• Sonuç bulunamadı

Çalışma Hayatında Gündem

Son 4 aylık prime esas

B. İş hukuku köşesi: Yargı kararları

KARAR 1: Çalışanın kullandığı şirket aracına trafik cezası kesilmesi halinde, trafik cezası tutarı çalışanın işçilik alacaklarından mahsup edilebilir mi?

9. HUKUK DAİRESİ

Esas Numarası: 2017/18446 Karar Numarası: 2020/16531 Karar Tarihi: 23.11.2020

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Davacı isteminin özeti

Davacı vekili, müvekkil davacı davalı işletmede 07/07/2007 tarihinde nakliyat tırlaerında şoför olarak çalışmaya başladığını müvekkil davacının almakta olduğu en son ücret 1.800,00 TL olduğunu, davacının almakta olduğu ücret elden ödendiğini, davacının haftada 6 gün çalışmış olup çalışma saatleri sabah saat 06.00 akşam saat 23:00 olduğunu, ay içerisinde iki defa Pazar günleri de çalıştığını, bir kısım işçilik alacaklarının ödenmediğini ileri sürerek kıdem tazminatı, yıllık izin ücreti, fazla mesai ücreti ve ulusal bayram genel tatil ücreti alacaklarını istemiştir.

Ocak 2022 74

Davalı cevabının özeti

Davalı vekili, davacının 27/12/2013 tarihinde trafık kazası yaparak ... adlı kişiye zarara verdiğini, ...nin davalıdan ve davacıdan şikayetçi olduğunu, hukuki sürecin devam ettiğini, bu trafik kazası nedeni le ... Sİgorta’nın davalıdan talepte bulunduğunu, davacıya, davalı tarafından gönderilen cevabi ihtarda bu zararlar nedeni ile davalının ödeyeceği zarar, rücu, tazminatlar nedeni ile davacıya rücu edileceğinin, bunun için soruşturma/yargılama sürecinin sonucunun beklendiğinin bildirildiğini, ayrıca, davacının 16/09/2013 tarihinde yani ...

ile kazadan önceki bir tarihte aldığı 2.558,00 TL trafik cezasını davalının ödediğini, sigorta şirketinin istediği 7.000,00 TL ve ...

adlı kişinin kazasından önceki farklı konulu 2.558,00 TL trafik cezası hakkında takas mahsup talep ettiklerini, Mahkeme’nin aksi kanaatte ise rücu alacakları için karşı dava açmak için taraflarına süre verilmesini ve bu hususun bekletici mesele yapılmasını, iddia ve taleplerin yersiz olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.

Mahkeme kararının özeti

Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre, davacının, davalı işyerinde 07/07/2007-14/03/2014 tarihleri arasında ( 6 yıl 8 ay 7 gün ) 2437 gün çalıştığı, en son günlük brüt 46,63 TL ücretle çalıştığı, davacının kıdem tazminatı talebine ilişkin; 07/03/2014 tarihli Sosyal Güvenlik Kurumu yazı cevabı ve tüm belgeler doğrultusunda sosylal güvenlik kurumundan alınan yazı ile yaş şartı dışındaki sigorta süresi ve prim gün sayılarını doldurduğu belgelendirilerek işyerinden ayrılmak sureti ile kıdem tazminatını talep eden davacı tarafça iş akdini İş Kanunu’nun 14/1 maddesinin 5 nolu bendine uygun olarak feshedildiği, davacının yıllık izin ücreti talebine ilişkin;

Davacının çalışma süresine göre 6 yıllık 90 günlük yıllık ücretli ize hak kazandığı, yasa gereği yıllık izinlerinin kullandırıldığı yada ücretlerinin ödendiğini ispatlama yükünün işverende olduğu ancak işverence davacının yıllık izin kullandığı yada ücretinin ödendiği yönünde bir belge ve delil sunmadığı bu nedenle davacının 90 günlük izin alacağı olduğu, davacının ulusal bayram genel tatil alacağı talebine ilişkin; tanık ...nin ve ...nin alınan beyanlarında, davacının ( dini bayramlar dışında ) ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalıştığını beyan ettikleri yine işçilerin bu günlerde çalışmadan 1 yevmiye alacak, çalışırsa 1 yevmiye daha alacağı bu günlere ait ücretin ispatının yazılı belge koşuluna bağlı olduğu ancak dosyaya herhangi bir belgenin ve delilin sunulmadığı, zamanaşımı itirazında bulunularak 4857 sayılı İş Kanunu’nun 32/son maddesinde, işçi ücretinin beş yıllık özel bir zamanaşımı süresine tabi olduğu, buna göre ücret niteliği ağır basan genel tatil çalışma ücreti alacaklarının 09/06/2014 dava tarihinden geriye doğru 5 yıllık zamanaşımına tabi olduğunun kabulü ile 09/06/2009 tarihinden önceki dönem hesaplama nazara alınmayarak davacının mazeret, hastalık izin, rapor ve sair nedenlerle çalışılmayan gün ve saatler nazara alınarak davacının sürekli çalışmasının hayatın olağan akışına uymaması nedeni ile hakkaniyet indirimi yapılmış ve davacının ulusal bayram genel tatil alacağı yönünden 922,82 TL olduğunun tespiti ile % 30 oranında hakkaniyet indirimi yapılarak 645,98 TL nin 250,00 TL için dava, 395,48 TL si için ıslah tarihinden itibaren işleyecek

yasal faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacıya verilmesine karar verildiği, davacının fazla mesai ücreti talebine ilişkin;

davacının günlük ve haftalık çalışma sürelerine ilişkin giriş çıkış kayıtları,puantaj ve sair belge bulunmadığı, dinlenen tanık beyanları ile davacının, haftada kaç gün, günde ne kadar süre ile araç kullandığı, yükleme boşaltma ve diğer nedenlerle araç başında bekleme yaptığı saatlerin tespitinin mümkün olmadığı ve davacının fazla mesai yaptığına dair yazılı belge ve kaydın da bulunmaması nedeni ile ispatlanamayan talebin reddine karar verildiği gerekçesi ile fazla mesai ücreti haricindeki taleplerin kabulüne karar verilmiştir.

Temyiz

Karar süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Gerekçe

1- Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.

2- Somut uyuşmazlıkta, davalı vekili cevap dilekçesinden ve dosya kapsamından, davacının ... adlı kişinin de dahil olduğu bir trafik kazasına karıştığı, ... adlı kişinin de aralarında olduğu bir kısım davacıların davacıya, davalı Şirket’e ve ...

Sigorta Şirketi’ne Asliye Ticaret Mahkemesi’nde maddi ve manevi tazminat davası açtığı, ayrıca, ... Sigorta Şirketi’nin icra takibi başlattığı, davalı vekilinin takas mahsup talep ettiği görülmektedir.

Asliye Ticaret Mahkemesi dosyasının sonucu ve kesinleşmesi beklenmelidir. Bu şekilde, Asliye Ticaret Mahkemesi dosyasında davacının, davalının, dava dışı üçüncü kişilerin ve kazayı oluşturan koşulların var ise kusurluluk durumları ve kusurluluk oranlarının kesinleşmesi üzerine davalının varsa Asliye Ticaret Mahkemesi dosyasının davacılarına ve/veya ... Şirketine ödemek zorunda kaldığı miktarın tamamından ya da bir kısmından davacınını sorumlu olup olmadığı, davacı davalının yaptığı ödemeden sorumlu ise Asliye Ticaret Mahkemesi dosyasında tespit edilip kesinleşecek kusurluluk durumuna göre davacının, davalının yaptığı ödemelerin ne kadarından sorumlu olduğu tespit edilmelidir. Bu şekilde davalının, davacının kusur oranı nedeni ile ... Sigorta Şirketi’ne ve Asliye Ticaret Mahkemesi dosyasındaki davacılara ödediği miktar tespit edilerek davacının işçilik alacaklarından mahsup edilmelidir.

Davalının ödediği miktarlarda, davacının kusurluluk oranını aşan miktarlar, yani, davacının kusuru nispetine takabül etmeyen, davacının kusurunu aşan miktarlar var ise bu aşan miktarlar davacının işçilik alacaklarından mahsup edilmemelidir.

Davalının varsa ... Sigorta Şirketine ödediği miktarların da aynı şekilde mahsubu gerekip gerekmediği ve gerekiyor ise ne kadarlık miktarının mahsubunun gereektiği

değerlendirilerek varsa mahsubu gereken miktar davacının işçilik alacaklarından mahsup edilerek sonuca gidilmelidir.

3- Davalı vekili, yukarda bahsedilen ... ile ilgili tarafik kazasından ayrı olarak farklı bir olayda davacının kusuru nedeni 2.558,00 TL trafik cezası ödediğini, bu cezanın da takas ve mahsubunu ileri sürmüştür.

Davalının bu miktarı ödeyip ödemediği, davalı bu trafik cezasını ödemiş ise başka yerden bu cezayı davalının kısmen ya da tamamen geri tahsil edip etmediği tespit edilmelidir. Davalı bu cezayı ödememiş ise ya da davalı başka yerden bu cezayı kısmen ya da tamamen geri tahsil etmiş ise davalının bu şekilde ödemediği / katlanmak zorunda kalmadığı miktarın davacının işçilik alacaklarından mahsubu düşünülemez.

Davalı bu trafik cezasını kısmen ya da tamamen ödemiş ise bu miktarın ödenmesine esas olan olayda trafik cezası belgeleri dahil sair belgelere göre davacının bu olayda araç sürücüsü olup olmadığı, davacının, davalının, dava dışı 3.

kişilerin ya da kuşulların bu trafik cezasının verilmesindeki kusurluluk durumları tespit edilmeli, davalının ödediği miktarın ne kadarlık bir kısmından davacının, kendi kusurluluk durumuna göre mesul olduğu belirlenerek bu miktar işçilik alacaklarından mahsup edilmelidir.

Belirtilen tesptilerin yapılabilmesi için gerekirse davacı asıl duruşmaya bizzat Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 31. maddesi uyarınca Hâkim’in davayı aydınlatma görevi kapsamında celbedilerek kendisine bu trafik cezası tutanağı ve nedenleri açıklatılmalı, taraf vekilllerinden bu konuda izahat alınmalı, bu trafik cezasına esas olan olaya dair belgeler var ise bulundukları yerlerden celbedilerek irdelenmelidir.

4- Yıllık izin ücreti bakımından;

6 yıl karşılığı toplam 90 günlük yıllık izin ücretine hükmedilmiştir. Bu süre uzun bir süre olduğundan, Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 31. maddesine göre Hâkim’in davayı aydınlatma görevi uyarınca davacı asıl duruşmaya bizzat celbelilerek bu kadar uzun süre neden / nasıl hiç yıllık izin kullanmadan çalıştığı kendisine açıklatılarak sonuca gidilmelidir.

Sonuç: Temyiz olunan kararın yukarda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 23/11/2020 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Ocak 2022

76 Ocak 2022

Seçilmiş Yargı Kararları ve