• Sonuç bulunamadı

İşgücüne Katılım Oranı ve İşgücünün Ekonomik Sektörlere Göre  Dağılımındaki Değişimler

Belgede Doğal Nüfus Artış Hızı (sayfa 26-31)

çeperlerinde  organize  olan  sanayi  sektörü  için  daha  fazla  sayıda  işgücüne  gereksinim  duymuştur.  Bu  gereksinimin  bir  sonucu  olarak  da  kırsal  yerleşim  yerlerinden  kentsel  yerleşim  yerlerine  işgücü  göçü  daha  da  hızlanmıştır.  Kentsel  alanlara  göç  eden  kırsal  nüfusun çıkış noktasındaki geçmiş doğurganlık seviyesinin ve daha sonra kentsel alanlarda  yaşadıkları  uyum  süreci  içindeki  doğurganlık  seviyesinin  varış  noktasına  göre  daha  yüksek  olması da kentsel yerleşim yerlerindeki nüfusun payının artmasına katkıda bulunmuştur. Bu  sürecin  sonucu  olarak  1990’lı  yıllarda  yüzde  59’a  yükselen  kentsel  yerleşim  yerlerinde  yaşayan  nüfusun  oranı,  2000’li  yılların  başında  yüzde  65’e;  günümüzde  ise  yüzde  75’e  yükselmiştir (Şekil 10).  Yukarıda da vurgulandığı gibi, Türkiye’de kentleşme doğal nüfus artış  hızının bir sonucu olmaktan çok kırsal alanlardan kentsel alanlara doğru gerçekleşen iç göçün  bir sonucudur (TÜİK, 1995; TÜSİAD, 1999).  

Göç olgusu, nüfus mübadeleleri, iskân kanunları ya da daha çok ekonomik nedenler ile  gerçekleşen  iç  ve  dış  göç  hareketleri  ile  sürekli  olarak  Türkiye’nin  gündeminde  olmuştur. 

Göçe  iten  ve  çeken  faktörlerin,  özellikle  de  ekonomik  faktörlerin  etkisi  ile  1950’li  yıllardan  itibaren yoğunlaşan iç göç hareketlerinde zaman içinde bireysel ve ailevi faktörlerin de etkili  olduğu  görülmektedir.  Türkiye’de  1990’lı  yılların  ortalarından  itibaren  ise,  çıkış  noktası  Güneydoğu  Anadolu  Bölgesi  olan  ve  temelinde  güvenlik  nedenleri  olan  yeni  bir  göç  hareketinin  yaşandığı  görülmektedir.  Hacettepe  Üniversitesi  Nüfus  Etütleri  Enstitüsü  tarafından  2005  yılında  gerçekleştirilen  Türkiye  Göç  ve  Yerinden  Olmuş  Nüfus  Araştırması  (TGYONA) sonuçları, Türkiye nüfusunun yaklaşık yarısının yaşamı boyunca en az bir kez göç  ettiğini  göstermektedir.  Toplam  nüfus  için  hesaplanan  ortalama  göç  sayısının  1,2  olması,  hareketliliğin sadece bir göç ile sınırlı olmadığını da göstermektedir. Yaşamı boyunca en az bir  kez  göç  etmiş  nüfusun  ortalama  olarak  1,9  kez  göç  etmiş  olması  da,  Türkiye’deki  göçün  boyutlarındaki büyüklüğü teyit etmektedir (HÜNEE, 2006a). 

 

C. İşgücüne Katılım Oranı ve İşgücünün Ekonomik Sektörlere Göre  Dağılımındaki Değişimler 

Türkiye’de  hem  kadınların  hem  de  erkeklerin  işgücüne  katılım  oranları  azalmaktadır. 

1980’li  yılların  sonlarında  erkekler  için  yüzde  81;  kadınlar  için  ise  yüzde  34  olan  işgücüne  katılım  oranı,  2008  yılında  azalarak  erkekler  için  yüzde  70’e;  kadınlar  için  ise  yüzde  25’e  düşmüştür.  Özellikle  kadınların  işgücüne  katılım  oranlarındaki  azalma  dikkat  çekicidir  (Şekil  11).  Bu  azalmada  kadınların  eğitimde  kalma  sürelerinin  uzamasının  ve  kırsal  alanlardan 

Türkkiye’nin Demmografik Dönüşümü  ile  Türk istihdam katılım  oranlar  Türkiye’

bir  sevi OECD ü nın  öneml rafik  süreçle kiye’deki  ka mına ilişkin 

oranı erkek sırası  ile  y

’de işgücün iyede  olduğ

lkelerindek Şeki

İşgücünün  içinde  tarım

sektörünün

’de 1955 yı met sektörle lında yüzde

81,2 80,6

10 ki  istihdam

i  nedenler eri  yaşamış adınların  iş

yapısal soru kler için yüz yüzde  80  ve ne katılım or

ğunu;  özell i seviyenin  il 11. İşgücü

ekonomik  s m  sektörün

n  ağırlıkta  lında işgücü rinde istihd e 61’e gerile

79,7 80,3 79,7

kiLi olmuştu   koşulların rinden  biri   olan  Avrup şgücüne  ka

unlar olduğ zde 73; kad e  yüzde  64 ranlarının A likle  kadınla

yarısına bile üne katılım 

Kaynak: TÜ

sektörlere  nün  ağırlıkta

olduğu  bi ünün yüzde  dam edilmiş emiştir. Bu d

78,1 78,5 77,8

Er

ur. Göç yolu nı  karşılaya si  olarak  pa  ülkelerin atılım  oranl ğu görülmek dınlar için is 4’tür  (EURO Avrupa Birliğ arın  işgücü e ulaşamad oranlarında

ÜİK, 2010m, 20

göre  dağılı a  olduğu  b r  ekonomik

82’si tarım ştir. Zaman  dönemde, s

77,3 76,8 76,7

rkek

uyla kentsel  maması,  iş karşımıza  ndeki  kadın

ları  karşılaş ktedir. Avru se yüzde 59 OSTAT,  201

ği ve OECD  ne  katılım  ığını göster aki değişim

010n, 2010o

mına  bakıld bir  ekonom

k  yapıya  g m sektöründ içinde hızla sanayi sektö

75,8 73,7 72,9

Kadın

alanlara ak şgücüne  ka çıkmaktad ların  işgücü ştırıldığında ik  yapıdan  geçmiş  oldu

e; sadece y a azalan tar örünün payı

71,6 70,4 70,3

kan kırsal işg atılım  oranl

ır.  Ancak,  üne  katılım  a,  Türkiye’d lkelerinde i sanayi  ve  uğu  görülm yüzde 18’i is

ım sektörün ında tedrici

70,6 69,9 69,8

21 

gücünün  larındaki  benzer  oranları  de  kadın  şgücüne  de ise bu  sonuçlar,  ça düşük  Birliği  ve 

70,1

 

yaşanırk duruma sanayi  olduğu 

ken,  hizme a bakıldığınd

sektöründe gibi, hizmet

et  sektörün da, işgücünü e;  yarısının 

t sektöründ

ün  payında ün dörtte b

ise,  demo de istihdam 

a  çok  hızlı  irinden dah grafik  dönü edildiği gör

iştir.  Günü nde; yüzde 

’nin  kentle ktedir.  Dah nim  duydu da  atıl  dur mdaki  tarım ise artmas n tarım sek işeceğini  gö nde tarım s

’nin istihda

tarım sektö eşme  sürec ha  çok  ken

kları  işgücü ruma  düşm m  sektörünü

ı ile sonuçla cinin  birbiri

ntsel  alanl ünü,  işgücü müş  olan  i ün  payının  anmıştır. Ge ine; sanayi  edir  (Buluta

istihdamda  gelecektek

nayi ve hizm ne  paralel  arda  organ ü  baskısı  ve işgücünden

azalması,  s eleceğe dai olarak  ge nize  olan  e  tarımda  m

  sağlaması sanayi  ve  ö

r yapılan ön  hizmet sek Tunalı,  2004 yüzde 10 se eğilimi daha

erine transf lişen  süreç sanayi  ve  makineleşm ı  şeklinde  zellikle  de  ngörüler Tü çler  olduğu hizmet  se me  nedeniy

gelişen  bu hizmet  sek ürkiye’deki i e olmak üze üzde  Avrup olduğu düşü acaktır.  

süreci ile  u  dikkati  ektörleri  yle  kırsal  u  süreç,  ktörünün  istihdam  ere daha  pa  Birliği  ünülürse, 

1960 1965

nün sektöre

, 1963, 1969, 

69 68

12 12

18 19

1970 1975 Tarım

daki değişimmler, 1955‐‐20084 

26 33

985 1990

ayi H

44 36

22 24

34 40

1995 2000

2010s, 2010t,

2005 200 0

7

4

08

 

Türkkiye’nin Demmografik Dönüşümü  hızlı  bir büyüme artışı  ile başına  r  şekilde  art e  modelinin e  refahın  ge milli  gelirin inin  ve  gel e,  bir  sonra i  değişimin

aktır.  

Şekil

Yoksulluk toplumdak maktadır.  Bu

0    tmasında,  b n  önemli  bi eniş  kesimle n  tek  bir  g

ir  dağılımı  aki  bölümd e  bakılarak

l 13. Kişi ba

k Düzeyin i yoksulluğu u  bölümde, 

Gelir Düze şen gelir, ek

artış içinde milli  gelir  00 dolara; 2 ekil 13). Kişi  bu  dönemd ir  katkısı  bu ere  ulaşma österge  ola

eşitsizlikler e  Türkiye’d k  gelir  artış

aşına düşen

Kaynak: DP

de ve Gel un seviyesin

bir  ülkedek

eyindeki D konomik kri edir. 1960’lı

1000  dolar 2000’lı yıllar başına düş de  uygulanm

ulunmaktad sı  arasında  arak  kullan rinin  maske de  yoksullu

şının  geniş 

 milli gelird

PT, 2010a, 20

ir Dağılım ni gösterme ki  yoksulluk

Değişimle iz dönemle  yılların son rın  altında  rın başında  şen gelirin ö maya  başla dır.  Ancak,  doğrusal  b ılması  duru elenmesi  sö

k  seviyesin kesimlere 

deki değişim

010b, 2010c 

mındaki De ek için kullan k  seviyesini

rindeki dura nunda satın

iken;  1980’

6800 dolara özellikle 198 nan  ihracat kişi  başına  bir  ilişki  bul umunda  top

öz  konusu  in  ve  gelir 

ne  kadar 

mler, 1968‐2

’lerin  başın a ve günüm 80’li yıllarda ta  dayalı  ek düşen  mil unmamakta plumdaki  y

olabilmekt da  2300  müzde de  an sonra  konomik  li  gelirin  adır.  Kişi  yoksulluk  edir.  Bu  n  zaman  üzerinde 

 

çok sayıda g sıttığı  varsa

gösterge  ayılan  iki 

 

temel  y durulac seviyesi yüzde 0 olarak  3 sahip ol

yoksulluk  g aktır.  Türki inin‐  2000’l 0,5’e geriled 385  bin  kişi lduğunu gös iye’de  2000

i  yılların  or diği görülme inin  gıda  yo stermekted ğu görülme esindeyken  e  17  seviye e, yaklaşık o t etmekted

‐gıda  yoks 0’li  yılların  rtalarından  ektedir (Şek oksulluğu  iç dir. Türkiye’

ektedir. Gıd 2000’li yıll sine  gerilem olarak 12 mi

ir. 

sulluğu  ve  başında  yü itibaren  yü kil 14). Günü çinde  bulun

de temel so a ve gıda d arın ortalar miştir  (Şeki ilyonluk bir 

gıda  ve  g üzde  1,4  o üzde  1’in  a ümüze ilişk nduğunu,  ya

orunun gıda ltına  düştüğ in bu oran,  ani  açlık  se a yoksulluğu

k oranı 200 e 21 seviyes ye’de  2000 da ve gıda d

yoksulluk‐  ü oksulluğunu ğü;  günüm

Türkiye’de  viyesinde  b u değil, gıda 00’li yılların  sine; 2000’l 0’li  yılların  s

dışı yoksullu

üzerinde  un  ‐açlık  üzde  ise  yaklaşık  bir  gelire  a ve gıda 

Şekil 14. Yooksulluk düüzeyindeki ddeğişimler, 2002‐20088 

Yüzde yılların  ba

’deki gelir d yıllarda  0,5

1,4   

ürkiye’de  ge 960’lı yıllard k nüfusun t

aşında  10‐

dağılımında 55  değerini

1,3   

elir  dağılım da en zengin

oplam gelir

‐11  kata; 

ki kısmi iyil

ının  zaman n yüzde 20’

rden aldığı  günümüzde leşmeyi Gin

katsayısı,  g

4 2005 gelir  dağılım

0,7    kata  düştü

değerleri d mındaki  kısm

0,5    2007 dışı yoksulluk

7,8    17

lıma  doğru  lirden aldığ azla iken, b üğü  görülm de teyit etm mi  iyileşme

0,5   

lerin  bir 

Türkkiye’nin Demmografik Dönüşümü  zuk  olduğu

Kalkınma  onumunda OECD ülkele verilerine gö

ksul  yüzde  CD ülkeleri i

10’luk  nüf için bu değe edenle,  Tür rasında  gös

göre  Türk Bank, 2010) , Meksika’d

’de en zeng fusun  topla er sadece 7 rkiye  ulusla terilmekted iye  124  ül ). OECD’nin dan sonra g gin yüzde 10 am  gelirden

kattır (OEC ararası  met

dir.  Dünya  ke  arasında n Gelir Dağıl tinlerde  hal Bankası’nın a  gelirin  en lımı Raporu len  gelir  n  her  yıl  n  eşitsiz  u’na göre  ığı ikinci  gelirden  kat  daha 

sı,  

Belgede Doğal Nüfus Artış Hızı (sayfa 26-31)