• Sonuç bulunamadı

Dobbs (2008), çalışmasında lise kimya dersinde geleneksel öğretim yöntemi ile probleme dayalı öğrenme yönteminin öğrencilerin başarısı üzerindeki etkilerini incelemiştir. 20 sorudan oluşan bir sınav ile öğrenci başarısı yarı deneysel öntest-

sontest kontrol gruplu araştırma deseninde kullanılmıştır. t testi sonuçlarına göre iki farklı öğrenme yönteminin öğrencilerin akademik başarıları üzerinde anlamlı farklılık oluşturmadığı bulunmuştur.

Kennedy (2007), pratisyen hemşirelik öğrencilerinin geleneksel kurslar ve online probleme dayalı öğrenme arasındaki öğrenme ve transfer etme düzeylerini karşılaştırdığı araştırmasında, çoktan seçmeli test ve hasta öykülerine cevap testleri kullanmıştır. Öğrencilerin probleme dayalı öğrenme yönteminde memnuniyetlerinin daha fazla görüldüğü çalışmada başarı ve transferde de geleneksel kursa göre daha fazla başarı gözlenmiştir.

Bortone (2007), probleme dayalı öğrenmenin öğrencilerin eleştirel düşünme ve bulgu temelli pratikler üzerindeki kazanımlarını ortaya koymaya çalışmıştır. Çalışmada öğrencilerin eleştirel düşünme ve bulgu temelli pratikleri konusunda gelişme kaydettikleri görülmüştür.

Pardamean (2007), 98 diş hekimliği öğrencisinin probleme dayalı öğrenme sürecinde eleştirel düşünme becerilerindeki değişimi gözlemlediği araştırmasında, öğrencilerin eleştirel düşünme becerilerinde devamlı ve önemli derecede artan bir gelişme gözlenmediğini ortaya koymuştur.

Rajab (2007) araştırmasında, probleme dayalı öğrenmenin biyolojinin esasları dersinde öğrencilerin öz yeterlilik ve tutumlarına etkisini araştırmıştır. Probleme dayalı öğrenme uygulanan sınıftaki öğrencilerin öz yeterliliklerinde daha yüksek düzeyde bir kazanım gerçekleştiği bu çalışmada gözlenmiştir. Ayrıca öğrenciler, biyolojiye karşı olumlu tutum geliştirdiklerini belirtmişlerdir.

Krawczyk (2007), lise biyoloji derslerinde öğrencilerin kalıtım konusunda, mayoz bölünme ve varyasyonun oluşu süreçleri arasında bağlantı kurulmadığı fikri ile bir kalıtım ünitesi planlamıştır. Bu ünite planının temelini probleme dayalı öğrenme oluşturmaktadır. Öğrenciler, öntest-sontest deneysel deseninde değerlendirilmiş ve ünite sonunda zor genetik problemleri, mayoz bölünme ile ilişkilendirerek çözme becerisini kazandıkları gözlenmiştir.

Lyons (2006), hemşirelik öğrencilerinin eleştirel düşünme becerileri üzerinde probleme dayalı öğrenmenin etkilerini incelediği araştırmasında, probleme dayalı öğrenmenin eleştirel düşünme becerileri üzerinde anlamlı düzeyde farklılık oluşturmadığı sonucuna ulaşmıştır.

An (2006), işbirlikli probleme dayalı öğrenme için literatüre bir rehber kazandırmak amacıyla yaptığı çalışmasında geliştirmiş olduğu örneklerden yola çıkarak, işbirlikli probleme dayalı öğrenmeye uygunluk ve işbirlikli probleme dayalı öğrenmenin nasıl geliştirilebileceğinin açıklanması üzerinde durmuştur. Online öğrenme çevresinde işbirlikli probleme dayalı öğrenmenin dizaynı ve uygulanışı üzerinde bir seri rehber hazırlanma yolunda araştırmasını sürdürmüştür.

Park (2006), probleme dayalı öğrenmenin öğretmen adaylarının teknoloji kullanımı üzerine etkilerini araştırmıştır. Araştırmasında öğretmen adaylarının teknoloji kullanımı değişimlerinde önemli bir farklılık olmamasına rağmen öğretim aktiviteleri planları çerçevesinde öğrencinin rolü, müfredat karakteristiği, öğrenme amaçları ve teknoloji kullanımı kategorilerinde, öğretmen merkezli bir eğitimden, öğrenci merkezli bir eğitime doğru gelişme kaydedildiğini ortaya koymuştur.

Ortiz (2006), online işbirlikli probleme dayalı öğrenme süreçlerinin gelişimini açıklamak amacıyla yaptığı çalışmasında öğrencilerin grup oluşturma süreçlerinde daha fazla zamana ihtiyaç duyduklarını, birbirleri ile beyin fırtınası, müzakere ve sentez yapma biçimiyle iletişim kurduklarını, kursun kolaylaştırıcısının önemini yaşantıları yoluyla takdir ettiklerini, bu çalışmada kendilerini iyi hissettiklerini ifade ettiklerini, kursun belirlenen öğrenme hedeflerine ulaşmada online probleme dayalı öğrenmenin faydalı sonuçlar verdiğini ortaya çıkarmıştır.

Schell (2006), sosyal gelişmenin doğal sonucu olan uzaktan eğitimin probleme dayalı öğrenme boyutunun tıp eğitiminde nasıl olması gerektiği üzerinde çalışmıştır. Online probleme dayalı öğrenmenin dizayn, gelişim ve uygulanmasına dönük pilot bir uygulama yapmıştır.

Cassarino (2006), probleme dayalı öğrenmenin eleştirel düşünme ve problem çözme becerileri üzerine etkilerini incelediği araştırmasında, kalitatif verilerin değerlendirilmesi sonucunda öğrencilerin eleştirel düşünme ve problem çözme becerilerini ölçen test sonuçlarında azalma olduğunu belirlemiştir. Sonuç olarak grup çalışmaları ile probleme dayalı öğrenme uygulamasının yapılması için sosyal iletişim becerileri, teknoloji kullanım becerisi ve problem çözme becerilerine sahip olunması gerektiğini ortaya koymuştur.

Scott (2005), ilköğretim seviyesinde probleme dayalı öğrenmenin, geleneksel öğretime göre daha etkili bir yöntem olup olmadığını araştırdığı çalışmasında, geleneksel yöntemle eğitim alan öğrencilerin başarı testi puanları, probleme dayalı öğrenme yöntemiyle eğitim alan grubuna göre daha yüksek çıkmıştır.

Cheaney (2005), online biyoteknoloji dersinde öğrencilerin üst düzey düşünme becerilerini geliştirmede probleme dayalı öğrenme yönteminin güçlü bir araç olduğu sonucuna ulaşmıştır.

Beachey (2004) çalışmasında, solunum terapisi eğitimi öğrencilerinin mezuniyet dereceleri üzerinde geleneksel müfredat ile probleme dayalı öğrenme müfredatının karşılaştırmasını yapmıştır. Öğrencilerin probleme dayalı öğrenme yönteminin uygulandığı sınıfta, geleneksel sınıfa göre öğrenim kalitelerinden daha memnun olduklarını ancak bilgi testleri ile alınan lisans benzeri belgeler için probleme dayalı öğrenme sonuçlarının kullanılmaması gerektiğini belirtmişlerdir.

Sharma (2004), mobil bir veritabanı dizaynı çalışmasında yöntem olarak probleme dayalı öğrenmeyi seçmiştir.

Sturgeon (2004), lise fizik dersinde öğrencilerin probleme dayalı öğrenmede grup çalışmalarını araştırdığı çalışmasında, üretici grup deneyimlerinin probleme dayalı öğrenmede öne çıktığını göstermiştir. Bu yöntemde esnek ve esnek olmayan grup yapı bileşenlerinin kombine bir şekilde kullanılması gerekliliği üzerinde durmuştur.

Fergusson (2003), Amerika’da dokuz eyalette probleme dayalı öğrenme uygulaması yapan 217 öğrencinin motivasyon ve öğrenme stratejileri üzerinde çalışma yapmıştır. Çalışmasında öğrencilerin probleme dayalı öğrenme başarılarında üç öğrenci değişkeni tespit etmiştir. Bu değişkenlerden en önemlisi olarak da öğrenci motivasyonunu belirlemiştir. İçsel motivasyon başarı için oldukça önemlidir. Zayıf bir motivasyon ancak zayıf kazanımlar getirir sonucuna ulaşmıştır.

Walker (2001), probleme dayalı öğrenme müfredatının öğrencilerin kendi kendini yönlendirerek öğrenme algıları üzerindeki etkilerini araştırdığı çalışmasında, özellikle müfredatın ilk sekiz haftalık kısmında öğrencilerin kendi kendini yönlendirerek öğrenme skorlarında önemli düzeyde azalma tespit etmiştir. Bu azalma 16 hafta sonunda da devam etmektedir. Öğrencilerin probleme dayalı öğrenmede 18- 25 yaş arası için, kendi kendini yönlendirerek öğrenmeye hazırlanmada en az 16 haftaya ihtiyaç duyulduğunu belirlemiştir.

Alafris (2001), geleneksel yöntem ile probleme dayalı öğrenmenin tıp eğitiminde karşılaştırmasını yaptığı çalışmasında hangi yöntemin öğrencilerin konuları öğrenmesinde daha etkili olduğunun açık bir biçimde belirlenemediğini ancak öğrencilerin kariyerlerinde eleştirel düşünme becerileri ve problem çözme becerilerinin gözlenmesi yoluyla probleme dayalı öğrenmenin uzun dönemde etkilerinin belirlenebileceğini söylemiştir.

Cisneros (2003), probleme dayalı öğrenmede grup çalışmaları ile başarı arasındaki ilişkiyi araştırmıştır. Araştırmada grup aktiviteleri ile öğrenci başarıları arasında önemli bir ilişki olduğunu ortaya koymuştur.

Diggs (1997), fen eğitiminde probleme dayalı öğrenmenin öğrencilerin tutum ve başarılarına etkisini araştırdığı çalışmasında, öğrenci başarılarında probleme dayalı öğrenme lehinde anlamlı bir farklılık gözlenmesine karşın fen dersine karşı öğrenci tutumlarında önemli bir farklılık gözlenmediği sonucuna ulaşmıştır.

Uslu (2006), matematik dersinde probleme dayalı öğrenmenin öğrencilerin derse ilişkin tutum, akademik başarı ve kalıcılığa etkisini araştırmıştır. Geleneksel

yönteme göre probleme dayalı öğrenme yönteminin matematik dersine karşı tutum, akademik başarı ve kalıcılık üzerinde anlamlı derecede olumlu yönde etki ettiğini ortaya koymuştur.

Tavukcu (2006), probleme dayalı öğrenmenin fen eğitiminde öğrencilerin akademik başarı, tutum, bilimsel süreç becerileri ve yaratıcılık düzeylerine etkisini araştırmıştır. Araştırma sonucunda probleme dayalı öğrenme yaklaşımının öğrencilerin akademik başarılarını geliştirdiğini, tutum düzeylerini artırdığını, bilimsel süreç becerilerini geliştirdiğini ve yaratıcı düşünme düzeylerini artırdığını tespit etmiştir.

Sifoğlu (2007), yapısalcı yaklaşımla ders işlenişi ile probleme dayalı öğrenme yöntemiyle ders işlenişini karşılaştırdığı ve akademik başarı ile kalıcılığa etkisine baktığı araştırmasında her iki yöntemde de akademik başarı arasında anlamlı farklılık olmamasına karşın probleme dayalı öğrenmenin kalıcılık üzerinde daha etkili olduğunu belirtmiştir.

Tandoğan (2006), probleme dayalı öğrenmenin başarıya ve kavram öğrenmeye etkisini araştırdığı çalışmasında öğrencilerin akademik başarı ve tutum üzerinde probleme dayalı öğrenmenin olumlu etkisi olduğunu ve öğrencilerin kavram gelişimlerinde ve kavram yanılgılarının aza indirilmesinde etkili olduğu sonucuna ulaşmıştır.

Gürpınar (2007), tıp öğretiminde klasik probleme dayalı öğrenmeye göre geliştirilen web tabanlı probleme dayalı öğrenmenin öğrencilerin akademik başarıları üzerine etkileri arasındaki fark ile öğrenci memnuniyetlerini araştırmıştır. Araştırma sonucunda öğrencilerin akademik başarıları üzerinde klasik probleme dayalı öğrenme yöntemine göre web tabanlı probleme dayalı öğrenmenin anlamlı derecede farklılık oluşturduğu ve öğrencilerin bu uygulamadan daha fazla memnun oldukları sonucuna ulaşmıştır.

Korucu (2007), işbirlikli öğrenme yöntemi ile probleme dayalı öğrenme yönteminin fen eğitiminde öğrencilerin başarı, tutum ve hatırlama düzeylerine

etkisini araştırmıştır. Araştırma sonucunda, her iki yöntemde de öğrencilerin başarı, tutum ve hatırlama düzeylerine etkisi açısından anlamlı bir farklılık gözlenmemiştir.

Bayrak (2007), probleme dayalı öğrenme yönteminin öğrencilerin kimya dersine karşın tutumları, akademik başarıları ve bilimsel işlem becerilerine etkisini incelemiştir. Araştırmasında probleme dayalı öğrenmenin, geleneksel öğrenme yöntemine göre akademik başarı, tutum ve bilimsel işlem becerilerine etkisinin anlamlı derecede farklılık yarattığı sonucuna ulaşmıştır.

Güneş, E. (2007), web ortamında probleme dayalı öğrenmede farklı geribildirim stratejilerinin ve İnternet kullanımına yönelik tutumun öğrencilerin akademik başarılarına etkisini incelediği araştırmasında, çevrimiçi yapıcı geribildirim stratejisinin çevrimiçi doğrulayıcı geribildirim stratejisine göre öğrencilerin akademik başarılarına etkisi arasındaki farklılığın anlamlı olduğu sonucuna ulaşmıştır. Ayrıca İnternet kullanımına karşı olumlu veya olumsuz tutumda olmanın öğrencilerin akademik başarılarına etkisi olmadığı belirlenmiştir.

Günhan (2006), ilköğretim ikinci kademede matematik dersinde probleme dayalı öğrenmenin uygulanabilirliğini araştırmıştır. Araştırmada probleme dayalı öğrenmenin öğrencilerin geometri düşünme düzeylerini artırdığı, özyeterlilik inançlarını olumlu yönde etkilediği, eleştirel düşünme becerilerini geliştirdiği, matematik dersine karşı olumlu tutum geliştirdiği ve erişi düzeylerini artırdığı bulunmuştur.

Özdemir (2005), bilgisayar eğitiminde eşzamansız çevrimiçi araçlarla bireysel ve işbirlikli probleme dayalı öğrenme yönteminin öğrencilerin eleştirel düşünme, akademik başarı ve İnternet kullanımına yönelik tutumlarına etkisini incelemiştir. Bireysel ve işbirlikli probleme dayalı öğrenme yöntemleri arasında eleştirel düşünme üzerinde anlamlı düzeyde farklılık oluşturmasına karşın akademik başarı ve İnternet kullanımına yönelik tutum üzerinde anlamlı bir farklılık oluşturmamıştır. Eleştirel düşünme üzerine olumlu etki işbirlikli probleme dayalı öğrenme lehindedir.

Güneş, C. (2006), probleme dayalı öğrenme yönteminin lise 2. sınıf öğrencilerinin endokrin sistemleri ünitesinde akademik başarı ve tutum üzerine etkisini araştırdığı çalışmasında, probleme dayalı öğrenme yönteminin geleneksel öğretim yöntemine göre öğrencilerin akademik başarıları ve tutumları üzerinde anlamlı derecede farklılık meydana getirdiğini tespit etmiştir.

Sungur (2004), lise biyoloji dersinde probleme dayalı öğrenme yönteminin öğrencilerin akademik başarı ve performans becerilerine etkisi ile motivasyon ve öğrenme stratejilerini kullanma üzerindeki etkisini araştırmıştır. Araştırma sonucunda probleme dayalı öğrenme yönetiminin geleneksel öğretim yöntemine göre öğrencilerin akademik başarıları, performans becerileri, öz amaca yönelim, görev değerlendirme, ayrıntılama stratejileri kullanımı, eleştirel düşünme, üstbilişsel öz düzenleme, çaba düzenleme ve eş öğrenmeyi geliştirdiğini ortaya koymuştur.

Yurd (2007) araştırmasında, probleme dayalı öğrenmenin ilköğretim 5. sınıf fen ve teknoloji dersinde kavram yanılgılarının giderilmesinde probleme dayalı öğrenme stratejisi ile bil-iste-öğren stratejisinin birleşimi ile oluşturulan bil-iste- örnekle-öğren stratejisinin etkili olduğunu bulmuştur.

Çınar (2007), ilköğretimde fen eğitiminde probleme dayalı öğrenme yönteminin öğrencilerin üst düzey düşünme becerilerine ve akademik risk alma düzeylerine etkisini incelemek üzere yaptığı çalışmasında probleme dayalı öğrenme yönteminin öğrencilerin başarılarını artırdığını, akademik risk alma düzeyleri ile yaratıcılıklarını geliştirdiği sonucuna ulaşmıştır.

Özatlı (2006), çalışmasında biyoloji dersine karşı öğrencilerin tutumları ile motivasyon stilleri arasındaki ilişkiyi de incelemiş ve aralarında anlamlı düzeyde bir ilişki olmadığını bulmuştur.

Ongun (2006), üniversite öğrencilerinin ısı ve sıcaklık konusundaki kavram yanılgıları ile motivasyon ve bilişsel stilleri arasındaki ilişkiyi araştırdığı çalışmasında, öğrencilerin motivasyon stilleri ile kavram yanılgıları arasında anlamlı bir farklılık görülmemiştir.

Alper (2003), web ortamında probleme dayalı öğrenmede bilişsel esneklik düzeyinin öğrencilerin başarıları, biyoloji dersine karşı tutumları ve öğrenmenin kalıcılığına etkisini araştırmıştır. Araştırma sonucunda probleme dayalı öğrenme uygulamasında öğrencilerin başarılarında ve öğrenmenin kalıcılığında anlamlı bir farklılaşma gözlenmesine karşın, bilişsel esneklik değişkeninde başarı, tutum ve kalıcılık üzerinde anlamlı bir farklılaşma gözlenmemiştir.

Yaman (2003), probleme dayalı öğrenme yönteminin, sınıf öğretmeni adaylarının problem çözme becerisi, yaratıcı düşünme, akademik başarı ve fen öğretimine yönelik öz-yeterlik inanç düzeylerine etkisini araştırmıştır. Araştırma sonucunda probleme dayalı öğrenmenin öğrencilerin problem çözme becerilerini geliştirdiği, öz-yeterlik inançlarını yükselttiği, yaratıcı düşünme becerilerini geliştirdiği, akademik başarılarını artırdığı ve fen bilgisine karşı olumlu tutum geliştirdiğini ortaya koymuştur.

Deveci (2002), ilköğretim sosyal bilgiler dersinde probleme dayalı öğrenmenin öğrencilerin tutum, başarı ve hatırlama düzeylerine etkisini belirlemek amacıyla yaptığı çalışmasında probleme dayalı öğrenmenin öğrencilerin tutum, başarı ve hatırlama düzeylerine etkisinin geleneksel yönteme göre anlamlı derecede farklılık ortaya koyduğu sonucuna varmıştır.

Baysal (2003), ilköğretim sosyal bilgiler dersinde öğretmen tutumlarının probleme dayalı öğrenmeye etkisini incelediği araştırmasında bilişsel kazanımlar açısından gruplar arasında farklılık bulunmamasına karşın, probleme dayalı öğrenmeyi uygulayan demokratik öğretmen lehinde anlamlı farklılık olduğunu bulmuştur.

Parim (2001), kavram yanılgılarının fazla olduğu DNA, kromozom ve gen kavramlarının öğrenilmesinde ve kavram yanılgılarının azaltılmasında probleme dayalı öğrenmenin etkisini incelediği araştırmasında bazı kavramlara ait kavram yanılgılarının giderilmesinde probleme dayalı öğrenme yönteminin etkili olduğu sonucuna ulaşmıştır.

Literatür incelendiğinde yurt dışında probleme dayalı öğrenme yöntemine büyük bir ilgi olduğu görülmektedir. 40 yıllık geçmişe sahip olan probleme dayalı öğrenme yöntemi ile ilgili yapılan çalışmalar özellikle 2000’li yıllarda probleme dayalı öğrenmenin etkinliğini artırmaya yöneliktir. Bu nedenle bilişim teknolojilerindeki gelişime paralel olarak probleme dayalı öğrenme yönteminin web ortamında nasıl uygulanacağı, uzaktan eğitimdeki faydaları üzerinde araştırmalar yoğunlaşmaktadır. Ayrıca araştırmalarda özellikle problem çözme becerisi, eleştirel düşünme becerisi, kendi kendini yönlendirerek öğrenme üzerinde probleme dayalı öğrenmenin etkilerinin incelendiği görülmektedir.

Yurt içi araştırmalar az miktarda olmasına karşın son yıllarda bu konuya artan bir ilginin olduğu söylenebilir. Probleme dayalı öğrenme yöntemi ile ilgili yurt içindeki az sayıdaki tez incelendiğinde özellikle başarı ve tutum üzerinde yani bilişsel ve duyuşsal özelliklere etkisi üzerinde araştırmaların yoğunlaştığı görülmektedir. Bu normal bir gelişme olarak görülebilir. Çünkü bu ve benzeri yöntemler ilk ortaya konduklarında başarı ve tutum üzerinde ne tür etkileri olduğunun araştırıldığı aşikârdır ve bu durum halen de devam etmektedir. Ancak bu yöntemi uzun yıllar uygulayan ülkelerde daha spesifik alanlarda araştırmalar yapıldığı, bu yöntemi yeni uygulamaya başlayan Türkiye gibi ülkelerde ise daha genel kapsamda araştırmalar yapıldığı görülmektedir. Bu tez çalışmasında da probleme dayalı öğrenme yönteminin Türkiye’de lisede okuyan öğrencilerin biyoloji dersinde tutum ve başarılarına etkisi araştırılmıştır.

Eğitim bilimlerinde öğrenci merkezli eğitim yaklaşımları nedeniyle öğrencilerin bireysel özelliklerinin araştırılması önem kazanmaya başlamıştır. Bu kapsamda öğrencinin öğrenme stili, bilişsel stili, zeka alanlarının belirlenmesi, motivasyon stratejisi, motivasyon stili vb. özellikleri araştırmalara konu olmaya başlamıştır. Öğrencilerin bireysel farklılıklarını ortaya koyan bu çalışmalar öğrenme yaklaşımlarında ne tür değişimler ve yenilikler yapılması gerektiğini ortaya koymak için temel oluşturmaktadır. Böylelikle öğrenci için “Nasıl daha iyi öğrenir?” sorusunun cevapları bulunmaya çalışılmaktadır. Bu çalışmada ise öğrencilerin

bireysel farklılıklarından birisi olan motivasyon stillerinin probleme dayalı öğrenmede başarı ve tutum üzerindeki etkileri de araştırılmıştır.

Benzer Belgeler