• Sonuç bulunamadı

İdari Para Yaptırımının Uygulanmasının Sonuçları

Belgede İdarenin parasal yaptırımları (sayfa 158-164)

YAPTIRIMLARININ TÜRLERİ

B- İdari Para Yaptırımının Uygulanmasının Sonuçları

İdari para yaptırımlarının uygulanmasının birtakım sonuçları vardır. Bu sonuçlar, idari para yaptırımına maruz kalan kişiler açısından büyük önem arzetmektedir. Bunun yanında, idari para yaptırımlarının adli para cezaları ile karıştırılıyor olması da idari para yaptırımlarının uygulanmasının doğurduğu sonuçları incelemeyi gerekli kılmaktadır.

İdari para yaptırımlarının belirtebileceğimiz ilk sonucu, adli sicile kaydedilmemeleridir541.

Kesinleşmiş ceza ve güvenlik tedbirlerine mahkûmiyete ilişkin bilgilerin otomatik işleme tâbi bir sistem kullanılarak toplanmasına, sınıflandırılmasına, değerlendirilmesine, muhafaza edilmesine ve gerektiğinde ilgililere bildirilmesine

540 Çağlayan, s. 158-159.

541 Gölcüklü, (İdari Ceza Müeyyideleri), s. 215; Nazaroğlu, s. 104; Dönmezer/Erman I, s. 338;

hizmet etmek üzere tutulan sicil olan adli sicil, 25/05/2005 tarih ve 5352 sayılı Adli Sicil Kanunu’nda düzenlenmiştir. Adli Sicil Kanunu’nun 4. maddesine göre; “Adlî

para cezasına ilişkin mahkûmiyet hükmü, adlî para cezasının ödenmek suretiyle infaz edildiği hususu, adlî para cezasının tazyik hapsi suretiyle kısmen veya tamamen infaz edildiği hususu, ve adlî para cezasının tazyik hapsinden sonra kalan kısmının ödenmek suretiyle infaz edildiği hususu adli sicile kaydedilir.”

Ancak yukarıda da ifade ettiğimiz üzere, idari para yaptırımları adli sicile kaydedilmez. Bu husus, Adli Sicil Kanunu’nun Adlî Sicile Kaydedilmeyecek Bilgiler başlığını taşıyan 5. maddesinin c bendinde; “İdarî para cezasına ilişkin kararlar adli

sicile kaydedilmez.” şeklinde belirtilmiştir542.

İdari para yaptırımlarının diğer bir sonucu, başka bir cezaya çevrilememeleridir543.

Türk Ceza Kanunumuz’un Adli Para Cezası başlığını taşıyan 52. maddesinde, adli para cezaları için taksitlendirmeye gidilebileceği belirtildikten sonra; “hakimin

bu konudaki kararında, taksitlerden birinin zamanında ödenmemesi halinde geri kalan kısmın tamamının tahsil edileceği ve ödenmeyen adlî para cezasının hapse çevrileceği belirtileceği” hükme bağlanmıştır.

Bu hükümden de anlaşılacağı üzere, adli para cezalarının hapse çevrilebilmesi mümkündür. Ancak idari para yaptırımlarının başka bir yaptırıma çevrilmesi sözkonusu değildir.

Bunların yanında, ne bis in idem kuralının idari yaptırımlarda geçerli olmadığı kabul edilmektedir544. Ancak bununla birlikte, Kabahatler Kanunu’nun İçtima başlığını taşıyan 15. maddesi karşısında ‘ne bis in idem kuralı’na suçlarla kabahatler arasında geçerlilik tanındığının kabulü gerekir545.

542 Y. 16. HD., E.2006/4853, K.2006/8428, T.29.12.2006, YKD., C. 33, S. 7, Temmuz 2007, s. 1326.

543 Mahmutoğlu, (Yargılama Rejimi), s. 155.

544 Özay, İdari Yaptırımlar, s. 62-64; Günday, s. 202; Onar I, s. 868. 545 Ekinci, s. 68.

Kabahatler Kanunu da bu kuralı içeren bir hükme ‘İçtima’ başlıklı 15. maddesinde yer vermiştir. Kanun’un 15. maddesinin üçüncü fıkrasına göre; “Bir fiil

hem kabahat hem de suç olarak tanımlanmış ise, sadece suçtan dolayı yaptırım uygulanabilir. Ancak, suçtan dolayı yaptırım uygulanamayan hallerde kabahat dolayısıyla yaptırım uygulanır.”

Diğer bir sonucu, yerine getirme aşaması açısından zamanaşımı sürelerinin işlemesidir546. İdare hukuku sahasında her bir kanunun içerdiği yaptırımlara ilişkin

olarak özel zamanaşımı süreleri öngördüğü belirtilse547 de genel bir kanun olması sebebiyle bu konuda da Kabahatler Kanunu hükümlerine bakmak gerekecektir. Buna ilişkin hükümler Kabahatler Kanunu’nun 21. maddesinde düzenlenmiştir. Kabahatler Kanunu’nun 3/1-b hükmü gereği, yerine getirme zamanaşımına ilişkin hükümlerin diğer kanunlardaki idari para yaptırımları açısından da uygulama alanı bulacağı kanaatindeyiz.

Kabahatler Kanunu’nun 21. maddesine göre, idari para yaptırımlarında yerine getirme zamanaşımı süreleri şu şekildedir:

“(1) Yerine getirme zamanaşımının dolması halinde idarî para cezasına veya mülkiyetin kamuya geçirilmesine ilişkin karar artık yerine getirilemez.

(2) Yerine getirme zamanaşımı süresi;

a) Ellibin Türk Lirası veya daha fazla idarî para cezasına karar verilmesi halinde yedi,

b) Yirmibin Türk Lirası veya daha fazla idarî para cezasına karar verilmesi halinde beş,

c) Onbin Türk Lirası veya daha fazla idarî para cezasına karar verilmesi halinde dört,

d) Onbin Türk Lirasından az idarî para cezasına karar verilmesi halinde üç, Yıldır.

(3) Mülkiyetin kamuya geçirilmesine ilişkin zamanaşımı süresi on yıldır.

546 Ekinci, s. 85.

(4) Zamanaşımı süresi, kararın kesinleşmesi tarihinden itibaren işlemeye başlar. (5) Kanun hükmü gereği olarak idarî yaptırımın yerine getirilmesine başlanamaması veya yerine getirilememesi halinde zamanaşımı işlemez.”

Bununla birlikte, idari para yaptırımları açısından soruşturma zamanaşımının da sözkonusu olduğunu ve bu konunun da Kabahatler Kanunu’nun 20. maddesinde düzenlendiğini belirtmek gerekir. Buna göre soruşturma zamanaşımı süreleri şu şekildedir:

“(1) Soruşturma zamanaşımının dolması halinde kabahatten dolayı kişi hakkında idarî para cezasına karar verilemez.

(2) Soruşturma zamanaşımı süresi;

a) Yüzbin Türk Lirası veya daha fazla idarî para cezasını gerektiren kabahatlerde beş,

b) Ellibin Türk Lirası veya daha fazla idarî para cezasını gerektiren kabahatlerde dört,

c) Ellibin Türk Lirasından az idarî para cezasını gerektiren kabahatlerde üç, yıldır.

(3) Nispî idarî para cezasını gerektiren kabahatlerde zamanaşımı süresi sekiz yıldır. (4) Zamanaşımı süresi, kabahate ilişkin tanımdaki fiilin işlenmesiyle veya neticenin gerçekleşmesiyle işlemeye başlar.

(5) Kabahati oluşturan fiilin aynı zamanda suç oluşturması halinde suça ilişkin dava zamanaşımı hükümleri uygulanır.”

Burada hemen belirtmek gerekir ki, soruşturma zamanaşımı sadece idari para yaptırımları açısından öngörülmüştür548.

Diğer bir sonuç; idari para yaptırımları ceza yaptırımlarının tekerrürüne esas teşkil etmezler549. Ancak bunun yanında, kendi aralarında tekerrüre imkan veren

hükümlerin çeşitli kanunlarda yer aldığını belirtmek gerekir550.

548 Ekinci, s. 85.

549 Dönmezer/Erman I, s. 338. 550 Oğurlu, s. 111.

Örneğin 2872 sayılı Çevre Kanunu’nun 23. maddesinde; “Bu Kanun’da

belirtilen idari para cezaları, bu cezaların verilmesini gerektiren fiillerin işlenmesinden itibaren üç yıl içinde birinci tekrarında bir kat, ikinci ve müteakip tekrarında iki kat artırılarak verilir.” hükmü getirilmiştir. Yine, 3516 sayılı Ölçüler

ve Ayar Kanunu’nun 15. maddesinin üçüncü fıkrasında; “(…) belirtilen fiillerin tekrarı halinde yukarıdaki cezalar iki katı artırılarak uygulanır.” denilmiştir.

Diğer bir sonuca göre, idari para yaptırımlarının ertelenmesi imkanı yoktur551. Ancak bununla birlikte belirtmek gerekir ki, tabi oldukları infaz hükümleri uyarınca tahsillerinin belirli koşullarla ileri bir tarihe bırakılması mümkündür552. Örneğin AATUHK’un Tecil başlığını taşıyan 48. maddesine göre; “Amme borcunun

vadesinde ödenmesi veya haczin tatbiki veyahut haczolunmuş malların paraya çevrilmesi amme borçlusunun çok zor duruma düşürecekse, borçlu tarafından yazı ile istenmiş ve teminat gösterilmiş olmak şartıyla, alacaklı amme idaresince veya yetkili kılacağı makamlarca; (…), para cezası (…) alacakları iki yılı, bu alacaklar dışında kalan amme alacakları ise beş yılı geçmemek üzere ve faiz alınarak tecil olunabilir.”

Bunların yanında, Kabahatler Kanunu da, idari para yaptırımlarının uygulanmasının sonuçlarına 17. maddesinde yer vermiştir. 17. maddenin üçüncü fıkrasına göre;

“10/12/2003 tarihli ve 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanununa ekli (I), (II) ve (III) sayılı cetvellerde yer alan kamu idareleri tarafından verilen idarî para cezalarının ilgili kanunlarında 1/6/2005 tarihinden sonra belirlenen oranın dışındaki kısmı ile Cumhuriyet başsavcılıkları ve mahkemeler tarafından verilen idarî para cezaları Genel Bütçeye gelir kaydedilir. Sosyal güvenlik kurumları ile mahalli idareler tarafından verilen idarî para cezaları kendi bütçelerine gelir kaydedilir. Diğer kamu kurum ve kuruluşları tarafından verilen idarî para cezaları ise, ilgili kanunlarındaki hükümler saklı kalmak kaydıyla, Genel Bütçeye gelir

551 Dönmezer/Erman I, s. 338.

kaydedilir. Kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarının verdiği para cezaları, kendi kanunlarındaki hükümlere tâbidir.”

Belgede İdarenin parasal yaptırımları (sayfa 158-164)