞLETME FONKSİYONLARI

1.6.5. İnsan Kaynakları Fonksiyonu

İnsan kaynakları yani işgücü tüm sektörlerde olduğu gibi tarım sektöründe de önemlidir. Tarım sektöründe işgücü tarım işçilerinden sağlanmaktadır. Tarım işçisi, tarımsal üretimde belirli bir ücret karşılığında emek sarf eden, elde ettiği gelirle kendisinin ve ailesinin geçimini sağlayan kişi olarak tanımlanır. Tarım sektöründe az gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde fazla işgücü potansiyeli mevcuttur. Gelişmiş ülkelerde bu konuda sınırlılık vardır. Tarımsal üretimde genellikle ekim ve hasat dönemlerinde daha çok işgücüne ihtiyaç duyulur. Yaş dağılımı olarak tarımsal üretimde geniş bir yaş aralığı söz konusudur. 15-49, 50 yaş ve üzeri insanlar üretime katılırlar. Tarım sektöründe çalışanların tek bir birim olarak ifade edebilmek için mevcut işgücü, iş başarma durumu, cinsiyet ve yaş gibi etkenler dikkate alınarak erkek işgücü birimine çevrilmektedir. Elde edilen değer, her bir erkek işgücünün marjinal verimliliğini ücretler ile karşılaştırabilmesinde, yıllık ücret gelirlerinin bulunmasında ve aile işgücünün tarımsal ürün maliyetlerine yansıtılmasında ve işçiye yapılan ödemeye baz olarak alınmasında kullanılır (Alptekin, 1996:9). Türkiye’de toplam istihdam 28 milyon 758 bindir. Bu rakamın yüzde 18.6’sı sanayi, yüzde 7.6’sı inşaat, yüzde 52.8’i hizmet, yüzde 20.9’u tarım sektöründe istihdam edilmektedir. Tarım sektörü istihdamı temmuz 2017

55

döneminde bir önceki yıla göre 294 bin artış göstererek toplam 6 milyon 10 bin 422 olarak gerçekleşmiştir. Bu rakamın 2 milyon 794 bini kadın istihdamından oluşmaktadır (TÜİK, 2017). Kayıt dışı olarak çalışan kadınlar da eklendiğinde bu rakam daha da artacaktır. 15 yaş ve üzeri olanların büyük bir kısmı kendi tarım işletmesinde ya da ücretli veya aile işletmesinde çalışmaktadır. Tarımsal üretimde yer alan bayanların ezici çoğunluğu yani % 96,2’si kayıt dışı istihdam edilmektedir (TOBB, 2014:2).

1.6.5.1.İnsan Kaynakları Planlaması

Mal ve hizmet üretmek için harcanan emek insan çabasının bir sonucudur. Emeğin yani işgücünün üretim yapabilmesi için belli bir disiplinde süreklilik arz etmesi gerekmektedir. İnsan kaynakları enerjisi yani işgücü depolanamaz ve biriktirilemez. Aynı anda kullanımı ya da yer değişimi çok zordur. Küçük ölçekli tarım işletmeleri başta küçük aile işletmeleri olmak üzere işgücü ihtiyacını aile fertleri arasından sağlamaktadır. Tarım üretimi mevsimsel olarak yapıldığı için işgücü ihtiyacı da buna paralel değişiklik gösterir. Hatta ürün çeşidine göre de işgücü ihtiyacı değişiklik gösterebilir. Örneğin pancar çapalama döneminde, fındık ve pamuk hasadı döneminde daha fazla insan gücüne ihtiyaç vardır. Ekimin makine ile yapıldığı ekim döneminde daha az işgücüne ihtiyaç duyulur. Küçük aile işletmeleri işgücüne fazla ihtiyaç duyduğu dönemlerde aile bireylerinin yetersiz kalması durumunda dışarıdan yevmiyeli, ücretli ve mevsimlik işgücü kiralamaktadırlar. Orta ve büyük ölçekli tarım işçileri ise tam zamanlı, sürekli, personel istihdam etmektedirler (Dernek, 2005:63). Tarım işletmelerinde işletme büyüklüğüne, yetiştirilen ürün çeşidine, mevsime ve uygulanan teknolojiye göre işgücü ihtiyacı değişiklik göstermektedir. Kış mevsiminde açık alanda bitkisel üretim yapan işletmelerde işgücüne gerek kalmamaktadır. Buna karşın serada üretim yapan bitkisel ürün yetiştiren işletmelerde ve kapalı alanda hayvan yetiştiren tarım işletmelerinde kış aylarında da işgücüne ihtiyaç duyulmaktadır. Kapalı alanda tüm yıl üretim yapan tarım işletmelerinde ise sürekli olarak insan gücüne ihtiyaç duyulmaktadır. Açık alanda bitkisel üretim yapan ve açık alanda hayvan yetiştiren tarım işletmelerinde ilkbahar ve yaz aylarında işgücü ihtiyacı artmaktadır. İşgücü ihtiyacında işçi sayısı kadar verimlilik de çok önemlidir. İşçi başına düşen iş miktarı olan verimlilik ne kadar büyük ise üretim de o kadar yüksektir (Dernek, 2005:65-66).

56 1.6.5.2.Personel Bulma ve Seçme

Tarımsal faaliyet için işgücü temin edilirken yapılacak işin niteliği personel seçiminde temel unsurdur. Zira kadının ve erkeğin farklı fiziksel güce sahip olması diğer taraftan kadınların hassas işlerde erkeklerden daha dikkatli ve becerikli olması erkeklerin ise uzun süreli fiziki güce dayalı işlerde daha başarılı oldukları göz önünde tutularak personel temini yapılmalıdır. Serada üretim yapan işletme ağırlıklı olarak kadın personel istihdam ederken, açık alanda karpuz yetiştiren tarım işletmesi erkek personel tercih edebilmektedir. Özellikle gıda üretim yerlerinde ve tarımsal ilaçlama işlerinde çalışacak personelin sertifikalı kalifiye personelden tercih edilmesi zorunluluk haline gelmiştir. Son zamanlarda yapılan yasal düzenlemeler ile tarımsal üretimin bazı kollarında sertifika sahibi kalifiye eleman çalıştırılması şartı getirilmiştir. Sertifika sahibi, tecrübeli kalifiye eleman çalıştıran işletmelerdeki verimin yüksek olması son derece doğaldır. Gerek bitkisel üretimde olsun gerek hayvansal üretimde ve gerekse gıda üretiminde olsun istihdam edilecek personelin kullanacağı alet, makine ekipman konusunda bilgili, tecrübeli ve konu ile ilgili gerekli eğitimleri aldığını gösteren belgelere sahip olması gerekmektedir. Özellikle risk payı yüksek tarım işlerinde bu konu çok önem arz etmektedir. Mesleki yeterlilik belgesine sahip personel istihdam etmek, işverenler açısından mesleğin gerektirdiği nitelikli ve belgeli iş gücüne daha kolay ulaşabilmek ve teşvik imkânlarından yararlanabilmek, işin gerektirdiği bilgi ve becerilere sahip, değişen koşullara ayak uydurabilen kişilerin istihdam edilmesi, işverenin rekabet gücünü artırmakta, doğru insan kaynağı planlaması ile zaman ve para kaybı engellenmiş olması yanında nitelikli iş gücü istihdamının yaygınlaştırılması, tüketiciye sunulan ürün ve hizmetin kalitesinin artmasına katkıda bulunmaktadır.

1.6.5.3.Personel Eğitimi

Tarım sektöründe eğitim çiftçi eğitimleri ile başlar, Ziraat Meslek Liselerinden Teknisyen, Ziraat Meslek Yüksekokullarından Tekniker, Ziraat Fakültelerinden Ziraat Mühendisleri yetiştirilmesiyle devam eder. Yüksek Lisans ve Doktora seviyelerinde son bulur. Ziraat Mühendisi yetiştiren Ziraat Fakültelerinin sayısı 1933 yılında 1 iken 2013 yılında 24’e yükselmiştir. 2017 yılında Üniversitelerde Ziraat Mühendisliği eğitimi

57

veren fakülte sayısı 35’e ulaşmıştır. Farklı alanlarda tekniker ve ekspertiz yetiştiren meslek yüksekokulları da mevcuttur. Teknolojik ve biyolojik bilgilerin tam manasıyla uygulanarak verim elde edilebilmesi eğitimle mümkün olabilmektedir. Tarım sektöründe temel eğitim bakanlık müdahalesi ile gerçekleşebilmektedir. Çiftçi eğitimlerinin, Gıda, Tarım ve Hayvanlılık Bakanlığı İl Müdürlükleri tarafından yürütülmesi yeterli olmamakta, tarımsal basılı yayım ve görsel yayım çoğaltılmalı, hatta tarımsal eğitim odaklı televizyon kanalları geniş tarım kitlelerine ulaştırılmalıdır. Bunun getirisi, bilinçli üreticilerin çoğalmasıyla yüksek verim olarak geri dönecektir (TOBB, 2014:2).