• Sonuç bulunamadı

Piaget’nin bilişsel gelişim kuramıyla ilgili en çok araştırma yapılan konunun “korunum” kavramı olduğu görülmektedir. Korunum kavramı ile ilgili araştırmalar konumuz açısından; zamansal fark, evrensel sıra izleme, sosyo-ekonomik düzey, cinsiyet gibi değişkenler açısından sonuçları nedeniyle önemli görünmektedir.

Elkind (1961), 5-11 yaşlarındaki Amerikalı çocuklarla yaptığı çalışmasında tüm korunum türlerinin gelişiminin yaşla ilişkili olduğunu bulmuştur. İlk önce madde, sonra ağırlık, son olarak da hacim korunumu niteliğinin kazanıldığına ilişkin bulguları ise Piaget’ nin bulgularını destekler niteliktedir.

Korunum niteliğinin evrensel olup olmadığı ile ilgili çalışmalar bulunmaktadır. Haktanır’ın 1994’te belirttiği üzere, Kiminyo’nun 1977 yılında Kambalı çocuklar üzerinde yaptığı çalışmada, korunum kavramının kazanılması, evrensel bir sıra izlemekte, ancak kültürlerarası farklılıklar bulunmaktadır.

Kavramların evrensel olmasının yanında sosyo-ekonomik düzey, eğitim, çevre gibi değişkenler üzerine de araştırmalar bulunmaktadır. Price-Williams, Gordon ve Ramirez’ in (1969) Meksikalı erkek çocuklarla yaptıkları çalışmanın önemli bir bulgusu; 6-9 yaşındaki çocuklarda nesneler ile etkileşim içinde olmanın korunum gelişimine katkısı olduğunun belirtilmesidir.

Ülkemizde ise, Ataman ve Bayraktar (1971) yüksek sosyo-ekonomik düzeyden 7, 9 ve 11 yaslarındaki 36 çocuğun miktar, ağırlık ve hacim korunumlarını kazanma durumlarını incelemişlerdir. Araştırma sonucunda yas ilerledikçe korunum problemlerinin çözümlenmesindeki basarı oranının arttığı gözlenmiştir. Ancak ağırlık korunumu, Piaget'in ve diğer araştırmacıların belirlediği yaştan daha erken yaşta kazanılmıştır. Hacim korunumunun kazanılma sırası ise diğer araştırma sonuçlarını desteklemektedir. Yani önce miktar ve ağırlık, daha sonra da hacim korunumu

kazanılmıştır. Genel olarak her üç yas grubundaki Türk çocuklarının diğer ülke çocuklarına nazaran daha yüksek oranlar elde ettikleri görülmüştür.

Günalay (1979), yas ve sosyo ekonomik düzeyin sayı, ağırlık ve miktar korunumu niteliklerinin gelişimi üzerindeki etkilerini incelemiştir. Alt sosyo ekonomik düzey ile üst sosyo ekonomik düzeyi temsil eden iki ilkokul öğrencilerinden oluşan deneklerden toplanan veriler çocuklar arasında korunum niteliği bakımından anlamlı bir fark bulunmadığını göstermiştir.

Haktanır (1994), çalışmasında, çocukların korunum ilkesini anlamalarında sosyo ekonomik düzeyin, cinsiyetin, ebeveynlerin öğrenim durumlarının ve çocukların sahip oldukları kardeş sayısının etkili olduğunu bulmuştur.

Çelen (1992), 4-6 yaşlarındaki anaokulu öğrencileri ile yaptığı araştırmada, sembolik oyunun sayı korunumu niteliğinin kazanılmasında etkisi olup olmadığını incelemiş ve etkisi olduğunu bulmuştur.

Göreli kavramların içinde yer verilebilecek olan zaman ve uzaklık kavramlarının gelişimleri ile ilgili de araştırmalara rastlanmıştır.

Zhou, Peverly, Boehm ve Chongle (2000), Amerika ve Çin’ de, 1, 3 ve 5. sınıf ilköğretim öğrencileriyle yaptıkları çalışmalarında, uzaklık, zaman ve hız kavramlarının karşılıklı ilişkilerini, çocuklara üç görev vererek belirlemeye çalışmışlardır. Kavramlardan ikisine ilişkin veriler sunulmuş ve çocuklardan üçüncü kavramla ilgili tahminde bulunması istenmiştir. Çinli çocuklar 3. sınıfta başarılı olurken, Amerikalı çocukların 5. sınıfta başarılı oldukları görülmüştür. Çin’ deki 1. sınıf çocukları daha tutarlı yanıtlar vermişler, Amerika’ daki 1. sınıflar ise daha karmaşık stratejiler kullanmışlardır.

Levin (1977), İsrail’ de 144 anaokulu öğrencisi ile yaptığı çalışmada, çocukların süre ile ilgili muhakemelerini incelemiştir. Çocuklara bir dizi problem verilmiş ve bu problemler içerisinde sürenin daha uzun olduğu iki eş zamanlı durumu değerlendirmeleri istenmiştir. Kullanılan üç tip zaman problemi; durgun (iki oyuncak bebeğin uyuduğu), dönel (iki figürün eksenlerde döndüğü), doğrusal (iki oyuncak arabanın düzlemde hareket ettiği) değişik tiplerde kullanılmıştır. Durgun zamanda herhangi bir değişken yokken, dönel zamanda hız, doğrusal zamanda hız ve mesafe müdahil olan değişkenlerdir. Beklentilerle paralel olarak; süre ile ilgili muhakeme yeteneği ve mantıklaştırmanın, yaşla birlikte arttığı ve müdahil değişkenlerin tipi ve sayısına bağlı olduğu görülmüştür.

Göreli Kavramların Kazanılması İle İlgili Araştırmalar

Swanson ve Benton 1955 yılında Amerika’ da sağ-sol ayrımını ile ilgili yaptıkları çalışmada 5-9 yaş arasındaki 158 çocukla çalışmışlardır. Sağ-sol ayrım testi uygulanan çalışmada çocuklardan kendi bedenlerinde sağ ve sol kısımları bulmaları, resimdeki insan resimlerinde sağ ve sol kısımları bulmaları ve gözleri kapalı iken kendi bedenlerinde sağ ve solu ayırmaları istenmiştir. Tüm bölümlerde başarı yaşla birlikte artmış ve cinsiyetler arasında fark görülmemiştir. Kendi bedeninde sağ-sol ayrımı yapabilme 6 yaşta %72 iken 9 yaşta %94’ dür. Gözleri kapalı iken sağ-sol ayrımı yapabilme 6 yaşta %64, 9 yaşta %95’ dir. Resim üzerinde sağ-sol ayrımı yapabilme ise 6 yaşta %52, 9 yaşta ise %81’ dir. Sonuçlar sağ-sol ayrımının 6-9 yaş arasında kademeli ilerlediğini göstermiştir. Ayrım becerisinin 5 yaştan itibaren gelişmeye başladığı, 6-7 yaşlarında oldukça hızlı geliştiği, 7-9 yaş arasında ise daha yavaş geliştiği belirtilmektedir.

Benton ve Menefee (1957), 4- 8 yaş arasındaki 66 Amerikalı çocukla yaptıkları çalışmada, sağ-sol ayrımı ile el tercihleri arasında, elle yapılan aktivitelerde her elin eşit kullanımındaki sapmaların derecesi ölçüldüğünde iki davranışsal değişkenin birbiriyle ilişkili olduğu görülmüştür. Kronolojik yaş ve zeka yaşının sağ-sol ayrımı ve el tercihlerini etkilemediğini bulmuşlardır.

Belmont ve Birch (1963), Amerika’ da 5 ve 12 yaşları arasındaki 148 çocuk ile yaptıkları çalışmada sağ-sol baskınlığı ve farkındalığını araştırmışlardır. Çalışmada Piaget’ nin Sağ-sol Testi’ ne ek olarak farklı sorular da kullanılmıştır. Araştırma bulguları Piaget’ nin bulguları ile benzerdir. 5-6 yaşındaki çocuklar daha çok kendilerine göre sağ-sol ayrımı yapabilirlerken, yaş büyüdükçe başka referanslara göre de sağ-sol ayrımı yapılabilmektedir.

Rigal (1994), sağ- sol terimlerinin doğru kullanılması ile ilgili yaptığı çalışmasında Yeni Zelanda ve Fransa’ da 5-11 yaşları arasında 406 çocuğa sağ-sol oryantasyon testi uygulamıştır. Rigal, sağ-sol terimlerinde ayrım farkında olma, tanıma ve tanımlama boyutlarının olduğunu belirtmektedir. İlk iki kavram için ayrım yapabilmenin yeterli olduğunu ancak üçüncüsü için sağ-sol terimlerinin tümüyle doğru olarak algılanıp kullanılabiliyor olmasının gerektiğini belirtmektedir. 5 yaşındaki çocuklar vücudunda sağ ve solu gösterebilmekte ancak kavramları tam anlamıyla kullanamamaktadırlar. 8 yaşındaki çocukların çoğu insan resimlerinde sağ-sol ayrımını

yapabilmişlerdir. Karşıdaki kişiye göre sağ-sol ayrımının yapılabilmesi ise 11 yaşta başarılabilmiştir. Mekânsal algının gelişimi yavaş olmaktadır ve dönüm noktaları vardır. Gautam (1999), Nepal’ de 4, 5, 6 yaşlarındaki 144 çocukla yaptığı çalışmasında, çocukların kendi bedenlerinde ve diğer kişilere göre sağ- sol farkındalığını araştırmıştır. Çalışmada iki aşamadan oluşan 20 soru kullanılmıştır. Soruların ilk bölümü çocuğun kendine göre, ikinci bölümü ise karşısındaki kişiye göre sağ-sol ayrımını yapması beklenen içeriktedir. Sonuçlara göre, Nepalli çocuklar mekânsal gelişimde diğer ülkelerdeki çocuklara göre bir basamak geride olduğunu belirtilmektedir.

Akrabalık kavramını inceleyen araştırmalar da bulunmaktadır.

Dangizer (1957), 5-8 yaşlarındaki Avusturalyalı çocuklarla akrabalık ve bununla ilişkili kavramları içeren bir çalışma yürütmüştür. Bulguların, akrabalık kavramının yaşla ilişkili kavramsal düzeylere ayrıldığını işaret ettiği belirtilmektedir. İlk tanım akrabalığa atıfta bulunan ancak ilişkiyi tanımlamayan düzeydir. İkinci tanımda somut ve ayrışmış bir düzeyde bulunulmaktadır. Akrabalıktaki ilişkiler bilinmekte ve konumlar açıklanabilmektedir.

Chambers ve Tavuchis 1976 yılında, 7 ve 9 yaşlarındaki 1., 3. Sınıftaki çocuklarda, Amerikan akrabalık terimlerinin kavramlaştırılmasını incelemişlerdir. Araştırmada 17 akrabalık teriminin belirleyici karakteristik özellikleri belirlenmeye çalışılmıştır. Bir terimin biliniyor olması ve bununla ilgili deneyime sahip olunması, bu terimin tanımlanmasını etkilemekte fakat ilişkisel yönlerin değerlendirilmesini etkilememektedir. 1. Sınıftaki çocuklar (7 yaş), bir ilişkiyi fark ediyor olsalar bile temellendirememişlerdir. Bu gruptaki çocuklarda kızlar erkeklerden daha iyi sonuçlara ulaşmışlardır. 3. sınıftaki çocuklarda ise kızlarla erkekler arasında bir fark görülmemiş ve küçük gruba göre çok daha net tanımlar yaptıkları gözlenmiştir. Her iki grupta da çekirdek aile terimleri, geniş aile terimlerine göre daha fazla bilinmiştir.

Jordan (1980), 5-7 yaşlarındaki Amerikalı çocukların çeşitli akrabalık kavramlarını incelemiştir. Burada Piaget’ nin önerdiği korunma paradigması kullanılmıştır. Tekli ve çoklu akrabalık kavramlarının ölçülmesi için bir ayrım teklif edilmiştir. 1. tip geçmişteki temporal geçişler, gelecek yönlü ve değişik zaman dilimlerini kapsamıştır. 2. tip, içsel akrabalık kombinasyonlarını ve mantıksal olarak ortaya çıkmayan, mantıksal olarak ortaya çıkan dışsal akrabalık kombinasyonlarını içerir. 3. tip erkek ve bayan akrabalık rollerinin geleneksel ve geleneksel olmayan sosyal rolleri içermektedir. Her bir geçişin etkisi gözlemlenebilirdir. Akrabalık kavramı

5-7 yaş grubu içinde aşama aşama oluşmuştur. Aile karakteristiği akrabalık ilişkileriyle ilişkilendirilmemiştir. Kızlarda beklenmeyen yüksek bir performans gözlenmiştir. Bunun da akrabalık kavramlarının gelişiminde sosyal deneyimlerin etkisinin olduğunun kanıtı olduğu belirtilmektedir.

Benson ve Anglin (1987), 3, 4, 5, 6 yaş ve yetişkinlerle İngilizlerin akrabalık kavramlarıyla ilgili bir çalışma yapmışlardır. Çalışmalarında, her gruba görüşme yoluyla “anne, baba, kız kardeş, erkek kardeş, kız çocuk, erkek çocuk, eşler(kadın ve erkek), hala, amca, büyükanne ve büyükbaba” yı içeren 12 akrabalık kavramıyla ilgili sorular yöneltilmiştir. Bu kavramların arasındaki ilişkilerin tahmin edilmesi de istenmiştir. Küçük çocuklar her kavramı kişisel deneyimleriyle açıklarken, daha büyük çocuklar ve yetişkinler daha genel açıklamalar yapmışlardır. İkinci olarak ilişkisel tanımların, okulöncesi çocuklarda ihmal edilmekle birlikte yaşla birlikte daha çok önemsendiği görülmüştür. Üçüncü olarak, yaşla ilgili kavramların yanlışsız tanımlanmasına karşın, yetişkinlerin tanımlarında kavramların karşılıklılığı genellikle belirtilmemiştir.

Elkind (1962), 5-11 yaşları arasındaki 210 çocukla yaptığı çalışmasında Piaget’ nin kardeş kavramıyla ilgili çalışmasını tekrarlamıştır. Sonuçlarda, Piaget’ nin önerdiğinden farklı yorumlanabilecek bulgular da yer almaktadır. Elkind, Piaget’ nin kardeş kavramıyla belirttiği iki, üç boyutta değerlendirilebileceğini öne sürmektedir. Bu iki boyuttan ilki kardeş kavramıdır ve ikinciden önce gelişmektedir (9 yaştan başlayarak), ikinci kavram ise kardeş sahibi olmaktır. Elkind’ in önerdiği üç düzeyin ise yaşlara göre görünümleri ve özellikleri değişmektedir.

Swart ve Hall (1972) göreli kavramlar ve sözcük tanımları ile ilgili yaptıkları araştırmada, 5,7,9 ve 11 yaşındaki çocuklarla Piaget’ nin yöntemine uygun olarak; sağ- sol ayrımı, akrabalık, kardeş kavramının gelişimini incelemişlerdir. Kardeş kavramı, kardeş ve kardeş sahibi olmak biçiminde ayrılmaktadır. Sözü geçen kavramlar üç aşamada gelişmektedir; I. Egosantrizm (en çok 5 yaşta), II. Sosyalizasyon (7 yaştan 9 yaşa kadar), III. Nesnellik (9 yaştan 11 yaşa kadar). Göreli kavramlar ve sözcük tanımlamalarının karşılaştırması yapıldığında; görevsel tanımlamaların daha düşük düzeyde, soyut tanımlamaların ise daha yüksek düzeyde başarılabildiği görülmüştür.

Çalışmalar incelendiğinde göreli kavramların kazanılması ile ilgili sınırlı sayıda araştırma olduğu görülmektedir. Araştırmaların sonuçları; Piaget’nin gelişim kuramının incelenmesi, çocukların kavram kazanmalarının hangi yaşta gerçekleştiğinin ve buna bağlı değişkenlerin saptanması, kültürel değişkenlerin ortaya konması, sosyoekonomik

düzey, yaşam şartları gibi değişkenlerin görülmesi, evrenselliğin tartışılması gibi yönlerden mevcut araştırma için önem taşımaktadır. Göreli kavramların kazanılması ile ilgili Piaget’nin 1924 yılında İsviçre’de ve Bacanlı’nın 1984 yılında Türkiye’de gerçekleştirdiği çalışmalar konunun temelini oluşturmaktadır.

Piaget’ nin Göreli Kavramların Kazanılmasını İncelediği Araştırması

Piaget çocuğun “ilişkiler/görelilik” kavramlarını araştırabilmek için “Kardeşler ve Sağ-sol Testleri” ni geliştirmiştir. Bu testleri geliştirme fikrini onda doğuran, Binet ve Simon testindeki “5 abes cümle” den ikincisi olan “Benim üç kardeşim var: Ali, Demir ve Ben” cümlesindeki abesliği bulmada çocukların geliştirdikleri düşünceler olmuştur (Bacanlı, 2002).

Araştırma örneklemi yüz kadarı kız olan, 4-12 yaşlarındaki 240 çocuktan oluşturulmuştur. Araştırma sonucunda, “Kardeşler Testi” ile “Sağ-sol Testi” arasında ilişki bulunmadığı görülmüştür. Piaget bu veriden, sadece istatistiksel açıdan faydalı olabileceği sonucunu çıkarmaktadır. Sorulara göre sonuçlar şöyledir (Herhangi bir yaş çocuklarının en az %75 ‘ inin doğru cevap verdiği soru, o yaş grubunca başarılmış kabul edilmektedir).

Kardeşler Testi

1. Kaç erkek kardeşin var? Kaç kız kardeşin? (Çocuğun A adlı bir erkek ve B adlı bir kız kardeşi olsun) A’ nın kaç erkek kardeşi var? Kaç kız kardeşi? B’ nin kaç erkek kardeşi var? Kız kardeşi var mı? Vb.

Bu soru için doğru cevap yüzdelikleri 4-5 yaş %19; 6-7 yaş %24; 8-9 yaş %55; 10-11 yaş %87; 12 yaş %100’ dür. Soru ancak 10 yaşında başarılabilmektedir.

2. Aile (n/iz) de kaç erkek kardeş var? Kaç kız kardeş var? Hepsi kaç kardeş? İkinci soruda 6 yaşından itibaren %75 doğru cevap alınmış, ancak 10 yaşına kadar, çocuğun kendini dışlaması yüzünden birçok hataya rastlanmıştır.

3. Bir ailede üç erkek kardeş var: Auguste, Alfred, Raymond. Auguste’nin kaç kardeşi var? Ya Alfred’in? Ya Raymond’ın?

4. Sen erkek/kız kardeş misin? Kardeş ne demek?

Bu soruya doğru tanım ancak 9 yaşında verilebilmektedir (7-8 yaşlarında %60 dolaylarında). Sorunun ilk kısmı 4-5 yaşlarındaki çocuklar tarafından bile kolayca cevaplandırılmıştır. Piaget, cevaplardan 3 aşamanın varlığı sonucunu çıkarmıştır:

- “Bir erkek çocuğu” biçimindeki cevaplar, - Tüm çocuklara genellenemeyen cevaplar, - Göreliliği kavramış cevaplar.

5. Ernest’ in üç erkek kardeşi var: Paul, Henri ve Charles. Paul’ün kaç erkek kardeşi var? Ya Henri’nin? Ya Charles’ın?

Bu soru da, I. Soru gibi, ancak 10 yaşında çözülebilmektedir.

6. Bu ailede kaç (erkek) kardeş var?

Bu soru II. Soruya göre daha zordur ve V. Soru gibi, ancak 10 yaşında çözülebilmektedir.

Sağ- Sol Testi

1. Bana sağ elini göster- sol elini- sağ bacağını- sol bacağını.

Bu soru 5 yaşındaki çocukların %75’ i tarafından doğru olarak cevaplandırılmıştır. Piaget bu sonucun yanında, Binet ve Simon testine göre çocuğun ancak 6 yaşında “ sol elini ve sol kulağını” gösterebildiğini ve Decroly testine göre doğru olarak yönelme yaşının beş buçuk yaş olduğunu kaydediyor.

2. Benim sol elimi göster- sağ elimi- sol bacağımı- sağ bacağımı (bu sorular çocuğun karşısında oturan araştırmacı tarafından sorulur). Bu soru ancak 8 yaşındaki çocuklarca doğru olarak cevaplandırılabilmektedir.

3. (Çocuğun önündeki masaya bir kalem ve çocuğa göre bu kalemin solunda olmak üzere para konur). Kalem sağda mı, solda mı? Para sağda mı, solda mı?

Bu soru 7 yaşında çözülebilmektedir (6 yaş için %70).

4. Çocuğun karşısında oturan araştırmacının sağ elinde bir para ve sol elinde bir kibrit bulunur). Bu parayı görüyor musun, acaba sağ elimde mi, sol elimde mi? Ya kibrit?

Bu soru, II. Soru gibi ancak 8 yaşında başarılabilmektedir. Piaget, bu iki soruyu birlikte değerlendirerek, çocuğun sağını/ solunu anladıktan ancak üç sene sonra karşıdaki kişinin sağını/solunu anlayabildiği sonucuna ulaşmaktadır.

5. (Çocuk, yan yana konmuş üç nesnenin tam karşısındadır: solda bir kalem, ortada bir anahtar ve sağda bir para). Kalem anahtarın sağında mı, solunda mı? Ya paranın? Acaba anahtar paranın sağında mı, solunda mı? Ya kalemin? Para kalemin sağında mı, solunda mı? Ya anahtarın?

6. (Çocuk, yan yana konmuş üç nesne ve aynı sorular. Solda bir anahtar, ortada bir silgi ve sağda bir kalem. Fakat bu nesneler çocuğa ancak yarım dakika gösterilir ve sonra bir defterle kapatılır ve cevaplar not edilir. Çocuğa şunlar söylenir: ) Dikkat et, sana çabucak üç şey göstereceğim. İyice bakacaksın…(kapatılır) Haydi bakalım, şimdi söyle, acaba anahtar silginin sağında mı, solunda mı? Ya kalemin? Acaba silgi anahtarın sağında mı, solunda mı? Ya silginin?

V. soruya 9 yaşındakilerin % 15 ‘i doğru cevap verebilmekte ve soru ancak 11 yaşındaki çocuklar tarafından çözülebilmektedir.

Buna karşılık VI. Soru ancak 12 yaşındaki çocuklar tarafından doğru olarak cevaplandırılabilmektedir.

Sağ- sol testi ile kardeşler testi arasında bir ilişki bulunamamıştır.

Bu testin cevaplarından elde edilen bilgilere göre, Piaget; sağ ve sol kavramlarının gelişiminin diğer göreli kavramların gelişimi kadar karmaşık ve aynı kurallara tabi olduğu kanısına varmıştır. Sağ ve sol kavramlarının “katkısız egosantrizm- toplumsallaşma- nesnelleşme” şeklinde üç basamaktan geçerek kazanıldığı sonucuna ulaşmaktadır (Piaget, 2007).

Memleket kavramı ile ilgili Piaget (2007), 7-8 yaşında parça bütün ilişkisinin olmadığını belirtmektedir. 9 yaşında Cenevre İsviçre’dedir ancak aynı zamanda hem İsviçreli hem Cenevreli olunamaz.10 yaştan itibaren; parça-bütün ilişkisini gösteren yanıtlar alınmaya başlamaktadır: Ülke kantonların toplamıdır ve Cenevre, İsviçre’nin bir parçasıdır. Aynı zamanda hem Cenevreli hem İsviçreli olmak mümkündür.

Aile kavramının kazanılması üç aşamada gerçekleşmektedir. Bu aşamalar; aileyi birlikte oturmak niteliği ile tanımlayan, akrabalık düşüncesini henüz kavrayamayan ve aileyi birlikte oturmaya bağlı olarak tanımlayan ve son olarak aileyi akrabalıkla

tanımlayan yanıtlardan oluşur. Üç aşamanın karşılık geldiği yaşlar; yaklaşık olarak 2. aşamanın 9, 3. aşamanın 11 yaşa rastlamaktadır (Piaget, 2007).

Piaget (2007), “Eğer ilerideki araştırmalar bu tarihlerin yerini değiştirmezse, arada kardeşlik ilişkisi ve genellikle diğer ilişkilerin doğru bir şekilde kullanıldığı yaşla, bir eşzamanlık kurmak mümkün olacaktır” ifadesini kullanmıştır.

Göreli kavramların kazanılması ile ilgili olarak ülkemizde bir çalışmaya rastlanmıştır.

Bacanlı’nın 1984 yılında yaptığı çalışmada Piaget’nin “Sağ-sol ve kardeşler testi” uygulanmıştır. Bunun yanında çocuklara Memleket ve aile ile ilgili sorular yöneltilmiş ve sonuçlar Piaget’nin sonuçları ile karşılaştırılmıştır. Değişken olarak yaş, akademik başarı ve baba mesleği ele alınmıştır. Bacanlı’nın kardeş kavramına ilişkin bulguları; 9-10 yaş grubundaki çocukların kendi kardeşleri açısından kardeşlik durumunu anlayamamalarına rağmen ailelerinde kaç kardeş olduğunu büyük ölçüde bildiklerini göstermiştir. Sonuçlar büyük oranda Piaget’nin araştırması ile benzerlik göstermektedir. Bacanlı, bazı farklılıkların nedeninin, Türkiye’ deki çocukların öğrenim, eğitim ve deneyim yönünden İsviçre’dekilere göre daha elverişsiz olmalarından ya da Türkçe’ de “kardeş” kavramının yanı sıra “ağabey” ve “abla” kavramlarının da bulunması olabilir. 9–10 yaş grubunun Sağ-Sol Testine göre, Kardeşler Testinde daha başarılı oluşu Piaget’nin bulguları ile paralellik göstermektedir. (Kardeşler testi 10 yaşında başarılabildiği halde, Sağ-sol testi ancak 12 yaşında başarılabilmektedir). Çalışmada III. Sınıflarda akademik başarısı ile test başarısı arasında bir ilişki bulunmazken, V. sınıflarda orta düzeyde anlamlı bir ilişkiden söz edilmektedir. Baba mesleği ile test başarısı arasında anlamlı bir ilişki bulunamamıştır (Bacanlı, 1984).

BÖLÜM III

YÖNTEM

Araştırmanın Modeli

Araştırma tarama modelinde betimsel bir çalışmadır. Kavramsal göreliliğin kazanılması betimlenmeye çalışılmıştır. Ayrıca, kavramsal görelilik ile yaş, cinsiyet ve yaşanılan yer arasında ilişki olup olmadığına bakılmıştır. Tarama araştırması, bir konu, bir kitap/dergi/yayın ya da tartışılan bir konu hakkında hipotezleri test etmek ya da araştırma sorularına yanıt aramak amacıyla insanların görüşleri hakkında veri toplanmasını kapsayan araştırma türüdür. Bir grubun inanç, tutum, davranış ve demografik özellikleri hakkında bilgi edinmek ve bilgi toplamak amacıyla kullanılır (Gay, Mills ve Airasian, 2009).

Çalışma Grubu

Çalışma grubu, Denizli ili Tavas İlçesine bağlı; Nikfer Atatürk Büyük Konak İlköğretim Okulu, Yorga Hacı Fatma Topalan İlköğretim Okulu ve Balkıca İlköğretim Okulu üçüncü ve beşinci sınıf öğrencilerinin tümü dâhil edilerek oluşturulmuştur. Bir

Benzer Belgeler