• Sonuç bulunamadı

İşyerinde Arkadaşlık İlişkilerinin Gelişimine Ait Sınıflandırmalar

1.2. Örgütsel Ortamda Arkadaşlık İlişkilerinin Gelişimi

1.2.3. İşyerinde Arkadaşlık İlişkilerinin Gelişimine Ait Sınıflandırmalar

İşyerinde arkadaşlık ilişkilerinin gelişimine ait çalışmalar oldukça sınırlı olmakla birlikte konu ile ilgili yazında verilen belli başlı çalışmalar Kram ve Isabella (1985) ile Sias ve Cahill (1998)’a ait olan çalışmalardır.

1.2.3.1. Kram ve Isabella’nın İşyerinde Arkadaşlık Tipolojisi

İşyerinde arkadaşlığının arkadaşlık unsurları için başvurulacak ilk adres işyerinde arkadaşlık ilişkilerini üç temel düzeyde açıklayan Kram ve Isabella (1985)’dır. Kram ve Isabella (1985) başlangıçta örgütsel yapılarda mentorluk ilişkilerine bir alternatif yaklaşım olabileceği düşüncesine dayandırdıkları akran ilişkilerin örgütsel yapılardaki doğasını anlamaya çalışmışlardır. Hem mentorluğun hem de akran ilişkilerinin çalışanların başarıya doğru ilerleyen kariyer aşamalarında gelişimlerini desteklemek için açığa çıkmamış ortak bir gücü barındırdıklarını savunmaktadırlar. Araştırmanın sonucunda elde ettikleri bulgularda, çalışanların çeşitli kariyer basamaklarında kişisel ve uzmanlık gelişimleri için gelişimsel destekleri sağlayan geleneksel mentorluk ilişkilerine karşılık akranlık ilişkilerinin önemli bir alternatif olduğunu kanıtlamışlardır. Çalışanlar mentorluk ilişkilerinin kariyer geliştirme (bilgi paylaşımı, kariyer stratejileri, iş ile ilgili geri dönüşler) ve psikososyal işlevlerini (onaylama, duygusal destek, kişisel geri dönüş, arkadaşlık) akranlık ilişkilerinden karşılayabilmektedir. İlişkilerin kendi içinde evrilerek oluşturduğu kendine özgü bağlamı, güven, kendini açma düzeyi ve gelişimsel işlevlerin kendine özgü yapısından yola çıkarak birbirinden farklı üç ayrı ilişki türünü tanımlamışlardır. Akranlık ilişkilerin kendi bağlamı, atmosferi ve temel işlevlerince açıklanan bu üç ayırt edici nokta, bilgiye dayalı akranlık (information peer), mesleki akranlık (collegial peer), özel akranlık (special peer) olarak tanımlanmıştır. Bilgiye dayalı akranlar çoğunlukla örgüt ya da işleri hakkında bilgi alışverişinde bulunup, sahip oldukları düşük düzeyde güven ve kendini açma unsurları tarafından ilişkileri anlam kazanır. Yetersiz sıklıkta kurulan iletişim ve bilgi alışverişi sonucu olarak bireyler nadiren onaylama ve duygusal destek görürler. Bilgiye dayalı akran ilişkilerde işe bağlı geri bildirimler az miktarda alınırken kişisel geri bildirimlere olan güven ve bağlılık yetersiz miktardadır. Kram ve Isabella (1985) araştırmalarında bilgiye dayalı akran ilişkilerin örgüt içinde yaygın olarak bulunduğundan da bahsetmektedirler. Akran ilişkileri yakınlık ve arkadaşlığın az bir kısmını sağlayan sosyal işlevler ile sınırlıdır. Araştırmadaki diğer farklı ilişki türü ise mesleki

akranlıktır. Orta düzeyde güven ve kendini açma unsurları tarafından temsil edilen mesleki akranlık, ilişki içindeki sınırlarını daha da açarak bireysel karmaşık rollerin artışıyla bilgiye dayalı akranlıktan farklılık gösterir. Bilgi paylaşımı işlevi, duygusal destek, onaylama ve geribildirim düzeylerinin artmasıyla mesleki akranlık ilişkisi ön plana çıkmaktadır. Bireylerin aile ve iş meseleleriyle ilgili konuşmaları daha samimi ve birbirine yakın olmaktadır. İlişkiler duygusal destek, onaylama ve bilgi paylaşımı kadar kariyer stratejileri belirleme, iş ile ilgili geri bildirim ve arkadaşlıktan oluşan öncelikli işlevler tarafından da sağlanır. İlişkilerin en yakın / samimi biçimlenmiş hali olarak nitelendirilen üçüncü ilişki türü ise özel akranlıktır. Örgüt içinde özel ilişkilerin gelişimi ya da biçimlenmesi birkaç yıl sürebilmektedir. İlişkinin merkezinde olan her iki birey de ilişkilerinden yalnızca yakınlık ve onaylama değil aynı zamanda da ilişkinin sürekliliğini ve istikrarını da beklemektedirler. Bilgiye dayalı ve meslektaşlık ilişkileri içinde olan bireylerin kazançları kendi ilişkileri içinde sınırlandırılmaktadır. Özel akranlık ilişkisi içinde bulunan bireyler, birbirlerine olan bağlanma duygusuyla iş içinde güçlü güvenlik hissi, rahatlık ve ait olma kazancı edinirler. Özel akran ilişkileri, içten ve güvenilir kişisel geribildirim, duygusal destek, kariyer stratejileri belirleme ve her iki bireyin de açığa çıkmamış mesleki gücü ve yeterliği ile ilgili onaylamayı sağlamaktadır. Bilgiye dayalı akranlar, mesleki akranlar ve özel ilişki içindeki bireyler kariyer basamaklarında çalışanların ihtiyacı olan gelişimsel işlevlerin farklı kombinasyonlarını yansıtmaktadır. Yazarlar farklı kariyer kademelerinde 3 farklı ilişki türünün baskın temalarını inceleyerek her bir akran ilişki türünü şekillendiren gelişimsel işlevleri ve bireysel beklentiler açısından örgüt içindeki karmaşık yapıyı anlamamıza yardımcı olmuştur.

1.2.3.2. Sias ve Cahill’ın İşyerinde Arkadaşlık Aşamaları

Sias ve Cahil (1998) in çalışmasında anlatılan ve daha sonrasında da diğer araştırmacılar tarafından kullanılan işyerinde arkadaşlığı gelişimine bağlı olarak üç temel geçişten bahsetmiştir. 38 katılımcının 19 akran ilişki üzerinde yaptığı görüşmelerde, arkadaşlık geçişlerinde bireysel faktörler, bağlamsal faktörler ve iletişim değişimlerinden oluşan üç ayrı aşama tespit edilmiştir. Bu aşamalar tanışıklıktan ya da iş arkadaşlığından arkadaşlığa, arkadaşlıktan yakın arkadaşlığa ve yakın arkadaşlıktan en yakın arkadaşlığa geçiş noktalarıdır. İş arkadaşlığından arkadaşlığa geçişler öncelikli olarak bağlamsal faktörlerin baskınlığıyla yakın olarak birbiriyle çalışma, paylaşılan ortak bir zemin ve iş dışında da sosyal paylaşımlarda bulunmayla kendini gösterir. Bireysel faktörlerde ise ortak ilgi alanları, benzer değerler ve kişilik benzerliği işaret eden algılanan benzerlik söz konusudur. Bu geçişlerde iletişim daha kapsamlı olmasına rağmen yüzeyselliği görece devam eder. Arkadaşlıktan yakın arkadaşlığa geçişin bağlamsal faktörlerce belirleyicisi ise öncelikli olarak taraflardan birinin kişisel ya da iş

ile ilgili sorunları ile ilişkilendirilişidir. Arkadaşlar birbirlerinin hayatına dair önemli olaylarına (ör.evlilik, hastalık) karşı ilgilidirler. Aynı zamanda yakın arkadaşların örgüt dışında sosyalleşmeleri daha sık görülmektedir. Arkadaşların birlikte öğle yemeği yeme, iş çıkışı sosyalleşmenin ötesinde birlikte seyahat etme ve aile üyeleriyle tanışmanın ötesine geçerek ilk geçiş aşamasına göre farklılık gözetir. Bireysel faktörlerde ise algılanan benzerlik bu arkadaşlık ilişkisi düzeyinde yine etkililiğini sürdürmektedir. Bu geçişte iletişim bir önceki arkadaşlık aşamasına göre daha geniş kapsamlı, daha birbirine sıkı ve daha az ihtiyatlılıktır. İşyerinde arkadaşlık gelişiminin son aşaması olan yakın arkadaşlıktan en yakın arkadaşlığa geçişte hayat hadiseleri, iş ile ilgili problemler ve zaman akışı gibi bağlamsal faktörler ön plana çıkmaktadır. Bireysel faktör olarak arkadaşlığın gelişiminde algılanan benzerliklerin etkisi artarak göze çarpar. Taraflar arasındaki iletişimde daha az ihtiyatlılık ve daha yakın bir arkadaşlık söz konusu olmaktadır.

Yukarıdaki ana referanslardan ayrı olarak, Boyd ve Taylor (1998) ilişkilerin sürecindeki tanışıklık aşamasını nedensel, arkadaşça ve kişilerarası bağlılığın sınırlılığı ile tanımlamaktadır. Yakın arkadaşlık aşamasını ise duyuşsal ve durağan değişimlerin her iki bakış açısının birleşimi olarak tasvir etmektedir. Tanışıklık aşamasından yakın arkadaşlık aşamasına geçiş yapan birinin daha samimi iletişim kuracağını, yakın arkadaşlıktan en yakın arkadaşlığa geçiş yapan birinin de daha fazla yardım, destek ve yakınlık sergileyeceğini belirtmektedir.

Yukarıda tanımlanan işyerinde akran ilişki türleri ile ilgili yetersiz çalışma alanları, bu ilişkilerin gelişimi ile ilişkili örgütsel dayandırmaların yetersiz kaldığını savunan Odden ve Sias (1997) da çalışanların akranlarıyla olan iletişimlerine bağlı ilişki türleri ile örgütsel iklim (yönetici itibarı, uyuşma, otonomi, baskı ve yenilik boyutları) arasındaki ilişkiyi incelemiştir. Araştırmanın sonucunda akran arkadaşlık türleri ile örgütsel iklim arasında ilişki bulunmuştur. Örgütsel iklim mesleğe dayalı ve özel akran (yakın) ilişkilerinde daha yüksek oranda, bilgiye dayalı ilişkilerde daha düşük düzeyde algılanmaktadır. Araştırma bulguları Kram ve Isabella (1985)’nın tanımladığı ilişki türlerinin hem bireyler hem de örgütler için yararlı olabileceğini desteklemiştir.