• Sonuç bulunamadı

Yukarıda sıralamış olduğumuz yeniden evlenme nedenleri sıkça rastlanılan sebeplerden bazılarıdır. Önemli olan bireylerin yeniden evlenme nedenlerini iyi düşünüp sonra karar verme aşamasına gelmeleridir.

Evlilik, yoğun ve karmaşık bir ilişkiler ağıdır. Dolayısıyla tek bir nedenle evlilik kararı almak mutsuz ya da olumlu duygu paylaşımı olmayan başka bir evliliğe neden olacaktır. Örneğin; birey ciddi sağlık sorunları yaşıyorsa, ekonomik sorunları had safhadaysa, önceki evliliğe dair sorunları çözemediyse öncelikle bu sorunlara odaklanıp bu sorunları çözmesi sağlıklı bir evlilik için doğru karar olacaktır. Nitekim yeni eş adayı ile birlikte yeni sorun ve yeni durumlar da gelmektedir.

Tablo 2.5. Cinsiyet Göre Yanlış Yeniden Evlenme Sebepleri

ERKEKLER KADINLAR

Bu dünyaya yalnız yaşamaya mı

geldim? %39 Beni biraz sev, seninim %44

Beni biraz sev, seninim. %33 Bu dünyaya yalnız yaşamaya mı geldim? %28

Ruh eşimi buldum %32 Ruh eşimi buldum %22

Zamanı geldi %23 Kurtar beni %15

Kurtar beni %15 Çocukların iyiliği için %12 Oltaya gelen balık %15 Oltaya gelen balık %12

Flört oyunundan sıkılma %12 Para: İşte istediğim budur %11 Bu dünya çiftlerin dünyası %11 Zamanı geldi %11

Para: İşte istediğim budur %8 Bu dünya çiftlerin dünyası %8

Sen görürsün %7 Sen görürsün %6

Çocukların iyiliği için %7 Flört oyunundan sıkılma %15 Hayata hızlı bir başlangıç yapma %5 Baskıyı hissetme %5

Baskıyı hissetme %4 Hayata hızlı bir başlangıç yapma %3

Boşanma sonrası doğru nedenlerle evlenme ilk evlilikte yaşanan sorunları tekrardan yaşamamak için önemlidir. Tablo 2.5.’te Yeniden evlenmenin yanlış

sebeplerini sıralamışlardır. Edward ve Smoke (2015: 206) boşanma sonrası doğru kişiyi bulmak için yapmış oldukları araştırma sonuçlarında; erkeklerin yanlış nedenlerle yaptığı yeniden evlenme hatasının yalnızlık kaynaklı olduğu kadınların ise yeniden evlilik düşüncesini romantik davranışlardan dolayı yanlışa sevk ettiği görülmektedir.

ASAGEM tarafından yapılan Boşanma Nedenleri Araştırması sonuçlarına göre boşanmış bireylerin yeniden evliliği düşünmemeye neden olan faktörlere baktığımızda kadınların %52,3’ü, erkeklerin %72,7’si yeniden evlenerek benzer sorunları yaşamak istemedikleri olarak yansımıştır. Yeniden evliliği engelleyen bir diğer unsur kadınların %33,6’sı, erkeklerin %14,9’u çocukları nedeni ile ikinci bir evliliğe sıcak bakmamaktadır.

Bireyler yeni evlilikten beklentilerinin yüksek olması, iyi yaşam standartlarına sahip olmak, yalnızlıktan kurtulmak, mutlu ve huzurlu bir yaşam sürmek ve ebeveynlik görevlerini yerine getirmek vb. şeklinde özetlemek mümkündür. Yeniden evliliklerde bireylerin geneli tek bir boyutla karar vermekte, olayları daha geniş çerçeveden değerlendirememekte, bu da yanlış tercihlerde bulunmalarında önemli bir etken olmaktadır. Doğru eş seçimi, bireyin istek ve beklentilerini eş adayının yüksek oranda karşılamasıyla mümkün olabilecektir.

Çünkü tek boyutlu ve basit ihtiyaçları karşılayabilecek bir eş adayı ile yeni bir evlilik gerçekleştirmek çoğu zaman başarısızlıkla sonuçlanabilmektedir (Edward ve Smoke, 2015: 207).

2.4.1. Boşanma Korkusu

Boşanma korkusu; yeniden aynı sorunların, aynı hataların olacağına ve yine başarısız bir evliliğin olacağı düşüncesinin oluşmasına neden olmaktadır. Boşanma sonrası geleceğe dair olumlu ve umutlu düşüncelerin azalması yeniden evlilik kararının verilmesi düşüncesine engel olabilmektedir. Boşanan insanların birçoğu yeniden evlenme kararını vermede, evlilikte başarısız olacaklarını düşünmesi bu korkunun aşılamamasına sebep olmaktadır.

Boşanan bireyler için en çok korkulan şeylerin başında bir kez boşanmış olmaktan daha kötü bir şey vardır o da iki kez boşanmak gelmektedir. Birey boşanma sonrası evliliğin başarısız tarafı olarak kendisi görebilmektedir. Bu durum yeni bir evlilikte, yeniden başarısız olması korkusuna neden olabilmektedir (Edward ve Smoke, 2015: 248). Bu korku, bireyin daha büyük ve kendisinden beklenmeyen yanlışları yapmasında önemli bir etken olmaktadır.

2.4.2. Çok Seçici veya Mükemmeliyetçi Olmak

Yeniden evliliğe engel durumlardan bir tanesi de çok seçici olmaktadır. Her bireyin çok iyi olduğu konular olduğu gibi zayıf olduğu yönleri de vardır. Aslında evlilikte eşler birbirlerini her anlamda tamamlayan zayıflıklarını tolere eden bir ilişki yumağıdır. Boşanmış bireyler önceki eşinde görmüş olduğu veya görmediği tutum ve davranışları yeni eş adayından beklemesi veya çok seçici davranması yeni bir evlilik düşüncesinin oluşmasında engel bir durum oluşturabilmektedir. İkinci evlilikte belirlenen çıtanın veya beklentilerin azami şekilde belirlemek yeni bir evlilik kararı için doğru olacaktır.

İnsanları yeniden evlenmekten alıkoyan bir diğer unsur mükemmeli ve kusursuzu arama çabasıdır. İlk evlilik tecrübesinin boşanma ile sonuçlanması, boşanmış birçok bireyin beklentilerini yüksek tutmaya ve kusursuz insanı aramaya yönlendirmektedir. Bireyin hem kendisini hem de eş adayının özelliklerini tanıyıp, dezavantajlarını görmesi, ilişkinin uyumunu arttıracaktır (Edward ve Smoke, 2015:

249). İkinci evliliklerini yapanlar, önceki tecrübelerinin de etkisi ile bu uyumu son derece önemsemektedirler.

2.4.3. Suçluluk Duygusu

Önceki evliliğin bitme nedenlerini bireylerin tek başına üstlenmesi boşanmanın getirmiş olduğu psikolojik sorunlardandır. Çok seçici davranan ve mükemmeliyetçi evlilik beklentisinde olan bireylerin tam tersine bir durum olan suçluluk yeni bir evlilik kararının alınmasında yine başarısız olacağı kanaatinin oluşmasına ve boşanmanın suçlusu olarak kendi olacağına inanmasıdır. Bu duygunun

oluşması önceki evlilikte görülen duygusal, kişisel ve psikolojik hasarın ve şiddetin oldukça fazla olmasından kaynaklanmaktadır.

Ben hatalıyım duygusu; kusursuz insanı bulamadığı için yeni bir evlilik gerçekleştirememe durumunun tam tersidir. Bu durumun en temel nedeni boşanma sonrası bireyin birçok yönden yıpranmasıdır. Evliliğin bitme nedeni olarak bireyin kendisini yetersiz veya başarısız görmesi, yeni bir evlilik için karşı bir direnç oluşturabilmektedir (Edward ve Smoke, 2015: 250).

2.4.4. Terk Edilme Korkusu

Terk etme veya edilme sebebiyle boşanan bireyler yine bu durumla karşılaşmamak için yeniden evlilik kararını ertelemekte veya düşünememektedir.

Evliliklerinin mutlu ve sağlıklı olduğunu düşünen fakat açıklamasız bir şekilde terk edilen bireylerin ikinci bir evliliğe karar vermeleri, cesaret etmeleri oldukça zor olmaktadır.

2.4.5. Üvey Anne, Üvey Baba Korkusu

Birçok boşanmış çocuklu birey eşleri tarafından; “ben çocuğuma üvey anne veya baba istemem” yaptırımı ile karşılaşmaktadır. Özellikle kadınların maruz kalmış olduğu bu duruma önceki eşten gelen bu tavır bazen de çocuklar tarafından da gelmektedir. Boşanma birçok yönden zor bir süreçtir. Bu zorlu sürece birde çocuğun sorumluluklarını tek ebeveyne yüklenmesi ikinci bir evliliği düşünme durumunu güçleştirmektedir.

İkinci evlilikler, ilk evlilikten olan çocuklar için çeşitli problemlere sebep olabilmektedir. Çocuk yeni duruma uyumu için sabırlı davranılmalı, tepkisel gelecek cevaplardan uzak durulmalıdır. Eğer ikinci evlilikte bir nişan süreci varsa, bu dönem içerisinde üvey anne veya üvey baba çocuk ile sağlıklı ve olumlu bir iletişim sağlamalıdır (Çiller, 2016: 177). 2009 yılında yapılan Türkiye’de Boşanma Nedenleri Araştırma sonuçlarında cinsiyete göre yeniden evliliği düşünmeme nedenlerine baktığımızda kadınların %33,6’sı, erkeklerin %14,9’u çocukları nedeniyle yeni bir evlilik düşüncesini ertelemekte veya düşünmemektedir (ASAGEM, 2009: 102).