• Sonuç bulunamadı

Hz Sevde’nin Müzdelife’den Erken Ayrılmak için İzin İstemesi

A. SEVDE BİNT ZEM’A HAKKINDAKİ RİVAYETLER

6. Hz Sevde’nin Müzdelife’den Erken Ayrılmak için İzin İstemesi

Rasûlullah (sas), tek haccı olan, vedâ haccında ashabına (ra), hac ibadetini uygulamalı olarak öğretmiştir. Onun uygulamaları günümüzde karşılaştığımız sorunlara da çözümler sunmaktadır.

Bunun bir örneği “Müzdelife vakfesinin zamanlaması” meselesidir. Hacda Arafat ve Müzdelife olmak üzere iki yerde vakfe yapılmaktadır. Müzdelife; Arafat ile Minâ arasında ve Arafat’tan sonra hacıların vakfe yapmak için uğradıkları bir yerdir.

Müzdelife vakfesinin haccın menasikinden olduğu konusunda ittifak vardır. Fakat hükmü konusunda ihtilaf edilmiştir. Fıkıh âlimlerinin çoğunluğuna göre Müzdelife’de gecelemek haccın vaciplerindendir. Bunun terk edilmesi veya vakti dışında yapılması bir küçükbaş hayvanın kurban edilmesini gerektirmektedir. Fakat günümüzde, büyük kalabalıklar sebebiyle vakfe vaktinde yapılamamaktadır. Çeşitli ülkelerden gelip üç milyonu aşan insanların aynı anda hac menasikini yerine getiriyor olması büyük bir izdiham ve meşakkate sebebiyet vermekte ve ibadetin huşu ve neşesini kaçırmaktadır.

69

Peygamberimiz (sas) dinimizi öğretmede herhangi bir grubu ayırmamış, herkesin durumunu gözeterek meşakkatine ve mazeretine göre çözümler üretmiştir.154 İnsanların sıkıntı ve meşakkatlere maruz kalmalarını önlemeyi arzu

etmiştir.

Bu bağlamda; Ümmü Seleme’nin şöyle söylediği rivayet edilmiştir: (Hac

esnasında) Rasûlullah’a (sas) dermansızlığımı söyledim. Allah Rasûlü (sas)”Bir deveye binerek insanların arkasından tavaf et,” dedi. Allah Rasûlü (sas) Ka’be’nin yanı başında namaz kılarken ve “ve’t-Tûr ve kitâbin mestûr” suresini okurken tavaf yaptım.155

Müzdelife vakfesinde de izdihama veya kalabalığa ayak uyduramayanların yaşayacağı meşakkati önlemek üzere uygulamada bulunmuştur. Sünnette bu uygulamaya misal rivayetler vardır.

Buhârî, Hac-doksan dokuzuncu babında; “Zayıf Kimselerin Müzdelife’ye

Erken Gönderilmesi, Müzdelife’de Durup Dua Etmeleri ve Ay Batınca Mina’ya Erken Gönderilmeleri” bab başlığını kullanmış ve aşağıdaki rivayetlere yer

vermiştir:

“Rasûlullah, âilesinin zayıf fertlerini (kalabalıktan önce Mina’ya) sabahın karanlığında önden gönderir ve kendilerine güneş doğmadan şeytanı taşlamamalarını emrederdi.”156

İbn Abbas “Ben de Hz. Peygamber’in (sas) Müzdelife gecesi önden

gönderdiği ailesinden zayıf kimselerden biriyim.”157demiştir. Ümmü Habîbe’den

rivayet edildiğine göre ise; “Hz. Peygamber, kendisini Müzdelife’den Minâ’ya

geceleyin yollamıştır.”158

154Ali Arslan; “Rasûlullah’ın Hac İbadetini Eğitim Açısından Değerlendirmesi” Bülent Ecevit Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi, II, Sayı 1, 2015, s.78.

155 Buhârî, Tefsir, 52. (Et-Tûr Süresi).

156 Buhârî, Hac, 99; Müslim, Hac, 300, 301, 302; Ebû Dâvud, Menâsik, 66; Tirmizî, Hac, 58; İbn Mâce, Menâsik, 62.

157 Buhârî, Hac, 99; Müslim, Hac, 300, 301, 302; Ebû Dâvud, Menâsik, 66; Tirmizî, Hac, 58; İbn Mâce, Menâsik, 62.

70

Bütün bu rivayetlerde, Hz. Peygamber’in (sas), zayıf fertleri imsaktan sonra vakfe yapmadan geceleyin Minâ’ya gönderdiği anlaşılmaktadır. Bu sırada İbn Abbas’ın 12 yaşlarında olduğu tahmin edilmektedir.

Hz. Sevde de Rasûlullah’ın (sas) izin verdiği, kolaylık sunduğu kişilerdendir. Rivayetlere göre Hz. Sevde iri yapılı, kilolu, ağır hareket eden bir hanımdır. Bunun için Rasûlullah, Hz. Sevde’ye (ra) veda haccında kalabalık arasında yürürken sıkıntı çektiğinden kalabalık artmadan ve yolda izdiham olmadan Müzdelife’den ayrılıp Mina’ya erken gitmesine izin vermiş, Hz. Sevde şeytan taşlama görevini diğer insanlardan önce yaptı.

Peygamberimizin (sas) Müzdelife vakfesi konusunda kalabalık sebebiyle yaşlı, hasta, yavaş vb. kimselerin önden gitmesi için ruhsat vermesi bizim bugünkü izdiham sorunumuza da çözüm sunmaktadır. Bugünkü kalabalık bu ruhsatı herkes için geçerli kılmaktadır. Bundan dolayı hac organizasyonu yapan bazı ülkeler, izdiham sebebiyle yaşanabilecek ölümlerin önüne geçebilmek için Müzdelife vakfesini gece yarısından, hatta hemen yatsı namazından sonra yaptırmaktadırlar.

Günümüzde Müzdelife vakfesinin geniş vakitte yapılması, yani akşam namazının vakti ile güneşin doğuşu arasındaki vakit içerisinde yapılması hacıların hac ibadetini güven içerisinde yapmaları açısından bir zarûret arzetmektedir. Bu uygulama Hz. Peygamber’in (sas) sünnetine de muhalefet teşkil etmeyip aksine mutabakat arz eder. İzdihamın, Müzdelife vakfesini vakti dışında yapmaya veya tümden terk etmeye mazeret teşkil edip etmeyeceği tartışılmıştır. Mezheplerin hâkim görüşüne göre izdiham, Müzdelife vakfesinin terk edilmesi veya vaktinin dışında yapılması için bir özürdür.159

İmam Nevevî Minhac’da “Gecenin yarısından sonra kadın, zayıf ve güçsüz

olanları Mina’ya nakletmek sünnettir. Geride kalanlar ise, alaca karanlıkta sabah namazlarını kılıncaya kadar beklerler.”demiştir.160

159 Ali Kumaş, “Hacda Karşılaşılan Bir Problem: Müzdelife Vakfesinin Zamanlaması / A Problem Encountered In The Hajj: The Tımıng Of Muzdalıfah Waıtıng” Uluslararası Sosyal Araştırmalar

Dergisi / The Journal Of International Social Research; Cilt: 9 Sayı: 42 Volume: 9 Issue: 42;

Şubat 2016 February 2016, ss.1888-1889. 160 Nevevî Minhac, VI, ss. 184-185.

71

Hz. Sevde’nin (ra) Müzdelife’de izin alması ile ilgili rivayetler aşağıdaki gibidir: َع ُ َّللَّا َي ِض َر َةَشِئاَع ْنَع ،ٍدَّمَحُم ِنْب ِمِساَقْلا ْنَع ،ٍدْيَمُح ُنْب ُحَلْفَأ اَنَثَّدَح ،ٍمْيَعُن وُبَأ اَنَثَّدَح : ْتَلاَق ،اَهْن “ ،َةَفِلَد َُْمْلا اَنْل َََن َّيِبَّنلا ِتَنَذْأَتْساَف ﷺ ْبَق َعَفْدَت ْنَأ ُةَد ْوَس اَنْمَقَأ َو ، ِساَّنلا ِةَمْطَح َلْبَق ْتَعَفَدَف اَهَل َنِذَأَف ًةَئيِطَب ًةَأ َرْما ِتَناَك َو ، ِساَّنلا ِةَمْطَح َل ِ َّللَّا َلوُس َر ُتْنَذْأَتْسا َنوُكَأ ْنَ َلََف ِهِعْفَدِب اَنْعَفَد َّمُث ،ُنْحَن اَنْحَبْصَأ ىَّتَح ﷺ ُّبَحَأ ُةَد ْوَس ْتَنَذْأَتْسا اَمَك ِهِب ٍحو ُرْفَم ْنِم َّيَلِإ “

Âişe şöyle demiştir: (Veda Haccı’nda) biz Müzdelife’ye indik. Sevde bint Zemʻa, insanların izdihamından evvel kendisinin (Minâ’ya) gönderilmesi hususunda Peygamber’den (sas) izin istedi. Sevde iri yapılı, yavaş hareketli bir kadındı. Bunun üzerine Peygamber ona izin verdi. Sevde halkın izdihamından evvel Minâ’ya gitti. Biz de sabaha kadar (Peygamber’in (sas) yanında) kaldık. Sonra Peygamber’in (sas) hareket etmesiyle biz de hareket ettik. Bana (o gün) sevinilecek şeylerin en sevgilisi Sevde’nin Rasûlullah’tan (sas) izin istediği gibi izin istemiş olmam olurdu.161

Müslim’in rivayetinde müradif ifadeler yanında farklı olarak ravilerden Kasım’ın “sebita ( ُةَطِبَّثلا)” kelimesini segîle ( ُةَليِقَّثلا) ifadesiyle “ağır” anlamında açıkladığı görülür. İfade şu şekildedir; ُةَليِقَّثلا :ُةَطِبَّثلا َو :ُمِساَقْلا ُلوُقَي : Kasım der ki “Sebita:

segîle”dir.162

Dârimî de rivayetinde benzer Kasım’ın bu açıklamasına yer verir: :ُمِساَقْلا َلاَق ُةَليِقَّثلا :ُةَطِبَّثلا :ُمِساَقْلا َلاَق ًةَطِبَث ًةَأ َرْما ْتَناَك َو El-Kasım demiştir ki, O (yani Hz. Sevde ) “sebte”

bir hanım idi. El-Kasım sözüne şöyle devam etmiştir: “Sebte”, “ağır, kilolu” demektir.163

Müslim diğer bir rivayetinde ise ziyade olarak sonunda şu cümle geçer; ْتَناَك َو ِماَمِ ْلْا َعَم َّلَِإ ُضيِفُت َلَ ُةَشِئاَع: Âişe ancak imamla birlikte (Mina’ya) dönerdi.164

Yine başka bir rivayetinde Müslim ve bir rivayetinde de Nesâî ve Ahmed b. Hanbel,165 Hz. Âişe’nin neden Hz. Sevde gibi erken gitmek istediğini açıklamaktadır.

Bu rivayetinde Müslim Hz. Sevde hakkında sahabenin sorusunu yanıtlamaktadır:

161 Buhârî Hac 99; Müslim, Hac, 293, 294; Nesâî, Hac, 209, 214; İbn Mâce, Menâsik, 62. Dârimî, Menâsik, 53; Müsned, VIII, ss. 562, 563, 564.

162 Müslim Hac 293. 163 Darimî Hac Menasiki 53. 164 Müslim Hac 294.

72 ِ َّللَّا َلوُس َر ُتْنَذْأَتْسا ُتْنُك يِّنَأ ُتْدِد َو ﷺ ،ىًنِمِب َحْبُّصلا يِّلَصُأَف ،ُةَد ْوَس ُهْتَنَذْأَتْسا اَمَك َيِتْأَي ْنَأ َلْبَق َة َرْمَجْلا يِم ْرَأَف ِبَث ًةَليِقَث ًةَأ َرْما ِتَناَك اَهَّنِإ ،ْمَعَن : ْتَلاَق ؟ُهْتَنَذْأَتْسا ُةَد ْوَس ْتَناَكَف :َةَشِئاَعِل َليِقَف ، ُساَّنلا ِ َّللَّا َلوُس َر ْتَنَذْأَتْساَف ،ًةَط ﷺ َنِذَأَف اَهَل “

Âişe şöyle demiş “Sevde’nin istediği gibi ben de Rasûlullah’tan izin isteyerek sabah namazını Mina’da kılmış olmamı, sonra halk gelmeden taşları atmamı dilerdim.” Âişe’ye “Sevde Rasûlullah’tan izin istedi miydi?” diye sordular. Âişe “Evet, çünkü Sevde ağır, şişman bir kadındı. Bu sebeple Rasûlullah’tan izin istedi. O da kendisine izin verdi.”dedi.166

Nesâî ise Hz. Sevde hakkında; ُساَّنلا َيِتْأَي ْنَأ َلْبَق ْتَم َر َو ،ىًنِمِب َرْجَفْلا ِتَّلَصَف “sabah

namazını Mina’da kıldı ve insanlar Mina’ya gelmeden önce cemreleri taşladı”167bilgisini verir.

Ahmed b. Hanbel168 ve Nesâî’nin diğer rivayetinde Âişe demiştir ki: َنِذَأ اَمَّنِإ

ُّيِبَّنلا ﷺ

ٍعْمَا ْنِم ِحْبُّصلا َلْبَق ِةَضاَفِ ْلْا يِف َةَد ْوَسِل Rasûlullah, Sevde’nin Müzdelife’den “şafaktan

önce dönmesine” izin verdi.169 Burada diğer rivayetlerden farklı olarak “şafaktan

önce”bilgisi geçmektedir.

Müsned’de bir rivayette buradaki tüm rivayetlerden farklı olarak; “Abdurrahman b. Kasım der ki: Babam kasım vakfeden önce (Mina’ya doğru yola çıkmak için) Müzdelife’den ayrılmayı hoş karşılamazdı” anlamında ْنَأ ُه َرْكَي ُمِساَقْلا َناَك

َفِقَي ْنَأ َلْبَق َضيِفُي ifadeleri vardır.170

7. Nisa 128. Ayet Sebeb-i Nüzulü: Hz. Sevde’nin Gününü Hz. Âişe’ye