• Sonuç bulunamadı

1. BÖLÜM

3.1. RASİM ÖZDENÖREN’İN HİKÂYE KİTAPLARI

3.1.10. İmkânsız Öyküler (2009)

Rasim Özdenören’in onuncu hikâye kitabı olan İmkânsız Öyküler, 80 kısa hikâyeden oluşmaktadır. Bu eserdeki yeniliklerden biri, yazarın bazı hikâyeleri yazdığı tarihlere eserinde yer vermesidir. Bu eserde yine Rasim Özdenören, deneme türüne yaklaşan bir anlatımla karşımıza çıkar. Bununla ilgili olarak Necip Tosun, şunları söylemektedir:

İmkânsız Öyküler (2009), Rasim Özdenören’in diğer kitaplarından farklı olarak daha çok deneme ile minimal hikâye arasında gidip gelen metinlerden oluşur. Yazınsal tür olarak hikâye olarak niteleyeceğimiz metinler yanında, farklı türlerin özelliklerini taşıyan anlatılar da bulunur. Metinlerin bazıları hacmiyle ve kimi temel özellikleriyle minimal hikâyeye, tahkiyeden uzak anlatımıyla da deneme türüne yakındır ( Tosun, 2017, s. 173).

Edebiyat araştırmacısı Necip Tosun’un da belirttiği gibi İmkânsız Öyküler, diğer hikâye kitaplarından deneme türüne yakınlığı nedeniyle ayrı bir özellik taşır. Yazarın hikâyeci kimliği ile denemeci kimliği bu kitapta bir araya gelmiştir.

İmkânsız Öyküler adlı hikâye kitabı ile ilgili bu genel değerlendirmelerden sonra bu hikâye kitabındaki hikâyeler deneme türüne yaklaşan hikâyeler ve minimal hikâyelere yaklaşan hikâyeler olmak üzere iki ana grupta toplanabilir:

A. Deneme Türüne Yaklaşan Hikâyeler:

138

konusudur. Rasim Özdenören de İmkânsız Öyküler adlı hikâye kitabındaki bazı hikâyelerinde çeşitli konular hakkında kişisel düşüncelerini anlatır. Bu hikâyelerde yazarın kendisiyle söyleştiği de görülür. Rasim Özdenören’in bu tarz hikâyelerinde kurgu, tahkiye ve olay örgüsünden ziyade anı parçalarına yer verilmesi ve bir temanın çeşitli görüşlerle doğrulanması söz konusudur. Yazar, bu hikâyelerinin sonunda mutlaka bir yargıya varır; anlattıklarını felsefi bir görüşe dayandırır. Kedicik adlı hikâye, bu tarz hikâyeye örnek olarak verilebilir. Yazar bir kedi sesi duyar. Ve bu sesin çağrışımlarını hikâyeleştirir. Erken yatamadığından, gecenin sesinin insanı filozoflaştırdığından bahseder. Yine o sırada bir kedi yavrusu sesi duyar. Kediye süte bulanmış ekmek içi atar fakat kedi bu yiyeceği beğenmez.

İmkânsız Öyküler adlı hikâye kitabında deneme türüne yaklaşan hikâyelerin sayısı 55 olup bu hikâyelerin adları şöyle sıralanabilir: Banliyö Treni, Palyaço, Pazar Boşluğu, Uluma, Kedicik, Öcün Yüreğine Saplanan Kama, Kütük, Ayak İzleri, Temmuz, Hasta, Bir Odanın Fotoğrafı, Işıklar Sönünce, Sabah Molası, Arınma, Kördüğüm, Ses, Korkak ve Öteki, Bir Öğle Yemeği, Boş Sokak, Cuma, Sağır Gece, Hazan, Soğuk Döşek, Temmuz Karı, Burgaç, Düşüş, İnilti, Yakarış, Kuytu, Şaşkın Yolcu, Dehliz, Yitiriş, Alevli Düşünceler, Düğüm, Metal Yokuş, Kasım Esrikliği, Cadde-i Kebirde Yaşanan Hasret, Sevgililer, Karartı, Köprünün Döşünde, İskele, Sevgi Putu, Göğe Doğru Uzanmak, An, Kuytulukta, O, Geçmişten Gelen Gece, Soğuk Işık, Yitirilmiş Yüz, Sarhoş Sokaklar, Bekleyen, Beklemek, Yitik İnsanlar Çölü, Ateş Tüneli, Yitik.

B. Minimal Hikâyelere Yaklaşan Hikâyeler:

Çok kısa hikâye, küçürek hikâye adları da verilen minimal hikâyede yoğun bir anlatım vardır. Minimal hikâyede bir düşünceyi açıklamak ve öğüt vermek amacı güdülmez. Bu hikâyelerde duygu ve düşüncelerin daraltılarak anlatılması, yoğunluk, kapalı bir anlatım, çağrışımlar ve şiirsellik söz konusudur. Rasim Özdenören; İmkânsız Öyküler adlı hikâye kitabında dile

139

hakimiyeti, sözcük dağarcığı, kurgu kabiliyeti ve anlam derinliği bakımından bu türe yaklaşan örnekler vermiştir. Bu türün imkânlarından yararlanmış ve bu türe yaklaşmıştır. Onun bu hikâyeleri kısalığı, dil ve anlatımı bakımından Ömer Seyfettin’in İlk Namaz ve İlk Cinayet adlı hikâyelerine benzemektedir.

Yazarın İmkânsız Öyküler adlı hikâye kitabındaki Baş adlı hikâyesini minimal hikâyenin özelliklerine göre değerlendirirsek şunları söyleyebiliriz: Yazar, bu hikâyesinde yoğun bir anlatımla hayali olaylar anlatmaktadır. Hikâyede şiirsel ifadelere yer verilmiştir. Çağrışımlar ve anlam derinliği söz konusudur. Hikâye, çok kısa olmasa da hikâyede minimal hikâyenin bazı özelliklerinin kullanıldığı görülmektedir.

İmkânsız Öyküler adlı hikâye kitabındaki minimal hikâyeye yaklaşan hikâyelerin sayısı 25 olup bu hikâyelerin adları şöyle sıralanabilir: Kel Satıcı, Kör Kemancı, Kuklacı, Derinlerdeki Oyun, Baş, Ex., Kavga, Uçağın Arkasından Koştum, Çölde Bir Kâşane, İki İstasyon Arasında, Taverne Kapısının Önünde,Öyle Bir Gece, Fitil, Böcekler, Bayrama Giderken, Çocukluğun Labirentinde, Karmanyola, Çelik Işıltısı, Perdeler, Piknik, Sonsuz Kahvaltı, Kırık Bir Dil, Otel Duvarları, Karanlık Bir Geçit, Aramak.

Eserde Rasim Özdenören’in bireysel pek çok temaya yer verdiği dikkat çeker. Hikâyelerde en çok aşk teması işlenmiş olup bu tema kitapta 8 hikâyede geçmektedir. Bu temanın dışında yalnızlık temasının 6, yolculuk temasının 6, belirsizlik temasının 5, ölüm temasının 5, inanç temasının 4, dostluk temasının 3, özlem temasının 3, hayat temasının 3 hikâyede işlendiği görülür. Esaret, pişmanlık, merhamet, vefa, değişim, özgürlük, korku, dua, ayrılık, arayış, yaşama sevinci, bekleyiş, hayal, hastalık, dolandırıcılık, vazgeçiş ve köy hayatı temalarının ise ikişer kez işlendiği görülmektedir. Son olarak ise edep, çevre ve kavuşma temaları ise birer kez işlenmiştir.

Bu hikâye kitabındaki minimal hikâyelerle ilgili son olarak Necip Tosun’un şu düşünceleri önemlidir:

140

Felsefî derinlik, zengin çağrışım ve sarsıcı tespitler tür ayrımını siler, görünmez kılar. Özellikle dilin tadı her cümlenin Rasim Özdenören’in elinden çıktığını belli eder (Tosun, 2017, s.177).