• Sonuç bulunamadı

4.4. İŞİN KENDİSİNE İLİŞKİN ETMENLER

4.4.1. İş Doyumu

“Öğrencinin ve okulun başarılı olması” etmeninin kamu ve özel okulda görev yapan öğretmenlerin duygusal bağlılıklarını olumlu etkilediği konusundaki katılımcıların düşünceleri şöyledir:

Onlara bir şeyler aktarabiliyorum, onlardan dönüt alabiliyorum, çocukları şu an çok iyi seviyelere getirdik. Yani dışarıdan velilerimize de ispat ettik bunu. (Ö4)

İki yıl içerisinde çok önemli bir gelişme kat ettik. Okulumuz çok kenarda olmasına rağmen başarı da inanılmaz bir gelişme kaydettik. (K9)

Özel okullarda görev yapan öğretmenlerin duygusal bağlılıklarını olumlu etkileyen etmenlerden “öğrenci ve okul sevgisi” etmeni konusunda öğretmenlerin görüşleri ifadelere şöyle yansımıştır:

Öğrencileri gördükten sonra bitiyor olumsuz ruh hali, öğrenciler size sarılınca geçiyor zaten. Bu konu beni rahatlatıyor, mutlu ediyor. (Ö8) Fazlasıyla düşkünüm buraya ve öğrencilerime… Öğrenci bana söylüyor: ‘Hocam biz dersi sizinle sevmeye başladık.’ Önemli olan sevmesi, önemli olan buraya severek gelmesi. Kurumun başarısı illaki bizlerin başarısı ile doğru

orantılı. Biz ne kadar başarılı olursak kurum o kadar başarı göstermiş oluyor. (Ö16)

Özel bir kurumda görev yapan katılımcı bir öğretmen görev yaptığı kurumun iş değil okul olduğunu ve orada insan yetiştirmenin duygusal bağlılığını olumlu etkilediğini şu görüşünden anlaşılmaktadır:

Sabah evden çıktığımızda bütün memurlar ne yaparlar, bir işe gidiyorum diye çıkarlar. Oysa biz öyle demeyiz, biz okula gidiyoruz deriz. Çünkü burada farklı bir insan var, bizim malzememiz insan, insan yetiştiriyoruz. Onun için bizimkisi bir iş değil, işin de üstünde bir şey. (Ö7)

Okulların proje temelli eğitim yapmasının, öğretmenlerin duygusal bağlılıklarını olumlu yönde etkilediği konusunda katılımcıların ifadeleri şöyle gelişmiştir:

Müdüre Hanım’a demiştim proje olursa kesinlikle ben varım diye. İlk geldiğimde Montessori projesini almıştım. (K1)

Önceki yıllarda iki tane proje yaptım ben, ilköğretim okuluydu, yatılı bölge, biri SODES projesi, biri Comenius projesiydi. Elâzığ’da 3 tane okul sadece Comenius projesi alabildi o yıl, biri de bizim okuldu, bizim yaptığımız projeydi... O projeler bizi olumlu olarak çok motive ediyor, biz o zaman uğraşırken ben çok keyifle yapıyordum onu, işte öğrencilere de onu yansıtıyorsun. (K5)

İş doyumu kategorisinde öğretmenlerin duygusal bağlılıklarını olumsuz etkileyen; “başarısız öğrenci-okul,” “ilgisiz öğrenci,” etmenleri ile ilgili öğretmen görüşleri şu şekilde oluşmuştur:

Geçen yıl ilk kez mezunları verdik ve baktığımızda akademik anlamda okulun başarısı pek yok... Geçen yıl öğrenci 11 zayıfla öğrenci geçti, niye? 50 notunu tutturdu... Öğretmeni sorumsuzluğa itiyor bu. (K13)

90

Öğrencilerin ilgisizliği beni olumsuz olarak etkilemektedir. Fazlaca ders yükünden dolayı şu ana kadar aldıkları en gereksiz derslerden biri olarak görüyorlar benim dersi ve çoğu dersinde başka şeylerle ilgilenmek ihtiyacı duyuyor bu da tabii ki benim dikkatimi dağıtıyor. (K14)

İlgisiz ve sorunlu öğrencilerin dikkatini toplamakta zorluk çeken öğretmenler velilerle öğrenci başarısı konusunda sıkıntı yaşamaları, sınıflardaki sorunlu ve kalabalık öğrencilere öğretmenlerin ne yapacaklarını bilememeleri öğretmenlerin duygusal bağlılıklarını olumsuz etkilediği konusunda katılımcılar şöyle görüş bildirmişlerdir:

Ipadlere, laptoplara alışmışlar, bilgisayar cep telefonu, televizyon derken, yani çocukların dikkatini dağıtacak o kadar çok olumsuz etmen var ki, bunların dikkatini oradan toplayıp derse odaklamak onlara bir şeyler anlatmak ya da bir şeyler öğretmek çok zor hakikaten. Burası özel okul olduğu için veliler tabii çocuklara bir bedel ödemişler ve ister istemez başarı bekliyorlar ve başarı odaklı çalışıyoruz biz, bu durumlarda bazen sıkıntılar yaşadığımız oluyor. (Ö7)

Yeni gelen öğrencilerin adrese dayalı sistemden gelmesi sebebiyle okulda çok fazla sorunlu öğrencinin olması, sınıfların çok kalabalık olması öğrencilerin çoğunun hiperaktif davranışlar sergilemesi ve öğretmenlerin daha önceden alıştıkları öğrenci profilinden çok uzak olan bu öğrencilere karşı ne yapacaklarını bilememeleri olumsuz etkiliyor. (K14)

Kamuda görev yapan bir öğretmenin iş doyumu kategorisi altında “yalnızlık ve mutsuzluk” etmeninin okula olan duygusal bağlılığını olumsuz yönde etkilediği noktasındaki görüşü şu şekildedir:

(Okuldaki) benim varlığım ya da yokluğum diğerleri tarafından çok da umursanmıyor diye düşünüyorum. Yani birçok kişi için evet şu an sadece

orada bulunan herhangi birisi gibiyim yani birçok kişi için sadece gelip geçen bir deli gibiyim öğretmenler odasında. (K14)

Öğrencilerin teknolojiyle yakından ilgilenmesinin okula ve derslere karşı uzak durmasına, ilgisizliğe neden olurken bunun da öğretmenlerin duygusal bağlılığını olumsuz etkilediği söylenebilir. İş doyumu kategorisi altındaki etmenler konusunda katılımcıların mevcut durumu iyileştirmeye yönelik “öğretmenlerin duyarsızlaşmaması gerektiği, öğrenciyi sevmesi, sorunlu öğrenciye anlayış göstermesi, kalbine inmesi” gibi görüşleri şöyledir:

Eğitim Fakültesine öğrenci alırken özellikle çocuğu seven sevgi dolu öğretmen olması lazım, yani çocuğu sevmezseniz bu iş size angarya olur, eziyet olur işkence olur çocuğu sevmekle başlamalı, yani sevgidir aslında, bence iyi bir öğretmenin anahtar sözcüğü sevgi olmalı. Bir öğrenciyi isterseniz en çalışkan öğrenciyi sınıfın en tembel öğrencisi durumuna düşürebilirsiniz. (K5)

‘Bütün 9’ların hepsi kaynaştırma öğrencisi’ gibi laflar söylemeye başlayınca (öğretmenler) aklıma gelen ilk şey herkesin duyarsızlaşmaya başlamış olması. Öğrencinin o gün evinde annesi ile kavga etmesi belki babasının hasta olması ya da kardeşinin hastanede olması ya da çocuğun o gün uyumamış olması yani bunlar hiç kimsenin aklına gelmiyor. Her öğrenci sanki her gün okula robot gibi duygusuz, hissiz gelecek, her şeyi tam yapmak zorunda ki sanki biz yapabiliyor muyuz? Hiç kimse öğrencinin kalbine, ne bileyim yüreğine bakmıyor zamanla duyarsızlaşıyor, değişiyor. (K14)