• Sonuç bulunamadı

2. EKİM VE SAYIM BEYANLARINI DENETLEMEME FİİLİ

2.2. EKİM SAYIM BEYANLARINI DENETLEMEME FİİLİNİN ÖZEL

2.2.1. ÖZEL GÖRÜNÜŞ ŞEKİLLERİ

2.2.1.3. İçtima

İçtima, toplanma, toplantı, bir araya gelme anlamlarına gelmektedir301. Fiil, suç ve ceza arasındaki bağlantıyı belirten, ceza hukukunda önemli bir yeri olan “kaç tane fiil varsa o kadar suç, kaç tane suç varsa o kadar ceza vardır” ilkesi geçerlidir (quot crimina, tot poenae)302. Başka bir deyişle kanuni tarife uygun bir şekilde gerçekleştirilen

299 Gökcan, a.g.e, s.121.

300 Mercimek, Fulya, Birleşme, Tekerrür ve İştirak Görünümlerinin Vergi Kabahat ve Vergi Suçları Bakımından Karşılaştırmalı İncelenmesi, Uludağ Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Maliye Anabilim Dalı Mali Hukuk Bilim Dalı Yüksek Lisans Tezi, Bursa, 2012, s.151.

301 Yılmaz, a.g.e, s.327.

302 Göktürk, Neslihan, Türk Hukukunda Suçların İçtimaı, Ceza Hukuku ve Kriminoloji Dergisi, C:2, S:1-2, 2014, s.31; Koca- Üzülmez, a.g.e, s.399.

76 her netice, temel anlamda ayrı ve bağımsız bir suç oluşturur ve fail hareketi ile ne kadar netice meydana getirmişse o kadar suç işlemiş sayılarak, her bir suç için bağımsız ve ayrı ayrı cezalandırılır303. Suçların içtima edildiği hallerde ortada birden fazla suçun varlığı söz konusu olmasına rağmen fail, tek suçtan sorumlu olmaktadır304.

Ceza hukuku kapsamında içtima şekilleri suçların içtimaı ve cezaların içtimaı şeklinde ikiye ayrılmaktadır. Cezaların içtimaı (gerçek içtima) kural iken, suçların içtimaı kuralın istisnasını oluşturmaktadır305. Cezaların içtimaı, bağımsızlığını koruyan her bir ayrı suçun cezalarının tek olacak şekilde birleşmesini ifade eder306. Suçların içtimaında ise, fail tarafından ceza kanununun birden fazla ihlal edilmesi halinde işlenen bütün fiillerden tek seferde cezalandırılması anlaşılır307. Birden fazla suçun var olduğu durumlarda suçların içtimaı söz konusu olmaktadır. TCK’da suçların içtimaı, üç kavram altında ifade edilmiştir. Bunlar; bileşik suç (m.42), zincirleme suç (m.43) ve fikri içtima (m.44) kavramlarıdır. Ancak bunlardan önce içtima kavramı içinde yer alan genel norm-özel norm ilişkisine de kısaca değinmek gerekmektedir.

Bir normun genel normun tüm özelliklerini kendinde toplamasının yanında, yeni bir unsurun ilave olunmasıyla birlikte değişik bir özellik kazanması durumunda, artık genel normun uygulanamayacağı ortaya çıkmaktadır308. Aynı fiile, uygulanabilir halde hukuk kurallarından bir tanesi diğer hukuk kuralında yer alan unsurlardan başka bazı ek unsurları içeriyorsa özel norm-genel norm ilişkisi mevcut olur309. Bu durumda sadece özel norm uygulanmaktadır. Ancak özel norm-genel norm ilişkisinin var olması için her iki normun da hukuki yararının aynı olması zorunludur310. Özel norm-genel norm ilişkisi şu hallerde gerçekleşebilir311:

- Suçun basit şeklinden oluşan ağırlaşmış ve hafiflemiş ceza normları arasında - Özgü suçlar ile genel suçlar arasında

303 Dönmezer, Sulhi- Erman, Sahir, Ceza Hukuku Genel Kısım, C:2, 11. Baskı, Beta Basım, İstanbul, 1997, s.373; akt. Solak Akman, a.g.e, s.236.

304 İçel, Kayıhan, Görünüşte Birleşme (İçtima) İlkeleri ve Yeni Türk Ceza Kanunu, İstanbul Ticaret Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, Y:7, S:14, 2008, s.36.

305 Koca- Üzülmez, a.g.e, s.399.

306 Artık Kil, a.g.e, s.165.

307 Hafızoğulları- Özen, a.g.e, s.375.

308 Önder, Ayhan, Ceza Hukuku Genel Hükümler, C:1, İstanbul, 1991, s.525; akt. Demirbaş, a.g.e, s.501-502.

309 Başaran, a.g.e, s.128.

310 Güvenç, a.g.e, s.113-114.

311 Demirbaş, a.g.e, s.502.

77 - Özel kanunlar ile genel kanunlar arasında

Bileşik suç, TCK m.42’de “Biri diğerinin unsurunu veya ağırlaştırıcı nedenini oluşturması dolayısıyla tek fiil sayılan suça bileşik suç denir.” şeklinde hükme alınmıştır. Esasen bileşik suç, suçların içtima şekillerinden birini oluşturmamaktadır312. Bileşik suçun yapısında birden çok suç değil tek suç bulunmaktadır. Keza maddedeki tek fiil sayılan suç ifadesi bu durumu açıkça ortaya koymaktadır313. Bileşik suçta, failin iki ayrı suçundan söz edilmemektedir. Başka bir suçun içinde ağırlaştırıcı sebep veya unsur olarak yer alan norm, başka suçun varlığı karşısında sona erer ve sona erdiren suça ilişkin norm uygulanır314.

Zincirleme suç, TCK m.43’te ifade edilmiştir. Buna göre;

(1) Bir suç işleme kararının icrası kapsamında, değişik zamanlarda bir kişiye karşı aynı suçun birden fazla işlenmesi durumunda, bir cezaya hükmedilir. Ancak bu ceza, dörtte birinden dörtte üçüne kadar artırılır. Bir suçun temel şekli ile daha ağır veya daha az cezayı gerektiren nitelikli şekilleri, aynı suç sayılır. Mağduru belli bir kişi olmayan suçlarda da bu fıkra hükmü uygulanır.

(2) Aynı suçun birden fazla kişiye karşı tek bir fiille işlenmesi durumunda da, birinci fıkra hükmü uygulanır.

(3) Kasten öldürme, kasten yaralama, işkence ve yağma suçlarında bu madde hükümleri uygulanmaz.

Zincirleme suç, değişik zamanlarda bir kişiye karşı aynı suçun birden fazla işlenmesi hali olarak tanımlanmıştır315. Yalnız bu suçlar, suç işleme kararının gerçekleştirilmesi kapsamında işlenmektedir. Başka bir deyişle, bu suçlar arasında subjektif bir bağ söz konusudur316. Bu bakımdan faile işlediği her bir suçtan dolayı ayrı ayrı değil, tek bir ceza verilmekte ancak cezanın miktarı arttırılmaktadır317. Bu anlamda zincirleme suçta var olması gereken özellikler şöyle sıralanabilir318:

- Fiilin çokluğu

- İhlal edilen hükmün ayniyet veya tekliği - Suç işleme kararının birliği veya niyetin tekliği - Bir fiile bir cezanın verilmesi

312 Demirbaş, a.g.e, s.504.

313 Koca- Üzülmez, a.g.e, s.399.

314 Cihan, a.g.e, s.56.

315 Mercimek, a.g.e, s.11.

316 Özgenç, Genel Hükümler, s.545.

317 Bedir, a.g.e, s.79.

318 Soyaslan, a.g.e, s.268-273

78 TCK m. 44’te fikri içtima; “İşlediği bir fiil ile birden fazla farklı suçun oluşmasına sebebiyet veren kişi, bunlardan en ağır cezayı gerektiren suçtan dolayı cezalandırılır.” şeklinde ifade edilmektedir. Bu düzenleme çerçevesinde fikri içtima, bir fiille birlikte kanunun birden çok ve farklı hükümlerinin ihlal edilmesi ve faile en ağır cezanın verilmesini ifade etmektedir319. Suçların aynı olması durumunda aynı nev’iden fikri içtima, farklı olması durumunda ise farklı nev’iden fikri içtima söz konusu olmaktadır320.Fikri içtimanın şartları da şu başlıklar halinde sıralanabilir321:

- Fiilin tek olması

- Tek fiille birden fazla suçun gerçekleştirilmesi

- Fiilin her suç yönünden tipe uygun, hukuka aykırı ve kusurlu olması - Her suç yönünden kovuşturma şartının gerçekleşmesi

- Suçların her birinin başlı başına cezalandırılabilir olması

Ekim sayım beyanlarını denetlememe fiili, içtima hükümleri çerçevesinde değerlendirildiğinde belli ihtimallerin söz konusu olduğu ifade edilebilir. Bu açıdan ilk olarak suçu meydana getiren hareketlerin, suçun genel hali olan görevi kötüye kullanma suçunu da oluşturması durumu belirtilebilir. Suçla ilgili fiillerin aynı zamanda görevi kötüye kullanma suçunu oluşturduğu durumlarda sorunun özel norm-genel norm etrafında çözümlenmesi gerekmektedir. Bu anlamda yapılan hareketin hem ekim sayım beyanlarını denetlememe fiilini hem de görevi kötüye kullanma suçunu oluşturması halinde failin, özel norm niteliğinde olan ekim sayım beyanlarını denetlememe fiilinden sorumlu tutulması gerekir. Nitekim özel normun dikkate alınmasıyla birlikte de fikri içtima hükümlerinin uygulanması mümkün olmayacaktır.

İkinci olarak, ekim sayım beyanlarını denetlememe fiiliyle görevi kötüye kullanma suçunu farklı şekillerde ortaya çıkarması durumunda gerçek içtimadan bahse konu olmaktadır. Örneğin muhtar ve ihtiyar heyeti üyelerinin çiftçinin yaptığı ekim ve sayım beyanını incelemesinde beyandaki belli başlı eksiklikleri görmezden gelerek incelemeyi tamamlaması halinde hem ekim sayım beyanlarını denetlememe fiilinden hem de görevi kötüye kullanma suçundan ayrı şekilde cezalandırılması gerekecektir.

319 Özen, Mustafa, Ceza Hukukunda Fikri İçtima, Türkiye Barolar Birliği Dergisi, S:73, 2007, s.135

320 Göktürk, a.g.e, s.44

321 Şan, Sedat, Türk Ceza Hukukunda Fikri İçtima, Terazi Hukuk Dergisi, C:9, S:98, 2014, s.85-92

79 Üçüncü olarak da failin fiili icrai veya ihmali şekilde aynı suçu farklı beyan dönemlerinde işlemesi durumunda TCK m.43/1 çerçevesinde zincirleme suç hükümleriyle cezalandırılması mümkün olmaktadır. Zincirleme suçun söz konusu olduğu durumlarda kanunda belirtildiği üzere tek ceza verilerek dörtte birden dörtte üçe kadar arttırılacaktır.

Ekim sayım beyanlarını denetlememe fiilinde içtimayla ilgili olarak bütün bu bilgilerden hareketle, muhtar ve ihtiyar heyeti üyelerinin VUK’ta olduğu gibi varsa ilgili kanunda düzenlenmiş hali, özel bir düzenleme bulunmaması halinde tamamlayıcı norm niteliğinde olan TCK m.257. maddesi uygulanacaktır. Ekim sayım beyanlarını denetlememe fiili, VUK m. 246/2’nin yollamasıyla TCK m.257’deki suçu oluşturmaktadır. Suça ilişkin özel bir hükmün varlığı halinde, herhangi bir şeye bakılmaksızın özel hüküm uygulanmalıdır. Özel hükümle düzenlenmiş olan suçun unsurlarının oluşmadığı hallerde şartlar var ise genel norm olan TCK m.257 uygulanabilir.