• Sonuç bulunamadı

2.2.1.Kurumsal Sosyal Sorumlulukların Yerine Getirilmesinin İşletmelere Sağladığı Faydalar

Toplum sayesinde elde ettiği gelirlerin bir kısmını topluma fayda yaratmak adına kullanma anlamına gelen sosyal sorumluluk uygulamaları, işletmelerin toplum tarafından kabul görmesi açısından oldukça önemlidir. Faydaları açısından bakıldığında çalışanlarla ilişkiler, insan hakları, iş etiği, toplumla ilişkiler ve çevre gibi oldukça geniş bir alanı kapsamaktadır (Güzel, 2010, s.289). İşletmelerde uygulanan sosyal sorumluluk çalışmaları, kurumun marka konumunda güçlenmesine, güçlü kurum imajı ve etkisi yaratmasına, çalışanların motive edilmesine, işletme maliyetlerinin azalmasına, yatırımcılar ve mali analiz uzmanlarına karşı işletmenin tercih edilebilirliğini artmasına etki etmektedir (Yoloğlu, 2011, s.49). Sosyal sorumluluk; işletmelere örgüt içi ve örgüt dışı birçok alanda fayda sağlamaktadır. Sosyal sorumluluk faaliyetlerinin işletmeye sağlayacağı faydalar aşağıdaki gibi sıralanabilir (Argüden, 2002, s.11-12; Barutçugil, 2004, s.222; Güzel,2010,s.288; Kaya ve Düşükcan, 2010, s.297):

 İşletme kendisine sosyal bir çevre oluşturarak kamuoyunca benimsenmesini sağlar.

25

 İşletmeler toplumsal sorunların tartışılıp çözümlenmesinde görev alarak toplumun önemli bir parçası haline gelebilir.

 Ekolojik yapıya duyarlı, çevre dostu işletmelere ulaşılır.

 İşletmeler açısından yeni pazarlara girmede ve müşteri sadakati sağlamada önemli avantajlar elde edilir.

 Çok yönlü nitelikli çalışanların kuruma olan bağlılığın artmasına neden olur.

 İşletmelerin daha geniş finans kaynaklarına ulaşmasını sağlar.

 Yeni pazarlara girme konusunda avantajlar elde eder.

 Üretkenlik, verimlilik ve kalite artışları yaşar.

 Risk yönetimi daha etkin hale gelir.

 Müşteri sadakatinin oluşumuna katkı ve rekabet avantajı elde etmeyi sağlar.

 Kurumsal itibara olumlu katkı sağlanır.

 Kurumsal öğrenme ve yaratıcılık potansiyeli artar.

 Çalışanlar ve müşteriler, organizasyona daha fazla güven duymaya ve değer vermeye başlarlar. Çalışanların ve müşterilerin ait olma ve bağlılık duyguları gelişir. Bunun sonucunda çalışanların devir hızı düşer. Müşterilerin satın alma sıklığı artar. Satışların karlılığı yükselir.

 Çalışanlar arasındaki iletişim, güven, dayanışma ve takım ruhu güçlenir. Takım çalışmasının etkinliği, örgüt performansı ve genel motivasyonun yükselmesini sağlar.

 İşletmenin toplumla, yerel ve merkezi devlet organlarıyla olan ilişkileri gelişir ve güçlenir.

 Toplumsal sorumluluk projelerinde görev alan kurum çalışanları bilgi beceri ve deneyimlerini geliştirirken kendilerine olan güvenleri daha yüksek, yaratıcı düşünebilen ve sorun çözme yetenekleri gelişmiş kişiler haline gelirler.

2.2.2. Kurumsal Sosyal Sorumluluk Kapsamında İşletmelere Düşen Görevler

Kurumsal sosyal sorumluluklarının bilincinde olan işletmeler, yeni pazarlara girme ve müşteri sadakati kazanma gibi önemli rekabet üstünlükleri elde etmektedir. Dünyada birçok fon ve kurumsal yatırımcılar, bir işletmeye yatırım yapmadan önce, o işletmenin

26

kurumsal sosyal performansını değerlendirmeye başlamıştır. Bunun farkında olan işletmeler, kurumsal sosyal performanslarına önem vererek, geliştirmenin yollarını aramaktadır (Özalp, Tonus ve Sarıkaya, 2008, s.74) .

İşletmeler, birlikte yaşadıkları çevreye karşı sorumlu olmalarının yanında “sosyal sorumluluk” çerçevesindeki politikalarını da değişime uyarlamayı gerekli görmektedirler. Bundan dolayı da, sosyal sorumluluk bilinciyle hareket eden işletmeler çevreye kapalı işletmelere göre daha uzun ömürlü ve daha başarılı olma şansına sahiplerdir. Bu şanslarını, ekonomik, hukuki, etik ve sosyal sorumluluğun gerektirdiği şekilde kullandıklarında ise varlıklarının devamından söz edilebilmektedir (Solmaz, 2005, s.117).

Değişen yönetim anlayışlarıyla, toplumsal sistemde birer alt sistem olarak yer alan işletme, kurum ve kuruluşlar sosyal sorumluluklarını yerine getirirken, içinde bulundukları sisteme katkı sağlamalı, bu katkıyı sağlarken de kendi amaç, yapı ve niteliklerine göre farklı görevler üstlenmelidirler. Üstlenmeleri gereken bu görevleri sıralamak gerekirse (Eren, 2000, s.107):

- Moral, motivasyon ve verimliliği yüksek, iyimser, çalışmayı seven bir toplumun oluşumuna katkı sağlamak.

- Sınıflar arası farklılıkların kalmadığı, düşmanlık ve gerilimlerin azaldığı, insani değerlere ve eşitliğe dayalı bir toplum için çaba harcamak.

- Çoğulcu yönetim yaklaşımı anlayışının egemen olduğu bir toplum için katkı sağlamak.

- Geleceği daha yüksek yaşam standardına sahip bir toplum düşüncesi çerçevesinde planlamak, refah düzeyini sürekli arttırmaya yönelik politikalar uygulamak.

Bütün bu görevlere bakıldığında toplumun, işletmelerden klasik işlevlerinden çok daha fazlasını istedikleri sonucunu çıkarmak mümkündür. İşletmeler, sadece ürünleri açısından değil, aynı zamanda topluma karşı duyarlılıkları açısından da değerlendirilmektedir. Toplumun, işletmeler hakkındaki düşüncelerini belirleyen faktörlerin başında işletmelerin topluma karşı üstlendiği, sosyal sorumluluk yer almaktadır.(Bakırtaş ve Erdoğan, 2010, s.98)Sosyal birer varlık olan işletmelerin üstlenmesi gereken sosyal sorumlulukları (Özüpek, 2004, s.46):

- Çalışanlara karşı her türlü maddi ve manevi desteği sağlayarak tatmin yaratmak ve onları motive etmek

27

- Tüketiciye beklentileri doğrultusunda hizmet vermek ve tüketiciyi korumak - Bireylerin refah düzeylerinin artması ve mutluluğu için çalışmak

- İşsizlik, sefalet, hastalık vb. toplumsal sorunlara karşı kendini görevli sayarak sorunların çözümü için üzerine düşeni görev ve sorumlulukları yerine getirmek - Adaletsiz gelir dağılımında sorumlu davranmak, toplumda adaleti sağlamak için

üzerine düşeni yapmak

- Doğal kaynakların rasyonel kullanımını ve korumasını sağlamak

- Çevre kirliliğine yol açmamak veya olası zararları önlemek için gerekli tedbirleri almak

- Çevredeki sanatsal ve kültürel değerleri korumak, sanatsal ve kültürel faaliyetleri desteklemek olarak sıralamak mümkündür.

2.2.3. Kurumsal Sosyal Sorumluluk Bilincinin Kapsadığı Yükümlülükler İşletmeleri değerli kılan ya da fark yaratan artık sadece ürettikleri mal yada sundukları hizmetin kalitesi değil, topluma kattıkları yada kazandırdıkları değerlerdir. Bu da sosyal sorumluluk ruhunu taşımakla mümkün olabilmektedir. Kurumsal sosyal sorumluluk kavramı işletmeler için aynı zamanda bir değer yaratım sürecidir. Bu değerin yaratımı ve sürekli kılınması esas olmalıdır. Çünkü çalışanlar artık, inandıkları şeyler uğruna ve yaşadıkları dünyanın gelişimine katkı sağlamak için çalışmak istemektedirler. Tüketiciler için de artık sadece bir ürünün/hizmetin maddi değeri ve kalitesi onu satın almak için yeterli olmamakta, satın alınan ürünün arkasındaki işletmenin toplum için ne yaptığına da bakılmaktadır (Erkman ve Şahinoğlu, 2012, s. 270; Özgen, 2007, s.1-2).

İşletmelerin sosyal sorumluluklarıyla ilgili gelişen sosyal değer anlayışına göre, kurumsal sosyal sorumluluk bilincinin kapsadığı başlıca yükümlülükler şu şekilde sıralanabilir (Torlak, 2001, s.29):

1- Fakirliğin önlenmesi ve herkese asgari bir yaşam düzeyinin sağlanması,

2- Herkese asgari sağlık koşullarının sağlanması ve gerekli sağlık önlemlerinin alınması,

3- Irk, cinsiyet ve inanç gibi farkları dikkate almadan herkese eşit kendini gerçekleştirme fırsatlarının verilmesi ve gerekli koşulların sağlanması,

28

5- Herkese, toplumun her kesiminde ve her alanda eşit çalışma ve meslek edinme olanaklarının sağlanması,

6- Temiz ve güzel bir çevrede, uygun barınma koşullarının, etkili ve güvenli taşımanın, kültürel, sportif ve eğlence olanaklarının ayrım olmaksızın herkese sağlanması.

2.2.4.Kurumsal Sosyal Sorumluluk Bilincine Sahip İşletmelerin Üstlenmesi Gereken Faaliyetler

Rekabet ve teknolojiye dayalı koşullar, işletmeleri küresel düzenin gereklerine uyma zorunluluğuyla karşı karşıya bırakırken diğer yanda toplum, kar eden ve yaşam döngüsünün sürekliliğini sağlayan kuruluşlardan, sosyal alanda daha duyarlı olmalarını ve sosyal fayda yaratmalarını beklemektedir. (Toker ve Tat, 2013, s.34) İşletmenin sosyal sorumluluğu, işletmenin ekonomik faaliyetlerinin topluma zararlı olabilecek etkilerini önlemeye yönelik; işletmeyi toplumun yaşamının daha iyileştirilmesi için katkıda bulunmaya zorlayan, toplumdaki değişime uyumu sağlamaya yönelik amaçlar doğrultusundaki faaliyetleri kapsar (Ergin, 1992, s.58). İşletmelerin toplum önünde sosyal fayda sağlayan, sosyal sorumluluk bilincine sahip işletme imajı kazanabilmeleri için yapmaları gereken faaliyetler şu şekilde sıralanabilir (Bayraktaroğlu, İlter ve Tanyeri, 2009, s.2; İliç, 2010,s.305):

- Çevreyi kirletmeyen, çevre kirliliğini önleyen tedbirler alan, doğal ortamı ve canlıları koruyan saygılı işletme olmak

- Koşulsuz müşteri memnuniyeti sağlamak

- Yanıltıcı reklamlar yapmamak, kültür yozlaşmasına sebep vermemek, çocuklara yönelik reklam yapmamak,

- Aile hayatını önemseyen saygılı bir işletme olmak

- Çalışanların sağlığını önemsemek (obezite ile mücadele, sigara bırakma gibi kampanyalara katılmak)

- Toplumsal sorunlara duyarlı olmak ve çözüm sürecine katkıda bulunmak - Her türlü ayrımcılığa (ırk, din, dil, cinsiyet vb.) karşı duyarlı olmak

- Kültür ve sanat faaliyetlerini destekleyerek toplumsal yaşamı zenginleştirmek - Çalışanlarına rahat, huzurlu ve güvenli bir iş ortamı sağlamak

29

- Çalışanlarını sosyal güvenlik haklarından mahrum etmemek - Yasalara uygun davranmak

- Devlete karşı dürüst olmak

- Toplumun örf ve adetlerine, inançlarına saygı göstermek ve kültürünü zedelememek

- Kıt kaynakları etkin kullanmak - İş kazalarını en aza indirgemek

- Aldatıcı, yanıltıcı, eksik bilgilendirmeden kaçınmak

- Haksız rekabete neden olacak fiyat uygulamalarından uzak durmak

Benzer Belgeler