• Sonuç bulunamadı

İşletme İnovasyon Faaliyetleri

3.4. Araştırma Bulgularının Değerlendirilmesi

3.4.1. İşletme İnovasyon Faaliyetleri

Araştırmanın ilk bölümünde şirketlerin inovasyon faaliyetleri analiz edilmiştir. Katılımcılara ‘İnovasyon’, ‘Ar-Ge’ ve ‘Sonuçlar’ alt başlıkları ile toplam yedi soru yöneltilmiştir.

İlk olarak şirketlerin rekabet öncelikleri ve inovasyon stratejileri ortaya konulmuştur. İç ve dış pazarda yoğun rekabet ortamında kalan işletmeler rakiplerinden farklılaşmak için bazı avantajlar elde etmek istemektedirler. Bu avantajlar işletmenin rekabet öncelikleridir. Rekabet öncelikleri bir işletmenin rekabet etmek istediği pazarlardaki talepleri karşılamak için üretim sisteminde bulunması gereken unsurlar olarak tanımlanabilir. Başlıca rekabet öncelikleri; maliyet, kalite, zaman, esneklik ve inovasyondur. İşletmenin üretim özellikleri sayesinde rakipleri ile benzer olan ürün ya da hizmetleri onlara göre daha düşük bir maliyetten üretebilme ve dağıtabilme yeteneği maliyet önceliğidir. Kalite, işletmenin olağanüstü bir hizmet veya ürünü sunması ve bunu tutarlı bir şekilde sağlamasıdır. Zaman; işletmelerin tasarım, üretim ve dağıtım işlevlerinin tüm safhaları boyunca daha hızlı olarak ürünlerini pazara getirmeleridir. Esneklik, talepteki ani değişimleri karşılayabilmek için hizmet veya ürün üretim hızını

yükseltme veya düşürme kalibiyetidir. İnovasyon ise işletmenin yeni bir pazar yaratmasına olanak sağlayarak rekabette öne geçmesini sağlar.

Tablo 3.2.’ye göre kalite ve inovasyon üç katılımcının da rekabet önceliğidir. Zaman faktörü rekabet önceliği olarak tercih edilmemiştir. Maliyet faktörü Şirket 2 tarafından, esneklik faktörü ise Şirket 1 tarafından tercih edilmiştir.

Tablo 3.2: Şirketlerin Rekabetçi Öncelikleri Rekabetçi Öncelikler Şirket 1 Kablo Sektörü Şirket 2 Kumaş Üreticisi Şirket 3 Tekstil İşletmesi Maliyet Kalite    Zaman Esneklik İnovasyon   

Kumaş üreticisi olan Şirket 2, maliyetini düşürerek rakiplerinden daha düşük fiyatla pazara girme stratejisini benimsemiştir. Denizli’de tekstil sektöründe faaliyet gösteren çok sayıda firma bulunmaktadır. Düşük maliyetli bir konuma sahip olmanın, büyük rekabet güçlerinin varlığına rağmen, şirkete sektöründe ortalamanın üstünde getiriler sağladığı ifade edilmiştir.

Günümüzde değişen pazar koşullarında müşteri odaklı stratejiler giderek önem kazanmaktadır. Müşterilerin istek ve beklentilerine yüksek kaliteli ürün ve hizmetle cevap veren işletmeler rekabette öncü olmaktadır. Kalite unsuru ihracat faaliyetlerinde bulunan üç katılımcı için de büyük önem taşımaktadır. Çünkü uluslararası pazarlarda bir çok ülke kendi ülkesinin sınırları içine girecek olan mal ve hizmetlerde çeşitli kalite belgelerini şart koşmaktadır. Şirketlerin küreselleşen ekonomilerde başarılı olabilmesi için, rakip işletme ve ülkeler bazında asgari düzeyde sahip olunan kalite güvence sisteminin geliştirilmesi gerekmektedir.

Zaman faktörü araştırmaya katılan şirketler tarafından tercih edilmese de genel olarak bakıldığında, etkin zaman yönetimini sağlamak amacıyla bilgisayar destekli üretim, esnek üretim sistemleri, kalite fonksiyonu göçerimi, yalın yönetim, tam zamanında üretim, toplam kalite yönetimi gibi yönetsel yöntemler yaygın biçimde kullanılmaktadır.

Ürün ve hizmetlerde miktar ve çeşit konularında meydana gelecek değişikliklere üretimin hızla karşılık verilebilme yeteneği olan esneklik Şirket 1 tarafından rekabet önceliği olarak benimsenmiştir. Esneklik değişen rekabet koşullarına işletmelerin cevap vermesi açısından oldukça önemlidir. Değişen müşteri istekleri, ürün yaşam sürelerinin kısalması ve artan teknolojik değişimin hızı işletme faaliyetlerinde esnekliğin önemini artırmıştır.

İnovasyon üç şirket için de önemli bir rekabet önceliğidir. Şirketler inovasyon yaratarak elinde bulundurduğu yeni ürün ve hizmet çeşitliliği sayesinde diğer firmalardan bir adım öne geçmektedir. Geliştirdiği yeni ürün ve hizmetler aracılığıyla yeni pazarlara yönelme eğilimindedir. İşletmelerin yaşamlarını sürdürebilmeleri, rekabet edebilmeleri, büyüyebilmeleri ve piyasada lider konuma yükselebilmeleri için inovasyon geliştirmeleri gerekir.

İnovasyon stratejileri, etkili bir inovasyon yönetimi için önemli bir rol oynamaktadır. Şirket 1 ve Şirket 2’nin inovasyona bakış açısı, mevcut ürünlerde iyileştirme ve geliştirmeye dayalıdır. Belirsizliğin yüksek olduğu pazar ortamında yeni bir inovasyonun ortaya çıkarabileceği Ar-Ge maliyetlerinin şirket için ağır bir yük olabileceğini belirtmişlerdir. Çünkü yapılacak olan inovasyonun başarılı olup olmayacağı önceden bilinmemektedir. Bu bilgilerden yola çıkarak Şirket 1 ve Şirket 2’nin savunmacı inovasyon stratejisini benimsemiş olduğunu söylemek mümkündür. Şirket 3’ün inovasyon stratejisi ise sektör için yeni ürünler ortaya koymaktır. Oluşturduğu yeni ürünlerle sektörde fark yaratmak ve yeni pazarlara açılmak şirketin inovasyon hedefleridir. Buna göre, Şirket 3’ün saldırgan inovasyon stratejisini benimsemiş olduğu söylenebilir.

Araştırmanın devamında şirketlerin Ar-ge faaliyetleri incelenmiştir. Ar-ge’ye dayalı inovasyon geliştirme Türkiye’de giderek önem kazanmaya başlamıştır. Bunun en önemli göstergesi son yıllarda açılan Ar-Ge merkezleridir.

2008 yılında faaliyette olan Ar-Ge merkezi sayısı 20 iken, 2018 yılında 900’e ulaşmıştır (Şekil 3.2). 43 ilde 39 farklı sektörde Ar-Ge merkezi faaliyet göstermektedir. 11 bin proje yürütülmekte olup, 2500'e yakın tescilli patentle 7000’den fazla patent başvurusu bulunmaktadır.

Şekil 3.2. Türkiye’de Açılan Ar-Ge Merkezi Sayısı

Kaynak: https://www.aa.com.tr/tr/ekonomi/turkiyedeki-ar-ge-merkezi-sayisi-900e-ulasti/ 1165829, 18 Temmuz 2018

Günümüz iş dünyasında şirketlerin hem iç piyasada hem dış piyasada rekabet edebilmeleri için Ar-Ge çalışmalarına önem vermesi gerekmektedir. Türkiye kablo sanayinde 300’den fazla firma faaliyet göstermektedir. Şirket 1’in hedefi Ar-Ge’ye bağlı geliştirecekleri inovasyon projeleri ile sektörde adından söz ettirmektir. Bunun için Ar-Ge çalışmalarına %8’lik bir bütçe ayırmaktadır. Türkiye’deki Ar-Ge’ye ayrılan bütçeler değerlendirildiğinde kablo sektörünün yüksek oranlara sahip olduğu görülmektedir. Yine de %8’lik bütçenin yüksek bir oran olduğunu söylemek mümkündür. Şirket 2, Ar-ge çalışmaları için şirket bütçesininin %1,5’ini , Şirket 3 ise %2’lik bir kısmını ayırmıştır. Genel olarak tekstil sektörü değrlendirildiğinde Ar-ge’ye ayrılan bütçelerin yüksek olduğunu söylemek mümkündür.

Araştırma kapsamındaki verilere dayanarak, Ar-Ge’ye dayalı inovasyon geliştirmek, şirketlerin rekabetçi olmak için edindiği stratejilerden biri haline gelmiştir. Şirketlerin inovatif çalışmalarından elde edecekleri yeni ürün veya hizmetlerle uluslararası pazardaki rekabet gücünü elinde tutmak istedikleri söylenebilir.