• Sonuç bulunamadı

1. GİRİŞ

1.7. İlgili Araştırmalar

Tükenmişlik konusunda hem ulusal hem de uluslararası çok fazla sayıda bilimsel çalışma yapılmıştır. Ulusal alanda yapılan çalışmaların bir kısmında elde edilen veriler ve sonuçları şöyledir:

Dağlı (2008) Diyarbakır il merkezi ve ilçelerindeki yatılı ilköğretim bölge okul yöneticileri ve öğretmenlerinin kendi algılarına göre tükenmişlik düzeylerini saptamak, amacıyla bir çalışma yapmış ve şu sonuçları elde etmiştir. Yatılı ilköğretim bölge okullarında görev yapan yöneticilerin kendi algılarına göre “duygusal tükenme”

boyutunda %31,9’unun düşük düzeyde, %23,4’ünün orta düzeyde, %44,7’isinin yüksek düzeyde tükenmişlik yaşadıkları tespit edilmiştir. Duyarsızlaşma; boyutuna ilişkin

%21,3’ünün düşük düzeyde,%42,6’sının orta düzeyde, %36,2’sinin yüksek düzeyde tükenmişlik yaşadıkları; “kişisel başarı” boyutunda ise %31,9’unun düşük düzeyde,

%23,4’ünün orta düzeyde ve %44,7’sinin de yüksek düzeyde tükenmişlik yaşadıkları tespit edilmiştir.

Meydan (2011) örgütsel ortamda tükenmişliğin izlenim yönetimi taktikleri ile ilişkisi adlı çalışmasında, örgüt içinde bireylerin davranışları ve örgütsel performans üzerinde olumsuz etkisi bulunan tükenmişlik ile izlenim yönetimi taktikleri arasındaki muhtemel ilişkiyi ortaya koymayı hedeflemiştir. Bu maksatla oluşturduğu araştırma sorularını, bankacılık sektöründe çalışan 115 bireyden toplanmış olan veri ile test etmiştir. Elde ettiği sonuçlar araştırma sorularını açıklar nitelikte olup, genel olarak değerlendirildiğinde bireylerin tükenmişlik düzeylerinin izlenim yönetimi taktikleri üzerinde etkili olduğu kanısına varmıştır.

Gencay (2007) beden eğitimi öğretmenlerinin iş doyumu ve tükenmişlik düzeylerinin bazı değişkenlere göre farklılığını belirlemek amacıyla bir araştırma yapmıştır. Araştırma sonuçlarını; Beden öğretmenlerin iş doyumları, İş Doyumu Ölçeği (Hackman & Oldham, 1975), tükenmişlikleri Maslach Tükenmişlik Envanteri (Maslach

& Jackson, 1981), kullanarak belirlemiştir. Araştırmada 93 Beden eğitimi öğretmenine (78 erkek, 15 bayan) anket uygulanmış. Öğretmenlerin demografik değişkenleri ile iş doyumu ve tükenmişlik düzeylerinin farklılaşmadığı belirlenmiştir (p>0.05). Beden eğitimi öğretmenlerinin günlük çalışma süreleri ile iş doyumları ve tükenmişlikleri

arasında ilişki bulunmuştur (p<0.05). Benzer şekilde çalışma ortamından memnun olmaları ile iş doyumları arasında ilişki belirlenmiştir (p<0.05). Araştırma sonucunda, öğretmenlerin iş doyumu ve tükenmişlikleri arasında negatif ilişki belirlenmiştir (p<0.05).

Cemaloğlu ve Şahin (2007) öğretmenlerin mesleki tükenmişlik düzeylerini farklı değişkenlere göre incelemiştir. Araştırmanın örneklemini Çankaya, Keçiören ve Yenimahalle ilçeleri oluşturmaktadır. Araştırmada Maslach Tükenmişlik Envanteri kullanılmıştır. Verilerin analizinde t-testi ve tek yönlü varyans analizi (F) hesaplanmıştır. Araştırmanın sonucunda; öğretmenlerin yaşının, duygusal tükenme ve duyarsızlaşma düzeylerini etkilediği, dul öğretmenlerin duygusal tükenme düzeylerinin fazla olduğu sonucuna varmışlardır. Eğitim düzeyi düştükçe duyarsızlaşma ve duygusal tükenmelerde artış olduğu, kıdemli öğretmenlerin duyarsızlaşma ve duygusal tükenme düzeylerinin yüksek olduğu, ilköğretim okulu öğretmenlerinde duyarsızlaşmanın daha fazla olduğu da diğer tespitleridir. Öğrenci sayısının, öğretmenlerin üstlerinden takdir görmelerinin, öğretmenlerin mesleki verimliliklerini değerlendirmelerinin, mesleklerini isteyerek yapmalarının, öğretmenlikten duydukları manevi doyumun duygusal tükenme, duyarsızlaşma ve kişisel başarıyı etkilediğini ortaya koymuştur.

Avşaroğlu ve diğerleri (2007) Teknik öğretmenlerde yaşam doyumu, iş doyumu ve mesleki tükenmişlik düzeylerinin incelenmesi üzerine yaptıkları çalışmanın sonucunda;

öğretmenlerin yaşının, duygusal tükenme ve duyarsızlaşma düzeylerini etkilediği, dul öğretmenlerin duygusal tükenme düzeylerinin fazla olduğunu belirterek, eğitim düzeyi düştükçe duyarsızlaşma ve duygusal tükenmelerde artış olduğu, kıdemli öğretmenlerin duyarsızlaşma ve duygusal tükenme düzeylerinin yükseldiğini vurgulamışlardır. Ayrıca çalışmalarında; ilköğretim okulu öğretmenlerinde duyarsızlaşmanın daha fazla olduğu, öğrenci sayısının, öğretmenlerin üstlerinden takdir görmelerinin, öğretmenlerin mesleki verimliliklerini değerlendirmelerinin, mesleklerini isteyerek yapmalarının, öğretmenlikten duydukları manevi doyumun duygusal tükenme, duyarsızlaşma ve kişisel başarıyı etkilediğini saptamışlardır.

Aktuğ, Susur, Keskin, Balcı ve Seber (2006) araştırma makalelerinde, Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde çalışan hekimlerin tükenmişlik düzeylerinin belirlenmesi ve sosyo-demografik özellikler arasındaki ilişkinin araştırılmasını

amaçlamıştır. Bu amaçla, sosyo-demografik özellikleri içeren bir form ile Maslach Tükenmişlik Ölçeği (MTÖ) kullanmışlardır. Araştırma sonucunda; akademik unvan, çalışma yılı, çocuk durumu, meslek seçiminin kim tarafından yapıldığı ve cinsiyet ile ölçek puanı arasında anlamlı bir ilişki olduğu saptanmıştır. Asistanların, çalışma süresi 10 yıldan az olanların, çocuk sahibi olmayanların, meslek seçimini kendisi yapmayanların ve kadınların tükenmişlik alt ölçeklerine ait puanlarının diğer gruplara göre daha olumsuz yönde olduğu görülmüştür (P<0.05).Duyarsızlaşma alt ölçeği açısından, asistanlarda, çalışma süresi 10 yıldan az olanlarda, çocuksuz olanlarda, meslek seçimini kendisi yapmayanlarda “orta derecede duyarsızlaşma” saptanmıştır.

Elde edilen verilerin, bireysel ve kurumsal olarak tükenmişlik durumu ile başa çıkma yollarının belirlenmesinde yararlı olabileceği düşünülmüştür.

Tekin ve Taşğın (2009) çeşitli değişkenlere göre taekwondo hakemlerinin tükenmişlik düzeylerinin belirlenmesi konusunda bir araştırma yapmış, araştırmalarında toplam 22 maddeden oluşan ve tükenmişliği üç boyutta değerlendiren 9 maddeden oluşan “Emotional Exhaustion” (EE) ile ifade edilen duygusal tükenme alt ölçeği, ikincisi 5 maddeden oluşan “Depersonalization” (DP) olarak ifade edilen duyarsızlaşma alt ölçeği, üçüncüsü ise 8 maddeden oluşan “Personal Accoplishment” (PA)ile ifade edilen kişisel başarı alt ölçeklerini oluşturan Maslach ve Jackson (1981), tarafından geliştirilen Maslach Tükenmişlik Envanterini (Maslach Burnout Inventory) kullanmışlardır. Araştırmanın sonucunda, cinsiyet değişkenine göre hakemlerin duygusal tükenmişlik düzeyleri ve duyarsızlık düzeyleri arasında anlamlı bir farklılık yokken, kişisel başarı düzeyleri arasında anlamlı bir farklılık ortaya çıkmıştır. Eğitim durumu ve yaş değişkenine göre de hakemlerin duygusal tükenmişlik düzeyleri, duyarsızlık düzeyleri ve kişisel başarı düzeyleri arasında anlamlı bir farklılık olmadığı da sonuçlar arasındadır.

Budak ve Sürgevil (2005) tükenmişlik ve tükenmişliği etkileyen örgütsel faktörlerin analizine ilişkin akademik personel üzerinde bir uygulama yapmışlar. Değerlendirme sonucunda, akademik personelin duygusal tükenme ve duyarsızlaşma düzeylerinin düşük, kişisel başarı düzeylerinin yüksek olduğunu tespit etmişlerdir.

Koçak (2009) okul yöneticilerinin mesleki tükenmişlik düzeylerinin bazı değişkenler açısından incelemiştir. Araştırma verileri üzerinde yapılan analizler

sonucunda okul yöneticilerinin mesleki tükenmişlik düzeylerinin yaş, mesleki kıdem, ciddi bir sağlık sorunu yaşayıp yaşamadıklarına göre anlamlı farklılık gösterdiği ancak yaş, cinsiyet, branş, okulun bulunduğu yerleşim birimi, öğrenci ve öğretmen sayısı gibi bağımsız değişkenlere göre istatistiksel olarak anlamlı farklılık göstermediği bulgularına ulaşmıştır.

Kaçmaz (2005) hazırlamış olduğu derlemede, tükenmişlik sendromunun özellikle sağlık çalışanlarının ruhsal sağlığına yönelik vurgulanması gereken önemli bir konu olması nedeniyle; tükenme kavramı, boyutları ve belirtileri ile tükenmişlik sendromu önleme ve başa çıkma stratejilerini tartışmıştır.

Özkaya (2006) yılında, Çanakkale ilinde yatılı ilköğretim bölge okulu ve ilköğretim okullarında görev yapan öğretmenleri tükenmişlik düzeylerinin öğretmen görüşleri açısından karşılaştırılması konulu araştırmasında şu sonuçlara ulaşmıştır; YİBO ve İlkögretim okullarında çalışan öğretmenlerin görüşleri açısından duygusal tükenme ve düşük kişisel başarı boyutlarında istatistiksel olarak anlamlı bir fark bulunamamış, duyarsızlaşma boyutu bakımından istatistiksel olarak anlamlı bir fark bulunmuştur. Bu sonuçlara göre YİBO’lar da görev yapan öğretmenlerin duyarsızlaşma boyutunda daha fazla tükenmişlik yasadıkları anlaşılmaktadır.

Özen ve Mirzeoğlu (2006) çalışmalarında bir spor örgütünde çalışan spor uzmanlarının tükenmişlik ve örgütsel bağlılıklarını incelemiştir. Çalışmanın sonuçlarına göre, medeni durumlarına göre Duygusal tükenme alt boyutunda anlamlı yükseklik, iş değiştirme olanaklarına göre özdeşleşme-yerimseme-uyuşum-umursamazlık-yabancılaşma alt boyutlarında anlamlı farklılıklar bulunmuştur. Tükenmişlik düzeyleri farklı olan uzmanların özdeşleşme-yerimseme-uyuşum-yabancılaşma alt boyutlarında anlamlı farklılıklar bulunmuştur. (p<0.05).

Kayabaşı, (2008) bazı değişkenler açısından öğretmenlerin mesleki tükenmişlik düzeyleri adlı çalışmasında, öğretmenleri mesleki tükenmişlik düzeyleri farklı değişkenler açısından incelemiştir. Araştırmanın sonucunda elde etti bulgular ise şunlardır; öğretmenlerin cinsiyetinin duygusal tükenmeleri ve duyarsızlaşmalarını etkilemediği, ancak kişisel başarı düzeylerini etkilediği; medeni durumları, yaşları, mezun oldukları okul türü, mesleki kıdemleri ve branşları ile duygusal tükenmişlikleri,

kişisel başarıları ve duyarsızlaşmaları arasında anlamlı bir ilişkinin olmadığı görülmüştür.

Topaloğlu, Koç ve Yavuz (2007) çalışmalarında öğretmenlerin tükenmişlik düzeylerinin belirlenmesinde, sosyo-demografik faktörlerin farklılaşmasının anlamlı ilişkisi olduğu sonucuna varmışlardır.

Tetik (2011) yapmış olduğu çalışmada Salihli Meslek Yüksekokulu‘nda görev yapan öğretim elemanlarının tükenmişlik düzeyleri ve demografik özelliklere göre tükenmişlik düzeylerinin farklılaşıp farklılaşmadığı belirlemeye çalışmıştır. Yaptığı çalışma durum tespiti niteliğindedir. Araştırmada Maslach tarafından geliştirilen, Ergin tarafından (1992) Türkçe ‘ye çevrilerek geçerlik ve güvenirlik çalışmaları yapılan Maslach Tükenmişlik Envanterini kullanılmıştır. Bu çerçevede, araştırmaya katılan öğretim elemanlarının tükenmişlik düzeylerini değerlendirildiğinde; duygusal tükenme ve duyarsızlaşma düzeylerinin düşük, kişisel başarı düzeylerinin yüksek olduğunu görmüştür. Bu sonuçlara göre, araştırma kapsamındaki öğretim elemanları düşük bir tükenmişlik düzeyine sahiptir.

Girgin (2010) yapmış olduğu çalışmada, öğretmenlerin sosyo-demografik durumlarını ve mesleki bilgilerini içeren bir bilgi formu ile Maslach Tükenmişlik Envanteri- Öğretmen Formu kullanılmıştır. Araştırmanın alt boyutlarının çözümlenmesinde varyans analizi ve t-testi kullanılmıştır. Araştırma sonuçlarına göre katılanların cinsiyetlerine göre tükenmişlik puanları arasındaki fark önemli bulunmamıştır. Öğretmenlerin medeni durumu, çalışma yılı, görev yaptıkları eğitim kademesi, ders yükleri, çalıştıkları okulun beklentilerine uygun olması ve mesleklerini sevdikleri için sürdürme ile tükenmişlik alt ölçümleri arasında önemli farklılık saptanmıştır.

Çavuş, Gök ve Kurtay, (2007) yapmış oldukları çalışmada, Meslek Yüksekokullarında çalışan öğretim elemanlarının tükenmişlik düzeylerini bazı değişkenlere bağlı olarak incelemişlerdir. Çalışmada 79 öğretim elemanından elde edilen verileri değerlendirmişleridir. Tükenmişliğin değerlendirilmesinde Maslach Tükenmişlik Envanterini kullanılmışlardır. Verileri Korelasyon, T testi ve Tek yönlü varyans analizi (One-way Anova) ile analiz etmişler ve Meslek Yüksekokulu akademik

personelinin Duygusal Tükenme ve Duyarsızlaşma puanları düşük, Kişisel başarı puanının ise yüksek olduğunu tespit etmişlerdir. Ayrıca duygusal tükenme ile idari görev, toplam ders yükü ve işten elde edilen doyum ile kişisel başarı ile yaş ve işten elde edilen doyum arasında önemli düzeyde ilişkiler bulmuşlardır.

Çelikkaleli (2011) araştırmasında, yetişkin eğitimcisi öğretmenlerin tükenmişlik ve mesleki yetkinliklerini incelemiştir. Bu amaçla Mersin İl merkezindeki Halk Eğitim Merkezi’nde ders veren 101 (63 kadın ve 38 erkek) yetişkin eğitimcisi öğretmenden veri toplanmıştır. Maslach Tükenmişlik Envanteri-Öğretmen Formu ve Öğretmen Yeterlik Ölçeği veri toplamak amacıyla kullanılmıştır. Elde edilen bulgulara göre, toplam öğretmen yetkinliği, genel öğretim yetkinliği ve kişisel yetkinlik ile duygusal tükenme, duyarsızlaşma ve kişisel başarısızlık arasında negatif yönde anlamlı bir ilişki vardır. Ayrıca, yetişkin eğitimcisi öğretmenlerin tükenmişlik düzeyleri ve mesleki yetkinlik düzeylerinin cinsiyet, öğrenci sayısı ve mezun olunan okul değişkenlerine göre farklılaşmadığı sonuçlarını elde etmiştir.

Ertürk ve Keçecioğlu (2012) yapmış oldukları çalışmada, çalışanların iş doyumları ile mesleki tükenmişlik düzeyleri arasındaki ilişkiler: öğretmenler üzerine örnek bir uygulama gerçekleştirmiştir. Elde ettikleri sonuçlar şunlardır; Araştırmanın temel problemlerinden biri olan öğretmenlerin mesleki tükenmişlik düzeyini ölçmek üzere Maslach ve Jackson (1981) tarafından geliştirilmiş olan Maslach Tükenmişlik Envanteri kullanılmıştır. Maslach Tükenmişlik Envanterini oluşturan her bir alt ölçeğin birbiriyle ilişkili olup olmadığı Pearson Momentler Çarpımı Korelasyon kat sayısı ile hesap-lanmıştır. Elde edilen sonuç her bir alt ölçeğin birbiriyle istatistiksel olarak anlamlı bir ilişki içinde olduğu yönündedir. Bu sonuç, ölçeğin aynı zamanda geçerliliğine ilişkin de bulgu niteliği taşımaktadır. Tükenmişlik envanterinin tüm alt ölçeklerinin birbiriyle ilişkili olduğu bulgusu elde edilmiştir.